๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Nisan 2011, 14:05:08



Konu Başlığı: İlk islam tarihi kaynaklari ve tenkidleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Nisan 2011, 14:05:08
 

İlk İslam Tarihi Kaynaklari Ve Tenkidleri  

 

1- Ebân b. Osman b. Affan: Hz. Osman (r.a.)'m oğludur. Dinde İmam, Fakih ve Emir. Medinede doğdu. Babasından ve Zeyd b. Sabit (R.A) lardan hadis aldı. Kendisinden başta Amr b. Dînar, Zührî ve Ebûz-Zinâd olmak üzere çok insan ilim aldı. Vakidî'nin demesine gö­re yedi yıl Medine'de valilik yaptı. (İbni Sad Tabakat 5/152) Abdül Melik b. Mervan'ın vefatından önce hicrî 105 yılında vefat etti. Do­ğumu takriben 20ci hicri yılda (641) olsa gerek. Tarihi kaynaklar onun Meğazî adlı bir eserinden bahsederlersede bize bunlardan bir şey ulaşmamıştır. Hatta Emevî olup. valilik yaptığı ve babasının ka­nım taleble Hz. Aişe taraftan olarak savaşa katıldığından dolayımı (bunları tam bilemiyorum) ama bu zatın rivayetleri yok olmuştur. Halbuki hadiste kendisi sika, fıkıhta imam kabul edilmiştir.

2- Şurah-bîl b. Sa'd: Tahmînen hicrî 20 yıllarında doğup Hz. Ali' yi görmüş olduğu söylenir. 123 yılında vefat etti. Bedir ve Uhud har­bine katılanlarla Medine'ye göç edenlerin listelerini muntazam olarak ilk tutan odur. Ömrünün sonun doğru çok fakirleşip karnını doyura-maz hale gelmesi başına dert açmıştı. Rastladığı sahabe çocukların­dan bir   şeyler ister, vermeyenlere babasının Bedir harbine katılma­dığını söyleyeceğini bildirerek, tehditte bulunurdu. Süfyan b. Uyeyne "Şürahbü fetvaya ehliyetli biriydi. Ondan daha iyi Meğazi bilen biri yoktur'" der. Yahya b. Maîn, Mâlik. İbni İshak, İbni Sa'd. Nesâî, Da-rakutnî ve İbni Adiy bu zatı zayıfa yakın bulurlar. İbni Hibban onu sika sayar. Yahya el-Kattan  ise.  İbni İshak'ın "biz Şürahbi'den bir şey nakletmeyiz!" demesine kızarak. "Hıristiyan ve Yahudilerden ha­ber nakledipte Şürahbil'e gelince onun rivayetlerin yazmaktan sakı­nan adama hayret doğrusu" der.

Mamafih Mûsâ b. Ukbe ve Yahya b. Saîd el-Ensari gibi zatlar Şürahbil'den rivayette bulunuyorlar. Bu zatın eseri de bize ulaşmadı.

3- Urve b. ZÜbeyr: Urve Hz. Ebû Bekr'in kızı Esma (r.a.) ve Zü-beyr (r.a.)'in evladı. Hz. Aişe'nin  yanında yetişmiş, Abdullah b. Zü-beyr   (r.a.)'m   küçük   kardeşidir.   Ağabeyinin   Emevîlerle   kavgasına katılmayıp   kardeşinin   şehit   edilmesinden   sonra   hicri   74'te   Abdü'l Melik b. Mervan'a biat etti. son zamanlarda Urve'nin meğazisinin bir kısmı bulunup neşredildi. Bizde bundan bir hayli istifade ettik. Ancak Urve'nin nakilleri zayi olmuş değildir. İbni İshak ve Vakidîdeki nakil­lere göre onun ilk Meğâzî ve Sîre yazarı olduğuna hükmedenler ol­muştur. Halife b. Hayyat tarihinde onun hicri 23'te doğduğunu söyler. Zehebî Siyeri A'lamın-Nübelâda ona geniş yer verir.

4- Vehb b. Münebbih: Hicri 34't Yemen'de doğup 110'da vefat et­ti. İbni Nedîm "El-Fihrist" adlReserinde (s.128) onun "KitabU'l Meb­de"' adlı bir kitabı olduğunu söyler. Bu zat Hz. Ebû Hüreyre'nin tale­besi olan Hammam b. Münebbih'in kardeşidir. İslam öncesi devirleri İnci! ve Tevrattan naklettiği için bir çokları Israiliyyat uydurmalarını bu zata nisbet ederler. Müsteşrik Schott Rainhardt bunun eserinden bir parçasını Papürus üzerine yazılı olarak ele geçirmiştir. Bu Akabe biatinin anlatıldığı kısımdır. [10]

İbni İshak Kitabü'l Mebde' inde bu zatın rivayetlerine yer verir­ken Vakıdî ona temas etmez.

5- Asım b. Ömer b. Katâde: İbni Kuteyb el-Mârifinde (466) onu "Sîyer ve Meğâzî" yazarı, diye tanımlar. Bu zat İbni İshak'ın baş kaynaklarından birisidir. Hicri  121'de vefat etmiştir. Zehebî'nin bil­dirdiğine göre Tabiîn alimlerinin ileri gelenlerindendir. Yahya b. Ma­în, Ebû Zur'a, Yahya b. Kattan ve diğer alimler ona "sika" tabirini kullanırlar. Dedesi Katâde b. Nu'man Efendimiz (s.a.v.)'in büyük sa­habelerinden olup kör olunca Efendimiz düasıyia iyileşen zattır. Bu­nun eseride bize ulaşmamıştır.

6- Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Şihâb ez-Züh-rî):

Bugünkü şekline "Siyre"'yi ilk koyan zat budur Zehebî onun 50 yada 51'ci yılda doğduğunu, başta İbni Ömer. Câbir, Sehl b. Sa'd, Enes b. Mâlik olmak üzere son sahabelere yetişip onlardan hadis al­dığını bahseder. Bu duruma göre Zührî Tabiî'nin orta tabakasından sayılabilir veya üçüncü tabakaya daha yakındır. Ama sahabe çocu­klarını görüp onlarla oturup kalkmıştır. İbni Hacer'e göre Zührî, Eim-me-i A'lâm'dan, Şam ve Hicazın hadiscisidir. Ebû Dâvûd, onun iki bin kadar hadis rivayet ettiğini bildirir. Zühri 124'te vefat etmiştir. Zehebî Siyer-i A'lamında Zührî'ye (5/326-350) geniş yer verir.

7- Abdullah b. Ebî Bekr b. Muhammed b. Hazm: Hicri 130 yada 135'lerde vefat eden bu zatın Sîre'ye dair bir eser yazdığı bilinmiyor-sada Sîre konusunda en fazla rivayeti olanlardan biri olduğu İbni İshak ve diğerlerinin eserlerinden anlaşılıyor.

8- Musa b. Ukbe: Zübeyr b. Avvam oğullarının azatlısı idi. İlk ciddi boyutlu Sîre yazarı, sika, güvenli bir kimsedir. Müsteşrik Sac-hav'un 1904'te Almanya'da yayınladığı parçanın, ondan rivayet edilen bir parça olma ihtimâli vardır. Buharı, Taberî, Beyhakî hep ona gü­venmişlerdir. Onun rivayetlerinde İbni İshak ve Vakidî'ni rivayetler­inde olduğu gibi çürük yanları yoktur. İmam Mâlik "Meğâzî'yi kim­den yazalım?" deyince "Musa b. Ukbe'nin Meğâzî'sinden ayrılmayın, zira o sikadır" demişti. (Bak el-Cerh vet-Ta'dil cilt 4/154) Bu zat Mekke'de doğup Medine'de yaşamış ve sonra Şam'a göçmüştü.

9- Muhammed b. tshak ve Eseri: İbni İshak hicri 85'te Medine'de doğup 150'de Bağdat'ta vefat etti. Sebebi henüz anlaşılmamış bir vaka dolayısıyla kırk yaşına gelmeden Medine'yi terketti. Bir çok yeri dolaşıp Bağdad'a yerleşti. Ancak Uyûnü'l Eser (l/ll-12)'de geç­tiğine göre Hişam b. Urve ve İmam Mâlik'Ie arası açılmıştı.

İbni İshakın bu büyük eseri "Siyer ve Meğazî"si ne hikmetse ön­celeri çok yaygın iken sonradan zayi oldu. Bugün Faştaki "Mescidi'1 Karaviyyin"de ve Yusuf ağa (Konya) kütüphanesinde bulunup neşre­dilen nüshalar ekşitir Ancak İbni Hişam'ın hocası Bekkâi aracılığıyla yaptığı nakil İbni Sa'dın İbni Bükeyr tariki ile olan nakilleriyle Bey-hakî'nin bizzat kendi isnadları onu yaşatmıştır. Ayrıca İbni İshak Siyer konusunda sika sayıldığı için haber naklederken kendisi anane yapmayıp bizzat duyduğu ifadesini kullandığı haberleride hadis mec­mualarına geçmiştir. İbni İshak siyre konusunda babalan hınstiyan ve yahudi olan kimselerdende bilgi almış ve bu yüzden tenkide uğra­mıştır. Yine "Kitabü'l Meb'de" kısmında naklettiği bilgiler doğrudan İncil'den almış olması onun Sülâlesinin hınstiyanlıktan gelme olduğu kanaatini çağrıştırmış ve bazı müsteşrikler bu iddiada bulunmuşlar-sada Muhammed Hamidullah bey buna siyrenin başında güzel ceva­plar vermiştir.

10- Vakidî: Vakidî çok meşhur bir Meğazi yazarıdır. Kendisini Buharî, Razı, Darakutni. ve Nesâi "metruk" zayıf gibi sıfatlarla an­mış olmasına rağmen, Dırâverdi, Yezid b. Harun, Ebû Ubeyd Kasım b. Seliâm, Ebû Bekr es Sağâni, Mus'ab b. Zübeyrî, ve bazılanda övüp sika olarak nitelerler. Vakıdî'yi tenkid edenler arasında İmam Şafii de bulunur. Zehebî ise Siyer-i A'lam'ında "Allâme, ilirn deryalarından biri" diye vasıflandırıp "Zayıflığında ittifak olmasına rağmen" diye ilave eder. İbni Sa'dın kendisinden nakline göre hicri 130 da dünyaya gelmiş (Tabakat 7/394) Me'mun kendini Bağdad'a halife yapmıştır. Bu vazifede dört yıl kaldı. Kadı olarak hicri 210 da vefat etti. Vakidî'nin bence en iyi yanı gazve yerlerini giderek görmesidir,

11- Muhammed b. Sa'd ve Tabakat'ı: İbni Sa'd Vakidî'nin katibi olarak şöhret bulmuş ve eserlerinde Vakıdi'nin merviyyatım ölüm-süzleştirdiği gibi kendisinin sağlam bir âlim olması ve çok çeşitli ri­vayetlere dayanması, kendisinin tarih bilgisindeki uzmanlığını ortaya koyarken aynı zamanda Vakidî'nin rivayetlerinin çoğunun sağlamlığı­mda isabet etmiş olmaktadır.

İbni Sa'd, hicri 168 yılında Basra'da doğup sonra Bağdad'a gelerek vakidinin derslerine devam etmiş, Kofe'ye, Medine'ye ve civar yerlere ilim talebi ile gitmişti. Kendi çağının Süfyan b. Uyeyne, Ebu'l Velidi-Tayâlisî; Vekî b. Cerrah, Hüşeym. Sa'dûn ed Darir, Süleyman b. Harb, Fadl b. Dukîn, Velid b. Müslim, Ma'n b. îsa ve emsali nice alimleriyle görüşüp onlardan hadis nakletmiştir.

İbni Sa'd bir çok talebede yetiştirmiştir. Meşhur tariçi Belâzurî, İbni Ebî'd Dünya, Haris b. Ebî Üsâme, Hüseyin b. Fehm de bunların arasındadır. İbni Sa'd kaynakların verilerine göre hicri 230'da Bağ-dad'da vefat etmiştir.

İbni Sa'dın en meşhur eseri 8 cilt halinde neşredilen "Tabâkat" adlı tarihidir. İbni Sa'd bu eserinin 15 cilt olmasını arzu etmişti. Böy­lece sünnete tam hizmet edecekti. Vakidî'nin bize ulaşmayan taba-katını esas alıp ondan bir çok şeyi çıkardığı gibi binlerce madde ila­ve ederek İslam tarihinin ilk ve en orjinal Tabakat'ını telif etmiş ol­du. Tabakatta tenkide değer taraf, üç beş rivayetin isnadını birleşti­rip tek rivayet gibi nakletmesidir. Efendimiz, ashab ve kendi devrine kadar gelen tabiîn, tebei tabiîn ve âlimleri isimler altında inceleye­rek çok orjinal bir eser olmasını sağlamıştır. Vakidî'nin Tabakatı bu­gün elimizde yoksada İbni Sad'm Tabakatı onun maddelerine havidir. Onun Meğazisi ve Siyeri de bu tabakatta mündemiçtir.

12- Halife b. Hayyat: Doğumu bilinmemekle beraber ölümü 240 yılındadır. Tarihler arasında en güvenilenlerden biri olup Efendimizin doğumunu kısaca anlatıp hicreti esas alarak tarihine başlar. Hadise­leri rivayet silsilesiyle alarak 232 yılma kadar geiir. Tarihinin adı "Tarih-i Halife" adıyla bilinir. Eserinde İbni İshak. Vehb b. Cerir, Ebû Ma'şer, Ali b. Muhammed el-Medâini, Ebû Ubeyde Ma'mer b. Musennâ, Hişam b. Kelebî, Ebû'l Yakazan, Velid b. Hişam. Abdullah b. Muğire, Abdullah b. Lehiâ, Ebû Halid, İsmail b. İbrahim el Ateki, İsmail b. İshâk ve Esmaî başta olmak üzere daha pek çok otoriteden bilgi alır.

13- Ebûl Velîd Muhammed b. Abdillah el-Ezraki: Bu zatın "Ahbâ-ru Mekke" adlı Mekke tarihi çok meşhurdur. Doğum tarihi kesin de­ğildir. Hicri 244 yılında öldüğü doruya en yakın görüştür. Eseri ilk önce dedesi Muhammed kaleme almış ama torunu ilavelerle bu eseri geliştirip son şeklini vermişitir. Eser Matbû'dur.

14- Muhammed b. Cerir Taberî: Taberi hicri 224-310 yılları ara­sında yaşamış İslam tarihinin hem bahtiyar nemde.talihsin bir âlimi­dir. Talihsizdir, zira mezheb taassubu ile çok ağır hakarete maruz kalmış, fıkıhta ortaya koyduğu düsturlarına taklid değil doğrudan iç­tihat etmiş olması hasetliğe yol açıp korkunç hücumlara hedef ol­muştur. Bahtiyardır, Çünkü bir mezhebi olmamasına karşın yazdığı tefsir ve tarihi ile 12 asırdan beri bütün mezhbelere imam olmuş ve bütün ümmetin kalbinde yer etmiştir.

İslam tarihini ilk orjinal tarih düzeyine çıkaran odur. Şimdiye kadar bu eserinin bir çok baskısı yapılmıştır. Eser yaratılıştan baş layıp 302 yılına kadar gelir. 26 kadar kitap yazdığı bilinir. Tarihinin adı "Tarihü'l Ümem vel Mülük" tür. O bu eserinde kendinden önceki İbni İshak, Ya'kubî, Belâzurî, Vakidî ve İbni Sa'd gibi zatların yazılı eserleriyle avamın dilinde dolanıp duran rivayetleri bu kitabına top­layarak kendinden sonra gelenlere tarih yazma konusunda çok güzel bir yol hazırladı.

Tefsiri ise 30 cilt olup her cüz'ü bir cilttir. Devrindeki bütün ri­vayetleri toplamaya çalışmış olduğundan kendinden sonra yetişenler ona ulaşamamışlardır. Tefsiri hep rivayet tefsirleri arasında geçer. Oysa' her ayetin dirayet tefsirine de temas eder.

Onun "Tehzîbü'l Âsar'T'ını mütalâ etmek şerefine erdim. Adıda tıpkı metodu gibi Tahavî'nin "Meâni'Ul Asar'" şerhine benzer. Hem Üslub hem olayı sevk, hem beyan, hemde ta'Iil yönü aynı. Hem bu iki zat çağdaştır. Üstelik Mısır'da yaşadılar.

Taberî Tarihinde ve Tefsirinde fıkıhtaki dirayetini ortaya koy­maz. Sadece rivayetleri ravi adlarıyla verip "gerisini adamlara baka­rak anlayın" der gibi hiç açıklamaz. Bu yüzden bu eseri tenkîd edilir.

15- Beyhakî ve Delâüin-Nûbûvve'si: İslam dünyasının en velûd (çok eser veren)  âlimlerinden  birisi şüphesiz Ebû Bekir Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakî'dir.

İmam Beyhakî, Nişapur vilayetinin Beyhak kazasına bağlı Hus-revcerd köyünde 384 yılında dünyaya gelmiş ve Beyhak'ta büyümüş tür. Küçük yaşta Kuran ve arapçayı öğrenip yaşı 15 e geldiği zaman temel ilimleri Öğrenmiş bulunuyordu. Sonra, o devrin hadis öğrenme adeti üzerine Horasan, İrak, Mâvrâünnehir, Hicaz, Nokan, İsferain, Tus, Mihrican, Esedâbâd, Hemedan, Damağan, Isfahan, Rey, Tabe-rân, Nişapur, Rûzbar, Bağdad, Kofe ve Mekke olmak üzere ilim mer­kezlerini dolaşıp ilim adamlarıyla buluşup icazetler aldı. Bu şeyhler­inin bilhassa yüz kadarı dinde imam payesini almış kimselerdir. İşte bunlardan bazıları.

1- Müstedrek, ve Ulumü'l Hadis ve nice eserler sahibi Hafız "Hâ­kim" diye tanınan Muhammed b. Abdillah ed Dabbî.

2- Muhammed b. Hasen el-Aievî el Hasenî en-Neysabûrî;

3- Ebû Abdurrahman es-Sülemî.

4- Abdülmelik b. Ebî Osman el Horkeşî en Nisâburî,

5- Ebû İshak et-Tûsî,

6- Abdullah b. Yusuf eî-Isfahâni

7- Abdürrahman b. Muhammed b.Ahmed b. Bâleveyh,

8- İmamü'l Haremeyn'in babası Abdullah b. Yûsuf.

9- Ali b. Ahmed b. Ömer b. Hafs el Hamâmî,

10- Ömer b. Ahmed el Mes'ûdî el Hüzelî,

11- Ebû Tahir ez Ziyâd,

12- Ebû'l Feth Nasır b. Hüseyn el Ömeri

13- Ebû'l Kasım Hasen b. Muhammed gibileri başta olmak üzere devrinin eser sahibi alimlerinden öğrenimini ikmal etti.

Beyhakî, sadece eser yazan değil, aynı zamanda çok kıymetli ta­lebelerde yetiştirmiş birisidir. Zehebî Tezkeretü'l Huffazmda Beyha-kî'yi methedip pek çok âlime icazet verdiğini (31133) anlatarak bun­lar arasında

 l- Ebî Abdillah el Ferâvî

2- Abdülcebbâr b. Muhammed el-Beyhakî,

3- Ali b. Mesud eş-Şucâî

4- Zahir b. Tahir

5- İbni Ebî Mes'ûd es Sâidî,

6- Ebül Meali Muhammed b. İsmail,

7- Husrevcerd kadısı Hüseyin b. Ali b. Futeyme,

8- İsmail b. Ahmed

9- Beyhakî'nin torunu Ubeydullah b. Muhammed b. Ahmed

10- Hafız Ebû Zekeriyya Yahya b. Abdi'l Vehhab'ı sayar.

Eserlerine gelince bize ulaşan 26 kitab adı vardırki her biri sa­hasında dev ve ansiklopedik eserlerdir.

1- Sünen'i Kübra: 9 dev cilt muazzam bir eser olup Şafiî fıkhına göre tertiplenmiş bir hadis kitabıdır. Şafii'nin bütün maddelerine ha­dis bulmaya çalışır. Bu haliyle Tahavî'nin Şerhti Meâniül Âsar'ına benzer.

2- Sünen'i Suğra 4 cilttir.

3- Delâiîinnübüvve 7 cilttir.

4- Şu'bü'l îman önce muhtarasarı basılmıştır. Şimdi Camiü Şu'bü'l İman olarak yeniden basılıyor bize 13cü cilde kadarı ulaştı.

5- El Medhal ile's Sü­nen

6- Ahkamü'l Kur'an

7- Menakıbüş Şafii

8- El Ba's ven Nüşür,

9- Edep

10- Zühd

11- İtikad,

12- Tergîb ve Terhîb

13- Fazailü-s Saha­be

14- İmam Ahmed b. Hanbel

15- Yenâbi'ül Usul...

Konumuzla ilgili Delâil'ine gelince: Bu eser sahasında kanaatim­ce en güzel eserdir. Müellif konuya tarih ilminin kırıtiği ile girip, kimlerin haberi alınır kimlerin ki reddedilir, haber çeşitleri nelerdir gibi malzemeleri gayet ustalıkla serdeder. Peygamberlik delilleri ile Şemaile ait çok geniş malumat verir. Kendinden önceki yazılanları nakleder ama hiç bir zaman İbni İshak dediki. Belazuri anlattıki de­mez. Bütün bunları hadis ilminin verilerine dayandırarak "Haddese-nâ7' "ahberanâ" diye başlayarak şeyhleri vasıtasıyla rivayeti sonuna ulaştırır. Zehebî'nin temel dayanaklarından birini bu eser teşki! eder. Ancak Zehebî, Beyhakî'den daha dikkatli davranarak onun rivayet­lerini de kritik ederek alır ve zaman zaman serzenişte bile bulunur.

16- Ebû Nuaym ve Delailûn Nübüvve'si: İsmi ve künyesi: Âhmed b. Abdillah b. Ahmed el-Mirâni el-İsfehânî. Hicrî 336 yılında doğmuş 430 yılında vefat etmiştir. Küçük yaşında ilim tahsiline başlayıp Va-sit şehrinde Abdullah b. Ömer b. Şözeb'ten, Nişapur'da Ebû'l Abbas el-Esam'dan Şam'da Hayseme b. Süleyman el-Etrâblusî'den, Bağdat'da Ca'fer el Haledî ve Ebû Sehl b. Ziyad'dan icazet almıştır. Zehebî onu "Çağının hadis hafızı" diye anar.

Ebû Nuaym itikadda aşırı derecede Eşari kabul edilmiş bu yüzden bir takım müteassıp hanbelilerin hücumumna uğramıştır. Hat­ta Zehebî Tezkeratül Huffaz'ında şöyle bir olayı Muhammed b. Ab-dü'l Cebbâr'dan nakleder.:

«Ebû Bekr b. Ali el-Muaddel'in ilim meclisine gittim. Şeyh dersi­ni bitirince birisi "Ebû Nuaym'm meclisine gelmek isteyen ayağa kalksın" deyince Muaddel'in meclisinde bulunan hanbeli hadis ehli bir kısım herifler bu adama kalem bıçaklarını çekerek saldırdılar. Adam öle yazmıştı."

Bunun sebebi Ebû Nuaym'ın el-Muaddel ile aynı mezhepte ol­mayışı idi. Ebû Nuaym'ı tenkid edenler varsada. Zehebî, İbni Kesir ve İbni Hacer bunların çoğunun kıskançlık yada mezhep taassubu ol­duğunu söylerler. Ancak Ebû Nuaym uydurma haberlere senedi ile yer verir ve bunlara tenbihtede bulunmaz. Belki senedi vermekle kendinin mes'ûliyetten kurtulduğu kanaatini taşırdı.

Eserlerine gelince bunların 10 adedinin ismi. bazilarınınsa cismi bize ulaştı.

1- Hilyetü'l Evliya (lOcilt Matbudur)

2- Delâlinnübüvve (Matbudur)

3- Ahbâru İsfahan (Matbudur)

4- Tabakat'ül Muhaddisin

5- Mar'rifetüs-Sahâbe

6- Eş Şuarâ.

7- Sifatü'l Cenneti,

8- Tıbbü-n Nebevi,

9- El Müstahraç ale'l Buhârî,

10- El Müstahraç ale'l Müslim.

İslam alimlerinden Beyhakî ve Ebû Nuaym dışında 30 kadar kim­sede "Delâin'n Nübüvve" adında eser yazmışlardır.

Zehebî bunların dışında yukardada arzettiğim gibi bir çokveser-den istifade eder. Başta hadis mecmuaları ile sonra irili ufaklı yüz­lerce hadis cüzünü kaynak olarak alır. Ne yazikki bütün çabalarıma rağmen ben bu kaynakların yansını bile bulamadım. Ne varki aynı haberi başka kaynaklardan bularak yerini belirtiyorum.

Zehebî sahabeden sonraki dönem için her tabakada geçen âlim­lerden bizzat kendi dönemini yazanlar varsa onlara dayanır. Mesela Siyer Meğazi halifeler devri ve Muaviye devrini anlatırken hiç yer vermediği İbnü'l Cevzî'nin "Muntazam" adlı 18 ciltlik tarihine ve "Sifatüs Safvesine' yer vermezken İbnü'l Cevzî'nin dönemini bizzat ondan nakleder. Böylece tarih usulünde "müşahit âlim" olmayı esas aldığını ortaya koyar.[11]

 

Konuyu Bitirirken
 

Ben burada tarih kıritiği ve kaynaklan inceleme metodunu ele almayacağım. Zira Zehebî bunu kitabında tatbik ederek gittiği gibi yeri gelince ben de mütercimliği bırakarak tenkid usulüne başvuruyo­rum.

Allaha şükür ifadesi olarak şunu belirteyim ki: İsİam tarihi ile il­gili kitapları takriben 15 yıldır doğru dürüst okumamıştım. Bu eseri terceme edebilmek tahkikli ve ta'likİi bir şekilde okuyucuya sunabil­mek arzusu ile İbni İshak'ı, İbni Hişam'ı. Delâilleri, İbni Sa'dın Taba­kalını Taberî'yi, İbni Haldun'u. İbni Kesîr'i, Tirmizî'nin Şemailini, Halife b. Hayyat'ın Tarihini, Fesevî'nin "El-Marife fit Tarih'"ini ki bu Zehebî'nin temel kaynaklarından birisidir. Vasıt tarihini, Hatibin Bağdad Tarihi'ni, Futuhuşşâmı, el Ensâbı. Nesebi Kureyş'i ve on altı hadis kitabındaki Siyer tarihlerimde gözden geçiriyorum. Zeki Velidi beyin tarih usulü ile. Umum Türk tarihine girişinide mütala ettim. Bu arada Ravi tarihleriyle ilgili Buharî'nin, Razî'nin, Ebû Zur'anın, Zehebî'nin, İbni Hacerin, Ebû Nuaym'm, Hatib'in, Hakim'in, Ebû Yalanın. İbni Adiyin, Hafız Mizzi'nin eserilerinide elden hiç düşür­meden Selefin yolunda bu eserin türkçesini sizlere ulaştırmaya gay­ret ediyorum.

Burada şunu yine itiraf edeyim, Bu adı geçen zevatın eserleri kelimemin tam anlamıyla "Şah eserleredir. Zehebî'nin ki ise bunların baş tacı gibidir. Zira Zehebî'nin bu eseri, bir takîid, kuru bir nakil değil, başlı başına bir kaynaktır

Ülkemizde son devirlerde İslam tarihi üzerine irili ufaklı pek çok eser yayınlandı. Kâinat Efendisine olan sevgiyi ve bağlılığı ifade bakımından bu pek sevindirici bir durumdur.

İnanıyorum ki Zehebî'nin bu "Târihü'l İslam" adlı harika eserinin neşredilmesi bundan sonra Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizle ilgili bir şeyler yazmak isteyen herkesi daha ciddi olmaya sevk edecek, Hz. Muhammed (s.a.v)'e yakışmayan uydurma kıssalarla mitolojik bir peygamber takdim etme yerine Allanın elçisi Muhammedi (sav) ger­çek hüviyeti ile doğru haberlerle takdim etmeye büyük katkısı ola­caktır.

Ülkemizde böyle kritikli bir tarih ilk defa neşrediliyor. Bu vesile Üe Allah'tan yardımını esirgememesini niyaz ederken, Efendimize (s.a.v.) Salat ve Selamlar takdim ederek hürmetle selamlarım.[12]

Muzaffer Can

Zehebî'nin Hayatı


 
 


[10] Bak J. Horovitz, İslamic Culture, 1927, 558.

[11] İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 1/23-32

 

[12]  İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 1/32-33


Konu Başlığı: Ynt: İlk islam tarihi kaynaklari ve tenkidleri
Gönderen: Kaan Han üzerinde 27 Nisan 2015, 21:03:11
Şurah-bîl b. Sa'd: Tahmînen hicrî 20 yıllarında doğup Hz. Ali' yi görmüş olduğu söylenir. 123 yılında vefat etti. Bedir ve Uhud har­bine katılanlarla Medine'ye göç edenlerin listelerini muntazam olarak ilk tutan odur. Ömrünün sonun doğru çok fakirleşip karnını doyura-maz hale gelmesi başına dert açmıştı. Rastladığı sahabe çocukların­dan bir   şeyler ister, vermeyenlere babasının Bedir harbine katılma­dığını söyleyeceğini bildirerek, tehditte bulunurdu. Süfyan b. Uyeyne "Şürahbü fetvaya ehliyetli biriydi. Ondan daha iyi Meğazi bilen biri yoktur'"


Konu Başlığı: Ynt: İlk islam tarihi kaynaklari ve tenkidleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 10 Aralık 2021, 14:35:45
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
 Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah