Konu Başlığı: Ölüm olayları Hz. Bilal B. Rabah El Habeşî Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Nisan 2011, 15:20:04 Ölüm Olayları Hz. Bilal B. Rabah El-Habeşî[670] Hz.. Bilal'e künye olarak Ebu Abdu'l Kerim veya Ebu Abdullah hatta Ebu Amr el-Habeşi de denir. Hz. Ebu Bekr'in kölesi olup, annesi Hamame'dir. Kendisi İslam'la şereflenen ilk Müslümanlardan olup bu yüzden Allah yolunda çok işkence edildi. Bedir harbine katılmış ve Peygamberimizin müezzini olma şerefine ermiştir. Kendisinden Abdullah b. Ömer, Ebu Osman en-Nehdî, EI-Esved b. Yezid, Abdurrahman İbni Ebi Leyla (Ebu Bekr, Ömer, Üsame, Ka'b b. Ücra, Abdurrahman b. Useyle, Ebu Amir Abdullah, Ebu İdris el-Havlanî, Şeddad, Said b. Müseyyeb, Ebu Ziyade Ubeydullah, Hakem b. Mina el-Medenî) ve nice alimler hadis rivayet ederler.[671] Abdullah b. Mesud (r.a.) Allah yolunda işkenceye uğrayanları anlattığı haberinde şunları anlatır: İslâm olduğunu ilk açıklayan yedi kişi şunlar oldu: 1- Rasulullah (s.a.v.) 2- Ebu Bekr 3- Ammar 4- Sümeyye (Ammar'ın annesi) 5- Suheyb-i Rumî (Bilal) 7- Mikdat Rasulu Ekrem'i, Allah amcası Ebu Talib'le, Ebu Bekri de kendi kavmi ile korudu. Ama diğerlerine gelince: Müşrikler onları yakalayıp demir zırhlar içine koydular ve onları güneşe bırakıp adeta iliklerini erittiler. Bilal dışında bu beş kişiden müşriklerin isteklerine boyun eğmeyen kalmadı. Bilal ise Allah yolunda nefsini hakir gördü ve kavmine kendini teslim etti. Onlar da Bilal'ı çocukların eline verip, Mekke sokaklarında sürüye sürüye dolaştırıyorlar, Bilal ise hâla "'Allah tektir, Allah tektir" demeye devam ediyordu.[672] Hişam b. Urve babası Urve'den naklediyor: Bilal (r.a.) işkence ediliyorken, Varaka b. Nevfel ona uğramıştı. Bilal'e İslâm'dan dönmesi için Mekke'deki Batha vadisindeki güneşin sıcaktan kavurduğu taşlara sırtım bastırıyorlar o da: "Allah tektir, Allah tektir" diyordu. Varaka yanma varıp: "Ya Bilal sabret, evet tektir, tektir" diyor ve ekliyordu: "Vallahi onu öldürecek olursanız, kesinlikle kabrini rahmet dilenen bir yer haline getireceğim." Kavilerden kimi bu haberi, Hişam, babası Urve aracılığıyla ninesi Esma binti Ebi Bekr'den naklederlerse de, bunun kabulü çok müşküldür. Zira Varaka'nın, Peygamberliğin başlangıcına yetiştiği asla tesbit edilmiş değildir. Üstelik onu sahabe olarak sayan bir alim de yoktur.[673] Bu işkence meselesini Hişam'dan başkası şöyle anlatmıştır: (Amir) der ki: Bilal'ın sahipleri onu güneşin altına yatırıp karnının üzerine kaya koyuyorlar ve onu mengeneyle sıkıyorlar ve ona "Senin dinin Lat ve Uzza'dır." diyorlar, o da: "Rabbim Allah'tır ve tektir/' diyordu. Ebu Bekr (r.a.) oradan geçiyordu. Müşriklere: "Buna niye işkence ediyorsunuz?" deyip, onu dokuz okkaya satın aldı, sonra da hürriyetine kavuşturdu.[674] Ebu Ümame El-Bahilî ve Enes b. Malik Peygamberimizin: "İmanda birinci (ilk) olanlar dört tanedir. Ben Arapların ilkiyim, Bilal Habeşlilerin ilkidir. Suheyb Rumların ilki iken, Selman da İranlıların ilkidir.[675] Ebu Hayyan et-Teymî, Ebu Zur'a aracılığıyla Ebu Hüreyre (r.a.)'tan şöyle nakleder: -Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Bilal'e: "Müslüman olalı beri yaptığın amellerin en ümitlisi hangisidir bana anlat. Zira ben dün gece cennette senin ayakkabılarının sesini duydum" buyurdu. Bilal de; Benim öyle ümit verecek bir ibadetim yok, ancak gece gündüz her abdest alışımda hakkımda ne takdir edilmişse o kadar namaz kılmıştım, dedi.[676] Zeyd b. Erkam'dan naklolunduğuna göre Rasulullah (s.a.v.) "Bilal ne güzel bir kişi. Kıyamet günü müezzinlerin seyyididir" buyurdu.[677] Urve der ki: Rasulullah (s.a.v.) Mekke fethedilince Bilal'e emretti de, Ka'be'nin üzerine çıkıp ezan okudu.[678] Ali b. Zeyd (b. Ced'ân) ve diğer biri, Saîd b. Müseyyeb'ten nakleder: Ebu Bekr (r.a.) bir Cum'a günü gelip hutbeye çıkıp oturduğunda Bilal ona: "Sen beni nefsin için mi azlettin yoksa Allah için mi?" dedi. Ebu Bekr de: "Allah için!" deyince: "Öyleyse bırak da Allah yolunda cihada çıkayım!" dedi. O da ona izin verince Şanı diyarına cihada çıkıp orada öldü.[679] Zeyd b. Esîem babası Eslem'den nakleder: Hz. Ömer'le beraber Şam'a gelmiş (Cabiye'de konaklamış) idik. Bilal orada bir ezan okudu ki, insanların aklına hemen Peygamberimizi (onun zamanında mescitte okuduğu ezanı) getirdi. Ben ömrümde o günden daha fazla ağlanılan bir gün görmedim.[680] Süleyman b. Bilal b. Ebu'd-Derdâ, ninesi Ümmü Derda aracılığıyla, dedesi Ebu'd-Derda (r.a.)'m şöyle dediğini haber verir: Hz. Ömer Şam'a geldiğinde, Bilal kendisinin Şam'da kalması için izin istedi. Ömer de kabul etti. Ebu'd-Derda devamla der ki: Peygamberimizin ikimizi ahiret kardeşi ilan ettiği kardeşim Ebu Ruveyha bana anlattı ki, Bilal ile ikisi Havlandaki Dâriyya şehrine konakladılar. O ve kardeşi Havlandaki bir topluluğa gittiler ve: "Biz size düğür olarak geldik. Biz ikimiz de kafir idik, Allah bize hidayet verdi. İkimiz de köle idik. Allah bize hürriyet verdi. Fakir idik, Allah bizi zengin etti. Bizi kızlarınızla evlendirirseniz Allah'a hamd ederiz, reddederseniz lâ havle vela kuvvete illa billahi'] Aliyyi'l Azim deriz, dediler. Onlar da ikisini de evlendirdi. Sonra Bilal (r.a.) rüyasında Peygamberi (s.a.v.) gördü, Efendimiz; "Ya Bilal bu ne cefâdır, hâla beni ziyaret zamanı gelmedi mi?" diyordu. Üzüntüyle uyanıp hemen bineğine bindi, Medine'ye geldi. Efendimizin kabrine gelip ağlayarak yüzünü sürdü. Hz. Ali'nin oğulları Hasan ve Hüseyin (r.a.)'lar geldiler. Bilal onları kucaklayıp öptü. Onlar: "Ya Bilal! Biz senin ezanını duymak istiyoruz." dediler. O da kabul edip mescidin damına çıktı. "Allahu Ekber, Allahu Ekber" deyince Medine adeta sarsılır gibi oldu. "Eşhedü en lâ ilahe illallah" deyince insanların sarsıntısı arttı. "Eşhedü enne Muhammeden Resulullah" deyince genç kızlar örtülerinden çıkıp "Herhalde Hz, Peygamber (s.a.v.) dirildi." dediler. Medine'de bu günden daha fazla kadın erkek herkesin ağlaştığı bir gün görülmedi.[681] İbnu'l Münkedir, Cabir'den nakleder: Ömer (r.a.): "Ebu Bekr Efen-dimizdir, seyyidimize hürriyet vermiştir" diyerek Bilal'ı kasdederdi.[682] İsmail b. Ebi Halid, Kays'tan nakleder: Bir kısım adamların kendisini Ebu Bekr'den üstün tuttuklarını duyan Bilal: "Bu nasıl olur, ben onun yaptığı iyiliklerden sadece bir tanesiyim." demişti.[683] Bilal'ı gören biri Mekhûl'e: "Bilal simsiyah, ince uzun hafif eğrice, sık saçlı çökük yanaklı, saçlarının akı beyazına karışmış bir adamdı." diye anlatmış.[684] Yahya b. Bükeyr, Bilal (r.a.)'ın hicri on sekizinci yılda Şam'da veba hastalığından öldüğünü söyler.[685] Muhammed b. İbrahim et-Teymî, İbnu İshak ve Ebu Ömer ed-Darîr ve bir grup alim, Bilal'in yirminci yılda Şam şehrinde öldüğü görüşündeler.[686] Vakidi de, Bilal (r.a.) altmış küsur yaşlarında iken "Babu's Sağiı" denen mezarlığa defnedildi, der. [687] Ali b. Abdullah et-Teymi ise "Babı Keysân" mezarlığına gömüidii, der.[688] Ebu Süleyman Zebr de, Dariyya'ya defnedildi, der.[689] Osman b. Hurrazâz'm, Ali b. Abdurrahman'dan dediğine göre ise, Bilal Halep'te ölmüş ve "kırklar kapısı" mezarlığına gömülmüş.[690] [671] Taberani bu sahabelerin rivayetlerini de tek tek verir 1/339-366. Bunlar tam otuz beş ravıdır. [672] İbni Mace, Mukaddime no 150; Müsned 1/404; îbni Ebi Şeybe 12/149 no f 2383; Ebu Nuaym, Hilye 1/294; İbni Sa'd 3/233; Hakim 3/284; İstiab 1/141; Tarihi Dımışk 10/439; [673] Tarihi Dımışk 10/440; İbni İshak, Sire s. 170; Zehebi görüldüğü gibi bu habere katılmıyor. Zaten rivayet Urve'nin sahabe olmamasından dolayı mürseldir. İbni Hacer El-İsabe'de 3/634 bu Urve haberini nakledip: "İşte bu iyi bir mürseldir. Varaka'nın Peygamberin davetine kadar yaşadığını gösterir." Demesi ise şaşılacak bir şeydir. Varaka o tarihte olsa, ne kadar çok bahsedilirdi. [674] İbni Sa'd 3/232; Tarihi Dımışk 10/442 [675] İbni Sa'd 3/232; EnsabuM Eşraf 1/186; Sıfatu's-Safve 1/436; Tarihi Dımışk 10/448, 449; Ebu Nuaym, Hilye 1/149, 185; İbnu Adiy, el-Kamil 2/75; Hakim 3/284; Taberani 8/34; Tarihi İsfahan 1/49; T. Cürcan 2/507; İbni Ebi Şeybe 12/152 [676] Buhari, Teheccüd 19/17 h.no 1149; Müslim, Fazail 2458; Müsned 2/439; Tarihi Dımışk 10/453; İbni Ebi Şeybe (ufak metin farkıyla Büreyde'den ) 12/150; Ebu Nuaym 1/150; Hakim 3/285 [677] Hakim 3/285; Ebu Nuaym, Hilye 1/147; Tarihi Dımışk 10/461 [678] İbni Sa'd 3/236; Tarihi Dımışk 10/466 [679] İbni Sa'd 33/237; Ebu Nuaym, Hilye 1/150; Tarihi Dımışk 10/469; Buhari, Fazail'de (3755) Kays yoluyla bunu nakleder. Bu yüzden Tedmurî'nin öne sürdüğü Ali b. Zeyd b. Ced'an yüzünden haber zayıf olmaz. İbni Ebi Şeybe 12/151 [680] Tarihi Dımışk 10/471 [681] Üsdü'l Gabe 1/208; Zehebi, Siyeri A'lamu'n-Nubela 1/358. Zehebi isnadı leyyin ve haberi münker sayar. [682] Buhari Fazailu Ashabi'n Nebi h.no 3754; İbni Sa'd 3/233; Taberani, Kebir 1/338; Ebu Nuaym 1/147; Hakim 3/284; İbnu Ebi Şeybe 12/151; Abdurrezzak 11/224 [683] Tarihi Dımışk 10/475 [684] İbni Sa'd, Tabakat 3/238, 239; Tarihi Dımışk 10/475 [685] Tarihi Dımışk 10/476 [686] age 10/476 [687] age 10/477 [688] Age 10/479 [689] Age 10477 [690] age 10/480 İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/297-302 Konu Başlığı: Ynt: Ölüm olayları Hz. Bilal B. Rabah El Habeşî Gönderen: Mehmed. üzerinde 13 Temmuz 2021, 14:01:29 Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Ölüm olayları Hz. Bilal B. Rabah El Habeşî Gönderen: Sevgi. üzerinde 14 Temmuz 2021, 17:17:21 Aleyküm Selam. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
|