๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Nisan 2011, 14:52:52



Konu Başlığı: Ebu Hadrad ın El Gabe seriyesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Nisan 2011, 14:52:52
Ebu Hadrad'n El-Gabe Serıyesı


Yunus b.Bükeyr, İbni İshaktan naklediyor: Bana Cafer b. Abdullah b. Eşlemin, Ebû Hadrad'dan nakline göre bu olay şöyle cereyan etmiş: Ebû Hadrad derki:

-Ben kendi kabilemden bir kadınla evlenip ona ikiyüz dirhem mihir verdim. Bu nikahı yapabilmek için Peygamber (s.a.v.)e, yardım iste­meye geldim. Bana "ne kadar mihir sözü verdin?" diye sorunca "ikiyüz dirhem" dedim. Bunu duyunca;

"Sübhanallah! Vallahi siz bu paraları şu vadinin ortasından (kum toplar gibi) alıp gelseydiniz bile siz bu kadar fazla parayı biriktiremezdiniz. Hayır, Vallahi benim yanımda sana yardım ede­cek bu miktar yok" buyurdu.

Ben orada günlerce bekledim. Sonra Cüşem b. Muâviye oğulların­dan Rifâ'a b. Kays veya Kays b. Rifâa olan bir adam, Cüşem oğulla­rından büyük bir oymakla beraber gelip, Gâbe denen (Medine'ye yakın bir) yerde beraberindekilerle konakladı.

Kays'lıları Resûlullah'a karşı harb için toplamak istiyordu. Rifâa, Cüşemliler arasında adı ve şanı olan biriydi. Ebû Hadrad der ki: Nebi (s.a.v.) beni ve iki Müslümanı çağırdı ve:

"Haydi ona doğru gidin de ona dair bilgi ve haber getirin" de­di. Bize yaşlı zayıf bir deve takdim etti. Birimiz üzerine bindirilince vallahi deve zayıflığından dolayı ayağa kalkamadı da bir kaç kişi de-

veyi arkasından elleriyle kalkması için desteklediler. Nihayet ayağa kalktı ama neredeyse bunu yapamayacaktı. Efendimiz:

"Menzilinize bunun üzerinde ulaşmaya çalışın ve deveye nö-betleşerek binin" buyurdu.

Böylece yola çıktık. Yanımızda silah olarak ok ve kılıç vardı. El-Hazır denen yere gün batarken geldik. Ben bir tarafa gizlendim ve ar­kadaşlarıma da söyledim, onlar da burada hazır bulunan topluluğun bir tarafında gizlendi.

Ben bu arkadaşlarıma: "benim tekbir alıp, askeri kampa hücuma başladım mı ikiniz de tekbir alarak benimle beraber hücum edin." de­dim Vallahi ben bu şekilde hücum etmek için onların gaflete geleceği­ni beklerken yatsı vaktinin ilk karanlığı geçmişti.

Müşriklerin burada davar otlatan bir çobanı vardı, O bugün dönüşte çok gecikmiş olduğundan müşrikler "ne oldu" korkusuna kapılmışlar­dı. Rifaâ b. Kays, kalkıp kılıcım boynuna taktı ve "Vallahi ben şu ço­banın izi sıra aramaya gideceğim" dedi, adamları; "Sen gitme biz gide­lim yeter" dedilerse de, O, "sadece ben gideceğim" dedi. Onlar, "Biz de seninle gelelim." dediler ama Rifâa, "Vallahi peşimden hiçbiriniz gelmeyecek!" deyip yola çıktı.

Bana doğru geldi. Bana tam imkanı verince, ona bir ok atıp tam kalbinden vurdum. Vallahi hiçbir kelime konuşnıamıştı ki, üzerine çullanıp boynunu vurdum. Sonra da askerî kampa doğru saldırıp tekbir aldım.

Arkadaşlarım da saldırdı ve tekbir aldılar. Vallahi, bunlardan sade­ce çok süratli olanlar hanımlarından, çocuklarından ve malların hafif olanlarından, almaya imkan bulduklarını alıp kaçanlar kurtulabildi.

Biz çok muazzam bir deve sürüsü ile pek çok koyunu sürüp Resûlullah'a götürdük. Bende o herifin başını alıp getirmiştim. Efen­dimiz bu develerden bana, mihrim için on üç deve verdi, ben de on­larla ailemle birleşme imkanı buldum.[199]



[199] İbni Hişâm 4/241, 242; Beyh. Delâii 4/304; Taberî 3/34.

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 4/124-125


Konu Başlığı: Ynt: Ebu Hadrad ın El Gabe seriyesi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 06 Eylül 2021, 13:39:10
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri doğruların yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Ebu Hadrad ın El Gabe seriyesi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 11 Eylül 2021, 14:25:49
Aleyküm Selâm. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun