> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Efendimizin yola çıkışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Efendimizin yola çıkışı  (Okunma Sayısı 1529 defa)
18 Nisan 2011, 13:57:25
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Nisan 2011, 13:57:25 »



Efendimizin Yola Çıkışı


İbni îshâk -(Zührî-Ubeydullah b. Abdullah) isnadıyla Abdullah b. Abbas (r.a.)'dan şöyle dediğini anlatır: Sonra Resûlullah (s.a.v.) Mek­ke'nin fethine doğru yola çıktı ve Medine'ye, Ebû Rühm el-Gıfârîyi vali ta'yin etti. Ramazan ayının onuncu günü yola çıktı. Resûlullah'da beraberindekiler de oruç tuttu. Yolda Usfân ile Emeç arasındaki Kûdeyd denen yere geldiklerinde orucunu açtı. Ebû Rûh'mün adı. Külsûnı b. Husayn'dır.

Said b. Beşîr, Katâde'den naklediyor: Huzâa kabilesi kendi yurtla­rında Müslüman oldu. Resûlullah (s.a.v.) onların İslâmmı kabul etti. Onların İslâm'ını kendi yurtlarında yaşayıp -hicret etmeden- sürdür­melerini sağladı.

Saîd b. Abdi'lazîz ve diğerleri, Resûlullah (s.a.v.)'in Huzâa kabile­sini Hudeybiye sulhu esnasında kendi ahdine aldığım söylemekte-dir.[362]

Velîd b. Müslîm der ki: Bana, Amr b. Dinar'ı tahdis ederken-duy-duğunu söyleyen bir zat Amr'ın, İbni Ömer (r.a.)'tan şöyle dediğini nakleder: Huzâa kabilesi, Resûlullah (s.a.v.) ile dayanışına anlaşması yapmıştı. Nüfâse kabilesi ise Ebû Süfyan'la anlaşmalı idi. Nûfase'liler, Huzâa'ya saldırdı, Kureyş de onlara yardım etti. Resulü Ekrem Kureyş'e hemen harb ilan etmeyip onlara Damra'yı yolladı ve şu üç şeyden birisini seçmede serbest olduklarım bildirdi.

1- Yâ Huzâa'mn öldürülen adamlarının fidyesini vermeyi kabul e-decekler.

2- Veya Nufâse kabilesiyle olan yardımlaşma anlaşmasını boza­caklar.

3- Değilse aralarındaki anlaşma aynen kendilerine geri iade edile­cek. Kureyşliler; "aynen iade olsun" dediler. Nebi (s.a.v.) Kureyş'in üzerine yürümeye karar verince pişman oldular ve Ebû Sûfyan'ı "sulh anlaşmasını yenileme isteği11 için Medine'ye yolladılar.

İbnü Lehîa, Ebu'I Esved'in Urve'den şöyle dediğini anlatır: Ed-Deyl oğullarından Nüfâse boyu ile Kâb oğulları arasında savaş vardı. Kureyş ile Kinâne oğulları, Kâb oğullarına karşı Nüfâse'lilere yardım etti. Müdlic oğulları dışında hepsi anlaşmalarını bozup attı. Sâdece bu Müdlic'liler Resûlullah ile yaptıkları anlaşmada vefalı kaldılar.

-İbnü Lehîa, burada olayın gerisini ve Amr b. Sâlim'in yardım iste­yen şiirini nakleder. Sonra da devamla der ki: Nebi (s.a.v.):

"Eğer kendime yardım eder gibi Ka'b oğullarına da yardım etmezsem ben de yardım olunmayayım" buyurdu. O sırada bir bulut meydana geldi. Resûlullah (s.a.v.) ;

"İşte şu bulut! Kâ'b oğullarını zaferini yağdıracak, şimdi Ebû Sûfyan'ı bir görün hele! Zira o yakında anlaşmayı yenileyip sulh süresini uzatmaya gelecek" buyurdu. Gerçekten de Ebû Sûfyan gele­rek: "Yâ Muhammedi Akdi yenileyip süreyi de artır" dedi. Nebi (s.a.v.):

"Demek sen bunun için mi geldin? Demek buraya gelmeden önce bir olay oldu da öyle geldin!" buyurunca: "Allah korusun" de­di. Nebi (s.a.v.) de: "Biz hâlâ eski akdimiz ve sulhumuzu devam et­tiriyoruz" buyurdu.

Ravî bundan sonra onun Ebû Bekre, Ömer'e Osman'a ve Ali'ye ricaya gidişini naklederek söze devam eder:[363]

Ali (r.a.) Ona: "Yâ Ebû Sûfyan, sen Kureyş'in en büyüğüsün. Git insanların arasında himaye iste!" dedi. O, "doğru dedin. Ben öyleyim, deyip, "Dikkat edin, ben insanların arasında sizin himayenizde olduğumu ilan ediyorum." himaye edilmemin reddedilip hakarete uğraya­cağımı sanmıyorum diye bağırdı" O da, "Yâ Ebâ Hanzala! bunu sen böyle sanıyorsun? dedi.[364] Ebû Sûfyan oradan ayrılıp gitti. O giderken Nebi (s.a.v,):    "Allahim! Gözlerini ve kulaklarını kapa da beni göremesinler, ansızın varayım" diye dua etti.

Ebû Sûfyan Mekke'ye varıp kavmine durumu anlattı. Onlar bunu duyunca: "Sen, batıl, geçersiz bir akde razı oldun ve bize, bizim der­dimize derman olmayan birşey getirdin. "Ali seninle oynamış" dediler.

Resûlullah (s.a.v.) hazırlığı kuvvetlendirdi ve bunu gizli tuttu. Ebû Bekir (r.a.) kızı Âişe (r.a.)'nın yanına geldi. Resûlullah'ın sefer hazır­lıklarından bir kısmım görüp birşey anlayamayınca, "Resulü Ekrem nereye hazırlanıyor?" dedi. Hz. Aişe'de: Sende hazırlan, zira Resûlullah kavmini gazaya götürecek. Çünkü Ka'b oğullarına kızmış" dedi. O sıra Resûlullah içeri girdi. Hz. Aişe babasınım kendisine haber verdiği şeyleri, Peygamber ona anlatmadan önce ağzından kaçıracak diye korktu ve babasına gözüyle "sus" işareti yaptı. O da hiçbir şey söylemedi. Resûlullah (s.a.v.) Ebu Bekirle bir saat konuştuktan sonra;

"Hazırlandın mı yâ Ebû Bekir?" dedi. O, "ne için Yâ Resûlallah!" deyince;

"Kureyş'le savaşa, zira onlar anlaşmaya ihanet edip onu boz­dular. İnşâallah biz gazaya gideceğiz" buyurdu. Sonra insanlara se­fere gidilecek ilanını yaptırdı. Hatıb'da bunu Kureyşe mektupla yazdı... Ravi bundan sonra bu olayı anlatarak sözüne şöyle devam eder:

-Sonra Resûlullah (s.a.v.), Muhacir ve Ensar ile, Eşlem, Gıfar, Müzeyne, Cüheyne ve Benî Süleym kabilelerinden oluşan oniki bin kişilik bir toplulukla yola çıktı. Atları sürerek Merri-Zahrân denilen yere kadar geldiler.Kureyşin daha haberi yoktu. Hakîm b. Hizam ile Ebû Sûfyan'a: "Gidin de ya himaye edilmemizi kabul ettirin yahut harb

ilanı yapın!" diyerek tekrar Medine'ye yolladılar. Onlar yola düşmüş gelirken -Büdeyl b. Verkâ'ya rastladılar ve onunla sohbet ettiler. Büdyl de onlarla yola çıkıp ta Mekke civarındaki El-Erâk denen yere yatsı vakti geldiklerinde çadırları ve askerleri gördüler. Atların kişnemele­rini duyduklarında korktular. Ebû Sûfyan, "Bunlar Ka'b oğulları olsa gerek harb sebebiyle gece gidiyorlar" dedi. Büdeyl de, "bunlar Ka'b oğullarından fazla görünüyor. Onların toplamı buna ulaşamaz, yoksa Hevazin kabilesi bizim toprağımıza gelmiş olabilir ama sanmıyorum böylesi ancak hac için gelenler olabilir" dedi.

Resûîullah'ın (s.a.v.) süvarileri -gözcü ve kolculuk yapmaya gelen­leri yakalamak için- Önden gönderildi. Huzâalılar zaten yol olup kimseyi geçirtmiyorlardı.[365] Ebû Sûfyan ve arkadaşları, Müslümanların as­keri kampına geldikleri gece bu süvariler tarafından yakalanıp getiril­diler. Ömer onu görünce kalkıp boğazına sarıldı ise de oradakiler onu kucaklayıp götürdüler ki, Ebû Sûfyanı Peygamberin huzuruna götüre­ceklerdi. Nöbetçi onu Peygambere ulaştırabilmek için öldürülür kor­kusuyla bir yere hapsedip korudu.

Efendimizin amcası Abbas (r.a.) cahiliye devrinde onunla arkadaştı. Ebû Sûfyan olanca sesi ile bağırarak: "Abbas benimle bir müşavere etmeyecek mi?" dedi. Abbas gelip onu himaye etti ve Peygamberden Ebû Sûfyan'ın kendi eline teslimini istedi. Onu alıp gece karanlığında ashabın kampına götürerek, ordunun ne kadar kalabalık olduğunu gös­terdi. Ömer onun boğazına sarıldığında, Ona: "sen ölene kadar bir da­ha Peygamber'e yaklaşma!" demişti o, Abbastan yardım dilyerek, "ben ölmüş sayılırım!" dedi. Abbas da onu insanlardan korudu: Ebû Sûfyan ordunun sayısındaki çokluğu görünce, "ben bu geceki gibi hiçbir kav­min toplandığını görmedim!" dedi.

Abbas onu insanların elinden alınca: "Eğer sen Müslüman olup da Muhammed (s.a.v.)'ın Allah Resulü olduğuna şehadet etmezsen kesinlikle kendini ölmüş bil!" dedi. Ebû Sûfyan, Abbas'ın bu söylediğini söylemek istiyor ama dili bir türlü ona dönmüyordu. Böylece o gece Abbasla kaldı. Hakîm ve Büdeyl ise Resûlullah'm huzuruna gelerek Müslüman oldular. Resûlullah'da onlardan Mekke halkı hakkında bilgi almaya başladı.

Sabah ezanı okununca insanlar dağılmaya aşladı.[366] Ebû Sûfyan pa­niğe kapılarak, "Yâ Abbas! bunlar ne istiyorlar?" dedi. Abbas da, "On­lar namaza yapılan ezan da'vetini duyup, Peygamberin namaza gelişini görme sevincini yaşamak için böyle yapıyorlar" dedi. Ebû Sûfyan on­ların namaza gelişlerini, Peygamberin secde edince secde, rükû edince rükû edişlerini gördü de, "Yâ Abbas! Onlara bir şey emretmeye görsün hemen yapıyorlar!" dedi. Abbas (r.a.)da, "eğer onlara yeme ve içmeyi bile yasaklasa yine itaat ederlerdi." dedi. Ebû Sûfyan, "Yâ Abbas! Sen Muhammed'le topluluğun arasındayken bir konuşsan, O'nun katında beni bunlardan kurtaracak bir af yok mu acaba?" dedi. Abbas (r.a.)da Ebû Sûfyanı alıp Nebi (s.a.v.)'in yanma girdi ve: "Yâ Resûlallah! işte Ebû Sûfyan" dedi. Ebû Sûfyan söze başlayıp: "Yâ Muhammed! ben kendi ilahımdan yardım istedim, sende kendi ilahından istedin. Vallahi her karşılaşmamızda sen bana üstün geldin. Eğer benim ilahım hak, senin ilahın batıl olsaydı ben seni yenerdim, ben artık "Allah'dan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah Resulü olduğuna şahitlik edi­yorum" dedi.

Daha sonra Abbas (r.a.): "Yâ Resûlallah! Ben şimdi senin bana, se­nin kavmin olan Kureyşe gitmeme, onları cehennem azabı ile ikaz e-dip Allah ve Resulüne da'vet etmeye izin vermeni arzuluyorum." dedi. Abbas'a izin verildi. Abbas izni alınca: "Yâ Resûlallah! Ben şimdi on­lara nasıl konuşayım? Onların tatmin olabileceği bir güven şeklini ba­na açıkla" ricasında bulundu. Resûlullah (s.a.v.)de ;

"Sen onlara; (kim Lâ İlahe İllallahü Vahdehû Lâ Şerikeleh, der ve Muhammed'in Allah Resulü olduğuna şehadet eder ve elini silahdan çekerse, o emniyettedir. Kim Kâ'benin yanına gider ve si­lahını bırakıp oturursa o emniyettedir. Kim evine girip kapısını örterse o emniyettedir) diyeceksin." Abbas, "Yâ Resûlallah! Ebû Sûfyan bizim -amca oğlumuzdur.[367] Ben ona ma'rufü öğrettim" de­yince Efendimiz (s.a.v.):

"Kim Ebû Sûfyan'm evine girerse emniyet altındadır!" buyurdu. Ebû Sûfyan'm evi Mekke'nin en yüksek yerindeydi. Efendimiz de­vamla; "Hakîm b. Hızâm'ın evine giren güvencededir" buyurdu. Hakîm'in evi Mekke'nin aşağısındaydı.

Peygamber (s.a.v.), Abbas'ı Dıhyetü'l Kelebî'nin kendisine hediye ettiği beyaz katıra bindirdi. Abbas, Ebû Sûfyanı terekesine alarak yola çıktı. Az sonra Resûlullah (s.a.v.) Onun izi sıra birkaç kişiyi gönderip onlara: "Abbas'ı bana geri getirin!" diyerek onlara Abbas için korktuğu sebebi anlattı. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Efendimizin yola çıkışı
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:31:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Efendimizin yola çıkışı rüya tabiri,Efendimizin yola çıkışı mekke canlı, Efendimizin yola çıkışı kabe canlı yayın, Efendimizin yola çıkışı Üç boyutlu kuran oku Efendimizin yola çıkışı kuran ı kerim, Efendimizin yola çıkışı peygamber kıssaları,Efendimizin yola çıkışı ilitam ders soruları, Efendimizin yola çıkışıönlisans arapça,
Logged
26 Ağustos 2021, 15:54:31
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 26 Ağustos 2021, 15:54:31 »

Esselamü aleyküm Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsu
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

29 Ağustos 2021, 02:31:30
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 29 Ağustos 2021, 02:31:30 »

Aleyküm Selâm. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
 Rabb'im bizleri Peygamber Efendimizin hayatını kendine örnek alanlardan eylesin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes