๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Nisan 2011, 17:44:01



Konu Başlığı: Necran delegelerinin Nebî s.a.v. gelişleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Nisan 2011, 17:44:01
 

Necran Delegelerinin Nebî (S.A.V)'E Gelişleri


İbni İshak anlatıyor:


- Bana Muhammed b. Ca'fer b. ez-Zübeyr, şöyle anlattı: Necran de­legeleri Rasûlü Ekrem'le görüşmeye geldiklerinde, Peygamberin ya­nma Mescid-i Nebevî'de, ikindiden sonra girmişlerdi ve onların ibadet vakti yaklaşmıştı. Kalkıp Peygamberin mescid-i içerisinde ibâdet et­meye yeltendiler. Ashab'da onları menetmek istedi. Bunun üzerine Nebî (s.a.v) onlara:

"Onları kendi haline bırakın!" buyurdu. Onlarda yönlerini şark'a

dönerek kendi ibâdetlerini yaptılar.[716]

Yine ibni İshak anlatıyor: Bana Bürayde bin Süfyan, İbnü'l-Beylemanî, Kürz b. Alkame'den şöyle dediğini anlattı:

- Necrân Hıristiyanlan, altmış kişilik binekli olarak Resûlullah (s.a.v)'e geldiler. Bunların yirmi dört tanesi onların eşrafından olup, aralarında topluluğun lideri en güçlü fikir sahibi, danışma meclisi baş­kanları, emir ve görüşlerinden asla ayrılmadıkları "el-Akıb" lakablı adı Abdü'l-Mesîk olan bir zat ile onların muhtaçlarının sığınağı, kervanla­rının ve toplantılarının başkanı olan el-Eyhem ve onların papazı, bil­gini ve kiliselerinin idarecisi olan Ebû Harise b. Alkame'de vardı.

Bu Ebû Harise, onlar arasında yüksek bir mevki kazanmış, onların kitablannı okuyup, dinleri hakkında iyi bir bilgi sahibi olmuş idi. Rum kırallarından Hıristiyan olanlar ona çok değer verip, finanse ederek ona bir de kilise yapmışlardı. Necran'dan Peygamber (s.a.v)'in yanına doğru harekete geçtiklerinde, Ebû Harise de Peygamber'e gitmek üze­re katırına binmişti. Yanıbaşında da kardeşi vardı ve ona Kûrz b. Alkame deniyordu. Ebû Harise'nin katın tökezleyince ona yol desteği oluyordu. Bir keresinde katır tökezleyince Kürz: "Kahrolasıca Irak tu­zak)" diyerek bu sözle Peygamberi kasdetmişti.

Ebû Harise'de, "Aksine sen kahrol!" dedi. Kürz'de, "Niye kahrola-yım, ey kardeş!" dedi. Ebû Harise'de: "Vallahi, O, kesinlikle bizim beklemekte olduğumuz Peygamberdir" dedi. Kürz de, "Sen bunu bil­diğin halde seni ona tabî etmeyen sebeb ne?" deyince O, "Şu Rum'ların bize ne iyilikleri var bir bilsen. Bize en yüce bir makamı verip, bizi finanse ettiler. Şimdi de Muhammed (s.a.v)'in, peşine git­meme direniyorlar. Eğer ben, senin dediğini yapacak olursam bu gör­düğün şeylerin hepsini bizden söküp alırlar" dedi. Bu durumu kardeşi Kurz ondan gizleyip daha sonra Müslüman oldu.[717]

İbni İshak anlatıyor: Bana Muhammed b. Ebî Muhammed (Zeyd b. Sâbit'in kölesi) Saîd b. Cübeyr yada Ikrime aracılığıyla İbni Abbas'ın şöyle dediğini anlatıyor:

-Necran Hıristiyanları ile Yahudi bilginleri Resûlullah (s.a.v)'in ya­nında toplandılar ve münazara ettiler. Yahudi bilginleri, "İbrahim Pey­gamber Yahudi'den başka bir şey değildi" dedi. Hıristiyanlar da, "O sadece Hıristiyan idi" dediler. Bunun üzerine Allah (c.c) Ali imran sû­resi 65 ci ayeti olan:

"Ey kitab ehli! İbrahim konusunda niye çekişiyorsunuz. Hal­buki Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir11 ayetini ta "Al­lah mü'minlerin velisidir." kısmına kadar indirdi.[718] Bunun üzerine Ebû Rafî' el-Kurazî;

-Yâ Muhammedi Sen de Hıristiyanların Meryemoğlu İsa'ya taptığı gibi bizim de sana tapmamızı istiyormusun? diye sorunca, er-Rabbî, denilen Necranlı birisi de, "evet sen bunu mu istiyorsun Yâ Muhammedi?" dedi. Peygamber (s.a.v)'de:

"Allah'tan başka birine ibadete çağırmaktan Allah'a sığını­rım" buyurdu. Bunun üzerine Ali İmranran sûresinde ki;

"Allah hiçbir kimseye kitab ve hüküm veripte...." ayetin tâ (> plty^JI D "Şahitlerdendir" kısmına kadar indirildi.

İsrail ve diğerleri, Ebû İshâk eş-Şîrazî -Sıla isnadıyla Abdullah İbni Mes'ûd (r.a)'tan, yine aynı haberi Şu'be ile Süfyân da, Ebû İshak eş-Şîrâzî'den İbni Mes'ûd yerine Huzeyfe'den diyerek şöyle nakleder:

-Seyyid ile Âkıb, Resûlullah (s.a.v)'e gelip Onun kendilerine la'net etmelerini istemişlerdi. (Daha sonra düşünüp) Biri diğerine, "sakın onun la'netini isteme! Vallahi eğer O Peygamber ise, sende Onun

la'netini isteyecek olursan, ne biz, ne de sülalemiz kurtulur" dedi. Böy­lece düşünüp, Peygamber (s.a.v)'e: "Senin şartlarını kabul ediyoruz, İs­tediğin vergileri verelim, sen bizimle "Güvenilen" bir zat yolla! Ama sadece güvenli olan birini yolla!"'dediler. Nebi (s.a.v) de:

"Ben sizinle, kesinlikle öyle güvenli bir zat göndereceğim ki hakîkaten emin biridir." buyurdu. Ashab hemen bakışlarını çevirdi­ler. Efendimizde: "Kalk yâ Ebâ Ubeyde b. Cerrah" buyurdu. Ebû Ubeyde kalkınca da,     ^-«Vl

"İşte bu ümmetin güvenli kişisi budur" buyurdu.

Bu hadisi Buhârî Huzeyfe'den nakleder.[719]

İdrîs el-Evdî, Simâk b. Harb - Alkame bin Vâil isnadıyla Muğîre b. Şu'be (r.a)'ın şöyle dediğini anlatır: Resûlullah (s.a.v) beni, Necrân'a yolladı. Oraya vardığımda bana söyledikleri içerisinde şu sorulanda vardı: Onlar:

-Sen, şu sizin Meryem hakkında:

"Ey Harun'un kızkardeşi" (Meryem 28) şeklinde okuduğunuz ayet hakkındaki görüşün nedir? İsa ile Musa arasında ne kadar zaman farkı olduğunu siz de bilirsiniz? dediler. Muğira derki: Daha sonra ben Peygamber (s.a.v)'e geldim ve sorduklarını anlattım. Efendimiz (s.a.v):

"Sen onlara İsrail oğullarının Peygamberlerin ve kendilerinden önceki sâlih insanların isimlerini kullanma adeti olduğunu haber versen olmazmıydı?" buyurdu.

Hadisi Müslim rivayet ediyor.[720]

 

Halid B. Velîd'in Necran'a Gîdişî
 

İbni İshak anlatıyor:

-Resûlullah (s.a.v) hicri onuncu yılın Rabîü'lâhir yada Cemadîyel-ûlâ ayında, Halit b. Velid'i Necrân'daki, Haris b. Ka'b oğullanna yol­ladı ve Ona, Haris b. Ka'b oğullarıyla çarpışmaya girmeden önce üç kere İslâm'a da'vet etmesini, kabul ederlerse; orada kalıp onlara Allah­'ın Kitabını ve Peygamber'in sünnetini, İslâm şiarlarını öğretmesini emretti. Halid yola çıkıp oraya vardı ve süvarilerini her tarafa saldı. Onlarda gidip çevredekileri İslâm'a da'vet ediyorlar, "Ey insanlar! İs­lâm'a girin de selâmete erin" diyorlardı. Halid orada epey eğleşip on­lara Allah'ın dinini öğretti ve bu durumu bir mektupla Peygamber'e bildirdi. Mektupta şunlar yazılıydı:"

-Bismülahirrahmanirrahîm: Nebi Muhammed'e Halid b. Veîd'den... Esselâmü aleyke Ya Resûlallah! Allah'a olan hamdimi sana ulaştırırım.

-Ya Resûlallah! Sen beni Haris oğullarına yolladin ve İslâm'a da'vet ederken üç gün onlarla savaşmamı emrettin ve Müslüman olmaları halinde kalıp, Allah'ın dinini ve kitabını Rasûlünün sün­netini öğretmemi emrettin. Ben buraya gelip emrini tuttum, on­larda Müslüman oldu. Ben şimdi aralamadayım. Onlara Allah'ın emrettiklerini yapmalarını, yasakladıklarını bırakmalarını söylü­yor, İslâm şiarlarını öğretiyorum.

Esselâmü Aleyke Ya Resûlallah!.[721]

Daha sonra bunların delegeleri Halid'le beraber Peygamber (s.a.v)'e geldiler. Aralarında kavmin ileri gelenlerinden Kays b. EI-Husayn,

Zül- Gussa Yezid b. el-Muhaccel ve Yezîd b. Abdü'l Medân'da vardı. Rasûlü Ekrem (s.a.v) Ka'b b. Haris oğullanna Kays b. Husayn'ı emir tayin etti.[722]

Efendimiz (s.a.v), onların delegeleri gittikten sonra, dini anlatıp sünneti belletmesi ve zekatlarını toplaması için Amr b. Hazm'ı oraya göndermişti.[723]




[716] Beyh. Delâil 4/382; îbni Sa'd Tabâkât 1/357; İbni Hişâm 2/157.

[717] İbni Hişâm 2/204; Beyhakî Delâil 5/383; İbni Sa'd Tabâkat 1/357.

[718] Buhârî Meğazî 64/72. h. no: 4380-81; Menâkıb/3745; Beyhakî Delâil 5/392; Buhârî Ahbarü'l Âhad 95/1. hadis no: 7354; İbni Ebî Şeybe 14/551, 12/136; Müs­lim, 2420; Tahâvî Müşkilül' Asar (Risale Tab'ı) h. no: 2509; Nesaî s. Kübrâ Menâkib h. No: 8197; Tirmizî 3797; İbni Mâce 135; Bunlar Huzeyfe rivayetidir. İbni Mes'ûd rivayeti için Bak. Nesaî Kübra 8196; İbni Mâce 136; Tahâvî Müşkil 2511; Hakim 3/267; Beyhakî Delâil 5/392; Müsned 5/398,400; İbni Sa'd 3/412.

[719] Buhârî Meğazî 64/72. h. no: 4380-81; Menâkıb/3745; Beyhakî Delâil 5/392; Buhârî Ahbarü'l Âhad 95/1. hadis no: 7354; İbni Ebî Şeybe 14/551, 12/136; Müs­lim, 2420; Tahâvî Müşkilül' Asar (Risale Tab'ı) h. no: 2509; Nesaî s. Kübrâ Menâkıb h. No: 8197; Tirmizî 3797; İbni Mâce 135; Bunlar Huzeyfe rivayetidir. İbni Mes'ûd rivayeti için Bak. Nesaî Kübra 8196; İbni Mâce 136; Tahâvî Müşkil 2511; Hakim 3/267; Beyhakî Delâil 5/392; Müsned 5/398, 400; İbni Sa'd 3/412.

[720] İbni Ebî Şeybe 14/155; Müslim 2135; Müsned 4/252; Tirmizî Tefsir 3100; Taberî 16/59; Beyhakî Delâil 5/392.

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Meğazi 4/422-425

[721] Parantez arası îbni İshak rivayetinden alınmadır.

[722] Beyh. Delâil 5/411, 412, îbni Hişâm 4/218; Taberî 3/128; Tarih-i Halife b. Hayat sayfa 94.

[723] Tarih-i Halife sayfa 94.

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Meğazi 4/426-427


Konu Başlığı: Ynt: Necran delegelerinin Nebî s.a.v. gelişleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 14 Ağustos 2021, 15:29:44
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Necran delegelerinin Nebî s.a.v. gelişleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 15 Ağustos 2021, 00:35:02
Aleyküm Selâm Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim. Vesileniz ile bir çok bilgiler ediniyoruz elhamdülillâh