> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Tarihe Yolculuk  > Tarihten Başlıklar > Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir  (Okunma Sayısı 758 defa)
30 Eylül 2016, 14:25:19
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 30 Eylül 2016, 14:25:19 »



Atatürk ile İnönü'nün sırdaşı Haim Naum ve Lozan'ın şifresi: Din öldürülecektir


Lozan anlaşmasının kilit isimlerinden biri Hahambaşı Haim (Hayim) Naum'un Atatürk ve İsmet İnönü ile ilişkileri ve faaliyetleri

Lozan anlaşmasının kilit isimlerinden biri Hahambaşı Haim (Hayim) Naum'dur. Türk tarafı ile batılı ülkeler arasında mekik dokuyan Yahudi din adamı, Lozan anlaşmasının imzalanmasında önemli rol oynamıştı. İngilitere'de yine bir yahudi olan Lord Gürzon ile görüşen Naum, "Siz Türkiye'nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslâmiyeti ve İslâmî temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum" demiştir.

Necip Fazıl Kısakürek'in Büyük Doğu dergisinde yer alan ve Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Risale-i Nur'a dahil ettiği "Lozan'ın İçyüzü" başlıklı makalede Türklerin İslam'la bağını kesmek üzerinde nasıl bir mutabakata varıldığı açıkça görülüyor. Aynı makalede şu ifadeler de diikat çekicidir: "Mustafa Kemal ile İsmet beraber içtimaları ve karar: "Din öldürülecektir."

Lozan'ın kilit isimlerinden Yahudi Hahambaşısı Haim Naum, Türkleri Kur'an'dan, İslam'dan uzaklaştırması çalışmalarının yanında İsrail'in kuruluşu için de gayret sarfetmiştir. Naum'un ifsad üzerine kurulmuş hayatının kısa özeti Risale-i Nur Enstitüsü sayfasında şöyle yer almaktadır.

Hayim Naum (1873-1960)

Gizli anlaşmanın entrikası Türklere dinlerini ve din temsilciliğini feda ettirmek şartıyla, sun'î istiklâl işinde gizli anlaşmanın müessiri, tek kelime ile, Yahudiliktir. Buna memur-u müşahhas kimse de, şimdi Mısır Hahambaşısı bulunan Hayim Naum'dur. Bu Hayim Naum, bu korkunç teşebbüse evvelâ Amerika'da Türkler lehinde bir seri konferans vermek ve emperyalizma şeflerine, Türkün maddesini serbest bırakmaları, buna mukabil ruhunu, tâ içinden ve kendi öz adamlarına yıktırmaları fikrini telkin etmek suretiyle başlamıştır. Yani, masonluk hasebiyle Kur'ân'ın ahkâmını kaldırmak, milleti dinsiz yapmak. Hayim Naum müthiş plânının zeminini Amerika'da hazırladıktan sonra İngiltere'ye geçmiş ve hâlis Yahudi olan Lord Gürzon ile temas ederek şu teklifte bulunmuştur:

"Siz Türkiye'nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslâmiyeti ve İslâmî temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum."

Aynı Hayim Naum Türk murahhaslar heyetine müşavir sıfatıyla sokulmanın da yolunu bulmuş, yani Mustafa Kemal ve İsmet'i kendine dost bulmuş. Onun için üçü birleşmiş. Ve artık arada santralın intizamla işlemesine hiçbir mâni kalmamıştır.

Hayim Naum o sırada Ankara'ya kadar da uzanarak plânın muvaffakiyeti için gereken en mühim ve merkezî şahıs nezdinde-yani Mustafa Kemal yanında-emin bulunduğu tesirinin derecesini ölçmek istemiştir. Öyle ki, bu tesir, mahut mevzuda Hayim Naum'dan daha heveskâr ve gayretli bir İslâmiyet düşmanına tesadüf etmekle muradına ermiş ve artık Türkü içinden vurmanın plânını gerçekleştirmek için her unsur tamamlanmıştır.

İşte bu ehemmiyetli vesika, tam tamına Risale-i Nur tercümanının kırk küsur sene evvel hadis-i şerifin ihbarına dair beyan ettiği hadiseyi tasdik ettiği gibi; ve Şeriat-ı Ahmediyeye ihanet eden o dehşetli şahsın mühim bir kuvveti Yahudi olduğu, Yahudi olan Lord Gürzon ile Hayim Naum o ihbarın hakikatını gösterdiklerini ve yirmi beş seneden beri Nurcuların imhasına keyfî kanunlarla dehşetli zulümlerin hikmetini tam gösteriyor. (Emirdağ Lahikası, s. 278)

Osmanlı Devleti'nin son Hahambaşısı olan Hayim Naum, ömrü boyunca çevirdiği entrikalarla ün yaptı. II. Abdülhamid, İttihat Terakki, Mütareke Yılları ve Cumhuriyetin kuruluşu aşamalarında, tüm iktidar değişikliklerinden zarar görmeden faaliyetlerini devam ettirdi. Hem itilaf hem de ittifak devletlerinin yetkilileriyle sıkı bir şekilde görüşmelerde bulunacak kadar etkili olduğu gibi, arkasında büyük bir gücü bulunduran karanlık bir şahıstı. İsmet İnönü ile çok yakın bir ilişki içine girerek Lozan Konferansında danışmanlık yaptı.

Naum, 1873 yılında Manisa'da doğdu (Kendisinin ifadesine göre, kimliğinde doğum tarihi 1878 olarak kaydedilmiştir). 1893-97 yılları arasında Fransa'da eğitim gördü. Burada, Uygulamalı Yüksek Araştırmalar Okulu Dini Bilimler bölümünü bitirdi. Yaşayan Doğu Dilleri Özel Okulu'nda Farsça ve Arapça dilleri alanında eğitim görerek mezun oldu. Bu eğitimi sırasında sürgünde bulunan Jön Türklerle yakın temaslarda bulundu. Hayatı boyunca en büyük desteği, Yahudi-Alyans örgütünden gördü. Yaptığı bütün çalışmaları ve girişimleri rapor edercesine bu örgüte yazdığı mektupları vasıtasıyla bildirdi. Bu amaçla neredeyse haftada birkaç kez mektup yazdığını görmekteyiz.

Bu büyük Yahudi örgütünün en önemli çalışanları ve aktif üyeleri din adamlarından oluşuyordu. İlk başlarda tutucu din adamları yerine ilerici hahamları desteklemek ve etkilerini arttırmak maksadıyla kurulan ve kendilerini Siyonistlere karşı göstermelerine rağmen, özellikle Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına paralel olarak İsrail Devleti'nin kurulması aşamalarında önemli etkilerde bulunduğu anlaşılmaktadır. (Esther Benbassa, Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, Alyans'tan Lozan'a, trc. İrfan Yalçın, Milliyet Y., 1998)

Fransa'dan döndükten sonra (1897) Alyans adına fiili olarak çalışmaya başladı. Önce örgütün desteğiyle İstanbul'daki Haham Okulunda müstakbel kayınpederi Abraham Danon'un yardımcılığına getirildi. Bu tarihten itibaren Yahudi cemaatinin yönetimini eline geçirmek için uygun zamanı kollamaya başladı. Devlet kademelerinde etkili olmanın önemli bir göstergesi olan Hahambaşılığa geçmek için uğraştı. Bu isteği, Alyans örgütü tarafından da benimseniyordu. On yıl boyunca cemaat içindeki basamakları bir bir çıktı. Bu arada örgütün izin ve yönlendirmeleriyle 1899 yılında görev yaptığı okulun yöneticisinin kızıyla evlendi. (Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, s. 22-23)

Naum, yükselişine katkıda bulunacak her yola başvurmaktan çekinmedi. Sultan'ın kitaplığında görev almaya çalıştı. 1900-1904 yılları arasında Yüksek İstihkam ve Topçu Okulu'nda Fransızca öğretmenliği yaptı. Aralarında İsmet İnönü'nün de bulunduğu öğrencilere ders verdi. II. Meşrutiyetin ilanından sonra, ileride istifade etmek üzere bazı subaylarla çok yakın ilişkiler içinde bulundu. Nitekim, bu ilişkiler savaş sonrası dönem için önemli bir zemin oluşturacak, hem içerde hem de yurt dışında geniş çaplı faaliyetlerde bulunmasına imkan sağlayacaktır. (Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, s. 24)

II. Meşrutiyetle birlikte Naum ve dolayısıyla Yahudi örgütleri siyaset alanındaki faaliyetlerine hız verdiler. Yaptıkları yayınlarla Jön Türk hareketini desteklediklerini beyan ettiler. Alyans'in işleri daha da gelişti. Devrin yöneticileriyle ilişkiler daha da hızlandırıldı. Bu arada Naum önce Hahambaşı vekili ve kısa bir süre sonra da Hahambaşı seçildi (1909). Bu göreve geldikten bir süre sonra Edirne, Selanik, İskenderiye, Kahire, Şam, Beyrut ve İzmir'i içine alan geniş kapsamlı bir geziye çıktı (1910).

Naum, Yahudilerin Filistin'e gidip yerleşmelerine, arazi satın almalarına önemli bir engel teşkil eden ve II. Abdülhamid tarafından uygulamaya sokulan "kırmızı pasaport" uygulamasından kurtulmak için girişimlerde bulundu. İttihat ve Terakki bu uygulamaya Eylül 1913 yılında son verdi. Diğer taraftan çok sayıda Yahudi'nin Osmanlı vatandaşlığına geçirilmesi için her türlü yola başvurdu. İdarecilere baskı kurma yoluna gitti ancak, başarılı olamadı.

Naum'un en büyük özelliklerinden birisi, kim olursa olsun iktidarda bulunan hükümetin adamı gibi davranmasıdır. Sultan Abdülhamid devrinde saraydan yana, İttihat ve Terakki iktidarı boyunca Jön Türklerle beraber, Mütareke yıllarında mevcut hükümetin yanında, Kurtuluş Savaşı'nda Kuva-yı Milliyeci'dir. Lozan'daki barış görüşmelerinde Türk heyetinin danışmanı ve sonrasında M. Kemal'in adamıdır. (Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, s. 45) İş bitiricidir, girişimcidir, içte ve dışta her hükümetle direkt bağlantı kurabilen, resmi sıfatı olmadığı halde resmi görevli gibi hareket eden, din adamından çok diplomat, bürokrat, siyaset adamı, elçi...

Kendi ifadeleriyle ilk resmi görevi, Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Çanakkale Savaşı öncesinde uzlaşmayı sağlamak. Ancak, İngiltere ve Fransa'nın tekliflerinin ağır bulunması ve Osmanlı Devleti'nin reddetmesi ile başarısız olur. Güya, Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu durum, "çatışmanın uzamasını önleyebilecek bir barış görüşmesine uygun değildir"(!) 1918 yılında çıktığı yurt dışında, tarafsız kesimleri Türk davasına kazanmaya çalışmaktadır(!) Bu sebeple Fransız ve Alman gizli servislerinin takibine uğrar. Bu maksatla Siyonist liderler ve Yahudi kökenli önemli kişilerle görüşmeler yapar(!) (Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, s. 47).

Naum'un, sinsi faaliyetleri hakkında çok önemli tespitlerde bulunanlardan birisi de Lozan görüşmelerindeki Türk heyetinde bulunan Rıza Nur'dur. Naum'un Londra ile Ankara arasında sürekli gidip gelmesi dikkat çekicidir. Görüşmeler devam ettiği sırada Paris gazetelerinden birinde çıkan bir haberde Naum, "Merak edilmesin, İsmet benim ahbabımdır. Sözümden çıkmaz. Gider işi düzeltirim" ifadeleriyle düşman tarafına garanti verirken, arkasından, "Ben geliyorum. İşi düzelttim. Size mühim haberim var. Sakın ben gelinceye kadar görüşmeleri kesmeyin" şeklinde bir telgrafı İsmet İnönü'ye yollar. Yani, Fransız basınına göre Frenk taraftarı, Türklerin yanında Türk taraftarı!.. Rıza Nur, bu davranışlar karşısında öfkesine hakim olamadığını ve Hahambaşının gelişi sırasında gazete haberini kendisine fırlattığını aktarmaktadır.

"... herif dalevereye kalksa fena haşlayacaktım. Kalkmayıp bu tarzda dökülünce öfkem geçti. Gazeteyi kendisine verdim. Bu beyanatın nedir dedim. Şapa oturdu. Herif kafa tutmuyor ki... hamur gibi yumuşak. Yalnı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:46:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir rüya tabiri,Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir mekke canlı, Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir kabe canlı yayın, Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir Üç boyutlu kuran oku Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir kuran ı kerim, Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir peygamber kıssaları,Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektir ilitam ders soruları, Lozan'ın şifresi:Din öldürülecektirönlisans arapça,
Logged
30 Eylül 2016, 18:29:29
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 30 Eylül 2016, 18:29:29 »

Esselamu aleykum.Lozan antlasmasi ile ulke cikmaza girdi ve disa bagimlilik arttı.Dini noktada çıkmaza dustuk ve dini bütünlüğü kaybettik.Rabbim bu antlasmanin dinen ve devletimiz olarak hayirla bitmesini nasip etsin...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes