Osmanlı'da Ramazan misafirlerine 'diş kirası' verilirmiş

Hemen hemen her orta yaşta insanın diline dolanmıştır: Nerede o eski Ramazanlar. Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkerim Ünalan, 'o eski Ramazanların' Osmanlılarda bir başka yaşandığına dikkat çekiyor.

Ünalan'a göre Ramazan, görünürde insanın aç ve susuz kaldığı sıkıntılı bir ay. Ancak Osmanlı döneminde ise tam anlamıyla 11 ayın sultanı. Öyle ki Ramazan ilk 10 gününde hoşamedi tarzında kaside ve manilerle karşılanırken, son 10 gününde ise mersiye niteliğinde hüzünlü manilerle uğurlanırmış. Ünalan, Ramazan'ın gelmesiyle Osmanlı'da hane ve gönüllerin şenlikle dolduğunu aktarıyor ve şöyle konuşuyor: "Ramazan'ın gelmesiyle başta padişah olmak üzere devletin ileri gelenleri ve varlıklı kişiler, konaklarında büyük iftar sofraları kurar, ansızın gelen Allah misafirleri de içeri alınırdı." Ünalan ayrıca iftardan sonra misafirlere, "Soframızda iftar açtınız ve sevaba girmemize sebep oldunuz." diye 'diş kirası' adı altında misafirlere çeşitli hediyeler ve fakirlere kadife keseler içerisinde gümüş akçe veya altınlar verildiğini ifade ediyor.

ZAMAN

Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh ; maşallah. Soframıza geldin , teşrif ettin diye birde hediyeler dağıtılıyormuş. Hayali bile çok güzel. Büyüklerimizin eski Ramazanları neden özlediğini çok daha iyi anlıyorum artık.