๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 10 Nisan 2011, 15:44:55



Konu Başlığı: Büsr B. Erta nın yemen çıkarması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Nisan 2011, 15:44:55
(Büsr B. Erta'nın Yemen Çıkarması)[971]


Bu yıl Hz. Osman'ın Yemen'deki taraftarları harekete geçip Hz. Ali'ye karşı isyana başladılar ve Hz. Ali'den Matlarını geri aldılar.

(Bunun sebebi şu idi.) O gün Hz. Ali'nin Yemen Emiri Ubeydullah b. Abbas idi ve merkezi San'a şehriydi. San'a halkına görevleri husu­sunda çok sert davranıyordu. Hz. Osman taraftarlarını çağırıp, "Bana bakın! Sizin bu fitne fesatta koşuşturmanız neye siz kim oluyorsunuz da Hz. Osman'ın kanını talep ediyorsunuz? Sizler idareci olarak güden değil halk olarak güdülenlersiniz. Bundan önce evinizde usluca oturu-yorken Muaviye'nin saldırılarını duyunca başlarınızı kaldırıp bize karşı gelmeye başladınız". Onlar da "Ya Emir! Biz halâ Hz. Osman aleyhine çalışanlarla mücahede etmek gerektiği kanaatindeyiz!" dediler. Ubeydullah da onlardan bir kısmını hapsedip bir kısmını da oradan kovdu. Bunu duyan bazı Hz. Ali muhalifi Yemenliler, Ubeydullah'a "Ya hapisteki kardeşlerimizi bırakır ya da ne sana ne de liderin Ali'ye itaat ederiz." diye yazdılar. O da hapistekileri saldı. Yemen halkı valiye isyan edip zekatlarını valiye vermediler. Ubeydullah vaziyeti Hz. Ali'ye yazdı. Hz. Ali de Yezid b. Kays el-Erhabi'yi çağırıp "Bak senin vatandaşlar bana ne yaptı!" diye isyanı anlattı. O da "Ya Emira'l-Müminin. Benim kanaatime göre onlar sana itaatkardır. Dilersen oraya gideyim dilersen bir mektup yazayım. Cevabını görelim!" dedi. Hz. Ali de onlara Hemedanlı biriyle itaata dönmelerini içeren bir mektup yazdı. Bu Hemedanlı Yemen'in Cened şehrine gelip onlara Hz. Ali'nin mektubunu okudu. Sonra da "Hz. Ali aslında size Yezid b. Kays'ı bir orduyla göndermek istiyordu. Ama size karşı acele etmek istemedi. Allah'tan korkun, ülkenizde fesat ve bozgunculuk çıkarmayın, devlet başkanınıza karşı savaşa kalkmayın!" dedi. Cenedliler Hz. Osman taraftarı olup bir süre önce Muaviye'den kendilerine yardım etmesini ve kendilerine bir vali yollamasın istemişlerdi.

Cenedli biri bu Hemedanlıya "Bana bak adam ne dediğini duyduk, sen Hz. Ali'ye git de bize kimi diliyorsa onu göndersin, hiç korkumuz yok. Bilsin ki biz Emira'l-Mü'minin Hz. Osman'ın biati üzerindeyiz." dedi.

Sonra Cened halkı Muaviye'ye "Ya bize çabuk birini yolla onun eliyle sana biat edelim, yoksa Ali'ye mektup yollayıp yaptıklarımızdan özür dileyeceğiz, dediler.

Muaviye de hemen Büsr b. Ebi Ertâ'y çağırıp yanına Şam'dan seçkin dört bin savaşçı kattı ve "Derhal süratle Yemen'e var ve bana biat al. Zira şu  anda Ali'ye karşı  çıkmış  durumdalar.  Medine  ve Mekke

üzerinden git. Ali'ye bağlı olan yerlerdeki halka önce çok sert dil kul­lan. Öyle ki, senin onları kuşattığını ve senden yakalarını kurtarama­yacaklarını sansınlar. Sonra da onları af etmiş gibi davran, onları bana biata çağır. Kabul etmeyenlere kılıcını kullan, sana karşı gelmeye kal­kanları öldür. Yemen'e varana kadar bu uygulamayı yap." dedi.

Büsr ordusuyla Medine'ye geldi. O zaman oradaki Hz. Ali'nin valisi Hz. Ebu Eyyub el-Ensârî idi. Büsr'ün ordusunun Medine'ye yaklaştığını duyunca can korkusuyla kaçıp Hz. Ali'nin yanına gitti. Büsr Medine'ye girdi. Medine halkı korkudan çıkıp onu karşıladılar. Büsr onlara baktı. Sonra kürsüye çıkıp bağırarak azarlayarak:

-"Yüzler çirkinleşti. Allah cc. (Nahl suresi ayet 112) size şu ayetteki

"Allah gayet güven ve hu­zurlu olan rızkı her yerden kendine bolca ulaşırken Allah'ın ni­metlerine nankörlük edip de yaptıklarından dolayı Allah'ın ken­dilerine açlık ve korkaklık elbisesi tattırdığı bir köyü size örnek olarak verdi." Ayeti ne kadar güzel bir örnek. İşte siz de aynı bu köy halkı gibi yaptınız, ve bu aşağılık fecaatini tattınız. Zira şu şehriniz Hz. Muhammed'in hicret yurdu, ondan sonraki halifelerinin diyarı idi. Siz Allah'ın bu nimetine teşekkür etmediniz. Başkanınızın hakkına riayet etmediniz üstelik aranızda halifeniz öldürüldü. Siz katilin, onu sövüp sayanların fırsat gözetenlerin arasında idiniz. Vallahi size öyle şeyler yapacağım ki bizden evvelki milletler gibi yok olup sadece lafı edilenler gibi yapacağım. Bre Ensar'n şerlileri, ulan Yahudi dostları, ey köle adlı herifler. Siz Neccaroğulları, Aclanoğullarısınız. Vallahi size öyle şeyler yaparım ki müminlerin ciğeri sevinçten soğur. Vallahi Muaviye bana tavsiye etmeseydi erkeklik çağına gelen hiçbirinizi bırakmaz öldürürdüm." dedi. Medineliler öyle korktular ki bu dediklerini yapacak sandılar. Huveytib b. Abdül Uzza, "Ya Emir bunlar senin soyun sopun, Peygamberiyin Ensar'ı, bunlar Hz. Osman'ın katilleri değil. Allah için onlara iyi muamele et." dedi.

Büsr hiçbir şey söylemedi. Sonra Ensar'dan Hz. Ali taraftarı olan­ların evlerini yıktırdı, yaktırdı. Sonra halkı Muaviye'ye biata çağırdı. Onlar da zorla biat ettiler.

Sonra Seleme oğullarına "Cabir b. Abdullah (r.a.)'ı getirmedikçe size ne can güvenliği var ne de biatinizi alırım!" dedi. Cabir (r.a.) çok yaşlı idi. Ona gelmedi. Efendimizin eşi Ümmü Seleme'ye vardı "Ne tavsiye edersin? Öldüreceğimden korkuyorum ama bu istediği dalalete (sapıklığa) biat etme sayılır!" dedi. Ümmü Seleme de "Sen biat et. Ben oğlum Amr'a, damadım Abdullah b. Zem'a'ya da biat etmelerini söyledim." dedi. Ümmü Seleme Büsr'a haber salıp Cabir'e can gü­venliği istedi. Büsr kabul etmedi. Cabir de gelip kerhen Muaviye'ye biat etti. Büsr günlerce Medine'de kalıp biat aldı. Sonra halkı toplayıp:

-Ey Medineliler, siz buna layık değilsiniz ama ben sizi bağışladım. Zira halifeleri önlerinde öldürülürken onu savunmayanlar, af edilmeyi hak etmezler. Dünyada bu yüzden bir cezaya çarptırılmış iseniz de, ahirette de Allah'ın rahmetine ulaşacağınızı sanmam. Size ben Ebu Hüreyre'yi vali yapıyorum ona itaat edeceksiniz, aykırılıktan da sakının. Vallahi siz sözünüzden dönüp isyan ederseniz ben de size, helak etmek, sülalenizi yok etmek üzere geri gelirim, dedi.

Büsr oradan Mekke'ye geçti. Hz. Ali'nin valisi Kuşem onun gelişini duyunca şehirden kaçtı. Halk Büsr'ü karşılamaya geldi. O da onlara sövüp sayıp azarladı ve "Emiri'l-Mü'min Muaviye men etmeseydi sizden yeryüzünde yürüyen canlı koymazdım." deyip lafı kesti.

Sonra Büsr hareket edip Bi'r-i Meymun denen yere kadar geldi. İn­sanlar can korkusuyla kaçışıyordu. Büsr orada kaçanlara arasında iki küçük çocuk gördü. İkisi de gerek yüz gerekse vücuk dünya güzeli. Bunları tutup getirin, dedi. Onları getirip önüne koydular. Büsr "Siz kimsiniz" dedi. Büyüğü "Ben Kusem'im bu da kardeşim. Biz Abbas b. Abdul-Muttalib'in olu Ubeydullah'ın çocuklarıyız!" dedi. Büsr sevinçle "Allahu ekber, demek sizler de kanını akıtmakla Allah'a yakla-şabileceklerimdensiniz." dedi. (Belazurî der ki, Ubeydullah b. Abbas oğlu Kusem'le Abdurraman'ı anneleri Cüveyriye ile beraber Ye­men'den kaçan bir gruba katıp annelerinin yurduna göndermiş idi. Büsr b. Ertâ da bunu duymuş çocukları arıyordu.) Sonra onları öldürmelerini söyledi. Kinâne oğullarından oradaki kadınlar feryad koparıp "Haydi adamları öldürüyorsunuz bebeklerin suçu ne! Vallah islamdan önceki Cahiliye döneminde bile bebekler öldürülmezdi. Bebekleri öldürerek gerçekleştirilen bir idare saltanatı kesinlikle en vahşi idaredir." dediler. Büsr onlara da bir şeyler yapmak isteyip sonra sustu.

Babaları belki çocukları aramaya gelir diye bir kaç gün onları sakladı sonra onların kesilmesini emredip -koyun gibi kestirdi.

Anneleri Cüveyriyye duyunca feryatlar koparıp çocuklarına şu ağıtı yaptı:

Ey sedefini (kabuğu) yeni parçalayı çıkan inci gibi iki yavrucuklarımı öldüren (yahut onlardan haberi olan)

Ey kalbim, kulağım olan iki oğulcuğumu yok eden, bu gün artık kalbim sökülmüş.

Ey, kemiklerimin iliği olan çocuklarımı katleden, bu gün artık ilik­lerim alınmış.

Büsr'ün yaptıkları haber verildi. Onların iftiracılıkları ve günah kazandıkları laflardan dolayı onların bu iddialarına inanamadım.

Bebeciklerimin şah damarları bileğilenmiş keskin bıçakla vurdular. İşte günah böyle kazanılırmış.[972]

Büsr sonra dönüp tekrar Mekke'ye gelip Ka'be'yi tavaf etti. Sonra hutbe okuyup: Allah'a hamd olsun, hilafet işini bize topladı, davetimizi kuvvetlendirdi. Düşmanlarımızı ölümle sürgünle perişan etti. İşte Ali Irak'ta bir kaç kişiyle zillet içinde kaldı. Bir de Muaviye'ye bakın. İdarenin yuları elinde, ona biat edeceksiniz. Kendinize sakın yol bul­maya kalkmayın, dedi. Halk istemeyerek Muaviye'ye biat etti. Ama Büsr'ün Hz. Ali'ye sövüp saymasını çok yadırgadılar. Büsr bir müddet orada kalıp sonra Şeybe b. Osman el-Abderî'yi Mekke emiri yapıp "Ey Mekkeliler, bana kalsa kökünüzü kazıyacaktım. Sakın aykırılık yapmaya kalkmayın. Vallahi o zaman erkeklerinizi öldürür, malınızı alır evlerinizi yıkar ve çocuklarınızı yok ederim." diye tehdit etti.

Sonra Taife yürüdü. Muğira b. Şu'be orada idi. Hemen Taifin dı­şında Büsr'ü karşıladı ve onu ikaz ederek: "Ey komutan! Senin Şam'dan çıkışından beri düşmanlarına karşı sertliğin (dostlara iyiliğin) hakkında bana haberlerin ulaştı. Sen bizim katımızda bu sebeple iyi bir mevkii edinmiştin. Ama ne zaman dostunla düşmanını bir tutmaya başlarsan Rabbine karşı günah işlersin insanları kendinden uzaklaştırırsın." dedi. Büsr bu nasihati tutup kimseye ilişmedi.

Sonra Kubale'ye bir müfreze gönderip Hz. Ali'nin oradaki bağlılarını baştan sona öldürttü.

Sonra Büsr Necran'a gitti. Orada adı önceleri Abdul-Medân iken Peygamberimizin adını Abdullah'a çevirdiği ashabından biri yaşıyordu. O da Hz. Ali'ye bağlı idi. Büsr onu ve oğlu Malik'i öldürdü. Sonra halkı tehdit edip: "Sizi yahudi kardeşleri sizi, vallahi sizden bana Ali'ye bağlılık gibi bir haber gelirse geri gelip adam nasıl öldürülür size göstereceğim." dedi. Korkanlar gelip özür diledi.

Sonra Büsr, Hemedan tarafındaki Hz. Ali'ye bağlı Erhab oğullan aşiretine varıp baştan sona herkesi öldürdü.

Sonra San'a üzerine yürüdü. O vakit orada Hz. Ali adına valiliği Ubeydullah b. Abbas yürütüyordu. Ubeydullah onun bu kanlı gelişini görünce yerine Amr b. Eraka'yı vekil yapıp kendisi San'â'dan kaçıp Hz. Ali'ye gitti. Büsr gelip Amr b. Eraka'yı astı. Tek tek Hz. Ali ta­raftarlarının peşine adam salıp ulaştığı herkesi öldürttü.

Oradan Hadramut'a geçip Hz. Ali bağlılarını araştırıp yakalayabil­diğim öldürttü. Sonra Hadramut idarecilerinden Abdullah b. Sevâbe'nin saklandığı kaleye geldi. Onu af edeceği yeminlerini ederek kandırıp yakaladı ve öldürülmesini emretti. O da "Benim öldürülmemi gerektiren hiçbir suç işlemedim, sen beni hangi suçla itham edip öldüreceksin?" deyince Büsr "Ali'yi üstün sayıp, Muaviye'ye biat etmekten kaçınman suç olarak yetmiyor mu?" dedi. O da: "Bırak da iki rekat namaz kılayım!" dedi. Büsr de "Dilediğin kadar kıl nasılsa seni öldüreceğim!" dedi. Namazını bitirince lime lime doğrayıp öldürdüler.[973]

 

Hz. Ali'nin Müdahelesi
 
 


Vaziyet Hz. Ali'ye ulaşınca çok tasalandı. Sonra Kûfelileri topladı ve onlara: "Ey insanlar! Bilin ki kulların gece gündüz yaptığı bütün ameller ! Allah tarafında biliniyor. Allah'ın kulları, öyleyese onun emrinde ve

yasaklarında Allah'tan korkun. Şimdi size haber veriyorum ki, Allah iüşmanı Büsr b. Ertâ, Muaviye adına Yemen'e gelmiş. Büyük bir zulüm ordusuyla Hicaz yolunda yaka yıka, öldüre öldüre gitmiş. Allah ona gazab etsin, dünyalıkla ahiretini sattı. İçinizden sırf cennet isteyen cihad ehli, sevab ehli insanlar ona karşı harbe hazırlansın. Zira cihadın gerekli olduğu yerde cihad etmemek, dini hayatta noksanlık yaptığının yanında

insanları alçak ve maskara eder." dedi.

Hiç kimse sesini çıkarmamıştı. Hz. Ali onlara: "Sizlere ne oluyor cihadı unuttunuz. Ben sizi gizli açık cihada çağırırım, sizin cevabınız firar olur." diye nasihat etse de yine ses çıkaran olmadı. O zaman Hz. Ali "Şaşacak şey! Muaviye emredince derhal itaat ediyorlar, çağırınca geliyorlar, ben emrediyorum aksini yapıyorsunuz, çağırıyorum cevap vermiyorsunuz. Vallahi görüyorum ki içinizde "söylediğini icra eden, davete icabet edip düşmanla karşılaşınca sabreden akıl ve fazilet sa­hipleri hep ölmüş de yerine şu nasihattan faydalanmayı bilmez, akibetini düşünmez bir çer çöp takımı kalmış. Vallahi size ne yakıştığını biliyorum. Öyle sanıyorum ki, ben öldükten sonra başınıza öyle birini seçeceksiniz ki, sizi bağışlarınızdan mahrum ettiği gibi sizlere en kötü işkence edecek." Cevap vermediklerini görünce evine gitti.

Ertesi gün aynı minval bir hutbe daha okudu ise de yine ona uyan olmadı. Hz. Ali de: "Allah'ım bana bunların yerine daha hayırlı olan bir leba ver, bunlara da daha şerli birini emir yap. Ya Rab, suyun karı erittiği gibi bunların katı kalplerini erit!" dedi.

Sonra Cariye b. Kudame es-Sa'dî gelip "Ey müminlerin emiri ben emrindeyim." dedi. Hz. Ali de ona dua ederek iki bin kişilik bir süvari birliğini emrine verip: "Ya Cariye! Önce Allah'tan kork. Yemen'e va­rınca sakın hiçbir müslümana hakaret etme. Anlaşmalı olan Zımmi yurttaşlara kötü davranma, kimsenin malını yağmalama. Namazları kıl ve Allah'ı çok an." deyip yola çıkardı.

Büsr onun gelişini duyunca Yemen'den kaçtı ve Yemame'ye geldi. Orada da Muaviye'ye biat aldı. Yemen ve diğer yerlerde Hz. Ali ta­raftarlarından otuz küsur bin kişi öldürdü. Onun Yemen'den ayrılıp Şam'a doğru gittiğini haber alan Ubeydullah b. Abbas bin kişilik seçme bir askerle peşine düştü. Şam'a varmadan onlara yetişti. Muazzam bir çarpışmayla Büsr'ün adamlarından çoğunu öldürüp bir kısmını yaktı. Hezimete uğrayan Büsr kaçarak Muaviye'ye vardı.

Cariye b. Kudame Yemen'e doğru öyle hızlı gitti ki pek çok at çatlayıp öldü. Yemen'e varmadan yolda Ubeydullah'ın Büsr'e yaptığını duyup Allah'a hamd etti. Oradan Mekke'ye varıp halka darılıp tekrar Hz. Ali'ye biat aldı. Sonra Taife varıp onları yatıştırıp biatlarını yeniledi. Sonra Medine'ye geldi. Orada da biati alıp sonra Kûfe'ye Hz. Ali'nin yanma döndü.)[974]



[972] Kıssa ve şiir için bkz: El-Futuh 4/60; Tarihi Dımışk 10/153; İstiab 1/56; İ. Esir, El-Kamil 3/384; Müberred, el-Kamil 3/1386; El-Eğanî 15/45 Et-Teâzî, El-Mürasî 75; Belazuri, Ensab 3/214

[973] İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 363-368

[974] Kitabu'l-Futuh 4/53-72; Belazurî, Ensab 3/211-218; Taberi 3/153; Tarihi Dımışk 10/152; İ. Esir, El-Kamil 3/383

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 369-370


Konu Başlığı: Ynt: Büsr B. Erta nın yemen çıkarması
Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Mart 2022, 07:54:01
Esselamü aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artısın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Büsr B. Erta nın yemen çıkarması
Gönderen: Sevgi. üzerinde 06 Mart 2022, 06:48:25
Aleyküm Selam. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim