๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Nisan 2011, 15:13:36



Konu Başlığı: Devenin sahibini şikayet edişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Nisan 2011, 15:13:36
Devenin Sahibini Şikayet Edişi


 Mehdî b. Meymûn anlatıyor: Muhammed b. Abdillah b. Ebî Yâ'kûb, Hz. Hasen b. Ali'nin kölesi Hasen b: Sad aracılığıyla Abdullah b. Ca'fer'in şöyle dediğini anlattı:

-Bir gün Rasûlüllah (s.a.v) beni terikesine bindirdi ve kimseye anlatmamam şartıyla bana gizlice bir şey söyledi. Onun (yolculukta tuvalet için) en hoşuna giden şey kendini gizleyebilecek bir hedef ya da dalları yerlere sarkmış yabanî hurma fundalığı olurdu. Bir kere Ensar'dan birinin bahçesi­ne girmişti. Orada bir deve vardı. Deve Rasûlüllah'ı görünce inleyerek gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı. Nebî (s.a.v) yanına gidip kulak dibini eliyle sıvazladı deve de sakinleşti: Efendimiz: öBu devenin sahibi kim?" diye sordu. Ensar'dan genç biri gelip, "benim" dedi. Efendimiz de:

"Allah'ın sana bahşettiği bu hayvan hususunda Allah'tan korman gerekmez mi idi! Çünkü, o senin kendisini aç bırakıp yorduğunu bana şikayet etti." buyurdu. Müslim hadisi "yaba­ni hurma" kelimesine kadar nakletti. Diğer kısmı da Müslim'in şartına uygundur.[21]

İsmail b. Ca'fer anlatıyor: Bize Amr b. Ebî Amr; Seleme oğullarından sika biri aracılığıyla Câbir b. Abdillah (r.a.)'dan şöyle nakletti: -Selemeoğullarmdan birinin su çektiği devesi (döl mevsimi) şehvet azgını olup sahibine saldırıp yaklaştır­mamış, Bu adam da gidip durumu Nebi (s.a.v) 'e anlattı, Pey­gamber de adama, Jüail "haydi yürü" diyerek kendi de bir­likte geldi. Bahçenin kapısına geldiğinde adam: "Ya Rasûlallah! Girme." dedi. Peygamber (s.a.v) de:

"Hadi girin! Sakınacak bir şeyiniz yok. buyurdu. Deve (s.a.v)'i görünce boynunu eğerek gelip Efendimizin önünde durdu ve secdeye kapandı. Efendimiz de: "Devenizin yanına gelip yularını vurun ve ona palanını geçirin." buyurdu. Onlar da böyle yapıp: "Ya Rasûlallah! Seni görünce secde etti." dediler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v)

"Bana böyle söylemeyin. Size tebliğ etmediğim şeyleri iöylemeyin! Yemin ederim ki, o bana secde etmedi. Lâkin, Allah onu bana itaat ettirdi." buyurdu.[22]

Affân anlatıyor: Bize Hammad b. Seleme "Kays kabile­sinden bir şeyhi babasının şöyle dediğini duyduğunu haber verdi:

-Nebi (s.a.v) gelmişti. Beraberimizde zaptedemediğimiz genç bir devemiz vardı. Nebi (s.a.v) ona yaklaştı ve memesini sıvazladı. Birden devenin göğsü sütlendi. O da sağıp içti.[23]

Bu babda Abdullah b. Ebî Evfâ'dan da nakledilen bir hadis var ise de; onu nakleden ravî, Fâid Ebul Verkâ1 tek başına ri­vayet etmiştir. Bu zat zayıftır.[24] Yine Câbir (r.a.) dan da baş ka bir hadis nakledilirse de o da El-Eclah'm tek başına yaptığı rivayet olup Zey b. Harmele aracılığıyla Câbir'den nakle­der. Onu Dâramî ve diğerleri rivayet etmişlerdir.[25]



Zebranın Efendimiz’e Saygısı
 
 

Yûnus b. Ebîİshak, Mücahit aracılığıyla Hz. Âişe (r.a.) in şöyle dediğini anlatır. Rasûlüllah'ın (s.a.v) ailelerine ait bir zebra vardı. Rasûlüllah (s.a.v) evden gittiğinde gider gelir ve onunla oynardı. Rasûlü Ekrem geri gelince, hemen çöküp Efendimiz evde olduğu süre sakin kalırdı.

Bu sahih bir hadistir. [26]

 
Kaya Serçesinin Şikayeti
 

Ebû Dâvûd-u Tayalîsî anlatıyor: Bize Mesûdî, Hasen b. Sad, Abdürrahman b. Abdillah b. Mes'ûd aracılığıyla babası Abdullah b. Mes'ûd'un (r.a.) şöyle dediğini anlatır: Rasûlüllah (s.a.v) ile bir seferde beraberdik. Adamın birisi bir ormana girerek bir kuşun yumurtasını aldı. Kuşcağız zıplaya zıplaya Peygamber (s.a.v) ile arkadaşlarının yanma gelip başlarına dikildi ve: "Hanginiz bu faciayı yaptı?" dedi. Adamın birisi: "Ben yumurtasını almıştım." dedi. Efendimiz (s.a.v) de: "Ona acı da onu aldığın yere geri bırak, geri yerine bırak." dedi.[27] İbni Mes'ûd'un bu oğlu Abdürrahman, babasından hadis işitmemiştir.[28]




[21] Müslim 342 ve 2429, Ebû Dâvûd 2549, Müsned 1/205, Beyhakî Delâil 6/26, İbni Mâce 340, Kadı Ebû Yâvla Müsned 12/6787,6788, Beyhakî Sünen-i Küb-ra 8/13, 1/94, Hakim 2/100: Ebû Avane Müsned 1/176, 117, İbni Ebî Şeybe Musannef 11/493 no 11805.

Ravî: Abdullah B. Cater B. Ebî Talîb (R.A.).

Hz. Ali'nin kardeşi olup Efendimiz'in en sevdiği yakınlarından olan amcası Ebû Talib'İn oğlu Habeşistan'a göç eden Cavfer-i Tayyar'in (ra.) oğludur. Annesi meşhur sahabiyye Esma bn. Umeys (r.a.) dır. Abdullah (r.a.) Habeşis­tan'da doğdu. Babası Ca'fer (r.a.) Mu'te harbinde şehid olunca Peygamberi­miz onu himayesine aldı ve Risâlet ocağında büyüttü. Şam'ın fethine katıldı, yiğitliği dillere destan idi. Hicrî 80'de Medine'de 80 yaşında vefat etti. İler­de hayatı ele alınacaktır.

[22] Beyhakî Delâil 6/28. Bu rivayetteki Sika dediği belli değildir. Ancak 23 nolu dipnottaki haber budur.

[23] Beyhakî Delâil 6/29, Ebû Nüaym Delâil 2/136. Bu isnadı meçhul bir haber­dir. Kayslı şey kimdir, Babası kimdir?

[24] Beyhakî Delâil'inde 6/29 bu rivayeti nakleder. Yine Ebû Nüaym da Delâü'de nakleder. Bu isnadı zayıf ise de, yukarıda geçen hadisin aynısı olup daha geniş izahlıdır. Belki iki üç hadisi bir araya cem ederek tek rivayet yapmış da olabilir. Bu şu hadistir:

İbni Ebi'l Evfa anlatıyor: Biz Rasûlüllah ile otururken birisi geldi ve "falan­ların devesi azıp sahiplerine saldırdı" dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah hemen kalktı;; biz de kalktık ve "Ya Rasûlallah ona yaklaşma! Sana bir şey yapar diye korkuyoruz" dedik. Ama (s.a.v) Efendimiz hayvana sokuldu. Deve, Efen­dimiz'i görünce secdeye kapandı. Sonra Rasûlüllah (aa.v) elini devenin başı­na koydu ve "Yularını getirin!" buyurdu. Yular getirilince başına geçirdi ve "devenin sahibini çağırın!" buyurdu. Adam çağrılıp gelince ona "bu deve se­nin mi?" diye sordu. "Evet" deyince adama "Bu devenin yemeğini iyi ver ve çalışırken ona zorluk yükleme" buyurdu. Adam "Peki öyle yapacağım" dedi. Efendimiz'in yanındaki arkadaşları kendisine;.."Ya Rasûlallah! Bu hayvan bile senin kıymetini bilip sana secde/ediyorken bizim sana secde etme hakkımız daha fazla" deyince Efendimiz: «Eğer ben ümmetimden birinin diğerine sec­de etmesini emredebilecek olsaydım, kesinlikle kadınların kocalarına secde etmesini emrederdim.» buyurdu.

İşte bu son bölüm bir çok ayrı yoldan üst taraf olmadan yapılan bir rivayet­tir.

[25] İbni Ebî Şeybe 11/473 no İI76S, Müsned 3/310; Daramî Mukaddime 1/8; Beyhakî Delâil 6/30; Ebû Nüaym 380 Hadis no. 279; Taberânî Fakat Beyhakî de bunu Câbir yerine İbni Abbas olarak verirse de bu yanlıştır.

İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/25-28

[26] Müsned 6/112,113,150,209 Beyhakî Delâil 6/31, Ebû Nüaym Delâil 2/135 h.na 277, Ebû Ya'la Müsned 8/4660,4441. Zehebî'nin Siyer-i A'lamın Nübe-lâ'da da açıkladığı gibi Mücahid kesinlikle Hz. Aişe'ye yetişip ondan hadis almıştır.

İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/28

[27] Buharı Edebü'l Müfred 382, Müsned 1/404, Ebû Dâvûd 2675, 5268, Beyhakî Delâil 6/33, Hakim 4/239, Taberânî 10/218.

[28] Bu husus Alimler arası ihtilaflı bir meseledir. Abdürrahman babasının küçü klügünde vefat etmişti. Ebû Hatem ve Ali b. el-Medînî'ye göre babasından bir iki tane hadis İşitmiştir. Ancak hadis kritikçilerinin çoğuna göre baba­sından hadis alacak yaşa gelmeden İbni Mes'ûd vefat etti. Zehebî'nin ka­naati de bu yöndedir. Ancak bu zat "sika" bir kimsedir.

İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/28-29


Konu Başlığı: Ynt: Devenin sahibini şikayet edişi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 31 Ocak 2022, 07:40:49
Esselamü Aleyküm. Paylaşım için Allah razı olsun kardeşim
 Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Devenin sahibini şikayet edişi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 04 Şubat 2022, 18:12:13
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun