> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > İlk ambargo ve ilk göç emri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlk ambargo ve ilk göç emri  (Okunma Sayısı 1618 defa)
25 Nisan 2011, 13:24:42
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 25 Nisan 2011, 13:24:42 »



İlk Ambargo Ve İlk Göç Emri


(Rasülullah Şi'b EbîTalib'de)

Musa b. Ukbe anlatıyor:


Daha sonra Kureyşliler bir kongre toplayıp hilelerini artırdılar Rasül-ü Ekrem (s.a.v.)i öldürme yada yurdundan çıkarmaya karar verdiler. Hatta bunun için peygamberin kabilesine Peygamberi öldü­rüp onlara diyetini  vermeyi  teklif ettilersede peygamberin  kavmi, kavmiyetçilik taassubu ağır bastığından bu teklifi red ettiler.

Rasulu Ekrem (s.a.v.) Abdül Muttalib oğullan oymağının otur­dukları koyağa (sığınma kasdıyla) girdiğinde ashabına Habeşistan'a gitmelerini emretmişti.[401] Bu gidiş iki defa vuku buldu. Şöyleki; İlk giden gurup Necm suresi indirildiği zaman Habeş'ten geri gelmişlerdi. Müşrikler "Eğer Muhammed ve arkadaşları putlarımızı iyilikle anar­larsa onların burada karar kılmalarına razı oluruz. Lakin Muhamme-din dinine muhalefet eden yahûdi ve hiristiyanlar bile ilahlarımıza onunki kadar kötü söz söylemiyorlar" dediler. RasUlU Ekrem (s.a.v)de onların hidâyete ermelerini arzuluyordu. (Bundan Önceleri Rasüllillahın ve ashabının uğradığı eziyet ve yalanlanma çok şiddetlenmiş olup kavminin dalâleti Efendimizi son derece üzüyordu.)[402] Nihayet Allah (c.c)

"Lat ve Uzza'yı ve di­ğer üçüncüsü Menât'ı gördünüzmü..." (Necm suresi 19) ayeti celîlesi-ni indirdiğinde Şeytan (Allah'ın bu son putun adını andığı kelimenin arkasına «Ve onlar yücelere yükselen (kuğu kuşu gibi ak) ilahlardır. Şü­phesiz onların şefaatlan Umid edilir» gibi bir takım cümleler ekledi. Bu Mekkedeki her müşriğin kalbine bir şey düşmesine sebeb oldu. (Bu şeytanın fitnesi bir kaç seçili sözünden ibaretti.) dilleri buna dö-nüverdi ve biribirlerine bu müjdeyi vererek "Muhammed gerçekten bizim dinimize döndü" dediler. (Bu hadise namazda idi) Rasüiüllah (s.a.v.) Necm sûresinin sonuna gelince secdeye kapandı. Orada bulu­nan herkes; Müslüman yada kâfir hepsi birden secde ettiler. Sadece Velid b Muğire yaşlı bir adam olduğundan elleri dolusu toprağı alıp onun üzerine secde etti. Orada bulunan her iki gurupta bu secde hususunda Rasüluliah (s.a.v.) ile beraber secde etmelerine hayret etti­ler. Müslümanlar Kâfirlerin kendileri ile beraber secdeye kapanmala­rına şaşırıp kalmışlardı. Zira müslUmanlar şeytanın kafirlere duyur­duğu bu kelimeleri işitmemişlerdi. Müşrikler ise Rasüluliah (s.a.v.)in bu arzuladığı şeyler içine ilkâ edilen sözler sebebiyle Peygamber ve arkadaşlarından güven duymuştu. Şeytan kendilerini, Rasûlullahfs.a. v.)'ın bu kelimeleri secdede okumuş olduğunu anlatmış, onlarda bu­nun üzerine ilahlarını ta'zim için secdeye kapanmışlardı.

İşte bu söz derhal insanlar arasında yayılmış şeytan onun ortaya çıkmasına yardımcı olmuş hattâ ta Habeşistan'a kadar varıp orada bulunan Osman b. Maz'un ve arkadaşları tarafından bile duyulmuştu. (Anlatıldığına göre, Mekke halkının hepsi müslüman olup namaz kıl­maya başlamışlar müslümanlar Mekke'de emniyet içerisinde yaşıyorlarmış.) Bunun üzerine Habeştekiler acele Mekke'ye döndüler. Halbuki Allah (c.c) şeytanın atmış olduğu bu sözleri kaldırmış (ayetlerini muhkem kılarak) onları bâtıl şeylerden korumuş ve şöyle buyurmuştu:

"Senden önce Rasûl ve Nebilerden (herhangi arzu ettiğin bir şeyi) temenni ettiğin zaman şeytanın onun temenni ettiği şeye (Onu karıştıracak bir söz) atmadığı hiç birini göndermedik. Allah ise Şe­ytanın bu attığını yok ediyor, sonrada ayetlerini gayet sağlam yapıyor. Allah bilendir, hikmet sahibidir. Taki (böyle yapmakla) şeytanın attığı bu sözleri kalblerinde hastalık olanlara ve kalbleri katılaşmış olanlara bir imtihan yapmış olsun. Şüphesiz zâlimler(uzlaşmaya) çok uzak bir ayrılık içerisindedirler. (Hac 52-53)".

Nihayet Allah (c.c) bu konudaki hükmünü açıklayıpta Efendimizi şeytanın Seçili sözlerinden uzaklaştırınca müşrikler yine eski sapı­klık ve düşmanlıklarına geri döndüler.

Osman b. Maz'ûn ve arkadaşlarıda geri dönenler arasındaydı. Mekke'ye (Müşrikler'den) birinin himayesi olmadan girmeye güçleri yetmedi. Velid b Muğire de Osman b. Maz'ûn (r.a.)ı himayesine aldı. Osman b. Maz'ûn kendisine hiç birşey olmayıp da arkadaşlarının baş ına gelen bu belayı görüp içlerinden bir kısmının sopa ve ateşle iş kence edildiğinin farkına varınca "bu belayı afiyet içinde yaşamaya tercih ederek kendi kendine Allah ve Rasûlünün zimmetine girip de Cenabı Allah'ın İslam'a girenler arasından kendine dost olarak tercih ettiği kimseler bu bu belalara uğrar, ona dahil olanlar korku içerisin­de yaşarken şeytan ve şeytan dostları insanlarla anlaşma yapanlar afiyette olacak ha" diyerek doğruca Velid b. Muğire'ye gelerek) "Am­cacığım! Sen beni garantin altına aldın, ve bana iyilikte bulundun, Ben ise, senin beni kabileyin arasına götürerek onların yanında artık beni himaye etmekten vazgeçtiğini açıklamanı arzu ediyorum" dedi. Velid de "Ey kardeşim oğlu! Belkide biri sana işkence etti veya sögüp saydı?" deyince o  "Hayır! Vallahi  bana  kimse ne dokundu ne de eziyet etti." Velîd onun kendisini himayesinden çıkartmaktan başka birşeye razı olmadığını görünce Onu kureyşlilerinde orada olduğu bir zamanda Ka'beye götürdü. Kureyş alabildiğine toplanmış Şair Lebid b. Rabİa onlara şiir okuyordu. Velîd, Osmanın elini tutup: "Bu adam beni kendisini korumadan vazgeçmeye zorladı. Bende onu korumadan vazgeçtiğime sizi şahit tutuyorum. Yok kendi; korumamı tekrar ister­se ne âla" dedi. Osman da doğru söyledi. "Vallahi buna onu ben zorladım. Artık benden uzaklaşmıştır" deyip Kureyşlilerle beraber otur­du. Bu sırada Lebid şiirini okuyarak:

"Dikkat edin! Allah dışında herşey bâtıldır" beytini söyleyince Osman "doğru söyledin" dedi.

Lebid beytin diğer yarısı olan "Çaresiz her nimet yok olup gidecektir" kısmını okuyunca da, "yalan söyledin" dedi. Orada bulunanlar ne dediğini anlamayip sustular, sonra ikinciyi tekrarlayarak bunu onun tekrar söylemesini emrettiler. Osman yine; Lebid önceki sözlerini tekrarladığında "bir kere doğru dedin, bir kere yalan söyledin" dedi. Allah'tan gayrinin batıl olduğunu söyleyince onu tasdik edip, her nimet çaresiz yok olacak, deyince onu yalanlamıştı, çünkü "Cennet nimeti yok olmayacaktı" İşte tam bu sırada Kureyş'ten biri gelerek gözüne bir yumruk patlattı. Velid ve arkadaş lan Osman'a "sen bir kefalet altında garantide idin onu bıraktın. Sen şu uğradığın şeylere ihtiyacı olmayan biriydin" dedi. Osmanda "aksi­ne ben sizden gördüğüm şu belalara muhtaçtım. Şu diğeri gibi yumruklanmayan öbür gözümde muhtaçtır. Bana en güzel örnek bana sizden daha sevimli olan zat da vardır" dedi. Velid yine Üsteleyerek "dilersen  seni ikinci  kez  himayeme alırım" dediysede Osman  (r.a.)

"artık benim senin himayene merakım yok" dedi.[403] Böylece Kureyş ona eziyet imkanı bulmuş oldu.

Mûsâ b. Ukbe şöyle devam ediyor:

-Ca'fer b. Ebî Tâlib ve arkadaşları dinlerini kurtarabilmek için Habeşistan'a geldiler. Kureyş de Amr b. el-Âs ve Umara b. Velid b. Muğire'yi arkalarından gönderip acele etmelerini tenbih ettiler. On­larda bunu yerine getirdiler: Necâşî'ye bir at ve ipekli cübbe hediye ettiler. Habeş ileri gelenlerinede hediyeler verdiler. Necaşi onların hediyelerini kabul edip Amr'ı kendi yanına tahtına oturtunca Amr: "Şu anda senin topraklarında ne senin dininden nede bizim dinimiz­den olan bir takım akılsızlar var. Onları bize geri ver" dedi. Necâşi de "onlarla bir konuşayım ve onların hangi dinde olduklarını bir öğ-reneyimde öyle" dedi. Bunun üzerine Amr da "onlar bizden yeni or­taya çıkan adamın arkadaşları olup İsânın Allah'ın oğlu olduğunu ka­bul etmezler ve yanma girerken de sana secde etmezler" dedi.

Bunun üzerine Necâşi Ca'fer İle arkadaşlarına gelsinler diye ha­ber yolladı. (Amrı da yanma oturttu) Ca'fer ve ashabı girince Necaş i'ye secde etmeyip selam verdiler. Bunun üzerine Amr: "Sana bunla­rın durumlarını ve senden ne aradıklarını haber vermedimmiydi." de­di. Necâşi de:

-Anlatın bakalım ey topluluk ! Ne için sizin kavminiz Kureyşli diğer kimselerin yanıma girerken bana yaptıkları secde selamı gibi bir selamla beni selamlamadınız? İsa hakkında ne diyorsunuz? Dini­niz nedir? Siz H iri s ti yan mısınız? diye sordu.

-Onlarda, "hayır değiliz" dediler. Necâşi de: -Peki Yahudîmisİniz? deyince onlarda "hayır" dediler. O; -Kendi milletinizin dininden misiniz? dedi. "Hayır" dediler. O -Dininiz ne? dedi. "İslam" dediler. "İslam da ne" dedi.

-Tek olan Allah'a İbâdet eder, ona hiç bir şeyi ortak yapmayız, dediler:

-Bu dîni size kim getirdi? dedi Onlar da:

"Onu içimizden kendisini ve soyunu gayet iyi bildiğimiz bir zat getirdi. Allah bizden önceki mîlletlere peygamberler gönderdiği gibi onuda peygamber olarak gönderdi. O da bize iyilik yapıp sadaka ver­meyi, sözde durmayı ve emâneti korumayı emretti. Putlara tapma­mızı yasaklayıp Allah'a ibadet etmemizi emretti. Bizde onu tasdik ettik ve Allanın Kelâmını anladık. Bunun üzerine kendi kavmimiz bi­ze ve Ona düşman kesilip onu yalanladılar. Bizim putlara tapmamızı istediler. İşte bizde dinimiz ve kanımızı korumak için sizin yanınıza kaçıp geldik" dediler. Bunun üzerine Necâşi:

-Vallahi bu Kur'an'da aynen İsa'nın İncili'nin çıktığı kandilden çıkmıştır, dedi. Cafer de «selam meselesine gelince peygamberimiz Cennet halkının selamının "Selamün aleyküm" olduğunu haber verdi. Bizde seni onunla selamladık. İsa'ya gelince O Allanın kulu ve Mer­yem'e ilkâ ettiği kelimesidir, kendinden bir ruhtur, bekar namuslu Meryem'in oğludur." dedi. Bu sözler üzerine Necâşi elini yere uzattı ve bir çöp alarak:

"Vallahi Meryem oğlu İsa bu anlattıklarınız üzerine şu çöp ağın-Iığı kadar bile fazla birşey ilave etmemiştir" dedi. Onu işiten Habeş ileri gelenleri de "Vallahi Habeşîiler senin şu sözlerini duysalar seni kıratlıktan atarlar" dediler. O da: "Vallahi İsa hususunda bu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlk ambargo ve ilk göç emri
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:28:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlk ambargo ve ilk göç emri rüya tabiri,İlk ambargo ve ilk göç emri mekke canlı, İlk ambargo ve ilk göç emri kabe canlı yayın, İlk ambargo ve ilk göç emri Üç boyutlu kuran oku İlk ambargo ve ilk göç emri kuran ı kerim, İlk ambargo ve ilk göç emri peygamber kıssaları,İlk ambargo ve ilk göç emri ilitam ders soruları, İlk ambargo ve ilk göç emriönlisans arapça,
Logged
06 Kasım 2021, 07:14:32
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #1 : 06 Kasım 2021, 07:14:32 »

Esselâmü Aleyküm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Kasım 2021, 12:37:23
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 08 Kasım 2021, 12:37:23 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes