๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Nisan 2011, 13:18:10



Konu Başlığı: Merhabı Muhammed B. Mesleme öldürdü görüşü
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Nisan 2011, 13:18:10
Merhab'ı Muhammed B. Mesleme Öldürdü Görüşü


Musa b. Ukbe, Zührî'den naklediyor: Hayber günü Resûlullah (s.a.v) kalkıp va'z etti. Sonra Ali (r.a)'ı çağırıp ağrıyan gözüne tükrük sürüp şifa duasında bulundu. Ardından bayrağı ona verdi. Müslüman­lar Ali'nin ardına uydu Efendimiz'in dûasıyla Müslümanlar harpte sabr edip meşakkate katlandılar. Kalenin kapısına yaklaşıldığında Yahudi­ler öncü kuvvetleri (hücum bölüğü) ile çıktılar. Yahudi öncü kuvvetle­rinin başkanı öldürüldü. Muhammed b. Mesleme el-Eşhelî (r.a) da Yahudi Merhab'ı öldürdü. İbnü Lehîa da aynı haberi Ebu'l Esved ara­cılığıyla Musa b. Ukbe'den nakleder.[126]

Yunus, İbni İshak'dan naklediyor: Bana Abdullah b.Sehl el-Harısî, Cabir b. Abdillah (r.a)'dan şöyle dediğini anlattı: Yahudi Merhab, Hayber kalesinden silahlarına bürünmüş, recez söyleyerek çıktı ve "benimle kim düello edebilecek?" dedi. Resûlullah (s.a.v);

"Buna karşı kim çıkacak?" diye sordu. Muhammed b. Mesleme de "Ona ben varım, Ben vallahi alınacak intikamı olan, bu uğurda bir Yi­ğit yitirmiş olan kimseyim. Daha dün Yahudiler kardeşimi öldürdüler" dedi. Nebî (s.a.v)'i "haydi kalk ona git" diye emredip ;

"Allahım O'na karşı Muhammed b. Mesleme'ye yardım et!" diye dûa etti. İkisi birbirine iyice yaklaştıklarında aralarına çok yaşlı bir ağaç girdi. Artık her biri hasmının hamlesinden bu ağacın arkasına sığmıyordu. Biri ağacın ardına sığınınca öbürü onun önündeki dalları kılıcıyla kesiyordu. Böylece dalı kese kese artık ikisi de birbirinin tam karşısında görünür olmuş, bu ağaçta ikisi arasında dikilen bir adam gi­bi dalsız budaksız kalakalmıştı. Sonra Merhab, Muhammed'e saldırıp öyle bir darbe indirdi ki, Muhammed bundan ancak deri kalkan ile korunabilmişti. Deri kalkan Merhab'm kılıcım kıstırıp sıkıştırmış Merhab onu geri çıkaramamıştı. O an Muhammed b. Mesleme ona darbesini indirdi ve onu öldürdü. Söylendiğine göre Muhammed darbeyi vurdu­ğunda şu recezi söylemişti:

Hayber beni artık kesinlikle bilirki ben, diledim mi geçip giden af eden tatlı biriyim, dileyincede hükmeden bir zehirim. Merhab'ın recezleri de şöyle idi:

1- Hayber tanırki ben Merhab'ım. Pür silahlı tecrübeli kahramanım.

2- Yiğitler ateş yalımı gibi çıka geldi. İstilacının saldırısından koruyor.[127]

3- Bazen mızrakla hamle eder, bazen de kılıçla darbe indiririm. Be­nim korunmam ise yanına yaklaşılmayan bir korunmadır.[128]

Vakidî anlatıyor : Bana Muhammed b. Fazl b. Ubeydillah b. Rafı1 b. Hadic, Babası Ubeydillah b. Rafı' b. Hadic aracılığıyla Câbir (r.a)'dan, ve yine bana Zekeriyya b. Zeyd, Abdullah b. Ebî Süfyan, Babası, Se­leme b. Sülame'den, yine Mücemmî' b. Ya'kub, babası aracılığıyla Mücemmi1 b. Cariye'den, her üçünün de, "Kesinlikle Mefhâb'ı öldüren, Muhammed b. Meslemedir." dediklerini haber verdi.[129]

Yine Vakidî, İbrahim b. Ca'fer b. Mahmûd b. Muhammed b. Se­leme aracılığıyla babası Ca'fer'den şöyle naklediyor: Ali (r.a) Merhab'a bir hamle yapıp onu kapıya çarptı. Hz. Ali diğer kapıyı açtı. Bu kale­nin iki tane kapısı vardı.[130] Vakidî devamda derki: Dendiğine göre: Muhammed b. Mesleme, Merhab'm ayağına kılıçla vurup onları kesti. Merhab ona: "Bana saldırsana yâ Muhammed!" dedi. O da, "Kardeşim Mahmud ölüm acını nasıl tatdı ise sende öyle tadacaksın" diyerek onu kanlar içerisinde bırakıp gitti. Az sonra Ali b. Ebî Talib (r.a) onun ya­nına geldi, kılıcını boynuna vurup öldürdü ve üzerindeki silahlan ve eşyaları aldı. Daha sonra ikisi Resûîullah (s.a.v) gelip bu silah ve eş­yalar hakkında mahkeme oldular. Efendimiz onları Muharnmed'e ver­di. Bunlar Merhab'ın kılıcı, mızrağı, miğferi ve tolgası idi. Kılıcı Muhammed b. Mesleme'nin çocuklarının mirasına geçmişti. Üzerinde ne olduğu anlaşılamayan bir yazı vardı. Nihayet Teyma Yahudilerin-den biri onu okumuştu ki, üzerinde, "bu Merhab'ın kılıcı olup bunu ta-dan helak olur" yazılı idi.[131]

Vakidî derki: Bana Muhammed b. Fazl b. Abdullah b. Râfi- b. Hadîc, babası aracılığıyla Câbir b. Abdillah (r.a)rtan şöyle dediğini an­lattı: Âmir düello için ortaya çıkmıştı. Uzun iri yapılı biriydi. O, ortaya çıkınca Resûîullah (s.a.v):

"O'nun boyunu beş zîra (üç metre kadar) tahmin ediyormusunuz?" buyurdu. Âmir, düelloya davet ediyordu. Ona Ali (ra) düelloya çıkıp iki darbe attı ise de bunlar bir işe yaramadı. Nihayet Ali (r.a) onun in-

çiğine vurup çökertti, sonrada üzerine çullanıp öldürdü ve silahını aldi.[132]

İbni İshak derki: Merhab'dan sonra ortaya kardeşi Yâsir çıktı ve dü­ello istedi. (Hişam b. Urve'nin dediğine göre O'na Zübeyr (r.a) çıktı. Annesi Safıyye bin. Abdü'l Muttalib oğlunun çıktığını görünce, "Yâ Rasülellah! Bu adam oğlumu öldürür" dedi. Rasûlü Ekrem de: Aksine, İnşaallah oğlun onu öldürecek" buyurdu. Zübeyr meydana çıktı ve karin şüaştılar, Bu çarpışmada Zübeyr, Yâsir'i Öldürdü.[133]



[126] Beyhakî Delâil 4/214, 215; Halife b. Hayyat Tarih 82; Vakıdî Meğazî 2/653; İbni Hişâm 4/44.

[127] Dr. Abdüsselâm Tedmurî dipnotunda "İbni Hişâm'ın el yazma nüshalarından bi­rinde burası: Benim saldırımdan ancak tecrübeliler koru­nabilir" şeklindedir." der. Kanaatimce bu daha doğrudur. M. Can.

[128] İbni Hişâm 4/41; Taberî tarih 3/10, 11; Beyhakî Delâil 4/215, 216; İbni Hişâm bu kıssada şiir kısmını vermez. Ayrıca bak. Müsned 3/385; Bey, S. Kübra 9/131; Ha­kim 3/426.

[129] İsnadı bu şekilde veren Beyhakîdir. Delâil 4/216; Lakin Vakıdî de ilk isnad Mu­hammed b. Fazl -babası- Cabir şeklindedir. Aynı zamanda Zehebi metninde " an Rafı b. Hudeyjj" diye dizilmişki yani ıştır. Doğrusu, "bin Rafı" dir. Gerçi Dr. Ted­murî bunun yanlış olduğunu onun Ubeydillah diye bir oğlu olmadığını İbni Ha-cer'in Tehzîb inden tashih ettiğini söylerse de kanaatimce yanlış olan kendisidir.

Tabakat kitaplarında Rafı b. Hadic'in bu ad'da bir oğlu bildirilmiyorsa da kendine "Ebû Abdillah" dendiği ittifakla bildirilmiştir. Yanlışlıkla "Abdullah" yerine U-beydullah" yazılsa gerek. Beyhakî Delâilinde 4/217 bu zatı Abdullah diye bahse­der. Tedmurî'nin tashihine göre Cabir'den hadisi duyan Rafı b. Hadîc (r.a)'ın baba­sı olmuş oluyor ki, bu imkansızdır. Zîra Hadîc b. Rafî'in sahabi olduğu bile belli değildir ki îbni Hacer'de bunu Tehzîb 3/138'de söylüyor. Zaten böylesi de Vakidî rivayetine uygundur.

[130] Vakidî 2/654; Beyhakî Delâil 4/216.

[131] Vakidî 2/655; Beyhakî Delâil 4/216.

[132] Vakıdî 2/657; Beyhakî Delâil 4/217.

[133] İbni Hişâm 4/42; Beyhakî Delâil 4/217, 218; Ebû Ömer b. Abdilber ve İbnü'l Esir bu konuyu tartışıp Merhabı öldürenin Ali (r.a) olduğu rivayetini tercih ederler ki, bu görüş akla daha yatkındır. Zîra bunun aksini söyleyen Câbir (r.a)!ın kendisi Hayber harbine katılmamış idi.

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 4/77-80


Konu Başlığı: Ynt: Merhabı Muhammed B. Mesleme öldürdü görüşü
Gönderen: Mehmed. üzerinde 12 Eylül 2021, 16:41:55
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Merhabı Muhammed B. Mesleme öldürdü görüşü
Gönderen: Sevgi. üzerinde 14 Eylül 2021, 03:29:29
Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah