๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Nisan 2011, 14:39:20



Konu Başlığı: Efendimiz in yaşı kaç idi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Nisan 2011, 14:39:20
Efendimiz’in Yaşı Kaç İdi


Rabîa (b. Abdirrahman) Enes (r.a.)'m «Allah (c.c.) Rasû-lüllah'ı kırk yaşlarının başında peygamber yaptı, altmış yaşla­rında da (s.a.v) vefat etti.» dediğini nakleder.

Hadis Buharı ve Müslim'dedir.[676]

Osman b. Zaide, Zübeyr b. Adiy'den Enes (r.a.)'m: Pey­gamber (s.a.v) altmış üç yaşları içinde vefat etti, Ebû Bekir (r.a.) da altmış üç yaşlarında vefat etti, Ömer (r.a.) da altmış üç yaşında vefat etti," dediğini söyler.[677]

Hadisi Müslim naklediyor.

Enes'in ilk hadiste "altmış yaşlarında" demesi (60'tan 70'e kadar) az kesûratı saymadığı içindir. Yoksa rakamlardaki hataları düzeltmek kabilinden bir şey değildir. Arap dilin­de bu tür kesûratı atmak çok görülür.

Ukayl, İbni Şihab-ı Zührî, Urve isnadıyla Hz. Âişe'nin (r.a.): -Rasûlüllah (s.a.v) altmış üç yaşı içinde vefat etti, dedi­ğini nakleder.[678]

Zekeriyya b, İshak, Amr b. Dinar'dan İbni Abbas (r.a.)'m "Nebî (s.a.v) altmış üç yaşı içinde vefat etti" dediğini nakle­der ki bu müttefekun alehy bir haberdir. Müslim'de de Ebû Cemre hadisi olarak İbni Abbas (r.a.)'tan aynısı rivayet edilmektedir.[679]

Buharî'de de aynısı İkrime hadisi olarak İbni Abbas'tan nakledilir.[680]

Hüşeym'in, Ali b. Yezîd, Yusuf b. Mihran, İbni Abbas'tan diyerek naklettiği; "Nebî (s.a.v) altmış beş yaşı içinde vefat etti." hadisine[681] gelince buradaki ravi Ali b. Yezîd zayıftır. Bilhassa diğer sika raviler ona muhalefet ettiği yerde daha da zayıftır.

Şebabe der ki: Bize Şuvbe, Yunus b. Ubeyd aracılığıyla Haşimoğullarmm kölesi Ammar'm İbni Abbas (r.a.) "Rasû­lüllah altmış beş yaşlarında vefat etti." derken işittiğini ri­vayet eder.[682]

Bu hadis bu haliyle garip ise de, Hişam'm Katade, Hasan-ı Basrî isnadıyla Dağfel b. Hanzala'dan naklettiği, "Nebî (s.a.v) altmış beş yaşlarında vefat etti." hadisi bunu takviye etmektedir.[683]

İşte bu, Hasan-ı Basrî'nin Dağfel'in bu rivayetine itimat etmeyerek "O altmış üç yaşında vefat etti." demesine ve bunu kendinden Eş'as'm nakline rağmen sahih bir isnaddır.[684]

Hişam b. Hassan da yine Hasan-ı Basrî'den "Altmış yaşları içinde vefat etmiştir." dediğini nakleder.[685]

Yahya b. Hamza, Evzaî, İbni Aclan, Saîd b. Ebî Saîd isna-dıyla İbni Ömer (r.a.)'m; "Nebî (s.a.v) 62 yaşından altı ay geç­tiğinde vefat etti." dediğini nakleder.[686]

Yine Şuvbe, Ebû İshak, Âmir b. Saîd, Cerîr b. Abdillah is-nadıyla Muaviye (r.a.)'tan "Nebî (s.a.v) altmış üç yaşında öl­dü. Ebû Bekir ve Ömer de aynı yaşta Öldüler." dediğini nakle­der. Hadisi Müslim rivayet eder.[687]

Saîd b. Müseyyeb, Şa'bî, Ebû Cavfer el Bakır ve diğerleri de böyle söylemiştir.[688] İşte Muhakkik (araştırıcı) alimlerimi­zin kesin dedikleri de bu görüştür. Katade de bir rivayette: "Efendimiz altmış iki yaşlarında vefat etti." der.[689]

 
Peygamberimizin Yıkanması, Kefenlenmesi Ve Defnedilişi
 

İbni İshak der ki: Bana Yahya b. Abbad b. Abdillah, baba­sının Âişe (r.a.)'ı şöyle derken işittiğini anlattı:

-Ashab, Nebî (s.a.v)'i yıkamak istediklerinde, "Vallahi bi­lemiyoruz. Rasûlüllah'm elbisesini soyacak mıyız, yoksa üze­rindeyken mi yıkayacağız" dediler. Bu konuda görüş ayrılığı­na düştüklerinde Allah onlara bir uyku getirdi ki, içlerinde çenesi göksü üstüne uyuyup da düşmeyen hiç kimse kalmadı. Sonra kim olduğunu bilmedikleri birisi evin bir köşesinden "Peygamberi elbisesi üzerindeyken yıkayın." diye seslendi. Ashab da kalkıp, gömleği üzerinde olduğu halde onu yıka­maya başladılar, suyu gömleğin üzerinden döküp Efendimiz'i. elleriyle değil de bu gömlek ile ovaladılar. Hz. Âişe bunu an­lattıktan sonra, eğer daha sonra olacakları Önceden tahmin etmeseydim, Rasûlüllah'ı kesinlikle hanımları yıkardı." de­miştir.

Hadis sahih olup Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.[690]

Ebû Muaviye, Ebû Bürde lakabh Yezîd b. Abdiîlah, Alkame b. Mersed, Süleyman b. Bürayde isnadıyla babası Bürayde'nin şu sözlerini anlatır:

-Rasûlüllah  (s.a.v)'i  yıkamaya başlarken  «Rasûlüllah'm gömleğini çıkarmayın.» diye bir ses onlara hitap etti.[691]

İbnü Füdayl, Yezîd b. Ebî Ziyâd aracılığıyla Abdullah b. el Haris'in: "Rasûlü Ekrem'i Ali yıkadı ve gömleği üzerindeydi. Ali'nin elinde peygamberi ovaladığı bir bez vardı. Elini göm­leğin altına sokarak yıkıyor, gömlek üstte kalıyordu." dediği­ni rivayet ederse de, bu rivayette zayıflık vardır.[692]

İsmail b. EbîHalid de Şabi'nin, "Nebî (s.a.v)'i Ali, Üsame, Fazl b. Abbas yıkadı, kabrine koydular. Ali yıkarken, «Anam babam sana feda olsun. Diriyken de güzeldin, ölüyken de» diyordu. " dediğini anlatır.

Bu haber Şabi'nin Sahabe olmaması yüzünden mürsel ise de iyi bir isnaddır.[693]

Abdül Vahit b. Ziyad, Ma'mer, Zührî, Saîd b. Müseyyeb is-nadıyla Ali (r.a.)'m: "Rasûlüllah'ı ben yıkadım. Ölülerde mey­dana gelen izlerden onda da var mı diye baktım ama bir şey göremedim. Dirisi de ölüsü de güzel idi." dediğini anlatır.[694]

Efendiöıiz in defnedilme ve topraklanma işini Ashab'm

hepsi değil, şu dört kişi Ali, Abbas, Fazl ve Rasûlüllah'ın kö­lesi Salih üstlendiler. Rasûlüllah'm kabrine Lahid yapıp, başucunda kerbiç diktiler.[695]

Abdü's Samed b. Nu'man, Ebû Ömer Keysân. kölesi Yezîd b. Bilal'ın Ali (r.a.)'ı: «Rasûlüllah (s.a.v) kendisini benden başkasının yıkamamasını "zira avret mahallini gören herke­sin gözü kör olacaktır" endişesiyle vasiyet etmişti.» dediğini duydum, dediğini nakleder. Ali der ki: Abbas ile Üsame bana suyu perde arkasından uzatıyorlardı. Bir uzvu yıkayıp onu çevirirken sanki bana otuz kişi yardım ediyormuş gibi oluyordu. Böylece yıkamayı bitirinceye kadar bu hal devam etti.[696]

Bu haberi yukardaki ravî Keysan el Kassâr'dan, Kasım b. Malik, Esbat ve kölesi de nakleder. Sanki bu meçhul biri gibi geliyor ve hadis ilminde zayıf biridir.

Ebû Macar'ın nakline göre Muhammed b. Kays der ki: Peygamber (s.a.v)'i bizzat yıkayan Ali (r.a.) idi. Fazl b. Abbas da ona su döküveriyordu. (Ali) Der ki: Yıkamak istediğimiz bir organını kaldırmak istedik mi, hemen kendiliğinden kal­kıyordu. Nihayet diğer tarafları bitip de sıra avret yerine ge­lince evden taraftan, «Peyğamberiniz'in avret yerini açma­yın.» diyen bir ses işittik.

Bu hem mürsel hem de zayıf bir haberdir.[697]

İbni Cüreyc, Cafer b. Muhammed b. Ali'yi, "Nebî (s.a.v) üç kere (nebak ağacı yaprağından yapılan) sidirli su ile yıkandı. Yıkandığı bu su, sağlığında içtiği ^Küba'daki bir kuyunun suyu idi." derken işittiğini nakleder.[698]

Hişam b. Urve.   babası Urve yoluyla Hz.  Âişe  (r.a.)'dan naklediyor: "Rasûlüllah (s.a.v) beyaz bezden üç kefen içine kefenlendi. Onda ne gömlek ne de sarık vardı."

Bu müttefekun aleyh bir hadistir. Ancak Müslim'in ri­vayetinde «Beyaz pamuklu bez» ilavesi vardır.[699]

Buradaki Hülle meselesini bir kısım alimler kavrayama-yıp karıştırdılar. Bu hülle Efendimizi kefenlemek için satın alındı ama kullanılmadı. Bunu Abdullah b. Ebî Bekir aldı ve bununla kefenlenmem için saklayacağım" deyip sonra da "Al­lah bunun kefen olmasına razı olsaydı. Peygamberine nasib ederdi." deyip sattı, parasını da dağıttı.

Haberi Müslim nakleder.[700]

Ali b. Müshir, Hişam b. Urve, babası isnadıyla Hz. Âişe' nin: "Nebi (s.a.v), Önce Yemen işi bir hülleye kondu. Sonra çı­karılıp üç parça kumaşla kefenlendi." dediğini nakleder.[701]

Kasım da buna benzer bir haberi Hz. Âişe'den nakleder.[702]

Şuayb'm Zührî yolu ile Ali b. el Hüseyin'den naklettiği haberde: "Rasûlüllah (s.a.v) birisi çizgili yemen işi hibare de­nen kumaş olmak üzere üç tane bez ile kefenlendi." şeklindedir.[703]

Buna benzer bir haber de Miksem aracılığıyla İbni Abbas'tan nakledilir.[704] Belki de önce Nebi (s.a.v) yemen işi bir hülleye konulup sonra çıkarıldığı için yukardaki sözün sahibi bunu birbirine karıştırmıştır.

Zekeriyya da Şa'bî'nin "Rasûlüllah (s.a.v), yemen işi kaba dokunuşlu pamuklu üç bez içine kefenlendi. Bunlar İzar, Rida ve Lifafe idi." dediğini rivayet eder.[705]

Hasan b. Salih b. Hayy, Harun b. Savd aracılığıyla Ebû Vâil'den şöyle nakleder:

-Âli (r.a.)'m yanında bir misk vardı ki, ölünce bununla kokulanmasını vasiyet eder ve «bu Rasûlüllah (s.a.vYin ölü­münde kokuladiğimiz miskin geri kalanıdır.» derdi.[706]




[676] Buharı   Menakıb   61/23,   Meğazî   64/83,  Libas   68;   Müslim   2347;   Müsned 3/130; Tirmizî Menakıb 4, S; Muvatta s. 919; Sıfatün Nebiyyi (aa.v).

[677] Müslim Fazail 2348; Beyhakî Delâil 7/237. Müsned'de (4/96, 97) Muaviye b. Ebî Süfyan'dan da aynısı nakledilir.

[678] Beyhakî Delâil 7/238; Buharı Menakıb 61/19; Müslim Fazail 2349.

[679] Buharî Meğazî 64/85, Menakıb 61/19; Müslim Fazail 2349; 2353 (122); Bey­hakî Delâil 7/238.

[680] Buharî 64/85; Tirmizî 3700; Halife b. Hayyat Tarih 1/68; Beyhakî Delâil 7/239.

[681] Tirmizî Menakıb 3552; Müsned 1/251, 3/223, 359; Taberî 3/216; Ebû Ya'la Müsned 3/1575, 4/2452, 5/2614; Beyhakî Delâil 7/240; Müslim Fazail 235a (Tirmizî Şemail'de bunu, Katade, Hasen, Dağfel isnadıyla verir.) Şemail 364; İbni SaM 2/310.

[682] Müslim Fazail 2253 (122); Üst kaynak. Beyhakî Delâil 7/240; İbni SaM 2/310.

[683] Taberî Tarih 3/216; Ebû Yala Müsned 3/1575; Tirmizî Şemail no.365.

[684] Ebû Ya'la'nın rivayetinde bu «İbni Sittin» "altmış içinde" diye geçer, Müs­ned h.na.2452.

[685] Bu rivayete ulaşamadım.

[686] Bu rivayete ulaşamadım.

[687] Müslim Fazail 2352; Beyhakî Delâil 7/239.

[688] Bu sözleri Zehebî Beyhakî'den nakleder 7/239.

[689] Katade rivayetini bulamadım.

İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/332-334

[690] Ebû Dâvûd Cenaiz 3141; Müsned 6/267; Tabcrî Tarih 3/212; İbni Hişam 4/263; Ensâbül Eşraf, Belazûrî 1/569; Beyhakî Delâil 7/242; Hakini Müstedrek 3/59.

[691] Beyhakî Delâİl 7/242; İbni SaM 2/276.

İbni Mâce Cenaiz 1466; İbni Sa'd Tabakat 2/276; Hakim Müstedrek. Hakim hadise sahih derse de o Ebû Bürde'yi, Yezîd b. Abdillah sanar. Oysa Mizzî "Etrafında" ve Tehzîbül Kemaİ'inde bunun Ömer b. Yezîd et Teymî olup zayıf olduğunu söyler. Heysemî de Zevaid'de bunu doğrular.

[692] Beyhakî Delâil 7/243; îbni Sard 2/277. Bir kısmı. Yezîd b. Ebî Ziyad zayıftır. Bu zat hakkında otoritelerin tamamı zayıf, gevşek, telkine gelen, İhticac edilmeyen biri diye anlatırlar. Kendisi Şia'nın ileri gelen imamlarından biridir. Asıl adı Ebû Abdillah Yezîd b. Ebî Ziyâd el Kuraşî el Haşimî dir.

[693] İbni SaM Tabakat 2/277; Beyhakî Delâil 7/243; İbni Mâce'de de buna şahit vardır 1467.

[694] İbni Sa'd 2/281; Tarih-i Taberî 3/212; Belazurî 1/571; Beyhakî Delâil 7/244; Hakim 3/59.

Bu konuda Dr. Hatiboğlu "İslamî araştırmalar" adlı dergide bunun aksini iddia ederek "Peygamber defnedilmeden önce kokuşmuştu" demek cür'etini göstermiştir.

[695] İbni Sa'd 1/297, 298; Beyhakî Delâil 7/244'te bu haberi üst kaynakla bera­ber verir.

[696] İbni SaM 2/27S; Beyhakî Delâil 7/244.

[697] Beyhakî Delâil 7/244.

[698] İbni Sa'd 2/2S0; Ensabül Eşraf 1/570; Beyhakî Delâil 7/245.

[699] Buharı Cenaiz; Müslim Cenaiz 941; Nesâî Cenaiz 4/36; İbni Mâce 1470; Malik Muvatta 523, 524; Müsned 6/40, 93, 118, 132, 165, 231; İbni Sâ\3 Ta-bakat 2/282; Belazurî Ensab 1/571; Ravdul Unf 4/276.

[700] Müslim Cenaiz 941 (46); İbni SaM 2/282; Beyhakî Delâil 7/247

[701] Müslim Cenaiz 941 (46); Müsned 6/161; Beyhakî Delâil 7/248; İbni Sa"d 2/281; Beyhakî Süneni Kübra 3/399.

[702] İbni Savd 2/2S2; Beyhakî Delâil 7/248.

[703] İbni   SaM   2/284;   İbni   Hişam   4/262;  Taberl  Tarih   3/212;   Beyhakî  Delâi 7/248.

[704] İbni Savd 2/285; Beyhakî Delâil 7/24S.

[705] İbni Sa'd 2/285; Şabî tabiidir, haber Vlürseldir. Beyhakî Delâil 7/248

[706] İbni SaM Tabakat 2/2S8; Beyhakî Delâil 7/249.

İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/335-339




Konu Başlığı: Ynt: Efendimiz in yaşı kaç idi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 19 Şubat 2022, 02:27:39
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
  Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Efendimiz in yaşı kaç idi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 21 Şubat 2022, 11:35:44
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun