Konu Başlığı: Ümmü Mabed hadisi Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Nisan 2011, 14:58:54 Ümmü Ma’bed Hadisi Ebû Hişam Muhammed b. Süleyman b. el Hakem b. Eyyûb b. Süleyman b. el Kavbî el Huzâî anlatıyor: Buna Amcam Eyyûb b. el Hakem, Hizam b. Hişam, babası Hişam Mekke fethi günü Bathâ'da öldürülen dedesi Hubeys b. Halid (ki bu zat Atike bn. Halid'in oğlan kardeşidir) aracılığıyla şöyle nakleder: -Rasûlüllah (s.a.v) beraberinde Ebû Bekir ve onun kölelerinden Âmir b. Füheyra, kılavuzları Abdullah b. Üraykıt el Leysî olduğu halde Mekke'den yola çıkmıştı. Yolda Huzâa kabilesinden Ümmü Mavbed'in çadırına uğradılar. Ümmü Ma'bed evinin köşesinde oturmayan, güçlü kuvvetli biri olup, çadırının havlusunda ellerini çemreleyerek oturur oradan gelip geçenlerin karnını doyurup su ikram ederdi. Ondan satın almak üzere hurma ve et istedilerse de onun yanında bunlardan bir şey elde edemediler. Halbuki azıkları tükenmiş, tam bir kıtlığa uğramışlardı. Rasûlü Ekrem (s.a.v) çadırın kenarında bağlı duran bir koyuna gözü ilişti ve: «Bu koyun da nesi, ya Ümmü Ma'bed?» buyurdu. O da, "bu, sürüye katılacak takati olmayan bir koyun" diye cevap verdi Rasûlüllah (s.a.v); «Onun sütü var mı?» buyurması üzerine Ümmü Ma'bed; "onu verecek takati hiç yok" dedi. Rasûlüllah: «Onu sağmama izin verir misin?» buyurunca "Evet; anam, babam feda olsun! Eğer onda süt olduğunu tahmin ediyorsan sağ." dedi. Rasûlüllah koyunun getirilmesini isteyip eliyle koyunun memesini sıvazladı, bismillahirrah-manirrahim diyerek Ümmü Mavbed'e koyunu hususunda berekete düa etti. Bunun üzerine koyun (sütlü koyunlarda olduğu gibi) arka ayaklarını Nebi (s.a.v)'e sağması için açtı meesi sütle dolup akmaya başladı. Rasûlüllah (s.a.v) berabe-ndekilerinde içebileceği bir kap isteyerek içerisine sel gibi iğdi. Öyle süt sağdı ki. sütün köpüğü kabın ta üstüne kadar ktı. Ardından Efendimiz Ümmü Mabed'e iyice kanana kaar süt içirdi. Sonra da arkadaşlarını doyana kadar içirdi, aha sonra da sonuncu olarak kendisi içti. Sonra yeniden aşlayarak kap dolana kadar sağdı. Sonra bunu Ümmü Ma ed'in yanma sağılmaya bırakıp sonra Ümmü Marbed'den biat larak oradan ayrıldılar. Aradan pek az bir zaman geçmişti ki, kocası Ebû Ma'bed ıek zayıf, zayıflıktan sağa sola yalpalayan özleri kaçmış bir oyun sürüsünü sürerek çıkageldi. Ebû Mabed orada sütü jörünce hayrete düştü ve: "Sana bu süt nereden geldi ya Ümnü Mabed? Merva eve pek uzak olduğu için bu koyun bu kaiar vakitte orada otlayıp gelmiş olamaz. Evde de sütlü dava poktu." dedi. Bunun üzerine Ümmü Mabed: "Hayır, vallahi hiçbir yerden süt gelmedi. Ancak bize durumu şöyle şöyle olan mübarek bir kimse uğradı geçti", dedi. "Bana o zatı tarif et" deyince, Ümmü Ma'bed şöyle dedi: «O çok güzel görünüşlü, parlak yüzlü, göbeğinin sarkıp çirkinleştirmediği, kendisini -vücuda göre küçük kaldığı için- kusur sayılan küçük başın ayıplamadığı güzel yaratılışlı bir zat idi. Güzellik onun alameti olmuş, yüzü güzellikte benzersiz olup, gözlerinin bebeği simsiyahtı. Göz kirpikleri uzunca idi. Sesinde tatlı bir ahenk mevcut olup boynu uzunca idi. Sakalı sıkça idi. Kaşları uzun ve çatıkça idi. Sustuğu zaman vakarı üzerinde idi. Konuşunca da yüceliyor ve kendisini güzellikler istila ediyordu. Uzaktan insanların en güzeli ve en şirini yakından bakınca onların en hoşu en güzeli. Tatlı sözlü, sözü tam orta tonda olup, sözünde ne lüzumsuz bir kelime ne de bir kusur vardı. Onun konuşması tıpkı ipliğe dizilince danelerinin dökülüşü gibiydi. O orta boylu olup uzunluktan me'yus olmamıştı. Kısalıktan dolayı da gözler görme-mezlikten gelmiyordu. Hasılı o iki dal arasındaki orta dal gibiydi. O bu üç dalın en manzaralı olanı, kıymeti en pahalı olanı idi. Kendini çepçevre saran arkadaşları vardı. O bir söz söyleyince hemen kulak verip (susarak) dinlerler, emretse derhal emrini yapmaya koşarlar. Hasılı o, kendisine hizmet edilen, etrafı hizmet için dostları tarafından sarılan bir zat. Ne asık suratlı ne de zayıf görüşlüydü... » Bunun üzerine Ebû Mabed: "Vallahi bu zat bize durumu anlatılan Kureyşli'lerin adamı olsa gerek. Onunla dostluk kurmayı çok arzu ediyordum ama bunu gerçekleştireceğim, eğer tabi buna bir imkan bulabilirsem" dedi. Mekke'de o sabah gayet yüksek tonda bir ses işitildi. Sesi duyuyorlar, ama sahibinin nerede olduğunu kavrayamıyor-lardı. İşte bu ses şöyle diyordu: 1- İnsanlarm Rabb'i en iyi mükafatıyla mükafatlandırsın -Ümmü Ma'bed'in çadırında öğle uykusu kestiren bu iki yol arkadaşını 2- 0nlar hidayetle o kadına konakladılar, Muhamnîed'e yol arkadaşı olmayı başarabilen gerçek kurtuluşu elde etti 3- Ey Kusayoğulları! Artık Allah, Muhammed sebebiyle tükenmez bir hayır işini ve efendiliği sizden asla uzaklaştırmaz. 4- Ka'boğullarma şu kızlarının yeri ve yurdu -Mü'min'lere bir gözetleme yeri sağladığı için- mübarek olsun. 5- Bacınıza koyunu ve kabı hakkında sorun bir! Eğer koyuna sorarsanız size şahitlik yapacaktır. 6- Muhammed ondan kısır bir keçi istedi de açıktan açığa koyunun memesi kaymaklı süt verdi. 7- O da bu koyunu Ümmü Mabed'in yanında gelen gidene süt vermesi için rehin olarak bırakıp yoluna devam etti. Hassan b. Sabit (r.a.) bunu işitince bu hatifi sese cevap vermeye teşebbüs ederek şu beyitleri söyledi: 1- Peyğamberleri kendilerini terk eden bir toplum perişan olmuştur. Gece gündüz onların yanına yürüyenlerse kutlu sayılmıştır. 2- O akılları kaybolmuş bir toplumdan göç ederek, yepyeni bir nurla başka bir topluma konakladı. 3- Rab'leri onlara bu zat ile delaletten sonra hidayet ihsan etti ve irşad etti. Artık hakka uyan kimse irşad olmuştur. 4- Körü körüne, akılsızlaşan bir kavmin saptırıcı liderleri, her türlü hidayet yollarıyla hidayete ermiş bir zat ile hiç aynı değerde olabilir mi? 5- Onun yanından Yesrib (Medine) halkına hidayet kervanı indi ki, onlara saadetin en yücesini getirdi. 6- 0 öyle bir peygamber ki, etrafındaki insanların göremediğini görmekte ve her mescitte Allah'ın ayetlerini okumaktadır. 7- Eğer o bir gün, daha olmamış bir şeyi olacak diye anlatsa, aynı gün, ya da ertesi gün dosdoğru çıkmaktadır. 8- Onunla yaptığı arkadaşlık sebebiyle ceddinin saadeti Ebû Bekir'e mübarek olsun. Zira Allah, kime saadet vermiş ise o mesut olmuş olur.[288] [288] İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/161-166 Konu Başlığı: Ynt: Ümmü Mabed hadisi Gönderen: Sevgi. üzerinde 10 Şubat 2022, 01:26:20 Esselamü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Ümmü Mabed hadisi Gönderen: Mehmed. üzerinde 12 Şubat 2022, 07:50:31 Ve aleykümüsselam Rabbim bizlere de Peygamberimizin bereketinden nasiplenmeyi nasip eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
|