๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 14 Nisan 2011, 13:55:29



Konu Başlığı: Bu yıl atadığı valileri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 14 Nisan 2011, 13:55:29
Bu Yıl Atadığı Valileri  



 

Attab b. Esid (r.a.)

Bu yıl Hz. Ömer'in vali olarak tayin ettiklerinden birisi Attab idi. Nitekim İbnu Cerir böyle söylüyor. Biz Attab'ın ölümünü daha Önce bildirmiştik.[468]

Taberi diğerlerini de şöyle söyler: Ömer (r.a.) bu yıl; Ya'la b. Münye'yi Taife, Sa'd b. Ebi Vakkas'i Küfe'ye, Küfe kadılığına Ebu Kurra'yı, Muğira b. Şu'be'yi Basra valiliğine, Yemame ve Bahreyn emirliğine Osman b. EbuT As'ı (bir rivayette el-Alâ el-Hadrami'yi) Ummân'a Huzeyfe b. Mihsan'i, Şam diyarı genel valiliğine de Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı tayin etmiştik.[469]

 

15. Yılda Vefat Olayları
 

1- El-Haris B. Hişam

Haris b. Hişam'ın bu yıl içinde öldüğü iki ayrı rivayetten biridir. Onun ölümüne dair esas izah ileride -Filistin'de Ramle ile Kudüs ara­sında Ğor vadisinde bulunan- Amvas şehrinde baş gösteren veba has­talığından ölenler bölümünde gelecektir.

2- Sa'db.Ubade (R.A.)[470]

Nesebi: Sa'd b. Ubâde b. Düleym b. Harise b. Ebi Huzeyme b

Sa'lebe b. Taif b. El-Hazrec b. Saide b. Ka'b b. El-Hazrec şeklindedir. Ensarlı ve Sâidî olup Hazrec kabilesinin önderi ki, Lakabı Ebu Sabit'tir. Bazı yazarlar Ebu Kays diye kaydederler.

Hz. Sa'd, Akabe biati gecesinde bulunan delegelerden biridir. Sakife bahçesinde -Peygamberin vefatı üzerine- bir araya gelen Ensar onun ismi etrafında birleşmiş ve halife olarak ona biat etmek istemiş­lerdi.

Tarih yazarlarının hiçbirisi Hz.. Sa'd'ın Bedir harbine katıldığını bahsetmiyor. Buna rağmen İmam Buhari Tarihi Kebir'inde, Ebu Hatem-i Razı de el-Cerh ve't-Ta'dil adlı eserinde, onun Bedir harbine katıldığını bahsederler.[471]

Yine Urve'den de onun Bedir'e katıldığı nakledilmiştir.

Vakidi ise onun hakkında şu mütalaaları söyler: Sa'd b. Ubâde, Ebû Dücane ve el-Münzir b. Amr Müslüman olduklarında Sâide oğulları­nın putlarını kırıyorlardı. Sa'd; lider, cömert biri olup Bedir'e katıl­mamıştı. Bedir harbi için hazırlıklarını yaparken harbe gidemeden hastalandı. Ve yerinde kaldı. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): "Gerçi Sa'd Bedir harbine katılmadı ama katılmaya çok arzuluydu" buyurdu. İşte İbni Sa'd bu hadisi "Tabakat"nida bu şekilde hiçbir senedi olma­dan nakleder.[472]

Hz. Sa'd Uhut harbi ile sonraki gazvelerde bulundu.

İbni Sa'd devamla şöyle der:

Sa'd b. Ubade (r.a.), Peygamberimiz Medine'ye hicret edip geldi­ğinde her gün ona büyük bir çanakta yiyecek yollardı. Sa'd'ın yüksek damı üzerinde her gün: "Kim et ve  iç yağı severse Sa'd b. Ubade'ye

gelsin!" diye dellal çağırılırdı. Ben onun oğlunun zamanına yetiştim, o da aynı adeti devam ettiriyordu.[473]

Abdullah b. Abbas (r.a.) der ki: Sa'd b. Ubade'nin annesi vefat edince annesi için meyvesi olgunlaşmış bir bahçesini sadaka olarak vermişti.[474]

Hz.. Aişe'ye yapılan iftira ile ilgili hadiste Sa'd(r.a.)'ın adı geçer. Oğullan Kays, Saîd ve İshak ile Abdullah b. Abbas ve Ebu Ümâme (r.a.)'lar, Sa'd'dan hadis rivayet etmişlerdir. Said b. Müseyyeb'in de Sa'd'dan rivayeti varsa da Said, Sa'd'a sağlığında yetişmemiştir.

İbni Sa'd derki:

-Bana Muhammed b. Ömer (Vakidi), Muhammed b. Salih yoluyla Zübeyr b. El-Münzir b. Ebi Esîd es-Saîdî'den şöyle nakletti:

-Hz. Ebu Bekr (r.a.) Sa'd'a: "Haydi gel de biat et, herkes bîat etti!" diye haber saldı. Sa'd da: "Hayır, vallahi şu ok torbamdaki okları size atmadan, beraberimdeki adamlarla sizinle çarpışmadan asla bîat etme­yeceğim!" dedi.

Bunun üzerine Beşîr b. Sa'd Hz. Ebu Bekr'e "Ey Rasulullah'm hali­fesi! Sa'd b. Ubâde bîat etmeyi reddetti ve inadında direndi. O öldü­rülmedikçe size bîat etmeyecek. O durumda oğlu ve akrabaları onunla beraber öldürülmeden o asla öldürülmeyecek. Hazreç kabilesinin ta­mamını öldürülmeden de onları öldüremeyeceksiniz. Öyleyse onu tah­rik etmeyin, şimdilik vaziyet sizin lehinize yerine oturmuş durumda­dır, size şu anda zarar verecek durumda değildir. Kendi haline bırakıl­dığı sürece o bir tek kişidir." dedi. Ebu Bekr (r.a.) da Beşir'in bu tav­siyesini kabul etti.

Daha sonra Ömer (r.a.) halife seçildiğinde bir gün Sa'd ile karşılaştı ve ona: "Haydi anlat es-Sa'd!" dedi. O da: "Ey Ömer haydi sen de­vam et!" deyince Ömer (r.a.): "Sen sahibi olmadığın şeylerin sahibi­sin!" dedi. Sa'd da: "Evet, bu devlet işi sana verilmiş durumda, vallahi senin arkadaşın (Ebu Bekr) bize senden daha sevimli idi. Vallahi artık ben sana komşu olmaktan hoşlanmaz oldum!" dedi. Ömer (r.a.) da: "Komşusunun komşuluğunu sevmeyen başka yere göçer." deyince Sa'd: "Ben bunu esasen gizleyecek değilim, işte komşuluğu senden daha hayırlı olan kimsenin yanına göç edeceğim." deyip, fazla oya­lanmadan Şam diyarına göç etti. Daha sonra, Şam diyarındaki Havran denen yerde vefat eyledi.[475]

Muhammed b. Ömer el-Vakidi der ki: Bize Sa'd b. Ubade'nin to­runu Yahya, babası Abdülaziz'in şöyle dediğini anlattı: Sa'd b. Ubade (r.a.), Ömer (r.a.)'ın hilafetinin iki yıl altı ayında Havran'da öldü. Va­kidi der ki: Sanki ölümü hicri on beşinci yılda oldu. Sa'd'ın oğlu Abdülaziz devamla konuyu şöyle anlattı:

-Medine'de Sa'd'ııı ölümü, Münebbih veya Seken kuyusu başında pindü7. ortalarına doğru kölelerin kuyudan:

"Biz Hazrec'in seyyidi Sa'd b. Ubade'yi öldürdük.

Ona iki ok fırlatıp kalbine isabette hata yapmadık." diyen bir ses duyduklarını haber verene kadar işitilmemişti. Köleler bunu haber ve­rince azarlandılar. Ama o günün tarihini de belirlediler, sonra haberler gelince bu günün Sa'd'ın ölüm günü olduğu anlaşıldı. Sa'd b. Ubade bir tünelin içinde ufak su döküyordu. Birden bir vuruşma oldu ve Sa'd o saat içinde öldü, derisi mosmor kesilmişti.[476]

ibnu Ebi Arûbe anlatıyor: Ben Muhammed b. Sîrîn'i bu konuyu şöyle anlatırken duydum: "Sa'd b. Ubade ayakta işemiş, arkadaşları­nın yanına dönünce onlara: "Ben içimde bir halsizlik hissediyorum." deyip sonra öldü. Arkadaşları cinlerin: "Biz Hazrec'in seyyidi Sa'd b. Ubade'yi öldürdük. Ona iki ok fırlatıp kalbine isabet ettirdik." dedik­lerini duydular.[477]

Said b. Abdilaziz der ki: Şam diyarında ilk fethedilen yer Busrâ şehridir. Sa'd b. Ubâde (r.a.) orada vefat etti.

3- Sa'd B. Ubeyd B. En-Nu'man (R.A.)[478]

 Lakabı Ebu Zeyd olup Ehsar'iri El-Evs kolundandir. Bu yıl Kadisiye savaşında şehit oldu. Rivayete göre Hz. Ömer'in Hımış şehrine vali alarak atadığı Zâhid Umeyr'in babasıdır. Sa'd (r.a.) Bedir başta olmak üzere diğer gazvelerin hepsine katılmış idi. Kendisine lakap olarak "Sa'd el-Kârî" denirdi.[479]

Muhammed b. Sa'd Tabakat'ında Kadisiye savaşının hicri on altıncı yılda yapıldığını ve Sa'd b. Ubeyd'in orada altmış dört yaşında iken harp esnasında şehit düştüğünü anlatır.[480]

Kays b. Müslim, Abdurralıman b. Ebi Leyla'dan naklediyor: Sa'd b. Ubeyd onlara harp öncesi hitabede bulunup şöyle demiş: "Biz yarın düşmanla karşılaşacağız ve bizler yarm şehit olacağız. Sakın bizim kanlarımızı yıkamayın, bizler sadece üzerimizdeki elbiselerle kefenle­nip özel kefen giydirilmeyeceğiz.[481]

4- Saîd B.El-Harîs[482]

Nesebi, Said b. El-Haris b. Kays Adiy el-Kuraşi es-Sehmi'dir. Said ve kardeşleri olan Haccâc, Ma'bed, Temîm, Ebu Kays, Abdullah ve Sâib'in hepsi de Habeşistan'a göç eden ilk İslam muhacirlerinden dir. Bunları İbni Sa'd anlatıyor. Çoğu Yermuk harbi ile Ecnadeyn harbinde şehit edildiler.[483]

5- Süheyl B. Amr B. Abdîşems[484]

Nesebi: Süheyl b. Amr b. Abdişems b. Abd-i Vüd b. Nasr b. Malik b. Hasel b. Âmir b. Lüey olup lakabı Ebu Yezîd el-Âmirî'dir.

Kendisi Kureyş eşrafından ve hatiplerinden biri idi. Mekke fethi yılı Müslüman olmuş -geç olsa da- Müslümanlığı çok iyi tatbik etmiş idi. Bedir savaşında Müslümanlar tarafından esir alınmıştı. Mekke'de iken Kureyşlileri harbe teşvik etmek üzere ortaya atılmış: "Ey Ğalib oğul­ları!" Siz Muhammed ve şu dinden dönenleri sizin kervanlarınızı vur­gun etmeleri için serbest mi bırakıyorsunuz?" kim mal istiyorsa işte mal! Kim güç istiyorsa işte güç!" diye onları harekete geçirmeye uğ­raşmıştı.

Kendisi son derece cömert, eli, açık ve çok güzel konuşan biri idi. Nitekim Peygamber Efendimizin vefat haberi ulaşınca Mekke'de hal­kın arasında kalkmış ve Ebu Bekr'in hutbesine benzer nefis bir hutbe okuyarak onları yatıştırmıştı. Hudeybiye sulhunun yapılması için gay­ret eden de o idi.

Zübeyr b. Bekkar der ki: Süheyl İslâm'a girdikten sonra namazı, orucu ve sadakası bol olan biri oldu. Kendi grubu ile cihat etmek üzere Şam'a gitti. Anlatıldığına göre gündüz oruca gece ibadete ken­dini öyle verdi ki, derisinin rengi değişti. Kuran okunduğu zaman kendini tutamayıp ağlardı.

Medâinî ve diğer bazı tarihçiler, Süheyl'in Yermuk harbinde şehit olduğunu yazarlar. Şafı'î ile Vakidî ise onun Amvas'ta ortaya çıkan veba sebebiyle öldüğünü söylerler.

Yezîd b. Umeyra ve diğerleri Süheyle aracılığıyla Peygamber Efen­dimizden rivayette bulunuyorlar. Bir rivayete göre Yermuk harbinde süvari guruplarından birine komutanlık yapıyordu.

6- Âmir B. Malik B. Ehyeb Ez-Zührî

Amir (r.a.), Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.)'m kardeşi olup Habeşistan'a giden ilk muhacirlerdendir. Hz. Ömer'in Halid b. Velid'i azl ve yerine Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı atadığını bildiren mektubunu Şam'a getiren odur. İki ayrı rivayetin doğrusuna göre Yermuk savaşında şehit ol­muştur.[485]

7- Abdullah B. Süfyan[486]

Bu zat, Ebu Seleme b. Abdu'l Esed'in kardeşi olup Mah'zum kabi1esindendir.

Kendisi Sahabe payesine yetişmiş ve Habeş hicretinde bulunmuştur. Peygamberimizden rivayeti vardır. Amr b. Dinar'ın ondan munkatf olarak rivayette bulunmuştur. Yermuk'te şehit oldu.

8- Abdurrahman B. El-Avvâm[487]

Zübeyr b. Avvâm'ın babadan kardeşidir. O ve diğer kardeşi Ubeydullah el-A'rac müşrik olarak Bedir harbine katılmışlardı. İkisi de harp meydanından kaçmış Ubeydullah'a Müslümanlar yetişip öl­dürmek istediler, o kurtuldu. Daha sonra gelip Müslüman oldu ve Peygamberimizin sohbetine katıldı. Yermuk savaşında şehit oldu.

9- Utbe B. Ğazvan (R.A.)[488]

Utbe b. Gazvan'ın bu yıl içinde öldüğü söylenir. Oysa onun vefatı daha önce bahis konusu edilmiştir.

10- Ikrime B. Ebi Cehl El-Mahzumı

İkrime'nin hem bu yıl içinde hem de daha önce Yermuk savaşında şehit olduğu anlatılır ki ölümü (Yermuk'te ölenler arasında) daha Önce geçmiş idi.

11- Amr B. Ummu Mektum

Peygamber Efendimizin müezzini. Gözleri görmezdi. Peygamberi­miz onu birkaç defa gazveye giderken Medine'ye vali yapmış idi. De­nildiğine göre Kadisiye harbinde ordunun sancağı Amr (r.a.)da idi ve o çarpışmada şehit oldu.[489]

İbni Sa'd ise: "Kadisiye savaşından sonra Medine'ye döndü. Ama Ömer (r.a.)'ın döneminden sonra İbnu Ümmü Mektum'a dair biz bir şey duymadık." der.[490]

Derim ki: Abdurrahman b. Ebi Leyla ile Ebu Razın el-Esedî ondan hadis rivayetinde bulunmuştur.[491] îbni Sa'd'ın Tabakat adlı kitabında Amr b. Ümmü Mektum (r.a.) hakkında gayet geniş bir hal tercemesi vardır.

12- Amr B. Et-Tufeyl B. Amr B. Tarîf[492]

Amr, Yermuk savaşında öldürülmüştür.

13- Ayyaş B. Ebi Rabia[493]

Nesebi: Amr b. EI-Muğira b. Ayyaş el-Mah'zum'i'dir. Ayyaş (r.a.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in bizzat kunut duasında adını söyleye­rek kurtuluşu için dua ettiği sahabe olmak rütbesine eren biridir.[494]

Bizzat Peygamberimizden nakilleri vardır. Kendisinden oğlu Ab­dullah ve diğerleri rivayette bulunurlar.

Ayyaş (r.a.), Ebu Cehl ile anadan kardeştir. Künyesi Ebu Abdi İlah idi. Yermuk'te şehit oldu.

14- Firâs B. En-Nadr B. El-Haris[495]

Firas (r.a.Vın da Yermuk harbinde şehit olduğu nakledilir.

15- Kays B. Adiy B. Sa'd B. Sehm

Kavs (r.a.) Habeşistan'a göç eden muhacirlerden olup o da Yermuk savaşında şehit olanlardandır.[496]

16- Kays B. Ebi Sa'sa'a (R.A.)

Nesebi: Kays b. Ebi Sa'sa'a Amr b. Zeyd b. Avf olup Ensar ve Mazinî'dir.

Akabe bîatı ile Bedir harbinde bulundu.

İbnu Lehîa yolu ile Hibban b. Vâsi b. Hibban babası Vasî aracılı­ğıyla Kays (r.a.)'tan şu hadisi nakleder:

-Ya Rasulullah! Kuranı kaç günde okuyayım, (hatmedeyim) dedim. Efendimiz (s.a.v.):  On beş günde!" buyurdu. Ben de:

"Ben kendimi bundan daha güçlü buluyorum!" dedim. İşte bu hadis onun, Kur'anı göksünde cem edenlerden (hafız olanlardan) biri oldu­ğunu gösterir. Yermuk savaşında askeri bölüklerden birinin komutanı idi.

17- Nusayr B. El-Haris[497]

Nesebi: Nusayr b. El-Haris b. Alkame b. Kelde b. Abdimenaf b. Abdi'd Dâr b. Kusayy el-Abdî olup Kureyşlidir.

Mekke fethi esnasında Müslüman olanlardan olmasına rağmen Kureyş'in en ağır başlılarından biriydi. Rivayete göre Peygamber Efendimiz onun kalbini İslam'a ısındırmak için Huneyn savaşında alı­nan ganimetlerden kendisine yüz deve vermişti. Bunu teslim almayıp duraklamış ve: "Müslümanlığı kabul için rüşvet alamam" demiş, biraz düşündükten sonra "vallahi bu develeri ne benim olsun diye temenni ettim, ne de istedim. O Allah Peygamberinin bir hediyesidir" diyerek onları kabul etmişti. O günden sonra çok iyi bir Müslüman oldu. Yermuk gününde şehit olarak öldü.

Kardeşi Nadr ise Bedir harbinde nöbet beklerken kafir olarak öldü­rüldü.

18- Nevfel B. El-Harîs[498]

Nesebi: Nevfel b. Haris b. Abdulmuttalib b. Haşini olup lakabı Ebu'l Haris'tir. Peygamberimizin amcası olan Haris* in oğludur. Haşim oğullan içinde Müslüman olanların en yaşlısı o idi. Bedir

harbinde -kafir olarak- esir edilmiş ve Abbas (r.a.) onu fidye ile kur­tardıktan sonra o da Müslüman oldu.[499]

Bir rivayete göre o hendek savaşı sırasında Medine'ye hicret etti. Efendimiz, Abbas'la onu kardeş ilan etti. Cahiliye döneminde ikisi bir birini çok seven iki ortak idi,

Nevfel Hudeybiye ve Mekke fethine katıldı. Huneyn savaşında Peygambere üç bin mızrakla yardımda bulundu.

Huneyn günü Peygamberle beraber sabredip (kaçıp dağılanlarla kaçmayarak) yerinden ayrılmadı.

Onun bu on beşinci yılda öldüğü ihtilaflı olsa da en meşhur olanıdır. Onun hicri yirminci yılda öldüğü de söylenir.

19- Hişam B. El-Âs Es-Sehmî

Hişam'm Yermuk harbinde şehit edildiği rivayeti sadece İbni Sa'd'a göredir.[500]

 

Hicri Onaltıncı Yıl Olayları
 

Bir rivayette denildiğine göre Kadisiye savaşı bu hicri on altıncı yı­lın başında meydana gelmiş, ve o günkü savaşta iki yüz bin, bir başka rivayete göre yüz yirmi bin insan şehit olmuştur.[501]

 

Ehvaz'ın Fethi
 

Halife b. Hayyat, Tarihinde şöyle anlatır: El-Ehvaz şehri bu yıl fet­hedildi ama ardından Ehvazhlar anlaşmayı bozdular. Bana Velîd b. Hişam babası Hişam aracılığıyla dedesi Urve'nin şöyle dediğini nak­letti: "Muğira b. Şu'be Irak'taki El-Ehvaz üzerine yürüdü. Ehvaz ko­mutanı Firuzân bir milyon sekiz yüz bin dirhem vermek üzere Muğira (r.a.) ile sulh yaptı. Daha sonra anlaşmayı bozmaları üzerine El-Eşarî onlara tekrar hücum etti.[502]




[468] Taberi, Tarih 2/442. Lakin Taberi orada: "Bir görüşe göre1' diyerek ihtilafa işaret eder ve Mekke valisi diye açıklar.

[469] Taberi 2/442

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/230

[470] Hz Sa'd için bak: Siyeri A'Iamm-Nübelâ 1/270; Müsned-i Ahmed b. Hanbel 5/284, 6/7; Hakim, Müstedrek 3/252; Taberani; Kebir 6/17; İbni Sa'd 3/613; Buhari, Tarihi Kebir 4/44 no. 191; Buhari, Sağir 1/39; Fesevi, El-Ma'rife ve't-Tarih 1/294; Halife, Tarih 72,  117,  135, Tabakat 97, 303; Zehebi, El-Kâşif 1/278; Futuhu'i Buldan 3/583; İbni Kuteybe, El-Meârif 110, 259; Nesebu Kııreyş 200; El-Cerh ve't-Ta'dil no 382; Üsdü'l Gâbe 2/356; El-Kamil fi't-Tarih 2/489; İbnu'I Cevzî, Sıfatu's-Safve J/503; Mizzi, Tehzibu'l Kemâl 1/474

[471] Buhari,  Tarihi  Kebir 4/44;   Ebu  Hatem,   El-Cerh   ve't-Ta'dil  4/8;  Taberani, Mu'cemu'l Kebir'inde 6/17 h.no 535'te bu bilgiyi teyit eder.

[472] İbni Sa'd 3/614; Hakim Müstedrek'te bu haberi aynen İbni Sa'd gibi Vakidi'den nakleder 3/252

[473] İbni Sa'd, Tabakat 3/613

[474] İbni Sa'd, Tabakat 3/615

[475] İbni Sa'd, Tabakat 3/616, 617; Taberani, Mu'cemu'l Kebir 6/18 h.no 5357, 5358

[476] İbni Sa'd, Tabakat 3/617

[477] İbni Sa'd, Tabakat 3/617; Taberani. Kebir 6/19 no 5359, 5360

[478] Sa'd b. Ubeyd için bak: Buhari, Tarihi Kebir 4/47 no 1919; İbni Sa'd 3/458; Tarihi Halife 133; Taberi 3/444, 446, 566, 583; El-Muhabber 277, 286; Futuhu'İ Buldan 2/321; Zehebi, Siyeri A'lamin-Niibela; Fesevi, El-Ma'rife ve't Tarih 1/487; Razi, Cerh ve Ta'dil 4/89 no 386; İstiab 2/41; Cemheratu Ensabi'l Arab 334; Taberani, Kebir 6/65, 66; Üsdu'l Ğabe 2/285; El Vafi bil Vefeyat 15/160 no 208; İbnu Kesir el-Bidaye ve'n Nihaye 7/49, 61, 62; Cemherat-u Ensabi'l Arap 334; fbni Hacer, El-İsabe2/31 no 3176

[479] Sa'd'a "Kari" denilmesi ihtilaflı bir konudur. Hafız îbni Mende "Ensar'ın Kara oğullarından olması yüzünden Kârî diye oraya nispet edilmiştir." der. İbnu'l Esir ise Üsdu'l Gabe'sinde (2/286) onun bu sözüne' itiraz ederek "Sa'd'in sülalesinin Kara'dan olmadığını nesebi sayarak açıklar ve 'işin esası Sa'd Kârî değil, sonu hemzeli olarak Kâri' dir ve bu Kıraat kelimesinden türeyen, okuyucu anlamına gelen kelimedir. Sa'd'in Ensardan Kur'anı ilk cem eden kimse olduğuna dair rivayet var­dır. Evs içinde ondan başka Kuranı Cem eden kimse yoktur. Bu görüşü Ebu Ahıned el-Askeri ileri sürüyor. Ben ise (İbnu'l Esir) bu zatın Ensar'ın Kur'anı toplayanla­rından biri olmasın! uzak bir ihtimal buluyorum. Bu Kur'anı toplayanlardan değildi. Zira Enes b. Malik (r.a.) naklettiği hadiste, Kuranı toplayanlardan biri olarak: "Am­calarımdan biri olan Ebu Zeyd" dernektedir. Enes(r.a.), Adiyy b. En-Neccar oğullanndan olup Hazreci'dir. Diğeri ise Fusi olduğuna göre nasıl Enesin amcası olabilir.? Bu gerçeğe çok uzaktır.

[480] İbni Sa'd, Tabakat 3/458; Taberani, Mu'cemu'l Kebir 6/65 h.no 5490

[481] İbni Sa'd, Tabakat 3/458

[482] Said için bak: İbni Sa'd 4/196; Taberi 3/572; Taberani, Kebir 6/82; Ensabu'l Eşraf 1/215; Futuhu'l Buldan 1/135; İstiab 2/8; Tehzibi Tarihi Dımışk 6/125; Üsdu'l Ğabe 2/304; Tarihi  Halife   131; Zehebi, Siyeri  A'lami'n Nubela   1/202; El-Vafi  bi'l Vefeyat 15/208; İbni Hacer, El-İsabe2/44

[483] îbni Sa'd 4/196

[484] Süheyl için bak İbni Sa'd, Tabakat 7/404; Tabakat-ı Halife 26, 300; Tarih-i Halife 82, 90; Nesebi Kurayş 417; Fütuhul Buldan 103, 109, 166; El-Muhabber 79. 162, 170, 288, 473; Ensabu'l Eşraf 1/40, 102, 203, 219, 220, 228, 237, 303, 304: 349, 350, 354, 357^362, 363, 407; Ezdî, Futuhu'ş Şam 46, 47; Fesevi. Tarih 1/524; İbnu Kuteybe, El-Meârif 69,  154, 284, 342; İstîâb 2/108; Hakim, Müstedrek 3/281; Taberani, Mu'cemu'l Kebir 6/259; Buhari, Tarihi Kebir 4/103; El-Cerh ve't Ta'dil 4/249; Üsdu'l Ğabe 2/371; Siyeri A'lamm-Nubela 1/194

[485] Tehzibi Tarihi Dımışk 7/198

[486] Tarihi Halife 131; Futuhu'l Buldan 1/62; El-İstîâb 2/385; Kaşif 3/83 no 2786; El Bidaye ve'n Nihaye 7/62 El İsabe 2/319 no 4721

[487] Abdurrahmaıı için bak: İbnu Kuteybe, el-Mearif 220; İstiab 2/399; el-İsabe 2/415; Cemheratu Ensabi'l Arab 121, 125; el-Bidaye ve'n Nihaye 7/62

[488] Utbe için bak: Zehebi, Siyeri A'lamu'n Nubela 1/304 no 59

[489] Amr b. Ümmü Mektum (r.a.) için bak: İbni Sa'd, Tabakat 4/205, 212; El-Mearif 290; Ebu Nuaym, Hiiye 2/4 no 88; Ensabu'I Eşraf 1/311, 526; Nesebi Kureyş 343; Hakim, Müstedrek 3/634; Üsdü'l Ğabe 4/127; İstîâb 2/501; Taberi, Tarih 2/483, 536; Sifatu's Safve 1/582; Zehebi, Kaşif 2/284; el-İber 1/19; El İsabe 2/523

[490] Tabakat 4/212

[491] Zehebi'nin bu sözünde İbni Sa'd'ın "Ömer döneminden sonra ona dair bir haber duymadık" demesine edepli bir itiraz var. Abdurrahman b. Ebi Leyla ile Ebu Razin. ondan   hadis naklediyor. Bu ise kesinlikle Ömer devrinden sonra olabilen bir hadi­sedir.

[492] Futuhu'l Buldan 1/135

[493] Ayyaş b. Ebi Rabia için bak: Tabakat-ı İbni Sa'd 4/129; Tabakat-ı Halife 21; Buhari, Tarihi Kebir 7/46; Ensabu'I Eşraf 1/197, 208, 209, 210, 220; Uyunu'l Ahbar 1/307; İkdu'l Ferid 2/50; İstiab 3/122; Üsdu'l Gabe 4/161; Cemheratu Ensabi'l Arab 230; el-Kaşif 2/312; el-İsabe 3/47 terceme no 6123

[494] İstiab 3/122

[495] Firas (r.a.) için bak: İstiab 3/231; Usdu'İ Ğabe 4/177; Ensabu'I Eşraf 1/203; El İsabe 3/202

[496] Kays için bak: Tarihi Halife 186; Ensabu'I Eşraf 1/132; EI-Muhabber 133, 177, 178, 474; İbni Kesir, El Bidaye 7/62; İbnu Hacer, El İsabe 3/284

[497] Nesebi Kurayş 255; Ensabu'l Eşraf 1/203; Cemheratu Ensabi'I Arab İ26; Taberi 3/90; İstiab 3/365; Usdu'l Ğabe 5/20; El İsabe 3/557

[498] Nevfel için bak: Zehebi, Siyeri A'laınu'n Nubela 1/99; Hakim, Müstedrek 3/245; İstiab 3/537; Usdu'l Ğabe 5/46; Tabakalı Halife Tarih 134; El-Mearif 126; Taberi 2/426; Ensabu'l Eşraf 1/301; Cemheratu Ensabi'I Arab 70; El-Cerh ve't Ta'dil 8/487; El İsabe 3/577

[499] Hakim, Müstedrek'te ve diğerleri şu ayrıntıyı verirler: Nevfel Bedir'de esir olunca Nebi (s.a.v.): Kendini fidye ile kurtar Ya Nevfel buyurdu. O da: "Benim fidye verecek bir şeyim yok ya Rasulullah!" dedi. Efendimiz: "Cidde'deki mızraklarınla fidye ver!" buyurdu. "Allah'tan başka benim dışımda orada mızrakla­rım olduğunu bilen yoktu, ben senin Allah Rasulü olduğuna şehadet ederim" dedim. Canını bu mızraklarla kurtardı. Bunlar bin mızraktı. Ravi Ali İsa en-Nevfeli der ki: Rasulullah (s.a.v.) Nevfel ile Abbas'ı -ahiret- kardeşi yaptı. Zaten cahiliye döne­minde de ikisi ticaret ortağı olup birbirlerini çok severlerdi. Nevfel, Nebi (s.a.v.)le beraber Mekke fethi, Huneyn savaşı ve Taif muhasarasına katıldı. Huneyn'de ashab dağıldığı zaman Peygamberle beraber yerlerinde sabit kalanlardan biri de o idi. Rasulullah (s.a.v.) ona: Ben hâla senin müşriklerin mızraklarını görür gibiyim." buyurmuştu.

[500] İbni Sa'd, Tabakat 4/192

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/230-241

[501] İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/242

[502] Tarihi Halife b. Hayyat s. 134

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Cantaş Yayınları 5/242


Konu Başlığı: Ynt: Bu yıl atadığı valileri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 20 Temmuz 2021, 19:50:59
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri ilim öğrenen kullarından eylesin


Konu Başlığı: Ynt: Bu yıl atadığı valileri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 22 Temmuz 2021, 00:59:04
Aleyküm Selam Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
 Rabb'im ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Bu yıl atadığı valileri
Gönderen: Ceren üzerinde 22 Temmuz 2021, 21:00:56
Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun bizlere sunulan bu güzel bilgilerden kardeşim....