> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Harpten bazı safhalar ve esas harp
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Harpten bazı safhalar ve esas harp  (Okunma Sayısı 1407 defa)
11 Nisan 2011, 14:20:57
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 11 Nisan 2011, 14:20:57 »



Harpten Bazı Safhalar Ve Esas Harp


Sıffeyn'de akşam olup iki taraf birbirinden ayrılınca her iki grup birbirine gider gelir kimse birbirine çatmazdı. Gelip birbirinden ölüle­rini alır defnederlerdi.

Bir ara Hz. Ali, Şamlılara karşı artık bu düello ve müfreze kavgasını bırakıp ordunun tümüyle savaşacağını ilan edince insanlar müthiş telaş ve üzüntüye kapılıp: "Bu güne kadar bölükler birbirleriyle çarpışıyordu. Eğer iki ordu tamamıyla birbirine girecek olursa bu arapların sonu olur!" dediler.

Hz. Ali geceleyin: "Ey insanlar, yarın bütün güçlerimizle savaşaca­ğız, bu gece kıyam-ı leyi namazı kılın, Kur'an okuyup Allah'tan sabır ve af ve karşınızdakilere karşı sebat isteyiniz!" dedi.

Muaviye de geceleyin ordusuyla konuşup teşvik etti.

Hz. Ali sabahı erken kıldırıp hemen harp meydanına geldiler. Oradi karşı grubu seyredip kimlerin nereye yerleştirildiğini anladı ve ordusunu ona göre yerleştirip hücuma hepsinin aynı anda başlayacağı cimini verdi.

Hz. Ali Hicaz halkından on iki bin kişinin bizzat başına geçerek öyle bir tekbir aldılar ki dağlar taşlar inledi ve Muaviye'nin bulunduğu orduya saldırdılar. Şam ordusu bozguna uğradı. Hz. Ali'nin ordusu Muaviye'nin yanına kadar geldi. Muaviye, Amr b. el-Âs ile beraber minberinde oturup çarpışmaya bakıyordu. Durumu görünce kaçmak için atını hazırlattı. Ama Şamlılar bu çekilişten sonra birbirlerini yardıma çağırıp toparlandılar ve Iraklılara saldırdılar. Gece bastırana kadar müthiş bir çarpışma oldu. İki taraf da bozulmadı.

Sabahleyin insanlar ölülerini alıp defnettiler.

Kuşluk vakti Hz. Ali ordusuna: "Haydi saflarınıza gidin, düşmana saldırın, gözlerinizi işinize çevirin, sebat edip Allah'ı çok anın. Sakın birbirinizle çekişmeyin, yoksa dağılırsınız da gücünüz yok olur. Sab­redin, Allah sabredenlerle beraberdir." dedi.

Muaviye de bir hutbe okuyup: "Sabredin sabır yarışı yapın. Ccnkten kaçmayın, birbirinize iş havale etmeyin. Zira siz hak yoldasınız Deliliniz güçlüdür. Siz haram kan akıtan birine karşı savaşıyorsunuz, Onu gökte mazur sayacak biri yok." dedi.

Sabahleyin tekrar savaş başladı. Muaviye'nin sol cenah komutum Habib b. Mesleme Hz. Ali'nin sağ kanadına saldırdı, ve onları püskürttü. Hz. Ali, Sehl b. Huneyfi oraya takviyeye yolladı. Fakat onları Şamlıların alayı birden karşılayıp onları dağıtarak da Hz. Ali'nin yunma kadar geldiler. Hz. Ali'nin yanındakilerden çoğu geriledi. Öyle ki yanında ancak yiğitler ve kahramanlar kaldı.

Bu olayı gören Zeyd b. Vehb şöyle anlatıyor:

-Hz. Ali Rabialıların tarafına yürüyordu. Yanında oğulları Hasan, Hüseyin ve Muhammed vardı. Atılan oklar kulağı ile omuzu arasından geçiyor, oğulları bizzat ona canlarını siper ederek onu koruyorlardı. Ht, Ali sol kanada yaklaştığında ordusu Şamlılara karşı çarpışıyordu, El-Ester de komutanlık yapıyordu. Hz. Ali ona seslenip "Şu kaçanlara var da "Nereye kaçıyorsunuz, kaçınılması imkansız olan ölümden kaçıp devamı olmayan hayata mı gidiyorsunuz!" de." dedi.       

Ester Hz. Ali'nin atına binip kaçışanların önünü kesti ve "Ey insanlar ben Eşter'im! Yanıma gelin!" diye bağırınca hemen etrafında toplandılar. O da onları Şam ordusunun sol kanadı üzerine sürdü. Şamlılar gerileyip eski saflarına çekildi.

Akşamla yatsı arası Hz. Ali gelip insanları harbe teşvik eden bir konuşma yaptı.

Sonra Şamlılar sağ kanatta bulunan Temimoğullarına saldırdı. Onlar da gerilediler. Zahr b. Nehşel: "Ey Temimoğulları nereye!" diye seslendi. Onlar da: "Şu başımıza gelen belaları görmüyor musun?" dedi. O da "Size yazıklar olsun, firar mı ediyorsunuz? Din için çar-pışmayacaksanız, şerefiniz için çarpışın bari!" deyince hep birden sal­dırıya geçtiler. Zahr şehit oldu. îki taraf birbirine girip mızraklar kırılıp kılıçlar parçalanana kadar çarpıştılar. Sonra birbirlerini dişleyip toprak saçtılar. Sonra her iki grubun dellalları "Ey arap topluluğu kadınlara ve çocuklara dikkat edin, mahremiyet hususunda Allah'tan korkun!" diye bağırdılar.

Hz. Ali kılıcıyla topluluğun içine dalıyor kılıcı eğilinceye kadar çarpışıyor sonra kanlara bulanmış olarak topluluktan çıkıp kılıcını doğrultup tekrar geri dönüp ordunun içine dalıyordu. Rabialılar o gün ellerinden gelen sabır ve sebatı gösterdi. Güneş battığında Muaviye'nin çadırına çok yaklaşmışlardı. Muaviye "Ne dersin?" diye sorunca Amr "Çadırını boşalt" tavsiyesinde bulundu. Muaviye de harbi seyrettiği minberinden inip çadırı boşalttı. Rabialılar başlarında Hz. Ali ile gelip çadırı sararak parçaladılar, sonra geri döndüler.

Haşim B. Utbe'nin Ölümü: Ertesi sabah Hz. Ali sancağı Haşim b. Utbe b. Ebi Vakkas'a vererek saldırıya geçti. Akşam olup Hz. Ali'nin ordusu geri çekilince, Haşim bir kaç yiğitle meydanda idi. Haris b. Münzir et-Tenûhî üzerine saldırıp ona öldürücü bir darbe vurdu. Sancağın gelmediğini gören Hz. Ali birini yollayıp sancakların öne geçmesi emrini ulaştırdı. Haşim bu adama yarasını göstedi, baktı ki ikiye yarılmış. Adam geri dönüp Hz. Ali'ye durumu söyledi. Çok geçmeden Haşim öldü. Gece kararınca iki taraf çekildi.

Ertesi sabah Hz. Ali sancağı Haşim'in oğlu Abdullah'a verip savaşa başladı. Ka'ka' ez-Zaferî "O gün kılıç seslerinin gök gürültüsünü geçilgini duyuyordum." diyor. Hz. Ali duruma bakarak: "Lâ havle ve 11 Ituvvete illa billah. Vallahul müste'ân, Ey Rabbimiz bizimle kavmimizin ifasını hak ile fetih nasip eyle. Zira fatihlerin hayırlısı sensin." diye dua »diyordu.

Hz. Ali o gün yine bizzat çarpışıyor kanlara bulanıyordu. O gün gecenin üçte biri geçene kadar çarpışıp sonra ayrıldılar. Hz. Ali üçü başından, ikisi de yüzünden olmak üzere beş yara aldı.

Zül Cenaheyn lakaplı Abdullah b. Ca'fer, Amr b. el-Âs komutasın­daki orduya saldırdı. Ensardan iki kardeş köle, Muaviye'nin çadırın» varıp çadır kapısında çarpıştılar. Harp değirmeni gecenin üçte birine k ııılııı sürdü. Ertesi gün ölülerin çokluğundan çarpışma yapmayıp meydandan ölülerini alıp defin etmekle meşgul oldular.

Muaviye Hz. Ali'ye şu mektubu yazıp yolladı:

-Ben seninle Hz. Osman'ın kanı için çarpışıyorum. Yoksa onun ha-lifillği konusunda iki yüzlülük yapmıyorum. Eğer intikamıma ulaşa-iıillısem aradığım bu. Yoksa zulüm üzerine yaşamaktansa hak savu­nurken ölmek bana daha güzeldir.

Hz. Ali de şu cevabı verdi:

•"Ben sana, Muharik'in Benî Fâliçlilere yaptığı teklifi sunuyorum, Vfuhurik şiirinde der ki:

'Ey atlı! yerlerine yerleştiklerinde Benî Fâliçlilere rastladığında ı 'hidra tebliğ et ki

•Bize gelin de, tozu uçmuş tenha araziye dönmeyin!

•Süleym b. Mansur oğullan şerefli insanlar, arazileri de çok ağaç-lniır."

Muaviye de ona bir mektup yazıp cevap verdi.

Sonra harbe başladılar. Muaviye'nin sancağını Halid b. Velid'in oğlu Abdurrahman aldı. Arapların meşhur süvarilerindendi. Önüne gelenleri savarak ilerledi. Iraklılar El-Eşter'e "Bak sana sancakları nereye kadar vurdı!" dediler. O da Iraklıların sancağını alıp recezler söyleyerek «aldırdı ve Şamlıları geldikleri yere geri kovaladı.

Havşeb Zû Zalimin Öldürülüşü: İraklıların sancağını Cündüb b. Züheyr almış, ona karşı da I lavşeb ZÛ Zalim çıkmıştı. Kendisi Şam ulularından ve kahramanlarından bi« ılydi. Sancaklarını alıp Iraklıları yaralayarak ilerliyordu. Ona karşı Süleyman b. Surad çıktı. İki taraf çarpışmaya başladı ve Havşeb öldü­rüldü. Iraklılar geri çekilip tekrar saldırma taktiği uygulayınca safları bozuldu. Hz. Ali yanına muhafız birliğini alıp diğer taraftaki çarpı­şanların yanına geçti. Geri dönen Adiy b. Hatem Hz. Ali'yi yerinde bulamayınca telaşlandı. Ona Hz. Ali'nin yerini söylediler. O da geldi ve:

-"Ey Emira'l-Mü'minin, sen sağ isen mesele kolay. Bil ki ben senin yanına ölülerin üstlerine basarak geldim. Bu gün öyle bir gün ki, ne bizde ne de onlarda sağ lider kalacak." dedi. O gün en iyi dayanan Rabia kabilesiydi. Hz. Ali onlara "Siz benim zırhım ve kılıcımsınız." deyip Efendimiz (s.a.v.)'in "Rîh" adlı atına bindi. Yine Peygamberimizin katırını önüne alıp başına siyah bir sarık sardı. Sonra "Canını Allah'a satacak kim var!" diye ilan ettirdi. İnsanlar hemen kabul ettiler. O da onlarla Şamlılara saldırdı. Şamlılar geri çekilme hareketini çok kötü yapınca "Muaviye korkup kaçmak için atını istedi. Sonra dellal: "Ey insanlar nereye! Harp işi nöbetleşe olur" diye bağırınca geri gelip Iraklılara saldırdılar.

Muaviye Amr'a: "Akk ve Eşarî kabilelerini öne geçir zira bu geri çekilip saldırma taktiğinde ilk bozulan onlar oldu." dedi. Amr da varıp emri tebliğ edince Akklıların lideri Mesruk Muaviye'ye geldi ve "Sen benim askerlerime ikişer bin ulufe ver. Onlardan ölenler olursa amca oğlu yerine geçsin." teklifini yaptı. Muaviye bunu kabul edince gelip adamlarına bildirdi. Onlar da öne geçtiler. Onlarla Hemdanlılar arasında çetin bir kılıç savaşı oldu. Akklılar "Hemdanlılar dönmedikçe dönmeyeceklerine, Hemdanlılar da onlar dönmedikçe dönmeyeceklerine yemin ettiler.

Amr, Muaviye 'ye "İşte aslanlar aslanlarla karşılaştı. Bu günkü gibi asla bir gün görmedim." dedi. Muaviye de ona:

-Eğer senin saflarında Akk gibi, Ali'nin tarafında da Hemdanlılar gibi bir kabile olsaydı, bu ik tarafın da sonu olurdu." dedi.

Sonra Hz. Ali'ye Muaviye şöyle bir mektup yolladı:

-Sanıyorum benim bildiğim gibi sen de biliyorsun ki harp bize de size de vereceği zararı verdi. Her ne kadar aklımıza yenilsek de halâ elimizde, geçenlere pişman olacak, geleceğe sulh yapabilecek kadar bir imkanımız var. Zira sende hayatta kalma ümidi ancak bendeki kadardır. Ben de harpten senin korktuğun kadar korkuyorum. Vallahi ordular zayıfladı, pek çok rical yok oldu. Biz Abdi Menaf oğullan olarik birbirimize karşı bir...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Harpten bazı safhalar ve esas harp
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:26:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Harpten bazı safhalar ve esas harp rüya tabiri,Harpten bazı safhalar ve esas harp mekke canlı, Harpten bazı safhalar ve esas harp kabe canlı yayın, Harpten bazı safhalar ve esas harp Üç boyutlu kuran oku Harpten bazı safhalar ve esas harp kuran ı kerim, Harpten bazı safhalar ve esas harp peygamber kıssaları,Harpten bazı safhalar ve esas harp ilitam ders soruları, Harpten bazı safhalar ve esas harpönlisans arapça,
Logged
12 Mart 2022, 11:24:29
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 12 Mart 2022, 11:24:29 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes