> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Imas gunu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Imas gunu  (Okunma Sayısı 1358 defa)
14 Nisan 2011, 13:57:25
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Nisan 2011, 13:57:25 »



Imas Gunu


Seyf b. Ömer, Muhammed-Talha ve Ziyad'dan şöyle anlatır: -Üçüncü gün sabah olduğunda iki tarafta kendi saflarında yerlerini korumuş haldeydi. İki saf arasında bir mil uzunluğunda gelen gecenin çiğneyip ezdiği ahmak baklasının kalan eseri gibi kan izleri oluş­muştu. İki bin müslümanıardan, on bin de İranlılardan Ölü ve ölmek üzere ağır yaralı vardı. Ağır yaralılar kadınlara bıraklıdı. Çocuklarla kadınlar kabir kazıyor, ölüler sırtlarda oraya taşınıyordu. Oraya o gün iki bin beş yüz kişi defnedildi. Yaralılar ilerdeki bir hurma bahçesine taşındı.

O gece Ka'ka'a sabaha kadar arkadaşlarını bölük bölük önceki yerlerine gönderip onlara: "Güneş doğunca yüzer yüzer hazırlanıp bir grup gözden kaybolunca öbürü gitsin." Haşini Şam'dan imdada ge­lirse ne ala, yoksa siz yeni bir takviye gelmiş numarası yaparak in­sanların ümidini artırın!" dedi. Onlar da kimse farkına varmadan emri uyguladılar. Sabah, gün ilk ışıklarını gösterince Ka'ka'a tekbir getirdi. Arkadaşları da getirdi. O zaman harp meydanındakiler takviye güçleri geldi sandılar. Asım b. Amr da emrindekilere aynısını yapmalarını emretti. Böylece harp başladı. Ka'ka'a'nın son partisi gelip harbe ka­tılmıştı ki, Haşini yanında yedi yüz kişi ile Şam'dan yardıma gedi. Ona da Ka'ka'a'nın yaptığı haber verildi. O arkadaşlarını yetmişer ki­şilik gruplara ayırıp oraya sevk etti. Kendine gelip ordunun ortasına katıldı ve tekbir getirdi. Haşini arkadaşlarına: "Savaş önce birbirine hücum şeklinde sonra da atışmakla olacak dedi. Atın kulağına ok saplanınca yaya çarpışmaya mecbur kaldı.

İranlılar o gece fillerin zırhlarını tekrar yenilediler ve bu günkü çar­pışmaya fillerle katıldılar. Fillerin palanları tekrar kesilmesin diye et­rafında piyadeler onları korumak için de süvariler vardı. Müslüman gruplardan birine fili sürdüler. Atları tekrar ürkütmek istiyorlardı. Ama iş dünkü gibi olmadı. Zira filler yalnız olunca vahşileşip etra­fında insan olunca ehlileşiyordu.

Bu İmas günü sabahtan akşama kadar çok şiddetli geçti. Fakat iki taraf da üstünlük sağlayamadı. Yezdecürd de durumu anlayınca İran­lılara yardım gönderdi. Eğer Allah Ka'ka'a'nın aklına o hileyi getir­mese bir de Haşim gelmese idi müslümanlar moralman yıkılacaktı.

Şa'bî der ki: Kadisiye'deki üçüncü günü, İmas günü idi. Kadisiye günlerinde ondan daha şiddetlisi olmadı. Her iki taraf da eşit savaştı. Müslümanlar bir yerde bir üstünlük sağladı mı aynısını müşrikler de sağlıyordu.

Kays b. Mekşuh, Haşim'le beraber Şam'dan gelişinde beraberinde-kilere şöyle konuştu: Ey Araplar, Allah size İslâm'ı bağışladı. Muhammed (a.s.)'ı size ikram etti. Siz Allah'ın nimeti ile kardeş ol­dunuz. Davanız bir, işiniz birdir. Önce ise birbirini parçalayan aslanlar gibiydiniz. Kurt gibi birbirinizi yiyordunuz. Allah'a yardım edin o da size yardım etsin. İran fethinin gerçekleşmesini isteyin. Zira Şam'daki kardeşlerinize Allah oranın fethini gerçekleştirdi. Kırmızı saraylar ve kızıl atlar onların oldu.

O gün Amr b. Ma'di Kerîbi arkadaşlarına "Ben file ve etrafındaki­lere saldıracağım, benden pek uzaklasın ayın" diye tembih edip sal­dırdı. Fakat yerden kalkan toz onları örttü. Arkadaşları "O öldürülürse bizim yiğidimiz öldürülmüş olur." Deyip atıldılar ve onu müşriklerden kurtardılar. Atı vurulmuş kendi yerde idi. O sırada oradaki İranlı biri­nin atının ayağını yakaladı. İranlı atı sürmek istedi. At gitmeyince baktı ve Amr'ı gördü. Onu öldürmek isterken arkadaşları gelip kurtar­dılar.

Esved b. Kays, Kadisiye'ye katılan birinden şöyle nakleder: -İranlılardan biri iki ordunun ortasında durdu ve birtakım sesler çı­karıp "Benimle kim savaşır?" dedi. Bizden Şebr b. Alkame denen kü­çücük boylu bir adam çıktı. İranlı: "Ey Müslümanlar, bu adam size in­saf etti" deyip onu beğenmedi. Lakin kimse cevap vermediği gibi ona karşı çıkan da olmadı. İranlı: "Beni alaya almazsanız bununla da sava­şırım" dedi. Sonra İranlı nâra atıp ona saldırdı ve yere yıkıp göğsüne oturdu. Sonra onu kesmek için kılıcını aldı. Meğer Şebr'in atının yu­ları kuşağına bağlı imiş. İranlı kesmek için kılıcını sıyırıp kaldırınca at ondan ürkerek öyle bir ileri atıldı ki yular adama takılıp üstünden yere yuvarlandı. At onu sürüklüyorken Şebr atılıp üstüne çıktı. Arkadaşları ona bağırıyorlardi. O da "Dilediğiniz kadar bağırın, silahlarını alma­dan bırakmam" deyip onu öldürdü.

Fillerin ordudaki atları nasıl ürküttüğünü gören Sa'd (r.a.) İranlılar­dan orada Müslüman olanlara: "Bu fillerin öldürülebilecek noktası var mı?" diye sordu. Onlar da "Evet, dudakları ve gözleri" dediler. Sa'd, Ka'ka'a ve kardeşi Asım'a: "Siz beyaz fili öldürün", Hanmal ve Rabbil'e de: "Siz de karşınızdaki derisi benekli fili öldürün" dedi. Di­ğer filler bunlara uyuyordu. Ka'ka'a ve Asım iki yumuşak mızrak alıp sürünerek file yaklaştı. Sağı solu gözetlediler. Diğer iksi de aynısını yaptı. Arkadaşları onları koruyordu. Filler etrafındaki adamlarla meş­gulken, Ka'ka ve Asım fırlayıp filin gözlerine mızraklarnı sapladılar. Fil müthiş bağırıp başını salladı. Sürücüsünü atıp dudaklarını sarkıttı.

Ka'ka'a da hemen dudaklarını kesti. Sonra üzerindeki savaşçıları öl­dürdüler. Hammal ve Rabîl de file saldırıp önce gözüne mızrak sapla­yıp sonra dudağını koparttılar.

Filler gidince müslumanlar, İranlılarla baş başa kalıp, hücuma geç­tiler. Yatsı vaktine kadar öfkeyle çarpıştılar. Her iki traf da harbi eşit bir şekilde götürdü. Çünkü müslümanlar fillerle uğraşırken onlar da askerini toplayıp bir takım tuzak hazırlamışlardı.

Bu savaş geceye de sıçrayıp her iki taraf sabırla çarpıştı. Bu geceye "Herir" gecesi dendi. Bu geceden sonraki gecelerde Kadisiye'de başka çarpışma olmadı.

Abdurrahman b. Ceyş anlatıyor:

-Herir gecesi Sa'd (r.a.), Tuleyha ile Amr'ı ordunun aşağısmdaki nehrin geçidinden İranlılar geçer korkusuyla geçitte nöbete yolladı ve: "Oradan İranlılar geçmişse onların karşısına geçin, yok geçmemişlerse benim emrim gelene kadar orada nöbet tutun" diye tembihledi. Hz. Ömer, Sa'd'a ridde (dinden dönen) gruplara liderlik etmiş kimseleri -sonradan tevbe etse de- asla yüz kişinin başına bile idareci yapmama­sını tembih etmiş idi. İkisi oraya varınca kimseyi görmediler. Tuleyha: "Şuradan nehre dalıp İranlılara arkalarından saldırsak!" dedi. Amr ise: "Hayır nehri aşağısından geçelim!" dedi. Zıtlaştılar. Tuleyha: "Benim dediğim daha uygun." derken Amr: "Sen benim gücümün yetmediği bir şeye çağırıyorsun." deyince ayrıldılar. Tuleyha İran ordusuna tek başına arkadan yaklaştı. Amr ise hem kendi hem de onun adamlarını alıp nehri aşağıdan geçti. Hepsi İranlılara saldırdı. İranlılar da fırladı­lar. Sa'd onların vaziyetinden korkup, Kays b. Mekşûh'u yetmiş kişi ile peşlerinden yolladı. Bu Kays Hz. Ömer'in emir olmasını isteme­diği Ridde liderlerinden idi. Sa'd ona: "Sen onlara yetişirsen sen baş­kansın." dedi. O da yola çıktı. Suyun şeddine gelince İranlıların Amr ve arkadaşlarını kovmaya çalıştıklarını gördü ve o da hemen onları kovaladı. Kays dönüp Amr'ı ayıpladı. O da ona cevap verip bağrıştı­lar. Kays'ın yanındakiler: "Ama bu sana emir tayin edildi!" deyince önce sustu sonra da: "'Benim cahiliye döneminde bir adamın ömrü için kendisiyle savaştığım birini mi bana emir yapıyor." deyip ordunun ya­nma döndü.

Tuleyha ise varıp şeddin karşısına gelince üç kere tekbir aldı. Sonra hızla uzaklaştı. İranlılar peşine koşuştular ama nereye gittiğini anla­yamadılar. Tuleyha'da nehrin aşağısındaki geçitten geçip orduya geldi ve Sa'd'a vaziyeti anlattı.

Humeyd b. Ebi Şeccâr da bu olayı bir başka yönden anlatır.

Bu gece savaşa katılmış olan Kays b. Hübeyre, askere bir hutbe irad edip nasıl çarpışılacağım anlattı.

Yine Düreyd b. Ka'b da: "Cihadın sevabını anlattı. Neha" kabilesi­nin sancağı onda idi.

Eş'as b. Kays da ölümün buradaki derecesini anlattı.

Hanzala b. Rabî' de: "Damat olacakmış gibi kendinizi süsleyin, ba­şınıza kesin geleceği belli olan şeyden sızlanmayın, sabır sızlanmadan daha iyidir." dedi. Diğer liderler de orduyu heyecanlandıran bir takım konuşmalar yaptı.

Abdullah b. Ebu Taybe anlatıyor:

Herir gecesi Müslümanlar Sa'd'ın üçüncü tekbirini beklemeden hü­cuma geçtiler. İlk saldıran Ka'ka'a idî. Sonra Esedliler sonra Neha'lilar, sonra Becile kabilesi ardından da Kinde saldırdı. Sa'd her birine acıyarak dua etti

Enes b. Huneys der ki: Herir gecesi ben Kadisiyede idim. Sabaha kadar kaynakçının çekiç sesi gibi demirlerin tıngırtısı devam etti. O gün Allah onlara sabrı adeta gökten üstlerine boşaltmış gibi oldu. Sa'd ömründe böyle bir gece geçirmemişti. Ne Araplar ne acemler böyle büyük bir olay görmediler. Nihayet Sa'd ve Rüstem tarafından haber­ler kesilince Sa'd sabah namazına kadar dua etti. İnsanlar bunun için galip geldiklerine kanaat getirdiler.

A'ver b. Benân'm dediğine göre bu galibiyet kanaatinin sebebi ge­cenin son yarısının ortalarında Ka'ka'mn: "Biz bir toplumu katlettik.'" diye başlayan bir şiiri okuması idi.

İbnu Rufeyl der ki: O gece sabaha kadar hiç konuşmadan, sadece kedinin uyurken boğazından çıkan "hır hır" sesi göğüslerinden çıktığı için bu geceye "Herir" gecesi dendi.

Mus'ab b. Sa'd anlatıyor: O gece Sa'd saflardan haber almak için yaşlı birini bulamayınca, Bicad adlı ufak bir çocuğu yollamıştı. Geri geldiğinde Sa'd: "Ne gördün yavrum?" deyince: "Onlar kılıç oyunu oynuyorlardı." dedi. Sa'd da: "Yoksa ciddi bir oyun mu oynuyorlar!" dedi.

Abis el-Cûfî anlatıyor: Jmas günü karşılarına bir İran bölüğü geldi. Üzerleri tam zırhlı idi. Onlara yaklaşıp kılıçla saldırınca kılıcın demir zırha bir şey yapmadığını gördüler. Hemen geri çekildiler.

Humeysa adlı birisi: "Bakın ben nasıl olacağını göstereyim/' deyip mız...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Imas gunu
« Posted on: 19 Nisan 2024, 22:53:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Imas gunu rüya tabiri,Imas gunu mekke canlı, Imas gunu kabe canlı yayın, Imas gunu Üç boyutlu kuran oku Imas gunu kuran ı kerim, Imas gunu peygamber kıssaları,Imas gunu ilitam ders soruları, Imas gunuönlisans arapça,
Logged
01 Mart 2022, 14:05:20
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 01 Mart 2022, 14:05:20 »

Esselamü aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes