๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Nisan 2011, 14:11:00



Konu Başlığı: Hükmün ilanı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Nisan 2011, 14:11:00
Hükmün İlanı


 

Sonra Ebu Musa (r.a.) hutbeye çıkıp Allah'a hamd ve sena edip ar­dından şöyle dedi:

-Biz ümetin bu işini gözden geçirdik. Bu ümmetin emrine uygun­lukta, onların dağınıklığını bir araya toplamada, onların işlerinin ta­mamını ya da bir kısmını değiştirmemekten daha uygun olan bir şey -göremedik. Bu iş insanların kendi rızalarıyla ve bir birlerine danışmakla iolacaktır. Ben ve arkadaşım bir meselede ittifak ettik. O da, Ali vş »Muaviye'yi görevden almaktır. Ümmet bu işi üstlenecek, aralarında blf şûra yapılarak istediklerini kendileri seçecek. İşte ben Ali'yi ve Muaviye'yi görevden azlettim. Kimi dilerseniz onu seçmek için işinİKİ size bırakıyorum." dedi. Sonra hutbeden inip geri çekildi.

Amr kürsüye gelip Allah'a hamd ve sena edip dedi ki:

"Şu adam duyduğunuz gibi sözünü söyledi. Kendi adamını görevden aldı. Ben de onun adamını görevden aldım. Ama kendi temsil ettiğim adamım Muaviye'yi görevinde bıraktım. Zira o Hz. Osman'ın velisi vt kanını dava edendir. Onun yerine en haklı olan odur." dedi. Bunun üzerine Sa'd İbni Ebi Vakkas "Yazık olsun sana ya Eba Musa! Sen Amr'ın hilesine karşı ne kadar zayıfmışsın!" deyince "Ben onu ne yapayım, benimle bir konuda ittifak edip sonra ondan vaz geçti!" dedi, Abdullah b. Abbas (r.a.):

-Senin suçun yok, suç seni görevlendirende, dedi. Ebu Musa: "Allnh sana merhamet versin, beni aldattı ne yapayım!" dedi. Sonra Ebu Musa; "Yâ Amr sen tıpkı üzerine yürüsen de, bıraksan da, susuzluktan dilini çıkarıp soluyan köpek gibisin!" dedi. Amr da "Sen de tıpkı sırtına kitapları yüklenen -içindekini bilmeyen- eşek gibisin." dedi.

Bunu duyan Abdullah b. Ömer (r.a.): "Bu ümmetin idaresi nereye bırakılmış, biri ne yaptığına -helal mi haram mı- aldırmayan, diğeri df fikren zayıf birine!" dedi.[761]

Mesudî "Murucu'z-Zeheb" adlı eserinde anlatıyor:

İki Hakem'in Dumetu'l-Cendel'de buluşması hicri otuz sekizinci yılın Ramazan ayında idi. Amr Ebu Musa'ya "Haydi konuş!" dedi. O da "Önce sen konuş!" deyince Amr "Yapamam zira senin her konuda öncelik hakkın var!" dedi. Ebu Musa, Allah'a hamd ile sözüne başlayıp: "Ya Amr! Allah'ın bu ümmeti birleştireceği bir meseleyi gel kabul et" dedi. Amr da bir beyaz sayfa isteyip kendi kölesine yaz! dedi. Sonra katibe "Sözün bir başı bir sonu vardır. Bir cümle sonuna gelmeden çekişirsek onun başı da unutulacak, sen biz ne dersek onu yazacaksın. Birimizin diğerine danışmadan söylediği şeyleri de yazma. Danışılıp emredilince yaz." dedi. Sonra şöyle yazdı:

"Şu satırlar falan ile falanın beraberce verdiği kararlardır. Söz sırası Amr'ın "Osman (r.a.) mümin idi!" kısmına gelince Ebu Musa "Buraya bunu tartışmaya gelmedik." dedi. Amr da "Ama ya müslüman ya kafir olması gerek!" dedi. Ebu Musa da "Tabi mümin idi." dedi. Amr da söyle öyleyse bunu da yazsın." dedi. O da emredince katip bunu zapta geçti. Amr "Zalim mi mazlum mu öldürüldü?" dedi. Ebu Musa "Mazlum olarak" deyince Amr: "Öyleyse Allah onun velisine onun kanını talep edecek kuvveti (hakkı) vermedi mi?" dedi. Ebu Musa da "Evet" deyince Amr da: "Onun katilini öldürmek gerek değil mi?" dedi. O da "Evet" dedi. Amr da "Öyleyse Muaviye'nin onun kanını sonuna kadar isteme hakkı yok mu?" deyince Ebu Musa "Tabi var!" dedi. Amr da "İşte biz delil getiriyoruz ki onu Ali öldürmüştür!" deyiverdi.

Ebu Musa ona "Biz Allah için bir araya geldik. Gel de Allah'ın bu ümmeti sulh edeceği bir şey bulalım!" dedi. Amr "O ne?" dedi. Ebu Musa da "Bilirsin ki Iraklılar Muaviye'yi ebediyyen sevmezler. Şamlılar da Ali'yi sevmez. Gel ikisini de görevden alalım, Abdullah b. Ömer'i Halife yapalım!" dedi. Abdullah ibni Ömer Ebu Musa'nın damadıydı. Amr da "Peki Abdullah bunu kabul eder mi?" deyince Ebu Musa "Evet insanlar ona bu teklifi yapınca kabul eder." dedi. Amr onu doğrulayıp yine de Sa'd b. Ebi Vakkas ve bir kısım insanların adlarını sayıp kanaatini sorduysa da, Ebu Musa Abdullah b. Ömer'de direndi. Sonra Amr "kalk da beraberce adamlarımızı görevden aldığımızı ilan edelim sonra sen kimi seçeceksen adını ilan et." dedi. Önce Ebu Musa kalkıp konuştu ve: "Biz bu konuyu iyice araştırıp düşündük. Kanlarımızı korumak ve dağınıklığımızı toplamaya en uygun işin Ali ve Muaviye'yi görevden aldık. Ben onları şu sarığı başımdan çıkarttığım gibi görevden çıkarttım.   Halife  olarak  bizzat  Peygambere  arkadaşlık  yapan,   ilk

Müslümanlardan olan Abdullah b. Ömer'i seçtim." dedi. Onu övdü. İnsanlar da ona karşı bir arzu ve meyil başladı.

Sonra Amr kalkıp "Ey insanlar! Ebu Musa, Ali'yi azletti. O Ali'yi daha iyi bilir. Ben de Ali'yi onunla beraber azlettim. Ama Muaviye'yi kendim ve sizin üzerinize emir olarak yerinde bıraktım. Hem Hluı Musa şu -elimdeki- sayfaya "Osman mazlum olarak öldürülmüştür, velisinin kanını isteme hakkı vardır, diye yazdı." dedi. Ebu Musa fırlayıp: "Amr yalan söylüyor, biz Muaviye'yi emir tayin etmedik. Ancak Ali vş Muaviye'nin ikisini de görevden aldık." diyerek itiraz etti.

Mes'udî devamla der ki:

-Bir rivayette gördüm ki: "İkisi ittifak edip Ali'yi de Muaviye'yi de görevden almışlar ve işi danışmaya bırakmışlar. Sonra Amr kalkıp "Ebu Musa'nın Ali'yi alışma muvafakat edip Muaviye'yi yerinde bıraktığını" söylemiş. Bunun üzerine Ebu Musa ona "Allah seni muvaffak kılmaıin, sen hile yapıyorsun." dedi. Bunu gören Şüreyh b. Hâni Aınr'a bil* değnek vurdu. (İnsanlar ayırdılar. Sonra Şüreyh "Hayatta hiç bir şeye, Amr'a değnek yerine kılıç vurmadığıma pişman olduğum gibi pişman olmadım." derdi.)[762]

Ebu Musa yapayalnız kalkıp Mekke'ye geldi ve Kûfe'ye gitmedi, "Sağ kaldıkça Hz. Ali'nin yüzüne bakamayacağına" yemin etti.

Sa'd b. Ebi Vakkas ile Abdullah da kalkıp Kudüs'e gidip onulun ihramlanıp hacca hareket ettiler. Amr da geri döndü. Önce Muaviye'nin yanına gelmedi. Sonra Muaviye'ye geldi ve muazzam bir ziyafet verdi, İkisi arasında uzun konuşma oldu. Yemekler geldi önce Amr'ın köleleri yedi. Sonra onlar Muaviye'nin köleleri yemesi için kalkıp çekildiler, Onlar yerken kapıcıya kapıyı kilitlemesini emretti. Amr, kapıyı niye kilitlettirdiğini sorunca Muaviye: "Ey vallah, şimdi derhal bana biat et yoksa seni öldürürüm!" dedi. Amr da "Öyleyse Mısır'ı ban» vereceksin!" diye teklif etti. Muaviye de: Yaşadığım sürece Mısır senindir!" dedi.[763]

Vakidi der ki: Şamlılar mızrakların ucunda Kur'an'ları havaya kal­dırıp "Sizi Allah'ın kitabına ve ondakilerle hükme çağırıyoruz." dediler. Böylece anlaşma yapıldı. Aralarında bir de anlaşma vesikası yazıp gelecek yılın başında Şam topraklarının Belka civarına düşen el-Ezruh'ta buluşup iki hakemin hükmüne razı olmaya karar verildi. Bu karar alınmasına rağmen birlik ve beraberlik sağlanmadı. Hz. Ali ih­tilaflar içinde kendi ashabının fesadından korkarak geri döndü. Onların içinden Harici -denilecek- olanlar ayrılıp, Hz. Ali'nin hakem kabulünü inkar edip "Hüküm vermek sadece Allah'a aittir." dediler. Muaviye ise kalpler birleşmiş ve herkesin sözleri kendi liderliğinde birleşmiş olarak geri döndü.[764]



[761] Taberi 3/106; Ahbaru't-Tıval 201; Belazuri, Ensabu'l-Eşraf 3/118, 120; Futuh 4/24 32

[762] İlave Ahbaru't-Tıval 201'den

[763] Murucu'z-Zeheb 2/410-412; Taberi 3/113

[764] İbni Sa'd, Tabakat 3/32

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 299-302


Konu Başlığı: Ynt: Hükmün ilanı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 29 Haziran 2021, 14:33:12
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hükmün ilanı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 01 Temmuz 2021, 02:24:50
Aleyküm selâm. bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim