> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > İkinci akabe bîatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İkinci akabe bîatı  (Okunma Sayısı 1664 defa)
25 Nisan 2011, 12:54:27
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 25 Nisan 2011, 12:54:27 »



İkinci Akabe Bîatı




Yahya b. Süleym et-Tâi ile Dâvud el-Attar anlatıyorlar:

-Metindeki ifade Dâvûd'unkidir. Bize Huseym Ebû'z ZUbeyr el-Mekkî aracılığıyla Cabir'den (r.a) şöyle nakletti:

-Rasülü-Ekrern (s.a.v) tam on yıl boyunca hac mevsimlerinde hacca gelen hacıların oradaki konaklama yerleri olan Mecenne, Ukaz, Mina gibi yerlerinde peşlerine düştü durdu. Onlara:

Risâlet emânetini tebliğ edinceye kadar beni barındırıp, bana yardım edene Cennet vardır" buyuruyor ama hiç bir yardımcı bulamıyordu. Öyleki ta Mudar'dan yahut Yemen'den kalkıp Hac için yola çıkacak olsa bir yakını yahut kendi kavminden bir takım insanlar gelip onla­ra, aman şu Kureyşli delikanlıdan sakın da senin aklımda karıştır­masın O onların kervanları arasında dolaşarak onları Allaha çağırır durur diyerek Efendimiz (s.a.v)e işaret ederlerdi. Bu iş Allahın bizi Medine'den Ona yolladığı zamana kadar sürdü. Artık bizden Efendi­mizin yanma gidenler ona iman ediyor, oda onlara Kur'an öğreterek ailesinin yanma dönüyor, âileside onun eliyle müslüman oluyordu. Artık Medine'de her evde İslam olduğunu açıkça söyleyecek bir kaç kişi bulunuyordu. Sonra aramızda yetmiş kişilik bir kongre toplayıp:

"Rasül-U Ekrem'i Mekke dağlarında korkulu bir halde insanlara da'vet yapacağım diye dolaşıp durmasına daha ne kadar seyirci kala­cağız." deyip Hac mevsiminde bineklerimize atlayıp yanına vardık. Rasûlullah (s.a.v) buluşma yerimizi Akabe koyağı olarak bildirdi. Biz­de birer ikişer oraya gelerek Efendimizin yanında toplandık. Kendis­ine "Yâ Rasûlaîlah! Sana ne üzerine biat edeceğiz?" dedik. Efendi­miz de şöyle buyurdu:

"Bana zinde halinizdede, tenbel halinizdede dinleyip itaat etme, varlıkta da darlıkta da nafaka verme, iyiliği emredip kötülüğe engel olma, Allah için söz söyleme bu hususta hiç bir kınamaya aldırma­ma, Medine'ye yanınıza gelince bana yardım etme, kendinizi, eşler­inizi ve çocuklarınızı koruduğunuz şeylerden benide koruma şartıyla bana biat edeceksiniz, Cennet de sizin olacaktır"

Bizde, "biat ediyoruz" dedik. Bu yetmiş kişinin benim dışımda yaşça en küçüğü olan Es'ad b. Zürâra (r.a) Efendinizin elinden tuttu, ve şöyle dedi:

«Yavaş olun ey Yesrib halkı. Biz bineklerimizi bu zata ancak Al­lahın RasûlÜ olduğunu bildiğimiz için sürüp geldik. Bu gün Efendi-miz'i (s.a.v) Mekke'den çıkarıp götürmek "bütün arablardan kesinlikle ayrılmak, iyilerinizin katledilmesi kılıçların sizi biçmesi" demek an­lamındadır. Siz bu durumda kılıçlar sizi biçerken sabreden, en iyile­rinin ölümüne tahammül gösteren bütün arab kabilelerinden ayrılma­yı göze alan bir topluluk olacak iseniz haydi Muhammed'ın (s.a.v) elini biat etmek için tutunuz. Mükâfatınızıda Allah versin. Ama siz kendi canınız için korkacak olursanız onun elini tutmaktan vazgeçin. O da sizin için Allah katında mazeret beyan etsin.»

-Bunun üzerine bizde "elini çek ya Es'ad! Vallahi biz bu biattan ne vaz geçer nede ondan ayrılırız" deyip hepimiz birden ayağa kal­karak tek tek Efendimize (s.a.v) biat etmeye başladık, oda belirttiği şartlarıyla biatimizi alıp buna karşılık bize Cennet va'dinde bulu­nuyordu.[618]

Hadisin öbür ravisi Yahya kendi rivayetinin ortasında şu ilâve bilgiyi verir. Amcası Abbas bunu görünce Efendimize "Kardeşim oğlu! sana gelen bu kavim neyin nesi bilmiyorum. Oysa ben Yesrib halkı hakkında bilgisi olan biriyim" dedi. Bizde birer ikişer kişi olarak yanına vardık. Abbas yüzümüze bakınca: "Ben bunları tanıyamadım.

Bunlar yeni yetme nesil olsa gerek" dedi. Bizde "Yâ Rasûlallah! Sana hangi şartlarla biat edelim" dedik.....[619]

Ebû Nuaym de Delâilinde Zekariyya aracılığıyla Şa'bî'den bu ko­nuda şu bilgileri aktarır: Efendimiz (s.a.v) amcası Abbasla birlikte Akabe koyağındaki ağacın altında toplanan yetmiş kişilik Ensar top­luluğunun yanma geldi, ve Onlara:

"Söz­cünüz konuşsun. Ama sözünü uzatmasın. Zira Müşriklerin casusları sizi gözlüyor" buyurdu. Es'ad b. Zürâra (r.a)ta "Yâ Muhammed! Sen Rabbin için isteyeceksen onu iste. Sonrada kendin için iste. Bizden ne isteyeceksen onu da isteyip sonrada Allah'a karşı bizim görevimiz ne ise bize onu haber ver," dedi. Rasûlü Ekrem (s.a.v) de:

«Rabbim için ona ibâdet edip hiç birşeyi Ona ortak koşmamanı­zı, kendim ve Sahabem için kendinizi savunduğunuz bütün şeylerden bizi savunup barındırmanızı istiyorum» buyurdu. "Biz bunları yerine getirince mükafatımız ne olacak?" diye sordularda, Nebi (s.a.v) de:

«Cennet sizin olacaktır» buyurdu. Onlarda "Senin için bunları yerine getiririz" dediler.[620]

Bu hadisi îmam Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Zekeriyya b. Ebû Zâide-MUcâlid-Şa'bî  isnadıyla  Ebû Mes'ud  el-Ensâri'den  (r.a)  buna yakın  ifadelerle nakledip: "Ebû Mes'ud  yaşça onların en ufağıydı" der.[621]

îbni BUkeyr de İbni İshak'tan Âsim b. Ömer ve Abdullah b. Ebî Bekr ikilisi aracılığıyla Abbas b. Ubâde b. Nadle (ki bu zat Salim oğullarının kardeşi idi.) nin şöyle dediğini haber veriyor:

"Ya Hazreç topluluğu! Siz Rasûluİlah'a ne üzerine biat ettiğinizi biliyormuzsunuz? Siz ona Bizansla da kara derililerlede harbetmeküÜzere biat etmiş oluyorsunuz. Yarın musibetler malınızın tadını bo­zar, şereflilerinizi öldürünce onu terkedip teslim edecekseniz, şimdi­den kararınızı ona göre verin. Vallahi böyle yapmanız dünya ve ahi-ret rüsvayhğının ta kendisidir. Yok onunla alenen bir olup ona vefa gösterecekseniz bu dünya ve ahiretin hayrıdır" dedi. Râvi Âsim der­ki: Vallahi Abbas b. Ubâde bu sözlerini sırf Rasûlullah'a yaptıkları bu bîat akdini pekiştirmek için söylemiştir.

Yine Ravi Abdullah b. Ebî Bekir de bu konuda "O gece bu ko­nuşmalarla o kavmin işini geciktirerek durumlarını en güçlüleri olan Abdullah b. Ubeyye göstermek için böyle söyledi" der. Ensar da "bü­tün bunlara karşılık bize ne var ey Allanın Rasülü?" dedilerde Efen­dimiz (s.a.v)de "Cennet var" buyurdu, "öyleyse uzat elini" deyip ona biat ettiler. Abbas b. Ubâde de "Dilersen yarın bunu onların Üzerine kılıçlarımızla yazalım" (saldıralım) dedi. Efendimiz de: "Ben böyle birşeyle emrolunmadirn" buyurdu.[622]

Zührî de bu konuda aşağıdaki şu bilgileri verir İbni Lehîa da Ebû'l Esved aracılığıyla aynı olayı Urve'den nakleder. Bunu Mûsâ b. Ukbe de anlatır; işte kıssanın metni:

Ertesi yıl Ensar'dan yetmiş kişi hacca geldi. Bunların kırkı orta yaşlı otuzuda gençlerinden idi. En küçükleri Ebû Mes'ûd Ukbe b. Amr ile Câbir b. Abdillah idi. Efendimiz (s.a.v.) ile Akabe'de buluştular. Rasûlullah'ın (s.a.v.) beraberinde amcası Abbas'ta vardı. Onlara Al­lah'ın kendisine tahsis ettiği peygamberlik ve ikramdan bahsedip kendilerini Allah yoluna çağırınca onlar bu da'vete katılarak, "Yâ Rasûlaliah, Rabbin ve kendin için bizim Üzerimize yapmamızı arzu­ladığın her şeyi şart koşabilirsin." dediler. Nebi (s.a.v.) de:

«Rabbim için ona hiç bir şeyi ortak koşmamanızı, kendim içinde canınızı ve malınızı müdafaa ettiğiniz hususlarda benide müdafaa et­menizi şart kılıyorum.» buyurdu. Bu şarta onların gönülleri yatınca Abbas onlardan Rasûlullah'a vefa göstereceklerine dair söz almaya başladı. Abbas onlarla Rasûlullah arasındaki bu anlaşmayı çok büyütmüştü. Bu hadiste Abdü'l Muttalib'in annesi Sülmâ bn. Amr b. Zeyd b. Adiy b. Neccar'ı da anlatarak şu hadisi bütün uzunluğuyla nakleder.[623]

Urve derki: Ensar'dan Akabe biatında bulunan yetmiş erkek ve birde kadın idi.[624] İbni İshak ise "Evs ve Hazreç ve diğer kabilelerden o gece Akabe'de bulunanlar yetmiş kişiydi. Beni Hazreç'ten birisi ÜmmÜ İmâra olmak üzere iki kadınla bu Ümmü Imâra'nm kocası ve iki oğluda oradaydı. Böylece bu iki kadınla beraber Akabe'de o gece bulunanların sayısı yetmiş beş ediyor" der.[625]

Yunus b. Bükeyr İbni İshak'tan naklediyor: Bana Ma'bed b. Ka'b b. Mâlik b. el-Kayn, kardeşi Ubeydullah b. Ka'b'tan babası Ka'b'ın şöyle dediğini anlattı: Akabe'de Rasûlullah'a biat ettiğimiz yılkı hac­ca kavmimizin müşrikleriyle beraber gelmiştik. Aramızda büyüğümüz ve efendimiz olan Berâe b. Ma'rûr da vardı. El-Beyda denen yerin ötesine vardığımızda Berâe bize "bana bakın bilesinizki ben bir görüş öne sürüyorum. Bana uyup uymayacağınızı bilemiyorum." dedi. "O görüşün ne ey Ebû Bişr" dedik. "Ben -Ka'beyi kasdederek- şu binaya doğru namaz kılmak istiyorum. Sırtımı namaz kılarken (Kudüs'e dö­nüleceği için) Ka'be'ye çevirmek istemiyorum" dedi. Biz de "hayır hayır. Böyle yapma sakın Vallahi Peygamber (s.a.v)'in sadece Şam tarafına (Kudüs'e) dönerek namaz kıldığı haberi geliyor" dedik. Berâe de: "Vallahi ben Ka'beye doğru namaz kılacağım" deyip namaz vakti girince hep Ka'be'ye dönmeye başladı. Bizde Şam tarafına dönerek kıldık. Böylece Mekke'ye geldik. Berâe bana ''kardeşimoğlu! Haydi Rasûlullah'a gidipte şu yaptığımı bir soralım. Benim sizin yaptığınıza aykırı kalışımdan dolayı içimde bir şüphe var" dedi. Rasûlullah'ı (s.a.v) aramaya çıkıp el-Ebtah denen yerde birine rastladık ve "bize Muhammedi göstersana" dedik. "Siz görseniz onu tanıtmışınız?" de­di. "Hayır Vallahi" dedik. "Yâ Abbas'ı?" dedi. "Tanırız" dedik. Onu bize ticarete gelip gittiğinden tanırdık. Kabe'ye girince Abbasi bulun. Yanındaki adam odur" dedi. Harem'e girdik ki Rasûlullah (s.a.v) ile Abbas birlikte bir köşede oturuyor.

Selam verip oturduk. Rasûlullah (s.a.v): "Şu iki adamı tanıyor-musun? Ey EbÜ'l Fadl dedi." Abbas ta "Evet. Şu kavminin Seyyidi Berâe b. Mamurdur, bu da Ka'b b. Maliktir" dedi. Vallahi Rasûlul-lah'ın (s.a.v) "Şair olan mı" dediğini bir türlü unutmuş değilim. Ab­bas da "Evet" dedi. Berâe Efendimize (s.a.v) "Yâ Rasûlullah! Ben bu yolculuğumda bir görüş belirledim. Onu sana sormayı arzuluyorum." dedi. "Sorun nedir?" buyurdu. "Ben namaz kılarken sırtımı Ka'be'ye dönmek arzu etmedim ve hep Ka'beye doğru namaz kıldım" ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İkinci akabe bîatı
« Posted on: 29 Nisan 2024, 02:38:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İkinci akabe bîatı rüya tabiri,İkinci akabe bîatı mekke canlı, İkinci akabe bîatı kabe canlı yayın, İkinci akabe bîatı Üç boyutlu kuran oku İkinci akabe bîatı kuran ı kerim, İkinci akabe bîatı peygamber kıssaları,İkinci akabe bîatı ilitam ders soruları, İkinci akabe bîatı önlisans arapça,
Logged
27 Ocak 2022, 05:15:23
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.959


« Yanıtla #1 : 27 Ocak 2022, 05:15:23 »

Esselamü Aleyküm. Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah
Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes