> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Efendimiz in zühdü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Efendimiz in zühdü  (Okunma Sayısı 1747 defa)
23 Nisan 2011, 14:53:03
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Nisan 2011, 14:53:03 »



EFENDİMİZİN ZÜHDÜ


Allah (c.c.) «Bizim onları imtihan etmek için kendilerinden bir gru­ba dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere sakın göz­lerini dikme. Rabb'inin rızkı daha hayırlı ve daha ebedidir.» (Taha suresi ayet 131) buyuruyor.

Bakıyye b. Velîd, (Muhammed b. Velîd b. Amir) Ez Zübey-dî, Zührî, Muhammed b. Abdillah b. Abbas isnadıyla İbni Abbas (r.a.)'m şöyle anlattığını nakleder:

-Allah Cebrail ile beraber meleklerden birisini peygam­beri Muhammed (s.a.v)'e gönderdi. Bu melek Rasûlü Ekrem'e:

-Allah seni "Kul Peygamber" olmakla, "Kral Peygamber" olmak arasında muhayyer bıraktı, dedi. Nebî (s.a.v) de istiş are yapmak ister gibi Cebrail'e baktı. Cebrail de Rasûîü Ek­rem'e tevazu göstermesini işaret etti. Bunun üzerine Rasûlül-lah: "Krallığı değil aksine kul olan peygamber ol­mayı seçiyorum." buyurdu.

İbni Abbas der ki: Artık Rasûlüllah bu hadiseden sonra Rabb'ine   kavuşuncaya   kadar   sırtını   bir   şeye   yaslayarak yemek yemedi.[349]

İkrime b. Aramâr. Ebû Zümeyl'den naklediyor: İbni Abbas (r.a.)'m bana anlattığına göre Ömer (r.a.) (Rasûlüllah'ın (s.a.v) ailelerinin yanma bir müddet girmeme kararı aldığı hususunu anlatırken)[350] şöyle demiş:

-0 zaman kendine ait ambarında bulunan Rasûlü Ek­rem'in yanma girmiştim. Baktım ki, Efendimiz bir hasırın üzerine yan üstü yatmış idi. Ben girince izarmı üzerine alıp oturdu. Ne göreyim, hasırın Efendimiz'in böğrüne izi çıkma­mış mı? Rasûlüllah'ın ambarına göz gezdirdim. Orada bir veya iki avuç arpa, iki sa* gelecek kadar selem ağacı meyvesi olan karaz, henüz dibağlanmamış askıda asılı bir veya iki ku­rutulmuş deri dışında dünya malına ait hiçbir şey yoktu. Bu durum gözlerimden yaşlar boşanmasına yol açtı. Allah Rasû­lü "Seni ağlatan ne? Ey Hattaboğlu!" buyurunca; "Yâ Rasûlellah! Niye ağlamayayım! Sen Allah'ın en halis kulu, onun peygamberi ve yarattığı şeylerin en hayırlısısm. İşte hazineyin hali şu. İran Kisrâları Bizans Kayserleri meyveler ve nehirler içinde yüzerken sen de böyle olacaksın ha!, dedim." Bunun üzerine:

"Ey Hattaboğlu! Ahiret'in bizim, dünyanın da onların olmasına razı olmazmı-sın." buyurunca ben "Tabî razı olurum, yâ Rasûlellah!" dedim. Efendimiz (s.a.v) de "Öyleyse Allah'a hamdü sena et!"buyur­du.

Hadisi Müslim rivayet etmiştir.[351]

Aynı kıssayı Ma'mer, Zührî, Ubeydullah b. Abdillahb. Ebî Sevr, İbni Abbas, Ömer (r.a.) isnadıyla Ömer'den şöyle nak­leder:

-Evin içinde üç ham deri dışında göze değen bir şey yoktu. Ben: "Ya Rasûlellah! Allah'a ümmetine rızık genişliği vermesi

Parantez arası ilave Beyhakî'nin sözüdür.

için düa ediversen. Allah, İran ve Rum'lara bile bol bol veri­yor, halbuki onlar Allah'a ibadet bile etmiyorlar." dedim. Efendimiz doğrulup oturdu ve:

"Sen şüphe içinde misin yoksa ey Hattaboğlu! Onlar, dü­nya hayatında iken Ahiret'te verilecek güzel şeyler acele ola­rak burada verilen -Ahiret'te mahrum kalan- bir topluluktur."

buyurunca ben: "Estağfirullah" dedim. O zaman Rasûlüllah (s.a.v) hanımları aleyhine olan isteğini elde etme arzusundaki şiddetli İsrarı dolaysıyla onların yanına bir ay girmemeye yemin etmişti. Nihayet Allah (c.c.) bu yüzden onu ayıplamıştı.

Bu hadisin Zührî rivayetinde Buharı ve Müslim ittifak etmislerdir.[352]

 (Zehebî der ki:) Altı yüz doksan dört senesinde İsmail b. Abdürrahman el Muaddil'e sîmâan okudum, size Allame b. Ebû Muhammed b. Kudâme haber verdi ki. onlara Ebû Nasr kızı Şehde şöyle haber vermiş: Bize Ebû Ğalib el Bakillânî. Ebû Ali b. Şâzân, Ebû Sehl b. Ziyâd, İsmail b. İshak, Müslim b. İbrahim, Mübarek b. Füdale; Hasen-i Basrî isnadıyla Enes (r.a.)'m şöyle dediğini haber verdi:

-Peygamber (s.a.v)'in yanma girmiştim. Kendileri yüzü fitil çekili bir divan üzerinde yatıyordu. Başının altında içi lif dolu bir yan yastığı vardı. Derken yanma aralarında Ömer'in de bulunduğu Ashab'mdan birtakım insanlar girdi­ler. Bir ara Rasûlüllah şöyle bir bükülünce Ömer yataktaki fitilin izini Peygamber (s.a.v)'in boş böğrü üzerinde gördü ve ağlamaya başladı. Rasûlü Ekrem ona; "Seni ağlatan ne?"diye sorunca Ömer: "Bizans Kayseri ile Iran Kisrası dünya rahatı içinde yüzsünler, sen de şu tahta divanda yat" dedi. Bunun üzerine Rasûlü Ekrem: "Sen, duyanın onların, Ahiret'in de bizim olmasını arzulamaz mısın ? buyurunca "Tabi." dedi. Efendimiz de «Vallahi o işte böyle olacaktır.» buyurdu.

Bu isnadı hasen bir haberdir.[353]

Mes'ûdî anlatıyor: Bize Amr b. Mürra, İbrahim. Alkame isnadıyla Abdullah b. Mes'ûd (r.a.)'m şöyle dediğini haber verdi: Peygamber (s.a.v) bir hasıra yaslanmış hasırın izi de cildine geçmiş idi. Ben de hemen elimle vücudunun o kısmını ovmaya başladım ve "Anam babam sana feda olsun!Bize izin versen de, sana bir döşek yapsak olmaz mı?"dedim. Efendimiz de:

"Dünya'dan bana ne. Benimle dünyanın hali gelip bir ağa­cın altına konup istirahat ettikten sonra kalkıp yola devam eden ve orayı terk eden süvarinin haline benzer"buyırdu.

Bu, sahih derecesine yakın hasen bir hadistir.[354]

Yûnus, Zührî, Ubeydullah isnadıyla Ebû Hüreyre'den Ra­sûlü Ekrem (s.a.v)'in

"Yanımda Uhut dağı kadar altın olsa üzerime üç gün geçipte hala ondan dağıtamadığım bir şeyin yanımda kalması beni asla sevindirmez. Ancak borcum için hazırladığım hariç."buyurduğunu anlatır.

Bu hadisi Buharı naklediyor.[355]

A'meş, Umara b. el Ka'ka, Ebû Zür'a, Ebû Hüreyre (r.a.) isnadıyla Rasûlallah (s.a.v)'in: "Allah' im!Muhammed ailesinin rızkını yetecek kadar eyle!" buyur­duğunu anlatır. Müslim ve Buharı bunu başka bir yolla Um-âre'den nakleder.[356]

İbrahim Nehâî'de Esved yoluyla Hz. Aişe (r.a.)'dan şöyle nakleder.

«Rasûlü Ekrem (s.a.v) vefat edene kadar üç gün peş peşe buğday ekmeğiyle karnını doyurmadı.»

Haberi Müslim anlatıyor.[357]

Süfyan-ı Sevrî de Abdürrahman b. Abis b. Rabîa'nm ba­bası aracılığıyla Hz. Âişe'nin (r.a.) şöyle dediğini rivayet eder:

-Biz kurbanlarımızın paçalarını (kurutup) on beş gün geçtikten sonra çıkartıp onu yerdik. (Abis der ki) Ben "Niye böyle yapardınız?" deyince Hz, Âişe gülüp: "Muhammed'in (a.s.) aileleri Efendimiz (s.a.v) Allah a kavuşana kadar katıkla ekmek yiyerek doyunmamışlardır"dedi.

Hadisi Buharı rivayet ediyor.[358]

Hişâm b. Urve, babası Urve'nin Hz. Aişe'den şöyle nakle­ttiğini anlatır:

-Üzerimizden Hilal geçer, tekrar gelir geçer, tekrar gelir geçerdi de yemek pişirmek için bir ateş yakmazdık. Yemeği­miz ancak su ve hurma olurdu. Ne var ki, çevremizde Ensar' dan evleri olanlar vardı ve davarlarının sütünden Nebi'ye (s.a.v) gönderirler, Nebi (s.a.v) de bize bu sütü içirirdi.

Bu ittifakla rivayet edilen bir haberdir.[359]

Hemmâm, Katâde'den şöyle anlatır: Biz Enes b. Malik'in (r.a.) yanma gelirdik. Onun ekmekçisi ayakta olurdu. Bize: "Haydin yiyin!Ben Rasûlüllah (s.a.v)'in Allah'a ulaşıncaya ka­dar yufka ekmek görmüş olduğuna dair bir şey bilmiyorum. Efendimiz suda haşlanmış koyunu gözleriyle asla görmemiştir,"

Bu hadisi Buharî rivayet ediyor.[360]

Hişâm ed Destevâî, Yûnus, Katade isnadıyla Enes'in (r.a.) şöyle dediğini anlatır:

Rasûlüllah (s.a.v) ne sini (masa) ne de tabak içinde yemek yerdi. Onun yufka ekmek yediği de olmamıştır. Bunun üzeri­ne ben Enes (r.a.)'a: "Peki o zaman yemeği neyin üzerinde yi­yorlardı?" diye sordum da, "sofranın üzerinde" diye cevap verdi.

Bu hadisi Buharî rivayet etmiştir.[361]

Şuvbe, Ebû İshak'tan naklediyor: Abdürrahman b. Yezîd'i Esvet aracılığıyla Hz. Aişe (r.a.)'m şöyle dediğini anlatırken duydum:

-Rasûlüllah (s.a.v) vefatına kadar üst üste iki gün arpa ekmeğinden karnını doyurmamıştır."

Hadisi Müslim rivayet etmiştir.[362]

Hisâm b. Ebî Abdillah, Katade aracılığıyla Enes (r.a.)'tan rivayet eder ki, bir gün Enes (r.a.), Peygamber (s.a.v)'e arpa ekmeğiyle bozulmuş iç yağı (ya da zeytin) götürmüş. Rasûlül-lah ailesine yiyecek olarak arpa aldığı yahudiye borç karşılığı zırhını rehin olarak vermiş idi. Bir gün onu "Muhammed (a.s) ailesinde ne bir sa* hurma, ne de bir sa1 buğday geeelemiştir." derken duymuştum. Onlar o zaman dokuz hane idiler.

Hadisi Buharı rivayet ediyor.[363]

Hişâm b. Urve babası Urve'nin Hz. Aişe (r.a.)'dan naklen:

-«Rasülüllah'm (s.a.v) yatağı içi hurma lifi doldurulmuş deriden yapılma idi, dediğini rivayet eder.

Haber müttefekun aleyhtir.[364]

Bize el Hadr b. Abdillah b. Ömer, Ahmed b. Abdisselam ve Ahmed b. Ebî'l Hayr kitabeten haber verdiler ki, Abdül Mün'im b. Abdil Vehhab b. Küleyb onlara bunu rivayet icazeti verip, bana Ali b. Sinan, Muhammed b. Muhammed yoluyla hicrî üç yüz otuz dokuz yılında Ebû Ali es Saffar'dan haberi nakletti. Bize el Hasen b. Arafe, Abbad b. Abbad el Mühellebî, Mücahid, Şa'bî, Mesrûk isnadıylaHz. Aişe (r.a.)'m şöyle dedi­ğini haber verdi:

-Ensar'dan kadının biri yanıma girdi. Rasûlüllah (s.a.v)' m yatağının katlanmış abadan yapılma olduğunu görünce, hemen gidip, bana içi yün doldurulmuş bir yatak yolladı. Ra-sûlü Ekrem yanıma geldiğinde "Bu da neyin nesi ya Aişe?" buyurdu. "Falanca kadına senin yatağını görünce bana bunu yolladı." dedim. Bunun üzerine, "Yâ Aişe! Bunu derhal geri gönder." emrini verdi ise de, ben onu geri yollamadım. Evimde bir yün yatak olması hoşuma gitmişti. Hatta Nebi (s.a.v) bu sözünü üç kere tekrarladı ve:

"Onu geri yolla! Vallahi ben istemiş olsaydım, Allah kesinlikle altın ve gümüş dolu dağları benimle yürütürdü" buyurdu.

Hadisi İmam Ahmed, Zühd kitabında İsmail b. Muhammed -Abbad b. Abbad -bu sika biridir- Mücâlid b. Saîd (bu kavî bir ravî değildi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Efendimiz in zühdü
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:40:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Efendimiz in zühdü rüya tabiri,Efendimiz in zühdü mekke canlı, Efendimiz in zühdü kabe canlı yayın, Efendimiz in zühdü Üç boyutlu kuran oku Efendimiz in zühdü kuran ı kerim, Efendimiz in zühdü peygamber kıssaları,Efendimiz in zühdü ilitam ders soruları, Efendimiz in zühdüönlisans arapça,
Logged
12 Şubat 2022, 01:17:56
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.958


« Yanıtla #1 : 12 Şubat 2022, 01:17:56 »

Esselamü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

13 Şubat 2022, 17:31:43
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 13 Şubat 2022, 17:31:43 »

Ve aleykümüsselam  Rabbim bizleri Peygamberimizin yolunda eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes