๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tarihül-İslam => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Nisan 2011, 13:38:30



Konu Başlığı: Âmir oğulları delegeleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Nisan 2011, 13:38:30
Âmir Oğulları Delegeleri


Müslim bin İbrahim derki, Bize Esved b. Şeybân, Ebû Bekir bin Sümâme b. Nu'man er-Rasîbî"den Yezîd b. Abdillah b. Eş-Şıhhîr'in şöyle dediğini rivayet etti:

-Babam Abdullah da, Amir oğullan delegeleriyle Peygamber (a.s)'a gidenlerden biriydi. Orada Efendimizi: "Sen bizim Seyyidimiz, bizden gücü kuvveti üstün olan bir zatsın" diye Övünce Nebi (s.a.v):

"Dur dur. Diyeceğinizi deyin ama sakın şeytan sizi cüretkarlığa sevketmesin! Seyyid Allah'tır Seyyid Allah'tır!" buyurdu.[679]

Zübeyr b. Bekâr derki: Bana Fatıma binti Abdü'lazîz b. Müemmel, babası Abdülaziz aracılığıyla dedesi Müemmil b. Cemîl'in şöyle dedi­ğini haber verdi.

-Âmir b. Tufeyl, Peygamber (s.a.v)'e geldi. Efendimiz ona: "Yâ Âmir Müslüman ol!" buyurdu. Âmir de: "Postluların yaşadığı yer (çöl) benim, kerpiçlilerin yaşadığı yer (olan şehir de) senin olması şar­tıyla Müslüman olurum!" dedi. Nebi (s.a.v): "O, dediğin olmaz! Yâ Âmir Müslüman ol" deyince Amir aynı sözünü tekrarladı. Nebi (s.a.v) yine "olmaz" buyurdu. Amir, "Yâ Muhammed! Bende bu şehrini eğer-siz atlarla, genç insanlarla doldurup her hurma ağacına bir at bağla­mazsam..." diyerek geri döndü. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) de:

"Allah'ım Âmire karşı bana sen yardım et ve kavmine hidayet ver." diye dûa etti. Âmir yola çıkıp Medine'nin dışına vardığında Selûliyye denen bir kadına rast geldi. Atından inip o gece onun evinde geceledi. O gece boğazında bir beze meydana geldi, hemen atına atla­dı, mızrağını aldı çöle doğru, "genç develerde olan beze hastalığı gibi bir beze, Selûliyye'nin evinde gelen bir ölüm" diyerek gitmeye başla-di. Bu halde giderken ölü olarak attan yere düştü.[680]

İbni İshak anlatıyor:

-Âmir oğullan delegeleri Peygamber (s.a.v)'e geldiler. Aralarında, Âmir b. Tufeyl, Erbed b. Kays, Halid b. Cafer ve Hayyân b. Selem de vardı. Bunlar, Amir oğullarının başları ve şeytanları idiler. Allah düş­manı Âmir, Peygamber (s.a.v)'in yanına tuzak kurma niyetiyle geldi.

Kavmi kendisine, "insanlar Müslüman olmuş durumda" deyince, Âmir: "Ben arablar peşimden gelinceye kadar bu işin peşini bırakma­yacağım, diye yemin ettim şimdi ben mi şu genç Kureyşli delikanlıya uyacağım? deyip sonra da Erbed denen adama, "Biz Muhammed'in yanına geldiğimizde onu meşgul edip yüzünü sana çevirmesine engel olacağım. Ben bunu başarınca sende kılıçla ona saldıracaksın" dedi.

Peygamber (s.a.v)'in yanma geldiklerinde Âmir, "Yâ Muhammed, beni kendine dost edin!" dedi. Nebi (s.a.v):

"Hayır! Vallahi sen tek olan Allah'a îman etmedikçe olmaz" buyurdu. Âmir'de, "Vallahi ben de at ve adamlarla sana gelip buraları dolduracağım" dedi. O geri dönünce Nebî (s.a.v):

"Allah'ım Âmir'e karşı bana sen yetersin!" buyurdu. Âmir, Erbed'e, "sana verdiğim emrim nerede kaldı?" deyince, Erbed: "Baba­sız kalasıca! Vallahi ben senin bana emrettiğin şeyi tam yerine getire­yim demiştim ki, Onunla arama sen girdin. Kılıcı sanamı vuraydım?" dedi.

Amir yurduna doğru giderken yolun birazını katetmişti ki, Allah (c.c) Onun boğazında veba hastalığı yarattı. Allah onun canını Selûl oğullarından bir kadının evinde aldı. Erdeb'e gelince, Allah ona bir yıldırım gönderdi, devesiyle beraber onu yakıp kül etti.[681]

Hemmâm, İshak b. Abdillah b. Ebî Talha aracılığıyla Enes (r.a)'ın Hizam b. Milhan'ın kıssası hakkında kendisine şöyle anlattığını rivayet eder:

-Bu müşriklerin reîsi Âmir b. Tufeyl idi. Bu zat Peygamber (s.a.v)'e gelerek; "Ben seni üç şeyden birini seçmende muhayyer bırakıyorum. 

1- Düz ekilebilen araziler senin, şehir olan yerler benim olacak,

2- Ve­ya senden sonra yerine ben geçeceğim,

3- Oda olmazsa ben bin tane yaya bin tane de atlı süvari ile sana harbe geleceğim" dedi. Enes derki:

-Bir kadının evinde veba hastalığına yakalandı ve "Falan oğulların­dan bir kadının evinde, genç develerde olan beze hastalığı gibi birşey oldu. Bana atımı getiriverin!" dedi. Atma binip -yola çıktı- ve atının üstünde Öldü. Haberi Buharı rivayet ediyor.[682]



[679] Müsned 4/25; Beyhakî Delâil 5/318; İbni Sa'd Tabakat 7/34. Hadisi Mutarrıf baba­sından aynı anlamda verir. Bak E. Davud 4806; Müsned 4/24, 25; Buhârî Edebül Müfred h. no: 211; İbnü Sünnî 381; İbni Sa'd 1/311; îbnü Adiyy El-Kamü 2/593; İmam Ahmed hadisi Enes'ten de verir. Müsned 3/249, 241.

[680] İbni Ebî Şeybe 12/199, Taberânî K. 6/155; Beyhakî Delâil 5/321; İbnü Kuteybe Eş-Şürveş-Şuarâ 1/252.

[681] Hakim 4/82; Buh. T. Kebîr 8/328; İbni Hişâm 4/206; Beyhakî Delâil 5/319. Bu Erbed, meşhur şair Lebîd b. Rabîa'nın anadan kardeşiydi. Lebid onun ölümünü du­yunca ağladı ve şiirle ona ağıt yaptı ki, İbni Hişâmda bu şiirin bir kısmı vardır.

[682] Buhârî Meğazî 64/28. h. no: 4091; Beyhakî Delâi! 5/230.

İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Meğazi 4/397-400


Konu Başlığı: Ynt: Âmir oğulları delegeleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 20 Ağustos 2021, 11:42:02
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Âmir oğulları delegeleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 23 Ağustos 2021, 01:29:22
Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim