Konu Başlığı: Temîm oğulları delegeleri Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Nisan 2011, 13:39:33 Temîm Oğulları Delegeleri İbni îshak derki: Utarid b. Hacib, aralarında El-Akra' b. Habis, Zübür kân b. Bedr, [Amr b. El-Ehtem, Hicab b. Yezîd, Nuaym b. Yezîd, Kays b. Haris ve Kays b. Asım'ın da bulunduğu[675] büyük bir Temim oğulları delegeleri ile geldi. Beraberlerinde Uyeyne b. Hısn el-Fezârî de vardı. Mescide girdiklerinde, Efendimizin hücrelerinin dışından, "Yâ Muhammed, yanımıza çık!" diye yüksek sesle bağırdılar. Onların bu kaba davranışları Nebi (s.a.v)'i incitti. Efendimiz evinden çıkınca, "Yâ Muhammed! Biz seninle iftihar etmeye geldik. Bizim şairimiz ve hatibimiz olan kişiye söylemeye izin ver" dediler. Nebi (s.a.v)'de: "Ben hatibinize izin verdim, haydi kalkıp başlasın" buyurdu. Utarid b. Hacid de kalkıp: - [Hamd, bizzat kendine ait olan bizi fazl ve bağışını bize lutfedip bizleri kirallar yapan, varlığı ile iyilik yapabildiğimiz muazzam malı bize hediye eden, Şark halkının en şereflisi, nüfusça en fazlası, hazırlıkça en kolay olanı olarak yaratan Allah'a aittir. İnsanlar arasında bizim gibi kim vardır? İnsanların başı ve fazilet sahibi olanı biz değirmiydik? Kim bizimle iftihar yarışına girip bizim iyi taraflarımızı saydığımız gibi onlarda saysınlar. Biz istersek sözü daha da çoğaltırız. Ama çok laftan utanıyoruz. Ben bu sözü, sizde bizim sözümüz ayarında bir söz söyleyesiniz ve bizimkinden daha üstün bir şeyinizi söy-leyebilesiniz diye, söyledim] dedi ve yerine oturdu. Nebi (s.a.v) de, Kays b. eş-Şemmâs el-Hazreci'ye: "kalk ve bunlara cevap ver!" buyurdu. Kays'ta kalkıp şu mukabelede bulundu: - Yer ve gök, yarattığı mahluklardan olan Allah'a Hamd olsun. Yer ve gökte hükmünü icra etmiş, kürsisi ilmini kaplamıştır. Herşey sadece onun lutfu keremi ile olmuştur. Sonra bizi krallar yapması yine onun bu lütfü ile olmuştur. Yarattıklarının en hayırlısından Rasulünü seçip çıkardı. Onu soyca en mükerrem, sözce en doğru, hasebce en efdali yaptı. Ona kitabını indirip, yarattıklarına onu emîn tayin etti. -Böylece O, Alemlerdeki Allah'ın en hayırlısı oldu. Sonra, insanları iman'a da'vet etti. O'na kendi kavminin Muhacir olanları ve Öz akrabaları iman ettiler. Bunlar asalet yönünden insanların en mükerremi, yüzce insanların en güzeli, fali'yet bakımından en hayirlısıdır. Sonra Peygamber kendilerini da'vet ettiğinde O'na ilk icabet eden halk oldular. İşte bize, biz Ensar'a gelince: Biz Allah'ın (dininin yardımcıları olarak) Ensanz, Peygamberimin vezirleriyiz. Allah ve Rasûlüne îman edene kadar insanlarla çarpışırız. İnanan malını ve kanını kurtarır. Küfredenle de Allah yolunda sonuna dek çarpışırız. Onların katli bize pek kolay gelir. Sözlerimi arzeder, mü'min ve mü'mineler için Allah'a istiğfar ederim, Esselâmü aleyküm. Zibrikân bin Bedr kalktı ve şu şiirleri okudu: Biz öyle cömert insanlarız ki, hiçbir mahalleli bize eş olamaz. Krallar bizde çıkar, kiliseler bizde dikilir. Biz nice kabileleri yağma yaparken mahvettik. Soylunun faziletine sadece tabi olunur. Kıtlık anında biz misafirlerimize deve yavrusu olmasa bile kızartılmış etyediririz. İnsanları nasıl görüyorsun, bize liderleri her taraftan el açarak gelir, sonrada biz isteklerinin yapılmasını emrederdik. Şiirin daha bir kaç beyti vardır. Nebi (s.a.v) onu dinledi ve Hassan'a: « -Yâ Hassan Kalk ve ona cevap ver," buyurdu. Hassan (r.a) şu şiiri okudu: Fikr ve kardeşleri hakkında liderler insanlara tabi olacakları sünneti açıkça belirtmektedir. Buna niyeti Allah'dan korkmak ve her hayrı yapmak olan kişi buna razı olacaktır. Bir kavim ki, harbedince düşmanlarına zarar verir, taraftarlarına fayda vermek isteyince fayda verirler. , Bu onların asli karekteri olup, sonradan uydurma değildir: Bilki ahlak'ın en şerlisi bid'aî (sonradan) olanıdır. Bu beyitler böylece devam ediyor. Hassân'ı dinleyen El-Akra' b. Habis: "Babam hakkı için bu adam her yolun kendine çıktığı birisi. Zira Onun katibi bizim katibimizden, şairi de bizim şairimizden daha üstün" dedi. İbni İshak derki: Delegeler, bu iftihar düellosunu bitirince Müslüman oldular. Peygamber (s.a.v) de, onların hediyelendirilmesini güzel yaptı. Onlar hakkında: "Sana hücrelerin dışından bağıranlar varya, ekserisi akıl erdi-remeyenlerdir"[Hucurat, 4] ayeti indirildi.[676] Süleyman b. Harb, Hammad b. Zeyd'den Muhammed b. Ez-Zübeyr el-Hanzalî'nin şöyle dediğini anlatır: -Zibrekân b. Bedr, Kays b. Âsim ve Amr b. el-Ehtem, Nebî (s.a.v)'e geldiler: Amr b. el-Ektemıe, "sen şu Zibrikân'dan haber ver. Şu yanımdaki adama gelince ben sana onu sormuyorum" dedi. Muhammed b. Zübeyr der ki "öyle görüyorum ki, Kays'ı tanıdığı için böyle söylemişti. Amr'da, "yakınları arasında sözü geçerli, belagatı güçlü, arkasındaki görmediği şeye manî biridir." deyince Zibrikân kalkıp, "O benim, bu anlattıklarından daha faziletli olduğumu bildiği halde kıskanarak demek istediğini söylemiştir." dedi. Amr b. El-Ehtem de, "Ben seni sadece mürüvveti az, fikri dar, babası ahmak, dayısı alçak birisi olarak tanıdım" dedi. Sonra da, "Ya Resûlallah! Ben her iki defasında da doğru söyledim beni hoşnud ettiler. Bildiğim en güzel şeyi söyledim, beni gücendirdi, bende onda bulunan en çirkin huyları anlattım" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v) Efendimiz: "ifadelerden Öyleleri varki, adeta -etkide- sihir gibidir." buyurdu.[677] Bu hadisin bir benzerini Ali b. Harb et-Tâî, Ebû Saîd el-Heysem b. Mahfuz -asıl adı Yahya b. Yezîd olan Ebû'l-Mukavvim el-Ensarî- Hakem b. Üyeyne- Miksem isnadıyla İbni Abbas (r.a)'tan muttasıl bir isnadla nakleder.[678] [675] İlave Beyhakî'nin Delâilindendir. [676] İbni Hişâm 4/204; Beyhakî Delâil 5/314, 315; Taberî 3/117, 118, 119; İbni Sa'd 1/294. [677] İbni Hişâm 4/203, 206; Beyhakî Delâil 5/316. Bu haber munkatı'dir. [678] Beyhakî Delâil 5/316. Zehebi'nin sadece senedini verdiği olay şudur:. Kays, Zibrikân ve Amr Nebi (s.a.v)'in yanına geldiler. Zibrikân, "Ben Temîm'in lideri, sözü tutulan, emri yerine getirilen, onları zulümden koruyup hakkı alıveren biriyim. Bunu şu Amr iyi bilir" diye övündü. Amr da, "O, iyi bilir belağatçi, kendi etrafını kollayan, yakınları tarafından sözü yerine getirilen biridir!" dedi. Zibkrikân da, "Yâ Rasûlellah! Bu adam benim hakkımda dediğinden başka olduğumu bilir, ama kıskançlık onu doğruyu söyletmedi." dedi. Amr b. EI-Ehtem de, "Ben seni kıskandım ha, Vallahi sen dayısı alçak, malı yeni, çocuğu salak, kendi aşiretinde bile aranıp sorulamayan birisisin. Yâ Rasûlellah, Ben Önceki sözümü doğru söylemiştim, ikincisinde de yalan söylemedim. Ama ben öyle bir adamım ki, "istedim mi bildiğimi güzel sözle ifade edebilen, kızınca da görebildiğim en çirkin şeyleri seçer onu söylerim ve her ikisinde de doğruyu söylerim" deyince, Nebi (s.a.v): "Gerçekten bazı ifadeler sihirdir" buyurdu. Lakin Hafız Mizzî Tehzîb'inde Hakem b. Uteybe, Miksem'den sadece beş hadis duyurmuştur" diye Ravi Hakemi itham eder. İbni Kesir de "İsnadı ğarîbtir" der. İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Meğazi 4/393-397 Konu Başlığı: Ynt: Temîm oğulları delegeleri Gönderen: Mehmed. üzerinde 18 Ağustos 2021, 14:34:23 Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Temîm oğulları delegeleri Gönderen: Sevgi. üzerinde 20 Ağustos 2021, 14:59:50 Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
|