๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 10 Nisan 2011, 16:00:54



Konu Başlığı: Muhammed B. Ebi Bekr Es Sıddıyk
Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Nisan 2011, 16:00:54
Muhammed B. Ebi Bekr Es-Sıddıyk[943]


Nesebi: Muhammed b. Abdullah b. Osman Ebu Bekr es-Sıddıyk b. Ebu Kuhafe Osman b. Amir el-Kuraşî et-Teymî el-Medenî. Ümmetin Sıddık'ı, Pegamber (s.a.v.)'in halifesi, veziri ve Mağaradaki can yol­daşının oğlu.

Annesi Esma binti Umeys onu Veda haccına giderken Zulhuleyfe'de dünyaya getirmişti.[944] Daha önce de anlattığımız gibi Hz Osman'ı evinde muhasara etmeye giden grubun liderlerinden biri idi. Daha sonra Hz. Ali'ye katıldı, ve onun komutanlarının ileri gelenlerinden oldu. Hz. Ali onu otuz yedinci yılın Ramazan ayında Mısır valiliğine atadı. Hem namaz kıldırma hem de haraç toplamayı da ona verdi. Muhammed de Irak'tan bir ordu alarak Mısır'a hareket etti.

Muaviye de Mısır'a Muaviye b. Hudeyc komutasında bir orduyu Muhammed'e harp için Şam'dan yola çıkardı.

(Belazurî der ki: Muaviye hakem olayından sonra halife olarak biat edilince, ve Hz. Ali'nin çevresi isyan çıkarınca Muaviye için yegane hedef Mısır'ı almaktı. Zira Mısır Şam'a hem yakın, hem kalabalık hem de kendi fikrinde değillerdi. Bunun için daha önce verdiği söz üzerine Amr b. El-Âs'ı Mısır genel valisi yaptı.

Ne yazık ki Hz Ebu Bekr'in bu cesur oğlunun hayatına dair elimizde hiçbir bilgi yok. Fitneler küçük yaşta karışıp gencecik iken öldürüldüğünden ve idarenin onun ölümüyle eş zamanlı Emevilerin eline geçişinden midir, her nedense ondan tarihçierimiz kolay kolay bir şey yazmamışlar. Onun hakkında bildiklerimiz sadece olaylar sebebiyle mecburen yazılanlardır. Yoksa o hacca yedi günlük bebek olarak giden, adını Peygamberin koyduğu, ilk yediği dünya nimetini peygamberin ağzından yiyen, Hz Ali'nin (babalığı) evinde büyüyen biri idi.

Bir rivayete göre, Muaviye Amr b. El-Âs, Habib b. Meslem©, Dahhak b. Kays, Büsr b. Ertâ, Abdurrahman b. Halid b. Velid, lîbu'l-A'ver, Mürra b. Malik ve Şurahbil b. Es-Sımat'ı, toplayıp onlara Mısır valiliğini Muhammed b. Ebi Bekir'le harp edip almak şartıyla teklif elli. Diğerleri çarpışmayı hoş karşılamadı. Amma Amr bu işe hevesle atıldı.

Mısır'a harekete geçilince Muaviye b. Hudeyc harbe talib oldu. Muhammed durumu mektupla Hz. Ali'ye bildirip "Mısır'a ihtiyacın varsa acele yardım gönder!" dedi.

Hz. Ali de ona yazıp Hz. Osman'ın kafasına sopayla vuran Kinaııc h. Bişr'i düşmanlara karşı göndermeyi teklif etmesini, kendisinin de ona her halükarda yardım göndereceğini bildirdi.

Hz. Ali Küfe halkını imdada çağırdıysa da gelmediler. Az bir askeri Ka'b b. Malik'le sonradan yolladı ise de onlar varamadan Muhammed öldürülmüştü.

Muaviye, Muhammed'e mektup yazıp "Mısır'ı terk et" diye yazdı. Amr da altı bin kişiyle gelip Muaviye b. Hudeyc'in ordusuna katıldı. Amr yine Muhammed'e yazıp "Kanını benden koru. Zaten duydum ki gerçekten Mısır halkı sana kızgını olup senin görüşüne katılmaktan vay. geçmişler, sana uyduklarına pişman olmuşlar." dedi. Muhammed de bunun yalan olduğunu yazıp savaşacağını bildirdi.

Kinane b. Bişr gelip bin kişilik bir güçle Muhammed'e katıldı. Bir o kadar daha gelenler oldu. Amr ordusundaki alayları peş peşe aralıklarla saf tutturdu. Kinane bunlarla tek tek çarpıştı. Fakat Muaviye b. Hudeyc gelip onları her taraftan kuşattı. Çarpışmada Kinane öldü. Şam ordusu Muhammed b. Ebi Bekr'in üzerine yürüdü. Bunu gören adamları can korkusuyla kaçışınca Muhammed yapayalnız kaldı. Durumu görünce o da acele meydandan kılıcını da atarak kaçtı ve bir yola düşerek sonunda bir harabeye sığındı. Amr gidip saraya yerleşirken Muaviye b. Hudeyc de Muhammed b. Ebi Bekr'i aramaya çıktı. Gide gide yolun ortasında iri kıyım Kıbtilere ulaşıp onlara "tanımadıkları, şüphe çekici birini görüp görmediklerini" sordu. Birisi, vallahi buradan böyle biri geçmedi, ama şu ilerdeki harabeye gitmiştim. Orada oturan biri vardı." dedi. İbni Hudeyc "Vallahi o" dedi. Atlarını mahmuzlayıp vardılar ve Muıhammed'i yakaladılar ki susuzluktan ölmek üzere. Onu Fuatat'a doğru alıp götürdüler. Hz. Ebu Bekr'in diğer oğlu Abdurrahmun olayı duyunca fırlayıp Amr b. El-Âs'ın yanına geldi. Abdurrahman o vakit Amr'ın tarafındaydı. "Kardeşimi asarak öldürecek mi? İbni Hudeyc'e haber sal da onu öldürmesine engel ol!" dedi. Amr b. El-Âs da birini yollayıp Muhammed'i kendisine göndermelerini söyledi. Muaviye b. Hudeyc de "Siz Kinane b. Bişr'i öldürünüz. O benim amca oğlumdu. Ben Muhammed'i bırakacağım ha, heyhat heyhat." dedi.

Muhammed su istedi. İbni Hudeyc de "Siz Hz. Osman'ı su içmekten men edip oruçlu olarak öldürdünüz. Allah da onu mühürlü bir cennet şerbetiyle karşıladı. Vallahi seni susuz öldüreceğim ta ki Allah seni cehennemin pis kokulu kaynar sularıyla karşılasın." deyince Mu­hammed "Anasız kalasıca bu senin elinde değil ki. Ama vallahi kılıcım elimde olsaydı bana böyle ulaşamazdınız." dedi. Muaviye de "Ben seni mazlum halife Osman'a kısasen öldüreceğim." dedi. O da "Osman zulümle muamele etti. Kitabın hükmünü bıraktı. Biz de buna karşılık cezalandırdık." dedi. Muaviye de onu öldürüp cesedini ölü bir eşeğin karnına koyup yaktırdı.)[945]

Muhammed, ordusunun yenildiğini görünce Mısır'da bir kadının evine gizlenmişti. Kadın onlara yerini söyledi. Yakalanınca Muhammed onlara "Beni Ebu Bekr'e bağışlayın!" diye yalvarınca Muaviye b. Hudeyc "Sen Hz. Osman'ın kanı meselesiyle başlayan kavgada benim kabilemden seksen kişi öldürdün. Ben şimdi seni Hz. Osman'ın katili olarak nasıl bırakırım." deyip Muhammed'i öldürdü. Sonra cesedini bir eşek leşinin içine sarıp ateşle yaktırdı.[946]

Amr b. Dinar der ki: Muhammed b. Ebi Bekr esir alınıp Amr b. El-Âs'a getirilince Amr "Senin herhangi bir kimseyle yaptığın bir anlaş­man falan var mı?" dedi. Muhammed de "hayır" dedi. Amr da emir verip öldürttü.[947] Muhammed b. Ebi Bekr'in babasından rivayeti varsa da babası öldüğünde henüz üç yaşlarında olduğu için bu haberi Mürseldir. Muhammed'den de oğlu Kasım'in rivayeti varsa da o da babasından bizzat duymuş değildir.[948]

 

[944] Cabir (r.a.)'ın meşhur uzun hac hadisinde anlatılır.

[945] Belazurî, Ensabu'l-Eşraf 3/170, 171, 172; Taberi 3/128-132

[946] Kindi, El-Vulat ve'1-Kudât s. 28, 29

[947] Kindi, el-Vulât s. 2930

[948] İbni Sa'd 5/194'te Vakidi'den naklen onun yetmiş iki yaşında olduğunu söyler. Ölüm yılı ihtilaflara rağmen hicri 100 ile 109 arasıdır. Babası hicri 38'de öldüğüne goıe o zaman Kasım en fazla beş altı yaşında olabilir ve babasından rivayeti zorİMfir. Muhammed b. Ebi Bekir ölünce Hz Aişe (r.a.) çok üzüldü. Her namazın arkacındı Muaviye ve Amr b. El-Âs'a kunut okuyarak beddua ederdi. Onun çocuklarının bnkımını üstlendi, ölünceye kadar kızartılmış et yemedi. Taberi 3/132; Belazurt, Bnsabu'l-Eşraf 3/172

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 352-354


Konu Başlığı: Ynt: Muhammed B. Ebi Bekr Es Sıddıyk
Gönderen: Zeynep 8D üzerinde 28 Mart 2014, 17:51:02
Öğrenmemiz gereken bilgiler. Öğrenmemize vesile oluyorsunuz Allah sizden razı olsun :)


Konu Başlığı: Ynt: Muhammed B. Ebi Bekr Es Sıddıyk
Gönderen: Sümeyye üzerinde 28 Mart 2014, 19:56:25
Amin ecmain inşaallah değerli kardeşim.Rabbim c.c her daim yeni bilgiler öğrenip uygulayabilmeyi de nasip etsin inşaallah.


Konu Başlığı: Ynt: Muhammed B. Ebi Bekr Es Sıddıyk
Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Kasım 2021, 05:57:46
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
 


Konu Başlığı: Ynt: Muhammed B. Ebi Bekr Es Sıddıyk
Gönderen: Mehmed. üzerinde 24 Kasım 2021, 21:36:13
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razıo lsun