> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tasavvuf Klasikleri > Allah Dostlarıyla Uğraşmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah Dostlarıyla Uğraşmak  (Okunma Sayısı 1106 defa)
28 Temmuz 2011, 06:24:52
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 28 Temmuz 2011, 06:24:52 »



Mektubat-ı İmam Rabbanî’den


Eylül 2009 129.SAYI


Ali KAYA kaleme aldı, TASAVVUF KLASİKLERİ bölümünde yayınlandı.

Allah Dostlarıyla Uğraşmak

Sakın Allah dostlarından birini kötülemeyesin! Kitap ve Sünnet’ten öğrendiğin kırık dökük bilgilere dayanarak onlara muhalif olmayasın. Unutmayasın ki; onlar ayet ve hadislerin manalarını senden ve senin gibilerden çok daha iyi bilir ve daha iyi anlarlar. Zira onların akılları marifetullah nuruyla, Rasulullah’ın sünnetine fazlasıyla aşina olmaları, yakîn ve ihlâs hasletlerine sahip olmaları sayesinde aydınlanmış kimselerdir.

Sen ey zavallı tembel! Karnının ve uçkurunun arzularıyla uğraştığın sırada dine dair bir parça bilgi sahibi oldun diye şımarıyor, bu sayede kendini büyük alimler arasında görüyorsun. Sahip olduğun bu bilgilerle, kendini basiret sahibi ve meselelerin künhüne vakıf önceki alimlerle eşit olduğunu zannediyorsun.

Eğer nasihat istiyorsan aklının erdiği işlerle uğraş! Her bakımdan senden daha üstün olan iyi niyetli kimselerin işlerine karışma! Kartalların avına ortak olmak serçenin yapabileceği bir iş midir? Serçenin küçük taneciklere alışmış kursağı büyük lokmalarla beslenen kartalın kursağı gibi olabilir mi!

Yetersiz Mürşid

Dünya ahiretin tarlasıdır. Onu ekmeyip, verimli toprağı heba eden ve bunca amel tohumlarını zayi eden kimseye yazıklar olsun!

Toprağın değerlendirilmeyip devre dışı bırakılması, ya toprağa hiçbir şey ekmemekle veya ona kötü ve bozuk tohum ekmekle olur. İkinci durumun birinciden daha zararlı olduğunu herkes bilir. Tohumun bozuk ve kötü olması, tasavvufu yetersiz birinden alarak yetersiz kişinin yolunu takip etmektir. Zira yetersiz kimse nefsinin isteklerini kendisine kılavuz yapmış, onun peşinden giden kimsedir.

Hevasına uyma kuşkusu bulunan kimsenin mürid üzerinde bir etkisi olamaz, olsa da hevasına destek olur. Bu da karanlık üstüne karanlık demektir. Yetersiz kimse, Allah Tealâ’ya ulaştıran yol ile ulaştırmayan yolu birbirinden ayıramaz. Çünkü henüz kendisi ona ulaşmış değildir. Bunun yanında bu yola girmek isteyenlerde bulunan farklı kabiliyetleri ayırt edemez. Dolayısıyla cezbe yolunu sülûk yolundan ayıramaz. Belki de talip olan kişinin yetenekleri cezbe yoluna uygun olup, başlangıçta sülûk yoluna uygun değildir. Bu durumda kendisi saptığı gibi elindeki müridi de yoldan saptırmış olur.

Yetkin bir mürşid bahsi geçen talipliyi terbiye ve sülûke sokmak istediğinde, önce yetersiz sâlikten ona bulaşan arızaları ve onun yüzünden maruz kaldığı aksaklıkları gidermekle meşgul olur. Sonra taliplinin kabiliyetine göre kaliteli tohumdan onun verimli topraklarına serper ve iyi bir ürün ortaya çıkar.

Âlim, İlim ve Amel

Dinin hükümlerini açıklama işi ve fetva, ahiret alimlerinden istenir. Çünkü onların sözü tesirli olur ve nefeslerinin bereketiyle, amellerin edasında muvaffakiyet sağlanması umulur.

İlmi, dünyada makam ve mevki edinmek için bir araç olarak kullanan dünya alimlerinden uzak durmak gerekir. Ancak takva ehli alimlerin bulunmaması durumunda onlara zaruret icabı ve zaruretin gerektirdiği kadar müracaat edilebilir.

Ey oğul! Ehl-i dünya ile bizim ne işimiz olabilir ve aramızda ne tür bir ilişki olabilir ki onların iyiliğinden ya da kötülüğünden söz edelim! Bu konudaki nasihatler en sahih ve en mükemmel şekliyle bizlere ulaştırılmıştır.

Bu nasihatlerin ve meselelerin birçoğu sana ulaştı. Ancak maksat sadece bilgi sahibi olmak değil, bilgiyle amel etmektir! Hasta, hastalığını tedavi edecek ilacı bilse bile, o ilacı kullanmadıkça ilacın bir faydasını göremez!

Bütün bu kesin ifadeler ve ısrarlar amelin öneminden dolayıdır. Çünkü amelden uzak olan ilim, kıyamet günü sahibinin aleyhine delil olacaktır. Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü insanların en ağır azap görecek olanı, Allah Tealâ’nın ilminden faydalandırmadığı alimdir.”

Her halükârda bu taifenin sevgi ilmeğinden sıyrılmamak ve bu insanların arasına sığınmayı ve yalvarmayı şiar edinmek gerekir. Bu tâifeye muhabbet yoluyla Hak Sübhânehû’nun muhabbetinin teşrifini beklemeli ve onun zatına tam manasıyla bağlanıp bir bütün olarak kirlerden ve çirkinliklerden arınmalıdır.

Veli ve Keramet

Soru: Kerametler ve olağanüstü haller önceki velilerde daha çok olurdu. Günümüzdeki büyüklerde ise az olarak görülmektedir. Acaba bunun sebebi nedir?

Cevap: Şayet bu sorudan maksat, kendilerinden sâdır olan olağanüstü hallerin az olması sebebiyle bu zamanın büyüklerini inkâr etmek ise, şeytanın ayartmalarından Allah’a sığınmak gerekir. Çünkü mektubun muhtevasından böyle bir anlam sezilmektedir.

Velilerde olağanüstü hallerin ortaya çıkması, Hz. Peygamber s.a.v.’in mucizesi gibi değildir. Çünkü mucize peygamberlik makamının şartlarındandır. Halbuki keramet göstermek velâyetin ne rükünlerinden ne de şartlarındandır. Bununla birlikte Allah Tealâ’nın veli kullarından, olağanüstü hallerin zuhur ettiği yaygın olarak bilinmektedir. Onlarda bu hallerin ve kerametlerin bulunmaması pek nadirdir. Ancak olağanüstü hallerin çokça görülmesi bir üstünlük alameti değildir. Çünkü burada üstünlük Allah’a yaklaşmanın derecelerine göredir. Hatta olağanüstü hallerin Allah’a en yakın velide daha az; Allah’tan en uzak olan velide ise daha fazla görülmesi mümkündür.

Nitekim bu ümmetin velilerinin bazısından zuhur eden olağanüstü hallerin yüzde biri Ashab-ı Kiramda görülmediği halde, velilerin en faziletlisi, sahabenin en alt derecesinde olana bile ulaşamaz.

Olağanüstü hallere itibar etmek yanlış bakıştan kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda tabi olma istidadının da kusurlu olduğunun alâmetidir. Nübüvvet ve velâyet feyzlerini kabul etmeyi hak edenler öyle bir topluluktur ki; onların tabi olma istidadı, nazarî kuvvetlerine baskın çıkmıştır.

Sıddık-ı Ekber r.a. tabi olma istidadının güçlü olması sebebiyle Peygamber s.a.v.’in tasdiki konusunda “Niçin?” sözüne asla ihtiyaç duymamıştır. Lanetli Ebu Cehil kendisinde olan bu istidadın noksanlığı sebebiyle onca muhteşem ayetler ve onca karşı konulmaz mucizeye rağmen peygamberliği tasdik etme şerefine ulaşamamıştır. Allah Tealâ bu inkârcı nasipsizlerin durumuyla ilgili olarak şöyle buyurmuştur:

“Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kâfirler sana geldiklerinde; ‘Bu Kur’an eskilerin masallarından başka bir şey değildir!’ diyerek seninle tartışırlar.” (En‘am, 25).

Bununla birlikte deriz ki: Geçmişte yaşayan zatların çoğundan hayatları boyunca beş ya da altı defadan fazla olağanüstü hal çıkmış olduğu kaydedilmemiştir. Hatta Seyyidü’t-Tâife olarak bilinen Cüneyd-i Bağdadî k.s.’in on tane keramet gösterdiği bile bilinmemektedir.

Hem bu zamanın meşayihinden olağanüstü hallerin zuhur etmediği nerden bilinebilir. Hatta iddia eden bilsin ya da bilmesin; Allah Tealâ’nın önceki ve sonraki bütün veli kullarından olağanüstü haller her saat zuhur eder.

Gözsüz birinin, güneşin parlayan ışığını görmemesi ufukta doğmakta olan güneşe ne zarar verebilir!   

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allah Dostlarıyla Uğraşmak
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:24:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allah Dostlarıyla Uğraşmak rüya tabiri,Allah Dostlarıyla Uğraşmak mekke canlı, Allah Dostlarıyla Uğraşmak kabe canlı yayın, Allah Dostlarıyla Uğraşmak Üç boyutlu kuran oku Allah Dostlarıyla Uğraşmak kuran ı kerim, Allah Dostlarıyla Uğraşmak peygamber kıssaları,Allah Dostlarıyla Uğraşmak ilitam ders soruları, Allah Dostlarıyla Uğraşmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes