๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Nisan 2011, 13:55:10



Konu Başlığı: Ammar B. Yasir r.a.
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Nisan 2011, 13:55:10
Ammar B. Yasir (R.A.)[831]  

 

Nesebi: Ammar b. Yasir b. Malik b. Kinâne b. Kays b. el-Husayn el-Mezhacî el-Ansî. Lakaplı Ebu'l-Yakazan'dır. Mahzum oğullarının kölesi. Doksan üç yıl yaşadı. İslam'a ilk girenlerdendir. Allah yolunda İslam'ın ilk döneminde müthiş işkence gördü.

Annesi İslam'ın ilk şehidesi Sümeyye (r.a.). Ebu Cehil elindeki mızrağı onun kalbine saplayarak şehit etti.[832]

Ammar (r.a.)'ın naklettiği otuz civarında hadis vardır.[833]

Kendisinden şunlar rivayette bulunmuşlardır: Ali b. Ebi Talib, Ab­dullah b. Abbas, Ebu Musa el-Eş'arî, Ebu Ümame el-Bahilî, Cabir b. Abdullah, Abdullah b. Cafer b. Ebi Talib, Abdurrahman b. Ebzâ, Ebu Lâs el-Huzâî, Ebu Tufefyl el-Leys. Bunlar ashaptan olanlar. Tabiînden de, oğlu Muhammed b. Ammar, Said. b. Müseyyeb, Ebu Bekr b. Abdirrahman Muhammed b. el-Hanefiyye, Ebu Vail Şakiyk b. Seleme, Alkame b. Kays, Zirr b. Hubeyş, Hemmam b. el-Haris, Meymun b. Ebi Şebib ve Nuaym b. Hanzala rivayet etmişlerdir.[834]

Yasir b. Amir ve kardeşleri kaybolan kardeşlerini aramak için Ye-men'den Mekke'ye gelmişlerdi. Kardeşleri Yemen'e geriye döndülerse de, Yasir, Mekke'de Ebu Huzeyfe b. Muğira b. Abdullah b. Ömer b. Mahzum ile o güne ait bir nevi dostluk ve yerleşme için geçerli olan bir anlaşma yapıp orada kaldı. Ebu Huzeyfe de bu Yasir'i adı Sümeyye olan bir cariye ile evlendirdi. Yasir'in ondan Ammar adlı oğlu dünyaya geldi. Peygamber (s.a.v.) peygamberliğini ilan edince Ammar, annesi babası ve kardeşi Abdullah hep birden Müslüman oldu. Diğer kardeşleri

Hureys ise Cahiliye döneminde öldürülmüş idi.[835]

Ammar (r.a.) der ki: Suheybe, Daru'l-Erkam'ın kapısında rastladım. Rasulullah içerdeydi. (Suheyb bana "sen ne istiyorsun?" dedi) "Muhammed'in yanına girip bir dinlemek istiyorum." dedim. "Ben de öyle" dedi.) İçeri girdik. (Efendimiz bize İslamı teklif etti, biz de Müslüman olduk. Çıkarken gizlenerek çıktık.[836]

Amr b. El-Hakem anlatıyor: Ammar b. Yasir öyle bir işkenceye tabi tutuluyordu ki, ne söylediğini bilemez hale geliyordu. Suheyb ile Amir b. Füheyre de ne dediğini bilemeyecek kadar işkence gördüler. İşte:

"Allah yolunda, zulmedildikten sonra hicret edenler var ya, işte onları kesinlikle dünyada -iyi bir yere- yerleştireceğiz, Ahiret se­vabı ise daha büyüktür." (Nahl suresi ayet 41) ayeti onlar hakkında nazil olmuştur.[837]

Ebu Belec el-Fezârî, Amr b. Meymun'dan naklediyor: Müşrikler Ammar b. Yasir'e ateşle işkence yapıyorlardı. Rasulullah (s.a.v.) ona uğrayıp elini Ammar'in başında gezdirip

"Ey ateş, İbrahim (as)'a olduğun gibi Ammar'a da serinlik ve sc* lamet ol." diye dua ediyor ve "Seni bunlar değil, âsî bir grup öldüır cek." buyuruyordu. Bu haberi İbni Sa'd, Yahya b. Hammad -lihıı Avane isnadıyla Ebu Belc'den nakleder.[838]

Kasım b. El-Fadl, Amr b. Mürra -Salim b. Ebi'1-Ca'd isnadıyla Hz. Osman b. Affan'dan naklediyor: Rasulullah (s.a.v.) elimden tutmuş Batha'da yürüyorduk. Ammar'a babası ve annesine işkence yapılırken uğradık. Yasir işkencenin şiddetinden "Ya Rasulallah! Bütün bir ömür böyle mi olacak!" dedi. Nebi (s.a.v.):

"Allah'ım Yasir ailesini bağışla, zaten sen onları bağışladın." bu­yurdu.

Bu hadisi Müslim b. İbrahim ile Musa b. İsmail, Ebu Katan Arar b. El-Heysem -Haddanî denen Kasım isnadıyla naklettiği gibi, Mutemir b. Süleyman da Kasım el-Haddanî -Amr b. Mürra -Ebu'l-Buhterî is­nadıyla Selman-ı Farisi (r.a.)'tan nakleder.[839]

Hişam ed-Düstuvanî, Ebu'z-Zübeyr'den nakleder: Nebi (s.a.v.) iş­kence adilmekte olan Yasir ailesine uğradı, ve

Ammar ailesine 'Varacağınız yer kesinlikle cennettir!' diye müjde verin." buyurdu. Bu Mürseldir.[840]

İbni Sirîn anlatıyor: Nebi (s.a.v.) Ammar'a ağlıyorken rastladı, bir yandan onun gözlerinden yaşları siliyor ve:

"Kafirler seni yakalayıp dinden döndüğünü söylemen için, seni ateşe sokuyorlardı. Sen de "şöyle şöyle diyordun. Sana tekrar işkenceye gelecek olurlarsa, sen onlara "Onların senden söylemeni istedikleri -küfür gibi olan- sözleri söyle." buyurdu.[841]

Derim ki: Yani "Kafir olduğunu söyle." diyor. Bu konuda zorlama olduğundan, onlara bu ruhsat verilmiş idi.

Mes'udî, Kasım b. Abdurrahman'ın "İçinde namaz kılınmak için ilk mescidi yapan Ammar olmuştur." dediğini söyler.[842]

İbni Sa'd "Ammar'ın Habeşistan'a ikinci hicrette gittiğini" nakle­der.[843]

Fıtr b. Halife ve diğerleri Kesîr en-Nevvâ'ın Abdülmelik b. Müleyk; "Hz. Ali'yi şöyle derken" duyduğunu söyler, Rasulullah (s.a.v.):

"Kendisine necib, vezir ve arkadaş olarak yedi tane insan verilmeyen hiçbir peygamber yoktur. Bana ise on dört tane verilmiştir:

1- Hamza,

2- Ebu Bekir,

3- Ömer,

4- A1İ,

5- Cafer,

6- Hasan,

7- Hüseyin,

8- Ibni Mes'ud,

9- Ebu Zer,

10- Mikdad,

11- Ammar,

12- Bilal,

13- Selman,

14- Huzeyfe.[844]

Ebu İshak es-Sübey'î, Hânî b. Hanî aracılığıyla Hz. Ali'den şunu nakleder:

Ammar, Efendimiz (s.a.v.)'in huzuruna gelmek için izin istediğinde Nebi (s.a.v.):

"Merhaba ey temiz yaratılışlı." buyurdu. Bu haberi Tirmizi sahih sayıyor.[845]

El-A'meş, Ebu Amr el-Hemdânî isnadıyla Amr b. Şurahbil'den Rasulullah (s.a.v.)'in

Ammar kıkırdağına kadar iman dolu biri." buyurduğunu rivayet eder.[846]

Abdülmelik Umeyr, kölesi aracılığıyla Rıb'î'den Huzeyfe (r.a.)'in Efendimiz (s.a.v.)'in

"Benden sonra Ebu Bekir'le Ömer'e uyun, Ammar'ın gösterdiği yol» gidin, Abdullah b. Mesud'un da bilgisine   sarılın."  buyurduğunu söyler.[847]

İbnu A\*iı Hasen-ı Basri yoluyla Artır b. El-As'tan naklediyor: "Biz Peygamberin içimizden bir kimseyi çok sevdiğini anlıyorduk." Kendi­sine "o kimdi" denildi, o da "Ammar idi!" demesine karşılık oradaki­lerin "Sıffeyn harbinde sizin öldürdüğünüz kişi o" dediler. "Peygamber öldüğünde bir kişiyi severek ölmüş ise Allah'ın onu cehenneme atacağını sanmam." dedi. "Biz seni sevdiğini sanıyoruz. Zira seni devlet işinde görevlendirmiş idi. "dediler. Amr da: "Orasını Allah bilir beni severmiydi yoksa gönlümü İslama ısıtmak için mi yapardı. Ama Sıffeyn harbinde sizin öldürdüğünüz kişi o" dediler. O da "Evet vallahi onu biz öldürdük." dedi. [848] Yine bu haberi Cerir b. Hazim de Hasan-ı Basri'den naklediyor.

Seleme b. Küheyl, Alkame'nin Halid b. Velid (r.a.)'ın şöyle anlat­tığına söyler:

-Benimle Ammar arasında bir münakaşa olmuş, ben de ona çok sert sözler sarf etmiştim. Ammar da varıp Peygamberimize beni şikayette bulundu. (Halid kendini anlatarak) Halid de gelip Ammar'ı Peygambere şikayet edip Efendimizin huzurunda bile lafın tonunu iyice şid­detlendirdi. Peygamber (s.a.v.) hiç konuşmuyordu. Bunun üzerine Ammar ağlamaya başladı ve "Ya Rasulallah Halid'i görmüyor musun!" dedi. Nebi (s.a.v.) de başını kaldırıp "Ammar'a düşmanlık edene Allah düşman olur, Ammar'a buğz edeni de Allah buğuzlandırır." buyurdu.[849]Ben de Ammar'in gönlünü aldım.

Bu hadisi ayrıca İmam Ahmed Müsned'inde Yezid b. Harun -El-Avvam b. Havşeb yoluyla Seleme b. Küheyl'den böyle naklediyor.

Yine Nesaî'de, rivayetinde illet bulunan bir isnatla Amr b. Merzuk, Şu'be, Seleme b. Küheyl-Muhammed b. Abdürraham b. Yezid babası Abdurrahman isnadıyla El-Esved'den "Halid'le Ammar arasında bir

münakaşa vardı." diye nakleder.[850]

Ebu Rabîa el-Iyâdî, Hasen-ı Basri yoluyla Enes (r.a.)'tan naklediyor:

-Rasulullah (s.a.v.): "Cennet üç kişiyi, Ali, Ammar ve Selmun'i ir-zular." buyurdu. Tirmizi bu hadisi hasen sayıyor.[851]

Hz. Ali'den Peygamberimizin "Ammar'in kanı ve eti cehennemi haram kılınmıştır." buyurduğu nakledilir.[852]

Ammar ed-Dühnî, Salim Ebu'l-Ca'd'dan nakleder: Adamın biri Abdullah b. Mesud'a geldi ve "Ben fitne dönemini görecek olursam ne yapayım dersin?" dedi. O da "Allah'ın kitabına sarıl!" dedi. Adam "Y« herkes, Allah'ın kitabına gel, diyorsa ne yapayım?" dedi. İbni Mesut dtt, ben Peygamberimizin

"İnsanlar ihtilaf ettiklerinde Sümeyye'nin oğlu hak ile beraber olur," buyurduğunu duydum, dedi.[853] Munkatıdır.

Hz. Aişe, Peygamberimizin "Ammar, kendisine bir konuda iki ayrı şey sorulunca kesin en doğrusunu seçer." buyurduğunu söyler. Hadisi Nesaî ve Tirmizî naklederler. Hadisin isnadı sahihtir.[854]

Ebu Nuaym der ki: Bize Sa'd b. Evs, Bilal b. Yahya isnadıylu Huzeyfe (r.a.)'ın "Peygamberimiz (s.a.v.)'i "Ebu'l-Yakazan (Ammar) hep fıtrar üzere olur. Ölünceye kadar ya da ihtiyarlık ona unuttuıuııcaytt kadar asla Fıtratı terk etmez. Buyururken duydum." dediğini anlattı.

Bu münker bir hadistir. Sa'd b. Evs zayıf bir ravidir.[855]

Hz. Aişe ve Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.)'lardan da Peygamberimizin "Ammar ölene kadar hep fıtrat üzere kalır. Ancak yaşlılıktan dolayı dilinde sürçme yanılma hali olabilir." dediğini anlatırlar.[856]

Alkame anlatıyor:

(Şam'a gelip mescitte iki rekat namaz kılıp "Allah'ım bana ilim ve­recek salih bir meclis arkadaşı ver!" diye dua ettim. Baktım yaşlı bir zat geliyor. İçimden "umarım duan kabul oldu" dedim. Bana nereli ol­duğumu sordu. "Kûfeliyim!" dedim. Bana "Buraya niye geldin. Kûfe'de Peygamberin mısvağı, ayakkabısı ve yastığı kendinde bulunan zat yok muydu (İbni Mesud'u kast ediyor). Allah'ın kendini Peygamberinin diliyle muhafaza edip şeytandan koruduğu Ammar b. Yasir denen zat sizde değil mi? Kendinden başka kimsenin bilmediği sırları bilen Huzeyfe sizde değil mi?" dedi. Bu haberi Buhari rivayet ediyor.[857]

Davud b. Ebi Hind, Ebu Nadra yoluyla Ebu Said el-Hudri'den naklediyor:

-Rasulullah (s.a.v.) bize mescid yapmayı emretmişti. Ammar ker­piçleri ikişer ikişer taşıyordu. Başı toz toprak içinde kalmıştı. Ben Efendimizden duymadım ama bana arkadaşlarım anlattı ki, Rasulullah (s.a.v.) onun başındaki tozları üfleyerek silmiş ve:

"Sümeyye'nin oğlu vay sana! Seni isyankar bir grup öldürecek." buyurdu.[858] Hadisin ikinci bir rivayetini Şu'be, Ebu Mesleme -Ebu Nadr isnadıyla Ebu Said el-Hudrî'den "Bana benden daha hayırlı olan Ebu Katâde bunu Peygamber (s.a.v.) böyle buyurdu... " diyerek hadisi nakleder.[859]

Şu'be der ki: Bana Amr b. Dinar dedi ki, ben Ebu Haşim'i Ebu Said el-Hudrî'den naklederek, Rasulullah (s.a.v.)'in Ammar'a "Seni isyancı bir grup öldürecek" buyurdu dediğini duydum.[860]

Ahmed b. Mikdâm el-Iclî, Abdullah b. Ca'fer -El-Alâ isnadıyla Ebu Hüreyre (r.a.)'tan aynı haberi nakleder.[861]

Abdülaziz ed-Deraverdî, el-Alâ b. Abdürrahman, Abdurrahman isnadıyla Ebu Hüreyre (r.a.)'tan Peygamber (s.a.v.)'ltı "Müjde Ammar, seni isyancı bir grup öldürecek!" buyurduğunu anlutır. Tirmizi "Bu hadis El-Alâ hadisi olarak sahih, garib bir isnaddır." der.[862]

Halid el-Hazzâ İkrime aracılığıyla Abdullah b. Abbas (r.a.)'tnn naklediyor: İkrime der ki: Abdullah b. Abbas bana ve oğlu Ali'ye "Ebu Said el-Hudrî'ye gidin ve onun anlattığı hadisleri dinleyin!" dedi. Biz de ona gittik ki o, kendine ait bahçede oturuyordu. Bizi görünce elbisesini alıp giyindi. Sonra bize anlatmaya başladı. Söz sırası sonunda Meseid-İ Nebevî'nin yapılışına geldi. Ebu Said dedi ki: Biz kerpiçleri teker teker taşıyorduk ammar da ikişer ikişer kerpiç taşıyordu. Peygamber (s.a.v,) onu gördü. Üzerinden tozlarını silip "Vay Ammar onu isyancı bir grup öldürecek, onları cennete davet ederken, onlar Ammar'ı cehenneme çağıracak." buyuruyordu. Ebu Said der ki, Ammar "Fitneden Allah'» sığınırım!" derdi. Hadisi Buhari naklediyor:[863]

Verkâ, Amr b. Dinar -Amr b. El-Âs'ın kölesi Ziyad isnadıyla efen­disi Amr b. El-As'ın Nebi (s.a.v.)'i: "Ammar'ı isyancı bir grup öldü­recek!" buyururken duyduğunu anlatır.[864] Aynı haberi Şu'be de Amr b, Dînar bir adam isnadıyla Amr b. El-Âs'tan nakleder.[865]

A'meş, Abdurrahman b. Ziyad aracılığıyla Abdullah b. El-Haris'ten naklediyor: Sıffeyn savaşı dönüşünde ben, Amr b. El-Âs ile Mıuıviye arasında yürüyordum. Abdullah b. Amr, "Babacığım sen Rasulullah (s.a.v.)'in Ammar'a "Sana yazık oldu Ey Sümeyye'nin oğlu. Seni anarşistler öldürecek." buyurduğunu duymadın mı?" dedi. Amr dtt Muaviye'ye "Bunun ne söylediğini duymadın mı?" dedi. Muaviye de "Sen durmadan başımıza musibet açıyorsun, onu biz öldürmedik. Onu bu yaşta buraya çarpışmaya getirenler öldürdü." dedi.[866]

Birçok ravi Hasen-i Basrî'nin annesi aracılığıyla, Ümmü Seleme (r.a.)   annemizden   Nebi   (s.a.v.)'in   Ammar'a  Hendek   savaşı   günü  Ammar'ı "Allah'ım hayır ahiret hayrıdır. Ensar'a ve Muhacirin'e mağ­firet et!" diyerek taş taşıdığını görünce "Vay Sümeyye'nin oğlu, onu anarşistler öldürecek." buyurduğunu anlatır.[867]

Abdullah b. Tavus, Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm isna-dıyla babası Muhammed b. Amr'dan şöyle dediğini haber veriyor: Ammar b. Yasir şehit olunca Amr b. Hazm, Amr b. El-Âs'ın yanına girdi ve "Ammar öldürüldü! Halbuki Peygamberimiz "Onu anarşistler öldürecek." buyurmuş idi." Amr da kalkıp doğru Muaviye'nin yanına geldi ve "Ammar öldürüldü!" dedi. Muaviye "Ammar öldürüldü ne demek, harp bu, ya ne olacaktı?" dedi. Amr da "Ben Rasulullah (s.a.v.)'in: "Onu asiler öldürecek!" dediğini duydum! Deyince Muaviye de "Sen yine sidiğinde kayıyorsun (delilini çürütüyorsun) onu biz mi öldürdük? Onu Ali ve arkadaşları öldürdü." dedi.[868]

Osman b. Affan (r.a.)'tan da nakledildiğine göre Nebi (s.a.v.): "Ammar'ı anarşist bir grup öldürecek." buyurduğunu söylediği rivayet edilir. Bu hadisi Ebu Avane Müsned'inde rivayet ediyor.[869]

Abdullah b. Ebi'l-Hüzeyl ve diğerleri Ammar (r.a.)'tan naklederler: Rasulullah (s.a.v.) bana: "Seni anarşist bir grup öldürecek!" buyurdu. Bu hadisin Ammar'dan çok yönlü rivayeti var.[870]

Bu hadis (yani Efendimizin Ammar'ın ölümü hakkında haber verdiği hadis) Abdullah b. Abbas, Abdullah ibni Mesud, Huzeyfe, Ebu Râfi', Yezid ibni Ebi'1-Evfâ, Cabir b. Senıura, Ebu'1-Yüsr es-Sülemî, Ka'b b. Malik, Enes b. Malik, Cabir b. Abdullah ve diğer çok sahabeden nakledilmiş olup Peygamberimizden mütevatir derecesinde nakledilen hadislerden biridir.[871]

Ahmed b. Hanbel'e bu hadis sorulunca "Evet Ammar tıpkı Efendi­mizin buyurduğu gibi "Anarşistlerce öldürüldü." Bu konuda IVygnm* berimizden sahih olmayan hadislerde nakledildi." deyip bu konuda lufı daha fazla uzatmak istemedi.[872]

Ebu İshak es-Sübey'î Ebu Leyla el-Kindî'den naklediyor: Hubbab b, El-Erat (r.a.) Hz. Ömer'e gelmişti. Ömer (r.a.) ona "Yaklaş, şuraya oturmaya senden daha fazla hak sahibi Ammar'dan başka kimse yok." dedi. Habbab da ona sırtındaki müşriklerin işkence izlerini gösterdi, (Yani ben de işkence gördüm dedi).[873]

Harise b. Mudarrıb anlatıyor: Biz Kûfe'de iken bize Hz. Ömer'in yolladığı şu mektup okundu:

"Ben size Ammar b. Yasir'i Küfe valisi olarak, Abdullah b. Mesud'u da öğretmen ve vali yardımcısı olarak gönderiyorum. İbni Mesud hazine eminidir. Bu ikisi Hz. Peygamberimizin Bedir savaşına katılmış olan soyu pak insanlardır. Onların emirlerini dinleyip sözlerini tutun ve onlara uyun. Ben onları sizin için kendime tercih ettim. Irak Sevadınn (Fırat ve Dicle kıyılarında oturanlara) da Osman b. Huncyfi tayin ettim."[874]

Salim b. Ebi'1-Ca'd "Hz. Ömer, Ammar'ın maaşını altı bin dirhem olarak belirledi." der.[875]

Abdullah b. Ömer anlatıyor: Ben Yemame günü Ammar'ı bir kuyıının üzerinde gördüm. İnsanlara dönmüş olanca sesiyle: "Ey Müslünuınluil Cennetten mi kaçıyorsunuz. Ben Ammar b. Yasir'im, haydi bana doğru gelin!" diye bağırıyordu. Daha sonra onun kulağına baktım ki, kulngı kesilmiş sallanıp duruyor o ise alabildiğine çarpışmaya devam ediyordu.[876]

Abdullah b. Ebu'l-Hüzeyl anlatıyor: Ammar b. Yasir bir dirheme yonca satın almış idi. Ammar ip yetmediği için adamdan bira/, dtthtt fazla ip istedi, o da vermedi. Her ikisi de ipi asılıyorlardı. Derken ip ortadan koptu. Ammar yoncayı sırtına yükleyip evine götürdü, o Küfe Valisi idi.[877]

Rivayet olunduğuna göre Kûfeliler "Ammar siyaset bilmiyor!" diye Hz. Ömer'e şikayette bulundu. O da Ammar'ı görevden aldı.[878]

Şa'bî anlatıyor: Hz. Ömer, Arnmar'a "Seni görevden almamız sana bir kötülük oldu mu?" dedi. Ammar da "Madem sen böyle diyorsan bil ki, asıl sen beni görevlendirdiğin zaman sevinmemiş üzülmüş idim. Beni azlettiğinde de üzüldüm." dedi.[879]

Nevfel b. Ebi Akrab der ki: Ammar (r.a.) az konuşan uzun süre susan bir kişi idi. Çok kere "Fitneden Rahmana sığınırım, fitneden Rahmana sığınırım." derdi. Oysa kendisine ne müthiş fitneler geldi.[880] (Zehebî der ki) Bu sözüyle, Ammar'ın Hz. Osman'a karşı ayaklanması ve sonraki ashab arsındaki hadiselere taraf olarak katılmasını kast ediyor.

Abdullah b. Ömer (r.a.) der ki: "Fitne içinde yola çıkıp da bununla sadece Allah rızasını kazanmayı hedefleyen Ammar b. Yasir haricinde hiç kimse tanımadım. Onun da ne yaptığını hiç anlayamadım."[881]

(Abdurrahman b. Ebi Ebzâ) Ammar (r.a.)'tan Sıffeyn savaşına gi­derken Fırat kıyısında şöyle dua ettiğini söyler: "Allah'ım! Şu dağdan kendimi atmamın seni razı edeceğini bilsem hemen atarım. Ya Rab seni razı edeceğini bilsem büyük bir ateş yakıp içine kendimi atar yakardım. Şu nehre kendimi atıp boğulmamın seni razı edeceğini bilsem hemen atardım. Ya Rab şimdi sadece rızan için savaşmaya gidiyorum, beni pişman etme, ben sadece rızanı istiyorum."[882]

Habib b. Ebi Sabit, Ebu'l-Buhterî'den naklediyor: Hz. Ammar Sıffeyn savaşında yanındakilere "Bana bir içimlik bir süt getirin!" dedi. Sonra da "Rasulullah (s.a.v.)

Senin dünyadaki son içeceğin bir içim süt olacaktır." Buyurmuştu deyip ardından çarpışmaya gidip şehit oldu.[883]

Sa'd b. İbrahim, Sıffeyn'de, adamın birinden Ammar'ın insanların "Cennet bahçeleri yaklaştı. Hurilerle evlendim. Bu gün sevgili Muhammed'imize kavuşacağız. Allah'ın Rasulü bana "Senin dünyadaki son azığın su katılmış süt olacak." buyurmuştu." diye seslendiğini anlatır.[884]

Hammad b. Seleme, Ebu Hafs Külsüm b. Cebr aracılığıyla Ebu öadiye el-Cühenî'den naklediyor. Ammar b. Yasir'i Medine'de Hi, Osman'a sövüp, aşağılayıcı şeyler söylerken işitmiştim. Eğer Allah bina bir imkan verirse sana ne yapacağımı biliyorum diyerek onu öldürmeyi ant içmiştim. Sıffeyn savaşı başlayınca Ammar insanlara saldırıyordu, Bana "İşte şu Ammar'dır." denildi. Ben ciğerleri ile incikleri arasında (zırhın içinden) bir açıklık gördüm. Üzerine saldırıp dizine bir darbe indirdim. Yere yıkıldı ben de onu öldürdüm. İnsanlar "Ammar öldürüldü." diye bağırıştı. Amr b. Âs'a durum haber verildi. O da "B§n Rasulullah (s.a.v.)'in "Ammar'ın katili ve üzerindeki silahların soyftfl cehennemdedir." buyurduğunu işittim." dedi. Ona "O zaman sen dö onun katili sayılmaz mısın." denilince Amr "Efendimiz sadece öldüreni ve soyanı" belirtti." dedi.[885]

Eyyub, Mücahid yoluyla Abdullah b. Amr'dan Rasulullah (s.a,v,)'!n "Ammar'ın katili ve üzerindeki silahını soyan cehennemdedir." buyur* duğunu nakleder.

Vakidî ve diğer tarihçiler anlatıyor: Sıffeyn'de harp iyice kızışmış neredeyse iki taraf da yok olacaklardı. Muaviye "Şu kölemin hafifliği onlara da uğramazsa bu gün Araplar yok olacaklar!" diyerek köle diye Ammar'ı kast etti. Çarpışmanın en şiddetlisi üç gün üç gece süren Vi sonuna Herîr gecesi denen sıra idi. Üçüncü olunca Ammar (r.a.), Haşim b. Utbe b. Ebi Vakkas'a "Şu sancağı biraz taşı anam babam sana fedft olsun!" dedi. Haşim de "Ya Ammar Allah sana merhametle muamels etsin. Harp seni hafifletti (güçlendirip canlandırdı). Ben bu sancakla onlara    saldırırken    bununla    arzularımdan    birine    ulaşmak    için saldırıyorum. Senin gibi hafife aldı mı helak olmayacağıma emin ola­mam." dedi. (Onunla epey uğraşıp sonunda birliklerini alıp hücuma geçti. Zu'1-Kulâ'da birlikleriyle onu karşıladı. Öyle çarpıştılar ki iki ta­rafın kıtaları da yok oldu. Ammar'a Huvey es-Seksekî ve Ebu'l-Gadiye el-Müzenî saldırıp onu öldürdüler. Daha sonra Ebu'l-öadiye'ye onu nasıl öldürdün diye sorulunca dedi ki: "Karşı karşıya gelince düelloya adam istedi. Seksekili biri çıktı. Ammar onu öldürdü. Sonra Himyeli biri çıktı, onu da öldürdü. Sonra ben çıktım eli zayıflamış yorulmuştu. Ben ona vurup yıktım öldürdüm." İnsanlar sen Ammar'ı öldürdün!" diye bağırdı. Ben "Vallahi o gün onu tanımıyordum.")[886]

Kays b. Ebi Hazim der ki: Ammar "Beni elbisemle gömün zira ben hak iddia edecek biriyim." dedi.[887]

Ebu Asım en-Nebîl der ki: Ammar doksan üç yaşındayken öldü. At eğerine binmezdi. Bineğe bile ihtiyarlayınca binmiş idi.[888]

 

Bu Yıl Olayları

 

Bu Sene el-Hâris b. Mürra el-Abdî, Hindistan topraklarına gazaya gidip Mükran şehrine geçip Sind topraklarındaki Kandabil şehrine vardı. Taberistan yakınındaki Kıykân dağlarındakilere saldırıp bir sürü esir ve ganimetler alarak geri döndü. Dönüşte onu ve ordusunu dar bir geçitte kıstırdılar. Haris ve yanındakilerin hepsi Allah yolunda şehit oldular.[889]

 
 



[832] Bu olay önce geçmişti. Ancak rivayetler "hançeri ön tarafına sapladı" şeklindedir.

[833] Zehebi'nin bu sayısını beilemiyorum. Zira benim tespitimde bile yüzden fazla riva­yet var. Ama sırf Efendimize olan isnadları sayıyor, ya da tekrarları almıyor olabilir. Gerçi Tarihi Dımışk'ta İbnu'l-Burkî 43/356 "ondan bize yirmi küsur hadis ulaştı" der.

[834] Tarihi Dımışk 43/348, 349

[835] tbni Sa'd 3/246, 247; Tarihi Dımışk 43/354, 356; Tehzibui-Kemal 13/444; S. A, Nübela 1/407

[836] ibni Sa'd 3/247; Tarihi Dımışk 43/365

[837] İbni Sa'd 3/248; Tarihi Dımışk 43/367

[838] İbni Sa'd 3/248; Tarihi Dımışk 43/372

[839] İbni Sa'd 3/248; Müsned 1/62; Sıfatu's-Safve 1/443; Tarihi Bağdad 43/369, 370; Hatib, Tarih 3/314; İbni Asakir aynı yerde bu Müslilm b. İbrahim ve Mutemir riva­yetini nakleder.

[840] İbni Sa'd 3/249; Tarihi Dımışk 43/371. Zehebi'nin söylediği İbni Sa'd rivayetidir. Yoksa İbni Asakir Ebu'z-Zübeyr haberini Cabir'den nakleder. Keza Hakim'de de böyledir 3/388

[841] İbni Sad 3/249; Tarihi Dımışk 43/373

[842] İbnu Sa'd 3/250; hakim 3/385; Tarihi Dımışk 43/379, 380; İbni Ebi Şeybe 12/121 no 12303. (Bunun Küba olduğunu Hakim 3/385'te belirtir. Ancak İbni Sa'd'ın Kasım b. Abdurrahman'dan rivayetinde "Ammar'ın evi" diye belirtir.

[843] İbni Sa'd 3/250

[844] İmam Ahmed Müsned 1/88, 142, 149; Tirmizi 3787, 3791; Bezzar 3/109 no 897; ibni Ebi Asım, Sünne 2/617 no 1421; Taberani, Kebir 6/265 no 6049; İbni Adiy 2087; Darakutni, İlel Sual no 395; Müsned-i Ali 85/1; İ. Asakir, Tarihi Dımışk 43/384; İbnu'l-Cevzî, İlel 1/281, 282; Ravi İbni Müheyl orijinal baskıda İbni Müleyk diye yazılmış ki yanlıştır. Ravi Kesir en-Nevvâ' zayıf üstelik katı bir şia propagandaeınıdir, Bezzar "Peygamberimizin bu sözü, Kesir-Abdülmelik b. Müleyh isnadı dışında yok." der.

[845] Tirmizi 3799; İbni Mace 146; Hakim 3/388; Ebu Nuaym, Hilye 1/140; Tuııhi Dı­mışk 43/386; Taberanî, Sağir 1/78; Hatib, Tarih 1/151, 6/155, 13/315; Müsned 1/212, 275

[846] İbni Ebi Şeybe 12/118, 120, 121; Hakim 3/392; Nesai 8/111; İbni Asukir, T, Di-mışk 43/391 -393; Ebu Nuaym, Hilye 1/ söyler.832

[847] Tirmiz, Menakıb 3663, 3805; MÜsned 5/382, 385, 399, 401, 402; Hakim 3/75; Beyhaki S. K. 5/12, 8/153; Ebu Nuaym 9/109; Beğavi, Snne 1/556, 6/216; İbni Hibban 2193; TAhavi, Müşkil no 1224; Hatib, T. Bağdad 4/337, 7/403, 12/20; Buhari, Tarihi Kebir 8/209, 9/50; İbnu Ad7iy 2/666; Humeydi no 949; Taberani, Kebir 8/68; İbni Sa’d 2/334; Nesaî, Kübra 5/74 no 8274

[848] Tarihi Dımışk 43/398; İbni Sa'd 3/263; Hakim 3/392; Nesai, Kübra 5/75 no 8274

[849] İbni Ebi Şeybe 12/120; Müsned 4/110; Hakim 3/390; İbni Asakir 43/398; Üsdül-Ğabe 3/629

[850] Nesai, Sünen-i Kübra 5/73 no 8269; Nesai 8271 nolu haberinde şu bilgiyi verir: "Rasulullah onları bir seriyeye göndermiş onlar da bir aileyi ele geçirmiş. O aile biz tevhid ehliyiz."deyince Ammar öyleyse bunlar kurtuldu!" dediyse de Halit onu din­lemeyip münakaşa etmişler. Ammar da geri dönünce onu Peygambere şikayet etti.

[851] Tirmizi 3798; Hakim 3/137; Ebu Nuaym 1/19; Tarihi Dımışk 43/385

[852] Bezzar Müsned 3/14 h. No 760; Darakutni, İlel Sual no 479; Tarihi Dımışk 43/401                                                                                       

[853] Hakim, Müstedrek 3/391; Taberani, Kebir 10/118; Beyaki Delail 6/422; Munkatı olmasına rağmen Hakim Sahih der. Zehebi de onaylar. İbni Asakir Tarihi Dımışk 43/403

[854] Nesai, Kübra 5/75 no 8276; Tirmizi 3800; İbni Mace 148; Müsned 1/389; Hakim *3/388; İ. Asakir, T. Dımışk 43/407. (Aynı İbare ile İ. Asakir bunu İbni Mesud'dan da akleder 43/405; Ahmed b. Hanbel, Müsned 1/389, 445   

[855] İbni Sa'd, Tabakat 3/263; İbni Asakir 43/408; Buhari, Tarihi Kebir 3/96

[856] Hakim Müstedrek 3/393, 394; İ. Asakir, Tarihi Dımışk 43/409; Ukaylî, Duafâ 4/236

[857] Buhari, Fezailu's-Sahabe h. No 3742, 3761; Taberi, Tefsir 30/217; Müslim no 824; İbnu Asakir, Tarihi Dımışk 43/409, 410

[858] Müsned 3/5; İbni Sa'd, Tabakat 3/252; Tarihi Dımışk 43/412

[859] Müslim, Fiten 2915 (70)

[860] Tabakat 3/252

[861] Tarihi Dımışk 43/428; Ebu Ya'la, Müsned İl/h. No 6524; Tirmizi, Menakıb 3802

[862] Tirmizi 3888

[863] Buhari, Salat no 447; Cihad 2812; Tarihi Dımşık 43/413; Müsned 3/91; Beytmkl, Delail 3/491; Hatip, Tarih 11/429

[864] Tarihi Dımşık 43/423

[865] Tarihi Dımışk 43/423; Müsned 4/197                                                                   

[866] Müsned 2/161, 6/315; Tarihi Dımışk 43/425; İbni Sa'd 3/253                             

[867] Müsned 6/289, 300, 311, 315; Müslim, Fiten 2916; Tarihi Dımışk 43/435, 436; Ebu Ya'la, Müsned 3/ 209 no 1645; Tayalisî, Müsned 2/152 no 2570

[868] Müsned 14/199; Abdürrezzak, Musannef h. No 20427; Tarihi Dımışk 43/430, 431

[869] Tarihi Dımışk 43/421

[870] Tarihi Dımışk 43/419; İbnu Kesir Cami'i-1 Mesanid 9/355 h.no 6894 (Bezzar'dan naklen). Mecme'uz-Zevaid 9/290; İbni Asakir Tarih'inde bu hadisi Ammar'dan on dört ayrı ravi ile nakleder.

[871] Diğerlerinden bir kısmı: Osman b. Affan, Muaviye b. Ebi Süfyan, Amr b. El-Âs, Abdullah b. Amr, Ebu Hüreyre, Ebu Katâde, Amr b. Hazm, Huzeyme b. Sabit, Ka'b b. Amr, Ziyad b. El-Kurad, Ebu Ümame, Hz Aişe, Hz Ümmü Seleme. İbnu Asakir Tarih'inde 3/412-436 sayfalan arasında tek tek nakleder.

[872] Tarihi Dımışk 43/436

[873] Tarihi Dımışk 43/437; İ. Ebi Şeybe 12/118; İbnu Mace, Sünen 153

[874] İbni Sa'd, Tabakat 3/255; Tarihi Dımışk 43/437; Hakim, Müstedrek 3/388

[875] Tarihi Dımışk 43/438

[876] İbni Sa'd 3/254; Hakim, Müstedrek 3/385; Taberi, El-Muntehab mine'z-Eeyl 301 valisi idi.862

[877] İbni Sa'd 3/255; Tarihi Dımışk 43/446

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 320-332

[878] Tarihi Dımışk 43/448-450; Orada bu kıssa gayet uzun anlatılır. Taberi 2/544; Bu hadise hicri 22'nci yılda anlatılmıştı.

[879] Taberi 3/544; İbni Sa'd 3/256; Tarihi Dımışk 43/451

[880] İbni Sa'd 3/256; Ebu Nuaym, Sıfatu's-Safve 1/144; Tarihi Dımışk 43/456

[881] Ebu Nuaym 1/142; Tarihi Dımışk 43/457

[882] İbni Sa'd 3/257, 358; Ebu Nuaym 1/143; İbnu'l-Cevzî, S. Safve 1/445; İbni Asakir, Tarihi Dımışk 43/457

[883] Müsned 4/319; İbni Sa'd 3/257; Hakim 3/389; Tarihi Dımışk 43/466, 467; Hatib #1-Bağdad 1/152; Ebu Ya'la, Musannef 3/1613; Ebu Davud, Merasil s. 74, 76; İbni Ibi Şcybe 15/302, Beyhaki, Delail 2/553, 6/421                           

[884] T. Dımışk 43/468, 469

[885] Müsned 4/198; ibni Sa'd 3/360, 361; T. Dımışk 43/473; Hakim 3/377

[886] İbni Sa'd 3/261; Tarihi Dımışk 43/475, 476; Parantez arası İbni Sa'd'dandır.

[887] İbni Sa'd 3/262; Tarihi Dımışk 43/477

[888] Tarihi Dımışk 4/481

[889] Tarihi Halife 191; Futuhu'l-Buldan s. 531; El-Kamil fi't-Tarih 3/343, 381

İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 332


Konu Başlığı: Ynt: Ammar B. Yasir r.a.
Gönderen: Mehmed. üzerinde 10 Mart 2022, 16:59:17
Esselamü aleyküm Sahabe efendilerimiz çokça işkence ve sıkıntıya neden katlandı diye çok düşünmek lazım. Bu sorunun birden çok cevabı olabilir ancak bana öyle geliyor ki Allah ve Rasulüne olan sevdaları sebebiyle sabredip dışarıdan çile olarak görünene razı oldular Rabbim bizleri onların yoluna iletsin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Ammar B. Yasir r.a.
Gönderen: Sevgi. üzerinde 13 Mart 2022, 06:40:20
Aleyküm Selam. Rabb'im bizleri herzaman sevdiklerinin yolundan gidenlerden eylesin
 Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim