๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Nisan 2011, 14:14:10



Konu Başlığı: Hakemler Dûmetul Cendel de
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Nisan 2011, 14:14:10
Hakemler Dûmetu'l-Cendel'de


Buluşma zamanı gelince, biri Şam'dan diğeri Irak'tan yola çıkıp Dumetu'l-Cendel denen Şam mıntıkasının güney doğu ucundaki yerde buluştular. (Hz. Ali Kûfe'de, Muaviye de Şam'da kalıp neticeyi bek­lemeye başladılar.


Amr b. El-Hakem anlatıyor:


-Abdullah b. Abbas (r.a.), Ebu Musa el-Eş'arî'ye "Amr'dan sakın. Zira o önce senin konuşmaya başlamanı ister ve sana, sen Peygamberin arkadaşısın, üstelik yaşça benden daha büyüksün. Önce sen konuş sonra

B|n konuşayım, der. Onun seni önce konuşturma maksadı Hz. Ali'yi Ellettiğini söyletmek içindir." diye uyardı.

(Burada Ahbaru't-Tıval'den şu ilaveyi yapmak faydalı olur:

Hz. Ali, İbni Abbas'a bir mektup yolladı mı hemen arkadaşları gelip Ali ne yazdı, ne dedi diye ısrarla sorarlardı. Muaviye Amr'a yazınca onunkiler bir şey sormazdı.

Muaviye bu esnadı Sıffeyn'e katılmayan Abdullah b. Ömer'e, Ab­dullah b. Zübeyr'e, Ebu Cehm b. Huzeyfe'ye ve Abdurrahman b. Abcliyeğus'a birer mektup yollayıp harbin bittiğini ve iki hakem tayin •ılildiğini anlatıp onların da orada şahit olarak bulunmalarını rica etti. unlar da Dumetu'l-Cendel'e geldiler. Sa'd b. Ebi vakkas da onlarla geldi. .Sonra müzakerenin uzamasından bıkan Muğira Şam'a Muaviye'nin yanına geldi. Muaviye ona "Bana kendi gözlemlediğin kanaatini söyle!" dedi. O da "Sana böyle bir şey söyleyecek olsam seninle harbe katılırdım. Ancak iki hakemin hakkında konuşmaya geldim." dedi. "Anlat" deyince şöyle devam etti.

-Ben Ebu Musa'yla baş başa kalıp, Sıffeyn harbine katılmayanları »ordum. O da "Onlar insanların en iyileridir. Sırtlarında kardeşlerinin kanları karınlarında da malları yok!" dedi. Amr b. El-Âs'a aynı soruyu sordum "Onlar en kötü adamlardır, ne hakkı bilirler, ne de batılı tanırlar. Hcııim anladığım kadar Ebu Musa Hz. Ali'yi halifelikten azledip yerine lııırbc katılmayan birini atamak isteyecek, herhalde aklındaki Ömer'in oğlu Abdullah'tır. Amr'a gelince, o senin arkadaşın onu iyi bilirsin. O da Ali'nin yerine ya kendini ya da oğlu Abdullah'ı atayacak. Sanmam ki halifeliğe seni kendinden daha layık görsün." dedi. Muaviye buna epey üzüldü.)[759]

İki Hakem emirliği konuşmak üzere biraraya geldiler. Amr, Ebu Musa'yı iknaya çalıştı, ona Muaviye'yi anlattı. Ebu Musa da "Hayır o olmaz ama Abdullah b. Ömer olsun!" dedi. O zaman Amr b. El-Âs "Ya Kbfı Musa nasıl yapacaksak onu söyle" dedi. Ebu Musa da, önce bu iki adamı da görevden uzaklaştıralım. Yeni birini tayin işini Müslümanların .iûrasına bırakalım, onlar da kendilerine lider olarak kimi arzuluyorlarsa

onu seçsinler!" dedi.748

Amr da "Tamam doğru olan senin görüşün." deyip her ikisi de Du'metu'l-Cendel'e gelen gruba geldiler. Hepsi birarada idi. Amr "Ya Ebu Musa! Bunlara ikimizin görüşünün birleştiğini sen söylesen." dedi. O da "Evet bizim görüşümüz öyle bir şeyde birleşti ki, biz bununla Allah'ın bu ümmetin başına gelen şu kötü vaziyeti düzelteceğini umuyoruz!" dedi. Amr da "Evet dosdoğru ve çok hayırlı söylüyor. İslam ve müslümanlar için ne iyi bir gözcü! Haydi yâ Eba Musa önce sen konuş!" dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Abbas onun yanına geldi. Başbaşa kalınca ona "Sen aldatılıyorsun, ben sana önce söze sen başlama, o başlasın sen onu takiben konuş, dememiş miydim. Korkuyorum siz baş başa konuştuğunuzda o senin dediğini kabul etmiş görünecek, sonra insanların huzurunda ondan vaz geçecek." dedi. Amr da: "Sen emin ol! Biz toplanıp aramızda sulh ettik." Dedi[760]

 


[759] Ebu Hanife et-Tıval s. 198                                                                     

[760] Ebu Hanife burada şu konuşmayı ekler: Sonra Amr, Ebu Musa'yı överek iknaya ça­lıştı. "Sen benden önce Peygamberle sohbet ettin, ....yaşındasın" diye şişirmeye çalışıyordu. Ebu Musa Abdullah b. Ömer'i teklif edince Amr, Muaviye'ye ne dersin?" dedi. Ebu Musa "Onun Halifelikte hiç bir hakkı yok" deyince Amr: Ama Muaviye Hz Osman'ın velisidir. Kureyş arasındaki şerefini tanırsın. İnsanlar sana "O ilk müslümanlardan değildi. " diye itiraz ederlerse sen de "O Osman'ın velisidir Allah Kuran'da "Kim mazlum olarak öldürülürse biz onun velisine sultanlığı veririz." buyurdu dersin. Hem o, efendimizin eşi Ümmii Habibe'nin de kardeşidir." Dedi. Ebu Musa da: Ya Amr Allah'tan kork. Muaviye'nin şerefi onun halife olmasını gerektirmez. Eğer şereflilik bunu gerektiriyorsa, insanlar içinde en haklısı Ebrehe olurdu. Zira o doğudan batıya hüküm süren Yemen'deki Tubba'lıların krallarından biridir. Hem Ali'nin şerefi yanında onunkinin lafı bile olmaz. Veliliğe gelince Hz Osman'ın oğlu Amr esasen babasının velisidir. Bana katılırsan Hz Ömer'in adını diriltiriz. Oğlu Abdullah'a ne dersin?" dedi. Amr da "Ya oğlum Abdullah!" deyince "O çok iyi biri ah şu Sıffeyn harbine girmeseydi. Gel Ömer'in oğlunu tayin edelim." Dedi. Amr ise "Halife olacak adamın iki dişi olup biriyle yemeli öbürüyle yedirmeli. " deyince Ebu Musa "Ya Amr insanlar bir harpten sonra bizi bu işe görevlendirdi. Onları tekrar fitneye atamayız. Ama Ali'yi de Muaviye'yi de görevden azledelim ve birini seçme işini insanlara bırakalım" deyince Amr "İşte doğru olan, insanların yararına olan budur" dedi."

Mehmet Akif merhuma: "Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi" dediği için sal­dıranların, Şan kelimesini fazilet sanmasının ne gaflet olduğunu Ebu Musa (r.a.)'ın sözünden anlıyoruz.

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 296-298


Konu Başlığı: Ynt: Hakemler Dûmetul Cendel de
Gönderen: Mehmed. üzerinde 10 Mart 2022, 16:59:41
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hakemler Dûmetul Cendel de
Gönderen: Sevgi. üzerinde 13 Mart 2022, 06:48:09
Aleyküm Selam. Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah
bilgiler için Allah razı olsun