Konu Başlığı: Ebu Malik El Eş arî r.a. Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Nisan 2011, 15:25:38 Ebu Malik El-Eş'arî (R.A.)[610] Hayber fethi esnasında Habeşistan'dan gemiye binerek gelen grupla Medine'ye geldi, sonra Şam'a yerleşti. Asıl adı Ka'b b. Asım'dır. Amr ya da Âmir b. Haris olduğu da söylenir. Kendisinden Abdurrahman b. Ganm, Ümmü'd-Derdâ, Rabîa el-Cüraşî ve Ebu Sellâm el-Esved'in rivayetleri vardır.[611] Ata b. Yesar ve Şehr b. Havşeb, ondan mürsel olarak rivayet ederler.[612] Şehr b. Havşeb, Abdurrahman b. Gunm'den: "Muaz b. Cebel, Ebu Ubeyde b. Cerrah ve Ebu Malik el-Eşari aynı günde vebaya yakalanıp öldüler" der. İbnu Sa'd ve diğerleri sadece: "Hz. Ömer'in hilafetinde öldü." derler.[613] Ben Ebu Malik'i İbni Abbas (r.a.)'ın tabakası arasında sayıyorum.[614] Ruha Ve Sümeysat'ın Fethi Bu yıl Ebu Musa el-Eşarî, el-Ruha ve Sümeysat şehirlerini zor kullanarak fethetti.[615] Bu Yılda Meydana Gelen Diğer Olaylar Bu on sekizinci yılın başlarında Ebu Ubeyde (r.a.), Iyaz b. Ganm el-Fihrî'yi Cezire'yi (Mezopotamya'yı) fethe yolladı. Yolda Basra'dan gelen Ebu Musa el-Eşarî ve ordusuna rastladı. Beraberce yola devam edip Harran, Nusaybin ve Cezire'nin büyük bir bölümünü savaş zoruyla zapt ettiler. Bunun sulh ile olduğu da rivayet edilmektedir.[616] Yine Iyaz b. Ganm Musul üzerine yürüyüp şehri ve civarındaki ona bağlı yerleri harple fethetti.[617] Bu yıl Sa'd b. Ebi Vakkas Küfe camiini inşa etti. [618] Hicri On Dokuzuncu Yıl Halife b. Hayyat Tarih'inde der ki: Bu yıl (Filistin sahilindeki) Kaysariyye fethedildi. Ordu komutanı Muaviye b. Ebi Süfyan ile Sa'd b. Amir b. Hizyem idi. Her biri kendi ordusuna komuta ediyordu. Allah müşrikleri yenilgiye uğrattı. Onlardan çoğu çok çetin bir çarpışmayla öldürüldü. Bu olayı Hişam b. El-Kelbî bu tarihte diye söylüyor. İbni İshak ise Kaysariyya fethinin hicri yirminci yılda yapıldığını söylemektedir.[619] [611] Müsned 5/341-344 [612] Müsned 5/341 h.no 2296I'de Ata, 22962'de Şehr'in rivayeti. Lakin 22979 nolu hadiste gördüğümüz gibi Ata b. Yesar bazen araya Abdurrahman b. Ğanın'ı koyarak nakleder. [613] Ne yazık ki Zehebi'nin naklettiği bu bilgiler bizim elimizdeki İbni Sa'd'ın Tabakasındaki eksikler sebebiyle yoktur. [614] İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/280-281 [615] Tarihi Halife s. 139. Taberi bu konuda daha değişik söyler. 2/484'te hicri 17ci yılda, Iyaz b. Ganm'in oraya yolladığı Süheyl ve Abdullah tarafından sulh ile alındığını yazar ki, bu Seyf b. Ömer'in rivayetidir. Yine Taberi 18ci yılda lyaz tarafından alındığını Vakidi'den nakleder. 2/509 İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/281 [616] Tarihi Halife 139; Taberi 2/509; Nusaybin 2/484'te bahseder. [617] Tarihi Halife 139 [618] Tarihi Halife 141; Taberi 2/479'da bu olayı tam tafsilatıyla verir. İlk model İslam şehri kuruluş olarak önemine binâen buraya özetleyerek naklediyorum: Köfe ve Basra yangını, kamışlardan yapılmış bu iki şehri kül edince, Sa'd (r.a.) durumu Hz Ömer'e bildirip şehrin kerpiçten yapımı için müsaade istedi. Hz Ömer yanına gelen heyete: "Haydi yapın, ama kimse üçten fazla ev yapmasın. Binalarda yükseklik yarışına girmeyin, sünneti gözetin, devlet de sizi gözetsin" dedi. Köfe halkının, yerleşim birimlerine yerleştirilmesi işlemine Ebu'l Heyyac b. Malİk'i atadı. Sa'd Ebu'l-Heyyac'ı çağırtıp Ömer'in yolların yapımı hakkındaki mektubu haber verip: "Ana yolları kırk arşın eninde, onu takiben gelen yolların otuz arşın eninde diğer yolların yirmi arşın eninde, ara sokakların yedi arşın eninde yapılmasını, kabilelere tahsis edilecek arsaların altmış zira olmasını emrettiğini bildirdi. Hz Ömer yanına gelenlere: "Binalarınızı kararının üzerine yükseltmeyin." demiş. Karar ne kadar denilince de: "Sizi ne israfa götürecek ne de maksattan aşağı indirecek bir miktar." demişti. Hemen planlama için takdir heyeti toplandı. İlk önce Köfe camisi planı yapıldı. Sabuncular ve hurmacılar pazarının yerine karar verdiler. İyi ok atan biri gelip arsanın ortasına durup sağ tarafına, sol tarafına önüne ve arkasına birer ok atıp, hemen ev yapımına başlamak isteyenlerin buradan ileriye serbest olduklarını bildirdi. Böylece caminin arsası kare şeklinde ortadan her dört yöne aynı uzaklıkta oldu. Mescidin Ön tarafına önü ve arkası olmayan bir gölgelik (Yazlık kısım) yaptılar insanların izdihamsız yerleşebilmesi için cami dört köşe halinde planlandı. Ka'be dışındaki diğer camiler de böyle yapılmıştı. Ka'be'nin hürmetine binâen camileri Ka'be'ye benzetmiyorlardı. Gölgelik mermer sütunlar üzerinde iki yüz (arşın) (120* i 20) ebadında yapıldı. Sütunlar İran Kisralannın saraylarından alınmıştı. Tıpkı Roma kiliselerindeki sütunlara benziyordu. Cami sahanlığı olarak bırakılan yere birisi gelip bitişiğe ev yapmasın diye hendek kazdılar. Hizasında Sa'd'a bir idare merkezi binası yaptılar, ikisi arasında iki yüz arşın uzunlukta ince bir yol koydular. Yine oraya beytülmal binası inşa etiler. Burayı Hemedanlı biri olan Rûzubeh adında biri Hıyre'deki Kisraların binası tarzında inşa etti. Beytülmal'in mescid sahanlığına beş giriş, kıble tarafa dört, doğu tarafına ve batı tarafına üç geçiş verip onu süslediler. Buradan ayrılan yollara Süleym, Sakif, Hemdân, Becile, Teymü'1-Lât, Tağleb, Esed, Neha\ Kinde, Ensar, Müzeyne, Temim, Muharib, Esed, Âmir, Becle, Becâle, Cedîie, Cüheyne kabilesinden olanları yerleştirdiler. Her biri arasında yollar bulunuyordu. Sonra diğer gelenler de aynı tarzda yerleştirildiler. Yerleşim birimlerinin her yerine deve çökekleri (bugünkü araba parkı) yapıldı. Sa'd devlet sarayını tam mescidin mihrabının karşısına yaptırıp bunu Ömer'e bildirmişti. Ömer de: "Sen mescidi sarayın yanı başına taşı. Ev kıblede kalsın. Zira mescidin gece ve gündüz ziyaretçisi olur. Orası insanların kale gibi manevi sığmağıdır" deyince mescid oraya taşındı. Böylece Muaviye zamanına kadar bu şeklini korudu. Muaviye döneminde Irak valisi Ziyad mühendisler çağırıp: "Ben şöyle yüksek şöyle azametli bir mescit arzu ediyorum ama bir türlü sıfatını size tam anlatamıyorum." dedi. İran kisrasınm ustalarından biri: "Bu dediğin yükseklikte bir bina ancak Ehvaz dağlarından getirilecek mermer sütunlar üzerine kurulabilir. Onlar kesilip süslenecek delikleri delinip sonra demir şişler birinden diğerine geçirilip kurşun eritilip doldurularak yapılacaktır. Böylece sen onu otuz arşın (18 metre) yükseltirsin. Sonra çatıyı örter önüne ve arkasına ilave yaparsın daha sağlam olur." deyince Ziyad: "İşte bu benim anlatamadığını şekil" deyip, sonraki mescidi inşa ettirdi. İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/281-282 [619] Tarihi Halife s. 141; Taberi 2/511. Daha önce geçti. İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/283 Konu Başlığı: Ynt: Ebu Malik El Eş arî r.a. Gönderen: Mehmed. üzerinde 15 Temmuz 2021, 15:26:26 Esselamü aleyküm Rabbim bizleri ilim sahibi eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Ebu Malik El Eş arî r.a. Gönderen: Sevgi. üzerinde 16 Temmuz 2021, 13:54:04 Aleyküm Selam. Rabb'im bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden razı olsun inşaAllah
Konu Başlığı: Ynt: Ebu Malik El Eş arî r.a. Gönderen: Ceren üzerinde 16 Temmuz 2021, 17:57:19 Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun paylaşım dan kardeşim...
|