Konu Başlığı: İlk divanın kuruluşu Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Nisan 2011, 14:36:01 İlk Divanın Kuruluşu Ebu Hüreyre anlatıyor: (Bahreyn'dan Ömer'in yanma gelmiştim. Bana halkı sorup "Ne getirdin?" dedi. "Beş yüz bin dirhem" dedim. Hayret edip ne diyorsun kaaç? dedi. Ben de beş kerre "Yüz bin yüz bin" diye tekrarladım. "Yorgunsun yat da yarın gel." dedi. Ertesi gün varınca yine sordu. Ben "Beş yüz bin dirhem." deyince bana "Sen iyi misin?" dedi. Etraftakiler benim büyük bir servet getirdiğimi bildirip "İstersen tartalım, istersen sayalım" dediler. Adamın birisi "Ya Emira'l-mu'minin! Ben İranlılarda gördüm. Bir divan yapmış -isimleri belirlemişler- İnsanlara ona göre veriyorlar." dedi.) Bunun üzerine emretti, de divan yapıldı. (İsim-sicil defteri yapıldı). Buna göre ilk muhacirlere bu mallardan beşer bin, Ensardan olanlara dörder bin, Peygamberimizin hanımlarına on ikişer bin dirhem olarak verildi. İbrahim Nehaî: "Hz. Ömer halife olduğu halde ticaret yapardı." der.[933] (Hadise şudur: Hz. Ömer halifeyken Şam'a ticaret için bir kervan hazırlayıp Abdurrahman b. Avftan dört bin dirhem borç istemek üzere birini yolladı. O da adama "Selam söyle bunu hazineden alıp ticaret yapınca oraya geri ödesin." dedi. Bu Ömer'in çok ağrına gitti. Adama rastlayınca "Bana parayı hazineden alsın diye söyleyen sen misin? Bu para gelmeden ölecek olursam siz: "Yahu aldıysa bunu halife aldı, bırakın almayalım." diyecek ve kıyamette beni hesaba çektireceksiniz öyle mi? Hayır, ben bu borcu hırslı, cimri tıpkı senin gibi birinden almak istedim. Ölecek olursam bile yine alacağını gelir mirasımdan söke söke alır." dedi.)[934] A'meş, Ebu Salih'ten Malik ed-Dâr'ın şöyle dediğini anlatır: Hz. Ömer zamanında insanlara büyük bir sıkıntı veren kıtlık olmuştu. Adamın biri Peygamber (s.a.v.)'in kabrine gelerek: "Ya Rasulallah ümmetin için Allah'tan yağmur iste. Zira mahvoldular!" dedi. Rasulullah bu adamın rüyasına girdi ve: "Sen Ömer'e git ve benim selamımı söyle ve ona onların yağmura kanacaklarını haber verip Ömer'e de "sana cıvan mertlik gerek diye iki kere söyle" dedi. Adam gelip Hz. Ömer'e anlatınca, Ömer ağladı ve "Ya Rab yapmaktan aciz kaldığım yere kadar yapabilirim." dedi. [935] Enes (r.a.) anlatıyor: Rimade (Kül gibi renkler açlıktan solduğu) senesi Hz. Ömer'in karnı zeytin yağı yemekten gurul gurul öterdi. Kendine tereyağı yemeyi yasak etmişti. Parmağıyla karnına bastırır ve: "Ne yapalım insanlar bu kıtlıktan kurtulana kadar sana verecek bir şey bizde yok." derdi.[936] Vakidi anlatıyor: Bize Hişam b. Sa'd, Zeyd b. Eşlem yoluyla Hz. Ömer'in kölesi Eşlemden nakletti ki: Rimade denen kıtlık yılı olunca her taraftan arap kabileleri açlığa ve susuzluğa dayanamayıp kalkıp Medine'ye geldiler. Hz. Ömer bu kıtlık zedelerin işleriyle uğraşmak üzere bir ekip kurmuştu. Bir gece Ömer'in yanındakilere "Bizim yemek verdiğimiz adamların sayısını hesaplayın" dediğini duydum. Sağlıklı adamları saydılar, tam yedi bin kişi oldukları anlaşıldı. Açlık ve susuzluktan hasta olanlarla onları aileleri ise tam kırk bin kişiydi. Bir kaç gün sonra bu sayı erkek ve eşleriyle altmış bine vardı. Allah gökten yağmur indirene kadar bunlar Medine'den ayrılmadılar. Sonunda yağmur gelince gördüm ki Ömer, bu göçmenleri geldikleri çöldeki yurtlarına götürmek için, birer adam tayin etmiş, onlara yiyecek ve ülkelerine götürecek binit veriyordu. Bu göçmenler arasında açlıktan müthiş bir ölüm hadisesi de ortaya çıkmış. Sanıyorum ki üçte ikisi açlıktan ölmüşler de ancak üçte bir kalmıştı. Ömer'in işçileri seher vakti gidip kazanın başına geçer ve onlara bulamaç ile Kerkur pişirirlerdi. (Ömer bu kıtlık yılı geçene kadar ne kendi evinde, ne çocuklarının evinde yemek yedi. Daima bu insanlarla beraber yedi.)[937] Yine Eşlem der ki: Biz kendi aramızda: "Eğer Allah kıtlık senesindeki kuraklığı kaldırmamış olsaydı sanıyorum Ömer müslümanların başına gelen bu bela tasasıyla ölecekti." derdik.[938] Süfyan-i Sevri der ki: 'Kim ki Hz. Ali, müslümanların idareciliğine Ebu Bekr ve Ömer'den daha fazla hak sahibi idi' diye iddia ederse, Ebu Bekr'e, Ömer'e ve muhacirlerle Ensar'a yanılma isnad etmiş olurlar.[939] Şerik der ki: Ali'yi, Ebu Bekr ve Ömer'e üstün tutan hiç bir kimsede hayır yoktur.[940] Ebu Usame "Ebu Bekr ve Ömer'in kim olduğunu anlıyormusunuz. Onlar islâm'ın anası ve babası durumundadır." dedi.[941] Hasen b. Salih b. Hayy der ki: Ben Ca'fer b. Muhammed es-Sadik'i "Ebu Bekr ve Ömer'i hayırla anmayan adamlardan ben uzağım!" derken duydum.[942] Hz. Ömer (R.A.)'In Hanım Ve Çocukları Hz. Ömer, Maz'un kızı Zeyneb ile evlendi. Bu hanımından Abdullah, Hafsa ve Abdurrahman doğdu. Sonra Huzâa kabilesinden Müleyke ile evlendi. Bundan oğlu Ubeydullah doğdu, (Bu Ali b. Muhammed'in görüşüdür) Sonra Ömer bu hanımından ayrıldı. Vakidi ise. Ubeydullah (Sıffeyn'de Muaviye tarafında iken öldürülen) Zeyd el-Esğar'in anneleri Müleyke değil Cervel kızı Ümmü Gülsüm'dür, der. Sonra Haris b. Hişam kızı Ümmü Hukeym el-Mah'zumiyye ile evlendi. Ondan Fatıma adlı kızı doğdu. Sonra Asım b. Sabit kızı Cemile ile evlenip ondan Asım doğdu. Hz, Fatimatu'z-Zelıra (r.a.)'m kızı Ümmü Gülsüm ile evlenip ona kırk bin dirhem mihir verdi. Bundan Zcyd ile Rukiyye doğdu. Yemenli bir hanım olan Lüheyye ile evlenip ondan Abdurrahman el-Esğar dünyaya geldi. Daha sonra Zeyd b. Amr b. Nüfeyl kızı Âtike ile evlendi. Hz. Ömer ölünce bu hanım Zübeyr b. cl-Avvam'la evlendi.] El-Leys b. Sa'd der ki: On üçüncü yılın Recep ayında Ömer halife tayin olundu, Şam diyarı da fethedildi. Sonra hicri 15'inci yılda Yermuk savaşı yapıldı. On altıncı yılda Şam diyarının girizgahı olan Câbiye fethedildi. Ardından on yedinci yılda İliya (Kudüs) ve Serğ fethedildi. Ardından on sekizinci yılda kıtlık kuraklık yılı (Rimade) ile Amvas'ta veba salgını oldu. 19'uncu yılda Celûla vakası oldu. Sonra Şam diyarından Bab-ı Liyon ve Kaysariyye şehirleri zapt edildi. Heraklius'un ölümü 20'nci yılda oldu. Aynı yılda Mısır fethedildi. 21 'inci yılda Nihavend şehri ele geçti. İskenderiyye'nin fethi ise 22'nci yılda gerçekleşti. Aynı yılda İsfehar ve Hemedan zapt oldu. Sonra Amr b. El-Âs Trablusgarp'a sefer etti. Bu yıl Ammariye savaşı oldu. Mısır fethinin komutanlığını Vehb b. Umeyr el-Cümehî yaptı. Yirmi üçüncü yıldaki Şam halkının emiri Ebu'l-A'ver idi. Sonra Hz. Ömer yıl sonunda hac dönüşü şehit edildi.[943] Halife b. Hayyat, Tarih'inde Celûla savaşı 17'nci yılda oldu, der.[944] [933] İbni Sa'd 3/312; İbnu Asakir, T. Dımışk 44/347 [934] İ. Asakir, T. Dımışk 44/345; İbni Sa'd 3/278. Parantez arası kaynaklardan ilavedir. [935] İbnu Ebi Şeybe, Musannef 12/32 no 12051; Beyhaki, Delail 7/47; İ. A. T. Dımışk 44/345 [936] İbni Sa’d 3/312; İbni Asakir, T. Dımışk 44/347 [937] İbni Sa'd 3/316, 317; Tarihi Dımışk 44/348, 349 [938] İ.A. Tarii Dımeşk 44/349 İbn Sa'd 3/315 [939] İbnu Asakir, Tarihi Dımışk 44/384 [940] İbnu Asakir, T. Dımışk 44/385 [941] İbnu Asakir T. Dımışk 44/386 [942] Tarihi Dımışk 44/386 [943] İbnu Asakir, Tarihi Dımışk 44/391, 392, 393 [944] Tarihi Halife s. 136; T. Dımışk 44/394; İbni Asakir bu tarihleri Tam tafsilatıyla verir. İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/383386 Konu Başlığı: Ynt: İlk divanın kuruluşu Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Temmuz 2021, 02:45:31 Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: İlk divanın kuruluşu Gönderen: Sevgi. üzerinde 06 Temmuz 2021, 01:35:31 Aleyküm selam. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
|