๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Nisan 2011, 14:53:51



Konu Başlığı: Esirlerden bazıları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Nisan 2011, 14:53:51
 

Esirlerden Bazıları


Velîd b. el-Velîd b. el-Muğtre: Bunu Abdullah b. Cahş (r.a.) bir ri­vayette de Selît el-Mazinî (r.a.) esîr almıştı.

Bu adamı kurtarmak için kardeşleri Halid b. Velîd ile Hişâm b. Velîd gelmişler ve onu dört bin dirhem vererek kurtarıp Mekke'ye götürmüşlerdi.

Bu Velîd fidyesi verilip de serbest bırakılınca, Müslüman oldu. Ni­ye böyle yaptığı sorulunca; "Esir olmak korkusuyla Müslüman olduğumu sanmanızdan korktum" dedi. Mekke'ye varınca onu hapset­tiler. Rasûlü Ekrem (s.a.v.) Kunut dûâsı ederken, onun kurtarılma-sına'da dûa ediyordu. Hudeybiye sulhundan sonra Mekke'den kaçıp Rasûlüllah (s.a.v.)'a katılmıştı. Fakat eceli çok erken geldi. Belkide Peygamberimiz hayatta iken ölmüştür. Amcasının kızı Ümmü Seleme onun ölümüne ağlayıp şu beyitleri söyledi:

-Eygöz! Velidb. el-Veîîdb. el-Muğîre'ye ağla...

- Kıtlık yıllarının yağmuru ve rahmeti aramızda o idi. O bir ek­mekti.

- İhsanı bol, cömert, intikamım bırakmayan biriydi.

-  Velidb. Velîdgibi, Velid'in babası da kabilesine yeten biriydi.[54] Esirlerden birisi de, Ebû Azze Âmr b. Abdillah el-Cumehî idi. Bu adam bir çok kızı olan muhtaç biriydi. Peygamber (s.a.v.)'e: "Sende pek iyi bilirsinki ben malı mülkü olmayan birisiyim. Üstelik ihtiyaçlar içinde kıvranan çoluk çocuk sahibi bir insanım. Bana birşeyler bağış-lasan olmaz mı?" deyince Efendimiz (s.a.v.), bir daha savaşa gel­memek şartıyla ona bağışlarda bulundu.[55]

Urve b. Zübeyr anlatıyor:

-Bedir hezimetinden sonra müşriklerden Umeyr b. Vehb el-Cümehî, Safvân b. Ümeyye ile Ka'be'deki Hicr-ı İsmail'de oturdular.

Bu Umeyr, Kureyş'in şeytani arından biri olup Müslümanlar'a işkence ederdi. Oğlu Vüheyl de esirler arasında bulunuyordu. Safvân'a Bedir kuyusuna atılan ölülerini ve başlarına gelen bu belayı hatırlattı. SafVân: "Vallahi onlardan sonra yaşamakta bir hayır yok" dedi. Umeyr de, "Doğru söylüyorsun, Vallahi hâlâ yanımda bile bulunma­yan, Müslümanlara fidye için ödeyeceğim borcum ile, benden sonra perişan olacaklarından korktuğum çoluk-çocuk olmasa Muhammed'i öldürmeye giderdim. Zira benim onun yanına gitmeye bir gerekçemde var. Oğlum onların elinde esîr" dedi. Safvân bu sözleri ganimet saydı ve "Senin borçlarınla çoluk ve çocuğun bana ait" dedi. Umeyr'de "Bu aramızda kalsın" diyerek kılıcım biledi ve zehir sürdü, sonra Medine'­ye doğru yola çıktı.

Ömer (r.a.) ile Müslümanlar'dan bir gurup oturmuş, Bedir gününü konuştukları bir sırada, Ömer (r.a.)'in gözü o esnada kılıcını kuşanmış olarak, Mescid'in kapısında devesini çökertmekte olan Umeyr'e takıl­dı. "İşte şu köpek, Allah düşmanı Umeyr'dir. Bedir günü sayımızı tahmin eden oydu" diyerek Nebî (s.a.v.)(nin yanma girip: "Umeyr gel­di" dedi. Peygamber (s.a.v.) "Yanıma getirin" buyurdu.

Ömer (r.a.) Umeyr'in yanına varıp, onun kılıcını boynuna asan ka­yışını aldı, elbiselerini boynuna doladı, Ensardan yanında bulunanlara da; "Haydi Rasûlüllah (s.a.v.)'m yanına girip oturun, şu alçağın bir tuzağına karşı Rasûlüllah'ı koruyun" diyerek Umeyr'i, Efendimizin huzuruna soktu. Nebî (s.a.v.) "Ömer, onu salıver, sende yaklaş yâ Umeyr" buyurdu.

Umeyr "İyi sabahlar" dedi. Efendimiz (s.a.v.): "Seni buraya ne ge­tirdi?" buyurdu. "Şu elinizde bulunan esir için geldim" dedi. Rasûl-ü Ekrem (s.a.v.), "Peki şu boynunda asılı duran kılıcın derdi ne?" deyin­ce O, "Allah kılıçların yüzünü karartsın, sanki bir işemi yarıyorlar"

dedi. Nebî (s.a.v.): "Bana doğruyu söyle sen ne gayeyle geldin?" de­yince Umeyr; "Ben sadece söylediğim esir için geldim" dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.):

- "Tabî, sen ve Safvân b. Ümeyye Hıcr-ı İsmail'de oturdunuz" bu­yurarak oradaki aldıkları kararı kendisine anlattı. Bunu duyan Ümeyye, "Eşhedû ellâ ilahe illallah ve enneke Rasûiühû. Yâ Rasûlellah! Biz senin gökten getirdiğin haberi yalanlıyorduk. Şu du­rum öyle bir meseleki, orada ben ve Safvân'dan başka kimse yoktu. Vallahi ben kesinlikle inanıyorum ki, bu konuştuklarımızı sana Allah'­tan başka kimse haber veremez. Beni İslâm'a ulaştıran Allah'a hamdolsun" dedi. Bunu gören Peygamberimiz (s.a.v.) arkadaşlarına:

"Yeni dinini kardeşinize öğretin, Ona Kur'an okuma ta'Iimi yaptırın ve esirini de ona bağışlayıp serbest bırakın" buyurdu. (Onlar)da bunu derhal yerine getirdiler.

Sonra Umeyri "Yâ Rasûlellah! Ben önceleri Allah'ın nurunu sön­dürmek için çırpman. Allah'ın dinine girenlere çok ağır işkenceler yapan, birisiydim. Şimdi istiyorumki, bana izin veresin de, Mekke'ye varıp oradakileri Allah'a ve Rasûlüne çağırayım. Belki Allah onlara da hidayet nasîb eder. Yok olmazsa onlara dinleri sebebiyle eziyet ede­yim" dedi. Rasûîüllah (s.a.v.) izin verince Umeyr Mekke'ye gitti.

Umeyr'in gidişi ile bir şeyler uman Safvân, Kureyşlilere; "Size Bedir hezimetini unutturacak bir olayın (s.a.v.'in öldürüleceğinin) müjdesi gelmek üzere" diye va'dlerde bulunuyordu. Safvân Medine tarafından gelen kervanlara Umeyr'i soruyordu. Nihayet Umeyr hay­vanına binmiş olarak geldi. Durumu öğrenen Safvân da, "Bir daha

Ümeyye ile konuşmayıp ona va'dettiği yardımı yapmayacağına" ye­min etti.

Umeyr sonra Mekke'de ikâmet edip, insanları İslâm'a çağırmaya ve imansızlarla alay etmeye başladı. Onun vasıtasıyla pek çok insan Müs­lüman oldu.[56]


 


[54] El-lsabe Fî temyîzi's-Sahabe 3/61; Ûsdii'lĞabe 3/455.

[55] lbni Hişam 2/301; Ebhu Izze bundan sonra Nebî (s.a.v.)'yi öven şiirler söylemiştir.

[56] İbni Hişam 2/302, 303; Taberî 2/45; Ensâbü'i Eşraf 1/304; El-Bed'û Veitârih 4/193: Taberanî Kebîr 17/59.

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam  Meğazi 3/51-55


Konu Başlığı: Ynt: Esirlerden bazıları
Gönderen: Mehmed. üzerinde 16 Aralık 2021, 13:45:16
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Esirlerden bazıları
Gönderen: Sevgi. üzerinde 20 Aralık 2021, 07:51:01
Aleyküm Selam. Bu bilgileri bizlerle paylaştığınız için Allah sizlerden razı olsun kardeşim