๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Nisan 2011, 15:01:27



Konu Başlığı: Efendimizin yağmur duası yapması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Nisan 2011, 15:01:27
Efendimizin Yağmur Duası Yapması




Evzaî der ki: Bana İshak b. Abdillah b. Ebî Talha, Enes'in (r.a) kendisine şunları anlattığını nakletti:


Rasûlullah (s.a.v) zamanında insanlara kıtlık isabet et­mişti. Rasûlullah (s.a.v) (cuma günü) hutbe üzerinde iken kendisine (Hz Ömeri'in evi olan Darül-kaza denen eve bakan kapıdan) bir bedevi geldi ve; Yâ Rasûlullah! Mallar mahvoldu, (yollar kesildi) çoluk çocuk aç kaldı. Allah'a, bize yağmur vermesi için dua et, dedi. Bunun üzerine Efendimiz ellerini kaldırdı, (ve Allah'ım! Bizi yağmurla sula, Allah'ım bizi yağ­murla sula, Allah'ım bizi yağmurla sula!, diye dua etti) Ha­yır! Vallahi biz gökyüzünde ne bulut, ne de bulutçuk gö­rüyorduk. (Medine'deki) Sel'a dağı ile aramızda ne ev, ne bark vardı (ki yağmur bulutunu görmeye mani yoktu). Nefsim elinde olan zata yemin olsun ki, henüz ellerini duadan indir-memiştik, birden (kalkan biçiminde bir bulut Sel'a dağının ardından çıkarak) dağlar gibi kat kat olarak yükseldi. (Göky­üzünün ortasına gelince yayıldı.) Efendimiz daha mimberden inmeden yağmurun sakalından damladığını gördüm. O gün ertesi gün, daha ertesi gün, hatta diğer cumaya kadar yağdı. (Vallahi bir hafta Güneşi hiç görmedik.) Ertesi cum'a yine o kapıdan bu Bedevi ya da başka birisi içeri girdi. (Rasûlullah yine hutbe okuyordu. Adam ayak üzeri Efendimiz'e dönüp: "Yâ Rasûlullah! Binalar göçtü, çoluk çocuk aç kaldı (Mallar mahvoldu, yollar bozuldu). Bize dua et de Allah yağmuru kes­sin." dedi. Rasûlullah (s.a.v) ellerini kaldırdı:

"Allahım üzerimize değil çevremize, tepelere, belenlere, vadi özlerine ağaç biten yerlere yağdır* buyurdu. Elleriyle buluttan işaret ettiği yerler derhal açıldı. Hatta bulutlar Me­dine üzerinden tıpkı bir çember gibi açılıp (yağmur kesildi). Küba vadisi bir ay dere olup aktı. (Biz mescitten çıkıp Güneş altında yürüdük). Civardan gelen herkes bu müthiş yağmuru anlatıyordu.[62] Hadisi Buharı ve Müslim naklediyor.

Bu hadisi Sabit ile Abdü'lazîz b. Suheyb ve diğerleri de Enes (r.a)'dan rivayet etmişlerdir.[63]

 

Efendimiz’in Köre Dua Etmesi
 

Osman b. Ömer ile Ravh b. Ubâde anlatıyorlar. Bize Şu'be, Ebû Ga'fer el Hıtamî'den nakletti ki, o Umâre b. Huzeyme b. Sabit'i Osman b. Huneyf'ten şöyle derken işitmiş:

-Gözü kapanmış birisi.Nebî (s.a.v) e geldi ve: "Bana afiyet vermesi için Allah'a dua ediver." dedi. Efendimiz (s.a.v) de ona:

Bu hadisin iki ayrı tankını birbiri içine parantezle tamamlayarak terceme eltim. Müslim'deki Evzaî rivayeti daha kısa iken Şerîk'in metni daha uzun­du. Onu tercih ettim.

"Dilersen bu duayı tehir (edersin) edeyim.[64] (Ahirette se-vab yönünden) bu senin için daha hayırlı olur. Yok, dilersen Sana şifa vermesi için Allah'a dua edivereyim." buyurdu. Adam da: "Bana dua ediver." dedi. Efendimiz (s.a.v) adama gü­relce abdest alıp iki rek'at namaz kılmasını ve şu duayı yapmasını emretti:

"Allah'ım! Ben, rahmet peygamberi olan peygamberin Muhammed vesilesiyle senden dilekte bulunur ve sana yönelirim. Yâ Muhammedi Ben şu ihtiyacımı giderme hususunda Rabbi-me senin ile yönetiyorum. Benim ihtiyacımı gör. (İhtiyacım görülsün diye senin ile yöneliyorum.) Allah'ım! Benim hak­kımda onun şefaatini kabul et. Benim nefsim hususunda beni şefaatçi kıl! [65]

Beyhakî der ki: Bu hadisi Hammad b. Seleme de Ebû Ca" fer el-Hatmî'den rivayet etmiştir.[66]

Ahmed b. Şebîb b. Saîd el Habatî anlatıyor: Bana babam, Ravh b. el Kasım, Ebû Ca'fer el-Medînî el Hatmi, Ebû Ümâme b. Sehl b, Huneyf isnadıyla anlattı ki, amcası Osman b. Hune-yf şöyle demiş:

-Kör bir adam gelip gözünün kapanmasını şikayet etti­ğinde bu adama Rasûlullah'm (s.a.v) şöyle dediğini işittim:

"Bir ibrik getir ve abdest al. Ardından iki rek'at namaz kıl, sonra da: "Allah'ım! Peygamberin olan rahmet peygambe­ri Muhammed ile sana yönelir ve senden dilekte bulunurum. Yâ Muhammed! Ben senin ile Rabbi'me gözüm açılsın diye yöneliyorum. Allah'ım! Onun benim hakkımdaki şefaatini kabul et, kendim hakkımda kendimi şefaatçi kıl."

Osman b. Huneyf der ki: Vallahi daha biz yerimizden ne ayrılmış ne de laf uzamıştı. Bir de baktık ki adam sanki hiç bir şey olmamış gibi içeri girdi.

Bu hadisi Ya’kub el Fesevî ve diğerleri Ahmed b. Şebîb'den rivayet ederler.[67]




[62] Buharî 15/24; Müslim 897; Müsned 3/104. 187, 4/236; Beyhakî Delaîl 6/140; Ebû Nüaym Delâil, 2/448; İbni Mâce 1269; Nesâi 3/160, 162, 167; Abdürrez-zak 4910; İbni Huzeyme 1423; Tahavî Meâni 1/382; .İbni E. Şeybe 10/219,11/481; Buharı Edeb 612; Beyhakî 3/353.

[63] İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/50-51

[64] Buradaki kelimesini mütekellimde, muhatabda okumak caiz olduğundan tercemede iki şekli de verdim. Hadisin zabtını yapan ilk ravilerce bunun hangisi doğru olduğuna dair bir bilgiye rastlamadım.

[65] Buharî Tarih 6/209, 210; İbni Mace 1385; Müsned 4/138; İbni Huzeyme 1219; Hakim 1/313, 519; İbni Sünnî 622; Tirmizî: "Bu hadis, hasen, sahih, garip bir hadistir. Biz bu haberi ancak bu tarik ile Ebû Ca'fer hadisi olarak biliyoruz. Bu Ebû Cavfer, el Hatmî lakaplı olan Ebû Cavfer değildir" diyor. Oysa İbni Sünnî, Beyhakî, bu zatı Ebu Ca'fer el-Medenî el-Hatmî olarak verirler. Buharî de Tarihi'inde bu hadisi dört rivayetle hep bu Ebû Ca'fer' den verir ve ilkinde bu zatı El-Hatmî diye belirtir. Diğer Ebû Ca'fer'ler meçhuldür, sanırım Tirmizî bu konuda yanılmıştır.

[66] Beyhakî Delâil 6/169, Buharî Tarih 6/209, Müsned 4/138.

[67]  Ya'kub el-Fesevî el-Ma'rife vet-Târih 3/352, Müsned 5/298, Taberânî Kebîr 9/18, Beyhakî Delâil 6/167, Ebu Nuaym Delail 143.

Ya'kub'un ve Beyhakî'nin rivayetlerinde şu izahatlar vardır:

-Adamın biri, bir işini yaptırmak için Hz Osman'a (r.a) gidip gelirdi. Osman onun yüzüne bakmadığı gibi ihtiyacını da gidermemişti. Bu adam Osman b. Huneyf e rastlayıca durumu ona şikayet etti. Osman b. Huneyf de ona: "Haydi git bir ıpnk alıp abdestlen, sonra mescide git ve iki rek'at namaz kıl ve sonra 'Allah'ım! Rahmet peygamberi olan peygamberin Muhammed ile sana dilekte bulunup, yöneliyorum. Yâ Muhammed! Ben seninle Rabbime yöneliyorum. Benim bu ihtiyacımı (Rabbiym katında) görüver" diyerek ih­tiyacını belirt ve sonra gidip Osman'ın huzuruna çık. Adam gidip söylenen­leri yerine getirdi! Ardından Hz Osman'ın (r.a) huzuruna çıkardı. Osman (r.a) onu kendisinin yanına aynı sergiye oturtup: "Senin ihtiyacına cevap verece­ğim" dedi. Sonra bu adam, oradan ayrılıp giderken Osman b. Huneyf'e (r.a.) uğradı ve Allah senden razı olsun^sen onunla konuşuncaya kadar ne yüzü­me, ne ihtiyacıma bakıyordu, dedi. Osman b. Huneyf de: "Ben onunla ne ko­nuştum,  ne  de  görüştüm:  Lakin gözleri kapanan bir  adam  gelip  Nebî'ye (s.a.v) halini arz edince ona 'sabredebirlir misin?' buyurduğunu onun da "beni biri elimden tutup gezdiriyor, bu da bana pek ağır geliyor' demesi üzerine "haydi bir ibrik getir...' dediğini duymuştum" diyerek hadisi anlattı.

İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/50-51


Konu Başlığı: Ynt: Efendimizin yağmur duası yapması
Gönderen: Sevgi. üzerinde 05 Şubat 2022, 07:49:45
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Efendimizin yağmur duası yapması
Gönderen: Mehmed. üzerinde 07 Şubat 2022, 07:51:35
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun