Konu Başlığı: Peygamberimizin yolda sabah namazında uyumaları Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Nisan 2011, 14:57:52 Peygamberimizin Yolda Sabah Namazında Uyumaları İbnü'l Vehb anlatıyor: Bize Yûnus, İbnü-Şihab vasıtasıyla Said b. Müseyyeb'in Ebû Hüreyre (r.a)'tan şöyle dediğini anlattı: - Resul-ü Ekrem, Hayber seferinden geri dönerken, geceleyin uykumuz iyice çökünceye kadar yola devam edip, sonra uyku için istirahat verdi ve Bilal (r.a.)'da Bize gece sen nöbetçi ol!" emrini verdi, (ve uyuduk) Meğer Şafağa karşı, bineğine dayalı olarak duran Bilâl'in gözleri de kendini yenip uyuyakalmış, artık ne Peygamber uyanabilmiş, ne de Bilâl, ne de ashabdan biri. Ancak onlara değen güneşin hararetli ışığı uyandırabilmiş. İlk uyananları Peygamberdi, Efendimiz inleyerek: "Yâ Bilâl" deyince, Bilâl, "Anam babam sana feda olun Yâ Resûlallah, seni uyutan beni de uyuttu!" deyince Nebi (s.a.v): "Bineklerinizi yularından tutarak biraz sürün" buyurup oldukları yerden biraz ileri vardı, sonra inip abdestlendi. Bilal'e emredip namaza kamet getirtti ve onlara sabah namazını kıldırdı. Namazı kaza edince ashabına: Kim bir namazı kılmayı unutursa, kaçmrsa, uyursa, onu hatırlar hatırlamaz hemen kılsın. Zira Allah (c.c.) (Taha sûresi 14. ayette): "Namazı benim hatırlanmam sebebiyle kıl" buyurdu." Dedi. Hadisi Müslim rivayet etti.[179] Bu hadisenin Hudeybiye yolculuğunda olduğu da rivayet ediliyor ki, bunu Şu'be, Cânıi1 b. Şeddâd-Abdurrahman b. Alkame isnadıyla Abdullah b. Mes'ut'tan (r.a.) şöyle nakleder: -Hudeybiye zamanı Nebi (s.a.v.) ile yoldan geliyorduk. Nebi (s.a.v.), "Bize kim gece nöbeti tutacak?" buyurunca Bilal (ben) dedi. Ashabda tâ güneş doğana kadar uyudu. Peygamber uyanınca: "Normal vakitte yaptığımız gibi yapın" buyurdu. Biz de öyle yaptık. "Uyuyan ya da unutan da böyle yapsın" buyurdu.[180] Onların bu şekilde iki defa uyuması da mümkündür. Bu olayı Zafır b. Süleyman da Şu'be'den nakleder, lakin bu hadisenin Tebûk seferinde olduğunu söyler. Sabah namazında uyuya kalarak, namazı geçirme hususunda hem Imrân b. Husayn, hem de Ebû Katâde el-Ensarî (r.a.)'lardan ayrı ayrı rivayetler varki, her ikisi de Müslüm tarafından "SahüY'inde rivayet olunmutur. (Zehebî böyle diyerek rivayeti vermese de biz hem îbni Mes'udun rivayetini hemde bunları kısaltarak buraya alıyoruz. M. Can) [Abdullah b. Mes'ûd anlatıyor: Hudeybiye dönüşü Nebi (s.a.v.) bir gece "bizi kim bekleyecek?" dedi, "ben" dedim. Bana, "Sen uyuya kalırsın, bizi kim bekler?" diye sordu. Bunu üç defa tekrar etti, her seferinde "ben beklerim" dedim. Sonunda "peki sen" dedi. Ben beklemeye başladım. Tam sabah vakti girerken Onun dediği oldu ve uyuya kaldım. Bizi ancak güneş uyandırdı. Resûıullah normal gibi namazı kıldırıp; "Allah (c.c.) sizin bu namazı kaçırmayıp uyanmanızı isteseydi uyuyup kaçıramazdınız. Lakin Allah sizden sonra gelecek nesillere örnek olsun diye böyle takdir etti. Aynı zamanda uyuyan ve unutan da böyle yapacaktır." buyurdu. İbni Mes'ud bundan sonra, ashabın kendi develerini getirip Pey-gamberinkini bulamadıklarını, kendisine tarif ettiğini ve gidip Nebi (s.a.v.)'in devesini, yuları bir ağaca dolaşmış olarak bulup getirdiğini ve Fetih sûresinin indiğini anlatır.][181] [Imran b. Husayn (r.a.) der ki: Resûlullah (s.a.v.) bir seferinde gece boyu ashabıyla yürüdü ve hiç suları kalmadı. Ashabtan Ali ve Zübeyr'e; "falan yerde bir kadında su var gidin getirin" buyurdu. Gidip bir devede iki tuluk suyu olan kadını getirdiler. Onun tuluklarından bir kaba biraz su alındı ve Peygamber dua etti. Bu su tekrar tuluklara dolduruldu. Sonra tulukların musluk yeri a-çıldı, herkes kaplarının hepsini doldurdu. Ama tuluklar sanki iyice doluyordu. Sonra Nebi (s.a.v.) ashabından bu kadına hediyeler verip: "Artık git. Biz senin suyundan hiçbirşey almadık. Ama Allah bizi suladı" buyurdu. Kadın gidip kavmine bunu haber verince, o mmtıkadakiler gelip Müslüman oldu][182] [Ebû Katâd (r.a.) der ki: Resûlullah bize; "Siz bu yatsı ve gece yürüyecek, ama suya yarın varabileceksiniz" demişti. Yolda geceyarısı olunca Efendimiz uyuklayip bineğin bir tarafına sarktı. Ben hemen varıp onu düzelttim. Gide gide gecenin çoğu gidip azı kalmıştı, yine uyukladı bende düzelttim. Nihayet seher vakti, daha öncekilerden daha şiddetli uyuklayıp meyletti, öyle ki, dü-şeyazmıştı ki, gelip yine düzelttim. Bana "kimsin?" deyince söyledim. "Ne vakitten beri böyle yürüyorsun?" deyince "geceden beri" dedim. "Peygamberini koruduğun gibi Allah da seni korusun" buyurdu. Sonra "insanlardan uzaklaştık mı, etrafta kimse görebiliyormu sun?" dedi. Baktım yedi binekliyiz. Resûlullah yoldan ayrılıp başını koyarak: "Namazımızı gözetin, geçirtmeyin!" buyurdu. Ama gün doğduktan sonra ilk uyanan yine Nebi (s.a.v.) idi. Yine yola düşüp güneş yükselene kadar gittik. Sonra ibriğimi istedi. İçinde azıcık bir su vardı, o yüzden pek hafif bir abdest aldı. İçinde azıcık bir şey kaldı. Sonra Resûlullah iki rekat sabah namazı kıldı. Ardından da kuşluk namazı kıldı. Sonra yola koyulup bu geçirdiğimiz namazı birbirimizle fısıldaşıyorduk ki, Nebi (s.a.v.): "Ama bende sizin için alınacak Örnekler vardır. Şu kadar var ki, Uykuda tefrit olmaz. Tefrît bir namazı diğer vakit girene kadar kılmayan kimseye vardır. Böyle uyuklayıp, kaçırınca, uyanınca kılsın. Ama ertesi güne kalmışsa onu kendi vaktinde kılsın" buyurdu. Sonra ashabın diğerlerinin ne yaptığını sordu ve yine kendisi; -Şimdi insanlar sabah olunca baktılar ki, Peygamber yok. Ebû Bekir'le, Ömer: "Resûlullah sizi bırakıp gitmez, o daha geridedir" diyor, bir kısmı da "Ebû Bekir ve Ömeri dinleyelim doğru yola böyle ereriz" diye konuşuyorlar, buyurdu. - Nihayet biz onların yanına vardığımızda gün iyice yükselmişti. Onlar, "Yâ Nebiyallah! mahvolduk, çok susadık" deyince Nebi (s.a.v.); "size helak olma yoktur" deyip bir kadeh ile bir ıbnk istedi. Peygamber bardağı doldurdu, Ebû Katade dağıttı. İnsanlar birbirinin üstüne binercesine ıbrıktaki suya bakmaya uğraştılar. Efendimiz onlara, "insanlara iyi davranın, hepiniz sulanacaksınız" buyurdu. Nihayet bir Peygamber ve ben kaldık. O zaman bana, iç buyurunca, "sen içmeden içemem" dedim. O da : bir kavmi sulayan en son içen olur" buyurunca içtim, sonra da Efendimiz içti.][183] [179] Müslim Mesacid h. no 680; Beyh. Delâil 4/272; E. Dâvud 435; Muvatta 13; İbni Mâce 697; Bey. S. Kübrâ 2/217; Temhîd 5/250, 6/385 Ancak Malik'in rivayetinde bu olay "Rasûlüllah bir gece Mekke yolunda gecenin sonuna doğru istirahat verdi" diye Medine yerine Mekke geçer. Lakin bu haber, Zeyd b. Eslem'in sahabe olmayışı yüzünden Mürseldir. Burada, "Bilal namaz kılarken şeytan ona gelip sabi çocuğun uyutulduğu gibi uyuttu" deniyor. Hadisin metninde garib elfazlar var. [180] Ebû Dâvûd Salat 447; İbni E. Şeybe 2/64, 14/454; Taberânî 10/279; Bey. Delaik 4/274; Zehebî Bu bölümün metnini vermemiş. Biz metni Ebû Dâvûd'dan naklettik. [181] Beyhakî Delâil 4/275. [182] Müslim h. no: 681; Ab. Musannef 20537; Beyhakî Delâil 4/277; Bey. S. Kübrâ 1/32; Hadisin bir başka şeklini yine İmam Ahmed Müsned 4/434; Buhârî 1/94; Müslim 681; îbni Huzeyme 986; Taberânî 18/132; Beyhakî Delâil 4/277 ve Ebû Nüaym Delâil 146 da verir. [183] Müslim 682; Beyh. Delâil 4/284; Ebû Nüaym Delâil 145; Müsned 5/289; Nesâî 1/294; Tirmizî 177; Bey. S. Kübrâ 2/216; Dârakutnî 1/386. İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 4/109-113 Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin yolda sabah namazında uyumaları Gönderen: Mehmed. üzerinde 09 Eylül 2021, 12:26:11 Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin yolda sabah namazında uyumaları Gönderen: Sevgi. üzerinde 21 Eylül 2021, 12:29:53 Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim. Vesileniz ile bir çok bilgiler ediniyoruz elhamdülillâh
|