Konu Başlığı: Tuster ın fethi Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Nisan 2011, 15:20:55 Tuster'ın Fethi Velid b. Hişam el-Kahzemî babası ve amcasından nakleder: -Ebu Musa el-Eşari, el-Ehvaz, Nehri Tîrâ, Cünde Yesâbûr ve Râmehürmüz'ün fetihlerini tamamlayınca Tüster şehri üzerine yürüyüp şehrin şark kapısı önünde ordusunu yerleştirdi ve Ömer fr.a.j'tan takviye yardımı istedi. Hz. Ömer de Ammar b. Yasir'e bir mektup yazarak ona yardıma gitmesi emrini verdi. O da o sırada Hulvan şehrinde bulunan Cerir b. Abdullah'a: "Ebu Musa'ya yardıma hareket et" emrini içeren bir mektup yolladı. O da bin kişilik bir güçle yardıma gitti. Orada aylarca kuşatma yaptılar. Sonra Ebu Musa Hz. Ömer'e: "Onlara bu gelenlerin hiçbir katkısı olmadı." diye yazdı. Bunun üzerine Hz. Ömer, Ammar'a: "Bizzat sen kendin Ebu Musa'ya yardıma git!" emrini verip kendisi de Medine'den ayrı bir destek gücünü yola çıkardı.[662] Ebu Bekr'e, oğlu Abdurrahman anlatıyor: Ebu Musa ve ordusu Tüster'de bir yıl kadar fethedemeden kaldılar. Tüster'den bir gün bir adam geldi ve Ebu Musa'ya: "Sana şehrin girişini göstermem karşılığında, benim ve ailemin kanının akıtılmayacağı, evimin ve malımın alınmayacağı garantisini isterim." dedi. Ebu Musa bu şartı kabul etti. Adam: "Öyleyse bana yüzme bilen akıllı bir adam ver götüreyim, sonra sana bu işin nasıl yapılabileceğinin tam haberini getirsin." dedi. (Ebu Musa da Meczee b. Sevr es-Sedûsi'yi çağırıp bana yüzme bilen akıllı bir adam bul, deyince Meczee: "Benim kendimi yollasana!" dedi. Böylece adamla oradan ayrıldı. Adam onu alıp dar bir geçide soktu. Öyle ki bazen öyle daralıyordu ki karnının üzerinde sürünüyor, bazen genişliyor ayakta yürüyor, kimi yerde dört elle yürüyorlardı.[663] Böylece şehre girdiler. Ebu Musa Meczee'ye yola çıkarken; "Şehrin asıl giriş kapısının yolunu, kale burcunun yolunu Hürmüzaırm kaldığı yeri iyi bellemesini tembih edip bir de: "Sakm ha benden önce hiçbir şey yapmaya kalkmayasın!" diye tembihte bulundu. Bu kafir onu Hürmüzan'ın yanma kadar götürdü. Hürmüzan'ı böyle görünce, içinden hemen onu öldüreyim diye geçirdiyse de Ebu Musa'nın "Sakm ha benden önce bir şey yapmaya kalkma!" demesini hatırlayıp vazgeçti. Sonra Ebu Musa'nın yanma geri döndü. Ebu Musa ordudan onunla içeri girecek gönüllü istedi. Üç yüz kadar gönüllü ortaya çıktı.[664] Ebu Musa onlara üstlerine sadece iki kat elbise giymelerini ve kılıç kuşanmalarını fazla bir şey olmamasını tembih etti. Meczee Allahu Ekber deyip suya atladı, diğerleri de tekbir alarak suya girdiler. Sanki ördekler gibiydiler. Yüzerek yer altı geçidine varıp yer altı su kanalına varıp otuz beş otuz altı kişiyle deliğe daldı, sonra diğerleri geçti. Bir kısmı şehrin ana kapısına, bir kısmı surlara doğru gittiler. Meczee birkaç kişiyle surun başına çıktılar. (Bu sırada Ebu Musa EI-Eşarî de orduyu alıp, şehrin bu kapısının önüne gelmişti. Kapıya gelenler oradaki nöbetçilere saldırıp öldürdüler.)[665] Hep birden hem surdakiler hem kapıdakiler tekbir alıp hücuma geçtiler (Kapının kilidini kırıp) kapıyı açtılar. Bu sırada surdan aşağı bir kafir elinde kısa mizrağıyla gelip Meczee'ye vurup onu şehit etti. Müthiş bir çarpışma oldu. Az sonra Müslümanlar şehri ele geçirdi. Hürmüzan da şehirdeki burçlardan birine girip saklandı.[666] Ali b. Zehd ve Katade, Enes (r.a.)'ın: "Biz müşriklerle geceleyin çarpışmaya başladık, sabah olana kadar devanı etti. Ne ben ne arkadaşlarımız o gün öğle olana kadar sabah namazını kılamadık (ondan sonra kılabildik). Bu namazın beni sevindirdiği kadar dünyanın tamamı beni sevindi-remezdi, dediğini anlatır. İbn-u Sirîn: "O günkü çarpışmada (ashabın önde gelenlerinden) Berâe b. Malik şehit oldu. Rivayete göre (Mübarek b. Füdale'nin Muaviye b. Kurra'dan nakline göre) şehrin kapısından içeri ilk giren Abdullah b. Muğaffel el-Mâzinî olmuştur. Hasen-i Basri der ki: Ebu Musa Tüster şehrini iki yıl kuşatma altında tuttu. (Öyle fethetti)[667] Şa'bi ise bu konuda: "Ebu Musa onları on sekiz ay kuşattı. Bu sırada İran kralı Hürmüzan Tüster*deki kal'ada kaldı. Sonra Hürmüzan Hz. Ömer'in verdiği can güvenliği ile kale burcundan inip teslim oldu." diye anlatır. (Ebu Hanife ed-Dineveri der ki: Bunun üzerine Merzüban yanında bulunan ailesi ve idarecileriyle Ebu Musa'nın huzuruna geldi. Ebu Musa onları Hz. Ömer'e gönderdi. Koruma için Enes'in komutasında üç yüz kişilik bir bölük verdi. Yolda Sümeyne adlı bir su başına geldiklerinde, oradaki eğleşenler suyu bitirecekler korkusuyla onlara şu izni vermek istemedi. Sonra bunlar komutanın Hz. Enes olduğunu duyunca onlara izin verdiler. Enes'in arkadaşlarından birisi "Medine'ye varınca bunların yaptıklarını Ömer'e şikayet et!" deyince Merzüban: "Bunları birisi buradan daha kötü bir yere sürecek olsa acaba böyle bir yer bulabilirmi?" diyorsun, dedi.) Enes (r.a.) der ki: Hürmüzan'ı alıp Hz. Ömer'in yanına vardığımızda Hz. Ömer ona: "Haydi konuş bakayım!" deyince, o: "Ölmüş olacak bir adamın ağzıyla mı, yoksa sağ kalacak bir insan ağzıyla mı konuşayım?" dedi. Hz. Ömer de: "Sen konuş bir sakıncası yok!1' dedi. Hürmüzan da: "Bizler ve siz Arap topluluğu, Allah sizinle bizim aramızdan çekildiği sürece biz sizi yeniyor ve biz öldürüyorduk. Allah sizinle beraber olunca artık bizim size karşı iki elimizin bir faydası olmadı" diye konuştu. Bunun üzerine Hz. Ömer bana: "Ya Enes, sen ne diyorsun?" dedi. Ben de: -Yâ Emira'l-Mu'minîn ! Ben buraya gelirken geride bunlardan büyük sayıda insan ve çok şiddetli bir güç bıraktım geldim. Eğer sen krallarını öldürecek olursan hayattan ümitlerini kesecekler ve bu mevcut güçlerini daha da artıracaklar, dedim. Hz. Ömer de: -Ne yani, Bera b. Malik ile Mecze'e b. Sevr'in katilini sağ mı bırakayım, dedi. Ben onun bu sözünden onu öldüreceğini hissedince Hz. Ömer'e: "Artık sen ona: "Konuş bir sakıncası yok" dedikten sonra ona güven vermiş olduğun için onu öldürmene şer'an imkan yok, dedim. Ömer: "Öyleyse sen bana senden başka birini de böyle olacağına şahit getir." dedi. Ben de Zübeyr'e rastladım. O da gelip benim gibi şahitlik etti. Ömer de onu öldürmekten vazgeçti. Ömer ona geçinebilecek bir maaş tahsis etti. O da Medine'de ikamet etti.[668] Bu Yılkı Diğer Hadiseler Bizans imparatoru Heraklius bu yıl öldü. İslâm'a davet kıssası ile Peygamberimizin kendisine mektup yazdığı Heraklius budur. Bu yıl Hz. Ömer (r.a.) Yahudileri Hayber'den sürerek oranın mallarım taksim etti. Zil-Kurrâ vadisindeki arazileri de Müslümanlara bölüştürdü. Necran'daki fesatlık çıkaran Yahudileri de Küfe şehrine sürdü Bu hadiseyi Muhammed b. Cerir et-Taberi anlatır.[669] [662] Tarihi Halife 144, 145 [663] Ebu Hanife ed-Dineverî "el-Ahbaru't-Tıval" adlı eserinde şu ilaveyi söyler: Bir gece adı Sîne olan biri gelip, kendi, ailesi, evlatları ve malının korunmasına karşılık şehrin nasıl zaptedileceğini gösterme teklifinde bulundu. Ebu Musa kabul edince, o bir kişi istedi. Ebu Musa adamlarına: "Kendini feda edecek kim var, şu acemle beraber bir deliğe girecekler ki, orada yok olmayacağı garantisi veremem. Belki Allah ona selamet de verir. Ölürse cennete gider, kıırtulursa yararı herkese ulaşır." dedi. Şeyban oğullarından adı el-Eşras b. Avf olan biri kalkıp "ben" dedi. Ebu Musa da: "Haydi harekete geç! Allah senin ömrünü uzatsın!" dedi. Adam onunla gidip Dicle'ye karışan ufak ırmaklardan birine daldı. Sonra oradaki yer altı kanallarından birinden geçirip evine götürdü. Ona İran işi bir Taylasan palto (cübbe) giydirip: :'Şimdi arkam sıra hizmetçim gibi yürüyeceksin." deyip onunla dışarı çıktı. Şehri anine boyuna iyice dolaştırıp şehrin kapısını koruyan koruma askerlerinin yanma götürüp gösterdi. Sonra onu Kral Hürmüzan'ın sarayına götürdü. Hürmüzan sarayı-ıın kapısında duruyordu. Yanında şehrin idarecileri vardı. Adam her şeyi görüp an-adi ve aynı delikten geçerek geri geldiler. [664] Dineverî aynı yerde bunların iki yüz olduğunu söylerken Taberi "pek çok insan katıldı, aralarında falan falan ve falan da diye dört isim de verir 2/501 [665] İlave Dineveri'den ve Taberi'dendir. [666] Zehebi metnin bazı yerlerini atlamış, tercemede onun da kaynağı olan Halife b. Hayyat rivayetini esas aldım. Tarihi Halife 145. Taberi İse (2/501) Meczee'yi bizzat Hürmüzan'ı öldürdü der. [667] İşte Taberi bu yüzden Tüster fethini 17ci yıl olaylarında alır. [668] Tarihi Halife 146, 147; îstiab 1/155; Futuhu'I Buldan s. 468. Taberi bu hadisenin hem yılını hem de bazı isimlen farklı verir. 2/500, 501 İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/292-296 [669] Taberi, Tarih 2/516 İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/296 Konu Başlığı: Ynt: Tuster ın fethi Gönderen: Mehmed. üzerinde 14 Temmuz 2021, 22:12:06 Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Tuster ın fethi Gönderen: Sevgi. üzerinde 16 Temmuz 2021, 13:58:51 Aleyküm Selam. Bu bilgileri bizlerle paylaştığınız için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah Konu Başlığı: Ynt: Tuster ın fethi Gönderen: Ceren üzerinde 16 Temmuz 2021, 16:18:28 Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun bu güzel paylaşımlardan kardesim...
|