> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Tarihül-İslam > Ebu Zer El Ğifari r.a.
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebu Zer El Ğifari r.a.  (Okunma Sayısı 6703 defa)
12 Nisan 2011, 14:15:20
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 12 Nisan 2011, 14:15:20 »



Ebu Zer El-Ğifari (R.A.)[272]



Adı Cündeb'dir. Nesebi Cündeb b. Cünâde b. Küayb b. Suayr b. El-Vak'a b. Haram b. Süfyan b. Huzeyme b. Müdrike b. İlyas b. Mudar. Doğru olan baba adının Cünâde oluşudur. Babasının adının Seken olduğu yine başka bir rivayette de, Büreyre b. Abdullah hatta Büreyre b. Cünâde bile denmiştir.[273]

îlk müslümanlardandır. Denildiğine göre İslama giren beşinci kişidir. Gifar kabilesinden Mekke'ye gelip müslüman olduktan sonra yine Peygamber (s.a.v.)'in emriyle ülkesine dönüp orada ikamet etti. Daha sonra Nebi (s.a.v.) Medine'ye hicret edince Ebu Zer de hicret etti.

Rivayet olunuşuna göre Ebu Zer (r.a.) esmer, iri yapılı, sık sakallı biriydi.

Ebu Davud: "Ebu Zer Bedir harbine katılmadı. Ancak Hz. Ömer kendi döneminde devlet gelirinden pay ayırdığında onu da Kurrâ olanlarla birlikte, Bedir'de bulunanlar kısmına dahil etti. İlim ve fazilet bakımından İbni Mesûd'un denginde biriydi. Çok zahid olup işi gücü iyiliği emretmek idi. Bu konuda Allah için bir şey söyleyecekse kimsenin kınamasına aldırmazdı. Peygamber (s.a.v.) onun hakkında:

"Dili Ebu Zer'den daha doğru olan birini, ne gök; altında gölgelen­dirdi, ne de toprak üstünde barındırdı." buyurmuştur. Bu hadisi Tirmizi Abdullah b. Amr'dan naklederek "hasen" dereceli sayıyor.[274]

Hz. Ali'den rivayet edilir ki, bir kere kendisine Ebu Zer sorulmuş o da "O, öyle bir ilim topladı ki, insanlar ondan istifadeden aciz kaldılar. O da bu ilim torbasının ağzını öyle bir büzüp bağladı ki içinden artık bir şey çıkmıyor." demiştir.[275]

Nebi (s.a.v.) ona şöyle buyurmuştu:

"Ya Ebâ Zer! Ben senin zayıf yapılı olduğunu görüyorum. Kendim için neyi seviyorsam senin için de onu isterim. Sen iki kişi üzerine bile emir olmayacaksın, yetim malının da velisi olmayacaksın."[276]

Ebu Ğassan en-Nehdî anlatıyor: Bize Mes'ud b. Sa'd -Hasen b. Ubeydullah- Rayâh b. El-Haris- Sa'lebe isnadıyla Hz. Ali (r.a.)'ın "Artık, bu gün Allah için iş yaparken, kınanmaya aldırmayan, Ebu Zer ile benden başka kimse kalmadı." diyerek eliyle göksüne vurdu.[277]

Bürayde b. Süfyan, Muhammed b. Ka'b el-Kurazî'nin Abdullah b. Mes'ud'dan şöyle dediğini anlatır:

-Rasulullah (s.a.v.) Tebuk seferine hareket ettiği zaman ashab habire gelip bu sefere katılmakta geri kalanları bildirerek "Ya Rasulallah! Falanca da geri kaldı!" diyor, o da "Geçin onu, eğer onda bir hayır varsa Allah onu size yetiştirecektir." buyurmuştur. Nihayet: "Ya Rasulallah! Ebu Zer de geri kaldı." denilince "Bırakın bi hayır varsa Allah onu size yetiştirir. Değilse -münafıksa- ondan sizi kurtarmış olur." buyurdu. Ebu Zer'i devesi geri koymuştu. (Önce birkaç gün devesini besleyip öyle yola çıkmıştı.) Ama deve bir müddet sonra bitkinleşip dikilip kaldı.

Çaresiz kalan Ebu Zer de devedeki eşyalarını sırtına alıp o sıcakta yaya Peygambere yetişmek için yola devam etti. Artık geriden gelenler gelmiş yeni gelen kimse yoktu. Peygamber (s.a.v.) bir yerde konaklamışlardı. Ashabdan biri, "Ya Rasulallah! Şuradan bir adam yaya olarak geliyor." dedi. Rasulullah (s.a.v.) de: "Ebu Zer sen ol bari!" dedi. İnsanlar iyice bakınca "Ya Rasulallah vallahi o Ebu Zer!" dediler.

Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.)

"Allah Ebu Zer'enıhmet etsin, yapayalnız yürür, yapayalnız ölür, yapayalnız diriltilir." buyurdu.

Sonra Ebu Zer'e hayat vuracağı darbesini vurdu. Ebu Zer (hayatının sonuna doğru Hz. Osman tarafından) Medine yakınındaki Rabze'ye sürüldü. Öleceğini anlayınca hanımına ve kölesine: "Ben öldüğümde yıkayıp kefenleyin sonra beni yolun kenarına koyup bekleyin. İlk geçecek kervana bu Ebu Zer'dir deyin." diye vasiyet etti. Ölünce onlar da vasiyeti tuttular. Derken bir kervan geldi. Onlara bildirilmediği için hayvanları Ebu Zer'in teneşirine basayazdılar. Meğer gelen Kûfelilerden bir grup ile Abdullah b. Mes'ud imiş. "Bu ne?" diye sorunca, Ebu Zer'in cenazesi olduğu anlatıldı. İbni Mesud ağlamaya başladı ve "Ebu Zer'e Allah rahmet eylesin, yalnız yürür, yalnız ölür, yalnız dirilir." buyuran Peygamberimiz doğru söylemiştir." dedi.

(Bu rivayet ravi Büreyde'nin zayıflığı sebebiyle isnaden zayıf ise de) Abdullah b. Mesud'un Kûfe'den gelirken Rabze'ye uğrayıp Ebu Zer'in namazını kıldırıp defnettiği ittifakla sabit bir haberdir.[278] Ebu Zer (r.a.)'ın anlatılacak çok menkibeleri vardır: Kendisinden Enes b. Malik, Cübeyr b. Nüfeyr, Zeyd b. Vehb, Said b. Müseyyeb, Ebu Salim el-Ceyşanî, Süfyan b. Hânî, Ahnef b. Kays, Abdurrahman b. Ganm el-Eş'arî, Ebu Mürâh, Kays b. Abbâd, Süveyd b. Gafele, Ebu İdris el-Havlanî, Abdullah b. Es-Samit, Ma'rur b. Süveyd, Ebu Osman en-Nehdi ve nice alimler hadis rivayet etmişlerdir.

İbni Asakir "Tarih-i Dımışk"ında onun haber ve ahvalin "geniş bi­çimde ele almıştır.[279]

Hüseyin el-Muallim İbnu Burayde'den naklediyor: Eb Zer siyah bir kimse olup, sık sakallı idi. Ebu Musa el-Eş'arî ona ikram eder ve "Kardeşime merhaba!" der, o da "Sen artık benim kardeşim değilsin. Sen devlet görevi almadan (dünyaya dalmadan) benim kardeşimdin." derdi.[280]

Ebu Zer'in haberleri arasında onun atılgan şecaatli biri olduğunu gösteren şeyler vardır:

Muhammed b. Sa'd der ki: Bize Muhammed b. Ömer el-Vakidi -İbnu Ebi Sebra -Yahya b. Şibl isnadıyla Hifâf b. îmâ b. Rahsa'dan şöyle anlatır: Ebu Zer avına isabet ettiren biriydi. Çok cesur olup, tek başına gider düşmanın yolunu keser, bir yırtıcı hayvan gibi bir gruba saldırırdı. Sonra Allah onun kalbine İslam sevgisi verdi.[281]

Bize Fudayl b. Merzuk, Cebele binti Musaffih yoluyla Hatıb'dan naklediyor: Ebu Zer; "Rasulullah (s.a.v.) Cebrail ve Mikail'in göksüne boşalttığı şeyden hiçbirini bırakmadan, benim kalbime boşalttı. Ben de onun göksüme boşalttığı şeyden hiçbirini bırakmadan, onları Malik b. Damra'nın kalbine boşalttım." derdi.[282]

Ebu İshak es-Sübey'î, Hani b. Hânî'in Hz. Ali'den şöyle işittiğini anlatır: Ebu Zer ilim dolu bir kabdır. Sonra o kabın ağzını sıkıca bağladı ölünceye kadar içinden hiçbir şey çıkmadı. Bunu Ebu Davud anlatır.[283]

Şerik, Ebu Rabia el-Iyâdî, İbnu Büreyde isnadıyla Burayde'den

Rasulullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu söyler:

"Ben dört kişiyi sevmekle emroldum. Zira Allah onları seviyor. Ali, Ebu Zer, Selman ve Mikdad.[284] Ravi Ebu Rabia'dan Ebu Davud ve ; diğerleri hadis naklediyorlar. Ebu Hatem ise ona "Münkeru'l-Hadis"tir  diyor.

Abdulhamid b. Behram der ki: "Bize Şehr (b. Haşveb) Esma (binti • Yezid)'den anlattı ki, Ebu Zer Nebi (s.a.v.)'e hizmet eder, hizmeti bi­tince mescide girerdi. Sanki orası evi idi de sırtını yaslardı. Bir gece Peygamber (s.a.v.) mescide girdiğinde onu uyur görmüş ve ayağıyla ona dürtmüştü ve: "Hey seni uyur görüyorum!" dedi. O da: "Nerede uyuyayım? Benim buradan başka evim mi var ki?" dedim. Rasulullah (s.a.v.) onun yanına oturdu ve "Peki seni bu mescitten çıkardıkları zaman ne yapacaksın?" buyurunca, "Şam'a giderim!" zira şam hicret yurdu, Mahşer'in kurulacağı arazi, Peygamberler diyarıdır. Ben de oralı olurum!" dedim. "Ya oradan çıkardıklarında ne yapacaksın?" buyurunca, ben "O zaman bu mescide gelir yerleşirim hem evim hem mescidim olur!" dedim. Nebi (s.a.v.) de "Ya seni buradan tekrar çıka­rırlarsa ne yapacaksın?" buyurunca "O zaman kılıcımı alır ölünceye kadar kendimi savunurum." dedim. Rasulullah kaşlarını çatarak gü­lümsedi ve "Sana bundan daha hayırlısını göstereyim mi? Seni nereye çekerlerse oraya gidersin. Nereye sürerlerse oraya gidersin. Ta ki bana; kavuşuncaya kadar böyle davranırsın." buyurdu." Bu hadisi İmam Ahmed tahric ediyor.[285]

El-Evzaî, Ebu Kesir aracılığıyla babasından şunu nakleder: İnsanlar' Mina'daki orta şeytanın olduğu yerde etrafını sarıp, soru sordukları sırada ben de Ebu Zer'in yanına geldim. Bir adam geldi ve "Müminlerin emiri seni fetva vermekten men etmedi mi?" dedi. Ebu Zer başını kal-? dırdı ve "Sen benim murakıbımmısın -başını göstererek- siz buraya en, keskin   kılıçla   vursanız,   ben   de   o   kılıç   kafamı   koparana   kadar Rasulullah'tan  duyduğum  bir  kelimeyi   söyleyebileceğimi   sanırsam kesinlikle o sözü söylerim." dedi. Bu haberi Evzâî'den çok kişi rivayet etmiştir. Ravi Ebu Kesir'in adı Mersed olup "Saduk" bir ravidir.[286]

Sa'lebe b. Hakem Hz. Ali'den naklediyor: "Allah için kınayanların kınamasına aldırmayan Ebu Zer'le benden başka kimse kalmadı." deyip eliyle kendi göksüne vurdu.[287]

El-Cerîrî, Ebu'1-Alâ b. Eş-Şıhhır'dan el-Ahnef'in şöyle dediğini anlatır: "Ebu Zer Medine'de Kureyş'ten bir grubun başına dikilip "Hazine gibi para biriktirenlere, ateşte kızartılmış bir taşın, meme uç­larından basılarak omuzunun üstünden çıkacağını müjdeledi." Hepsi başını eğdi, hiç kimsenin ona bir şey dediğini görmedim. Ravi "Ben onu lakib ettim." diyerek kıssanın gerisini anlatır. Bu sahih bir haberdir.[288]

İbnu Lehia, Ebu Kabil'den naklediyor: Malik b. Abdullah b. iyadî'yi, Ebu Zer'den şöyle naklederken duydum: Hz. Ebu Zer, Hz. Osman'ın yanına gitmişti. (Yanında Kab vardı. Osman (r.a.) ona: "Ya Kii'b! Abdurrahman ölüp geriye mal bıraktı, bu konuda ne diyorsun?" dedi. Ka'b da: "Eğer zekatını vermişse bir sakıncası yok." dedi. Bunu duyan Ebu Zer (r.a.) öfkelenip, bastonunu kaldırıp, Ka'b'a vurdu. (Hz. )sman araya girdi) ve Ebu Zer: "Ben Rasulullah (s.a.v.)'i

"Şu dağ benim için altın olsa ondan verdiğim sadakalar da Allah kalında kabul olsa bile yine de ondan geriye altı okiyyelik bir miktar hınıkmak hoşuma gitmez." derken duydum. Allah için sana yemin ve-ı iyonun, Ya Osman sen bunu duydun muydu? diye üç kere tekrarladı, o (İM"lwct"dedi.[289]

Ca'fer b. Burkan, Sabit b. El-Haccac yoluyla Abdullah b. Sîdân'dan ımkledyor: Hz. Osman'la Ebu Zer çekiştiler, hatta...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebu Zer El Ğifari r.a.
« Posted on: 26 Nisan 2024, 20:31:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebu Zer El Ğifari r.a. rüya tabiri,Ebu Zer El Ğifari r.a. mekke canlı, Ebu Zer El Ğifari r.a. kabe canlı yayın, Ebu Zer El Ğifari r.a. Üç boyutlu kuran oku Ebu Zer El Ğifari r.a. kuran ı kerim, Ebu Zer El Ğifari r.a. peygamber kıssaları,Ebu Zer El Ğifari r.a. ilitam ders soruları, Ebu Zer El Ğifari r.a.önlisans arapça,
Logged
15 Mart 2014, 21:40:51
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 15 Mart 2014, 21:40:51 »

Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuh; Ebu Zer(r.a)Peygamber Efendimiz(s.a.v)(in en yakın arkadaşlarından.
İslam'ı kabul edenlerin beşincisi...
Beşinci adam...
İslam dünyasında ilk selamı veren...
Peygamber Efendimiz(s.a.v)in yanından ayrılmayan...aynı zamanda savaşçı...
Dünyanın en mert,en korkusuz ve en "yalnız kahramanı" Ebu Zer El-Gıfari(ALLAH ondan razı olsun
653 yılında Rebze çölünde vefat etti.
O yoksulların babasıdır...
Mal ve para biriktirenlere savaş açan yiğit üstü yiğit kahraman...
Bu mert ve yürekli sahabi ,doğruyu dosdoğru söylemesiyle sonsuza kadar "yalnız kahraman" olarak anılacaktır...
Resulullah(s.a.v)der ki:
 "Dili Ebu Zer'den daha doğru olan birini, ne gök; altında gölgelen­dirdi, ne de toprak üstünde barındırdı."
 (Tirmizi 3801; İbnu Sa'd 4/228; Hakim 3/342;Hakim el-Esama 1/185, 4/480; İbni Mace 156; İ. Ahmed, Zühd 184; T. Dımışk 66/190; İ. Ebi Şeybe 12/125; Buhari, T Kebir 9/23; Ebu Nuaym, Hilye 4/172; Müsned 2/175, 223; Tahavi, Müşkilu'1-Asar no 532; İ. Hibban, İhsan 9/13 no 7091)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 15 Mart 2014, 21:41:45 Gönderen: mevlüdekalınsaz »
Kayıtlı

15 Mart 2014, 21:46:36
ırmak özsarı

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 41


« Yanıtla #2 : 15 Mart 2014, 21:46:36 »

Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuh; Ebu Zer(r.a)Peygamber Efendimiz(s.a.v)(in en yakın arkadaşlarından.
İslam'ı kabul edenlerin beşincisi...
Beşinci adam...
İslam dünyasında ilk selamı veren...
Peygamber Efendimiz(s.a.v)in yanından ayrılmayan...aynı zamanda savaşçı...
Dünyanın en mert,en korkusuz ve en "yalnız kahramanı" Ebu Zer El-Gıfari(ALLAH ondan razı olsun
653 yılında Rebze çölünde vefat etti.
O yoksulların babasıdır...
Mal ve para biriktirenlere savaş açan yiğit üstü yiğit kahraman...
Bu mert ve yürekli sahabi ,doğruyu dosdoğru söylemesiyle sonsuza kadar "yalnız kahraman" olarak anılacaktır...
Resulullah(s.a.v)der ki:
 "Dili Ebu Zer'den daha doğru olan birini, ne gök; altında gölgelen­dirdi, ne de toprak üstünde barındırdı."
 (Tirmizi 3801; İbnu Sa'd 4/228; Hakim 3/342;Hakim el-Esama 1/185, 4/480; İbni Mace 156; İ. Ahmed, Zühd 184; T. Dımışk 66/190; İ. Ebi Şeybe 12/125; Buhari, T Kebir 9/23; Ebu Nuaym, Hilye 4/172; Müsned 2/175, 223; Tahavi, Müşkilu'1-Asar no 532; İ. Hibban, İhsan 9/13 no 7091)

Sağol kardeşim eline koluna sağlık...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Allah birdir ve asla ondan başka Yar ve yardımcı da olamaz.Teşekkürler... Hocalarım ilgi gösterirse sevinirrim..
15 Mart 2014, 21:54:24
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #3 : 15 Mart 2014, 21:54:24 »

Adı Cündeb'dir. Nesebi Cündeb b. Cünâde b. Küayb b. Suayr b. El-Vak'a b. Haram b. Süfyan b. Huzeyme b. Müdrike b. İlyas b. Mudar. Doğru olan baba adının Cünâde oluşudur. Babasının adının Seken olduğu yine başka bir rivayette de, Büreyre b. Abdullah hatta Büreyre b. Cünâde bile denmiştir.[273]

Allah razı olsun...
  ;)
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Mart 2014, 21:57:05
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #4 : 15 Mart 2014, 21:57:05 »

İlim dünyası vesilesi ile bir sahabenin de hayatını öğrenmiş olduk. Bu yalnız kahramanın hayatından -Allah ondan razı olsun- inş üzerimize düşenleri alanlardan oluruz.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes