> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Tarihe Yolculuk  > Tarihten Başlıklar > Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1  (Okunma Sayısı 576 defa)
25 Ekim 2010, 10:56:59
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 25 Ekim 2010, 10:56:59 »



Gayrimüslimler konusunda Osmanlı geleneğini devam ettirmedik    

İSAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, hem hukukçu hem ilahiyatçı. Bilgisi derya deniz, sohbeti baldan tatlı. Ahdamar Kilisesi'nin 95 yıl sonra haçına kavuşmasının anlamı, önemi ve İslam medeniyetinde gayrimüslimlerin hakları üzerine konuştuk. On sayfa tutan görüşmememizin tam metnini internet sayfamızda okuyabilirsiniz. Hoca tarihi bir öneride bulunuyor. Diyor ki Ayasofya'yı ibadete açalım ama iki dinin mensupları da gelsinler burada kendi ibadetlerini yapsınlar. Hafta boyu Müslümanlar, hafta sonu da Hıristiyanlar kendi dillerince Allah'a yakarsınlar. Bu çok dikkat çekici, tarihte örneği olmayan bir uygulama. Onaylanır mı, taraftar toplasa bile başarılabilir mi bilmiyorum. Ama tartışmaya değer diyorum.

-Ahdamar Kilisine dikilen haça direnci sadece 1914-1918 arasında yaşanan olaylara mı bağlıyorsunuz, yoksa Türklerin tarih bilincini yitirişine ve İslami köklerinin kurumasına mı?

-Türklerde haça karşı genel bir direncin olduğunu düşünmüyorum. Çünkü milletlerin kültürel genleri elli-yüz senede oluşmaz. Bin yılda, iki bin yılda oluşur . Bizim sosyal ve kültürel genlerimizde şüphesiz İslam'ın çok önemli bir yeri var. İslam'da ise diğer dinlere karşı en azından belli bir müsamaha vardır. Özellikle Allah'a ibadet edilen mekanlara yani mabetlere hangi din çerçevesinde ibadet edilirse edilsin saygı vardır. Aslında evrensel dinler din ve vicdan hürriyetine çok da sıcak bakan bir anlayışa sahip sayılmazlar. Neden? Çünkü bütün insanlığa yönelik bir inanç ve değerler sistemine sahipseniz ve bunun mutlak doğru olduğuna inanıyorsanız, herkesin bu sistem içerisinde yer almasını istersiniz. Müslümanlık böyle evrensel bir dindir. Ancak Müslümanlık açıkca dinde zorlamanın olmamasını kurala bağlamıştır. Kuran-ı Kerim'de "Dinde zorlama yoktur, doğru ile yanlış açıkca birbirinden ayrılmıştır- dileyen iman etsin dileyen etmesin" buyrulmuştur. Çünkü Müslümanlıkta inancın samimi olması esastır. Dinde zorlamanın olmaması da ister istemez diğer dinlerin mabetlerine de saygıyı beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla, bizim genel olarak kiliselere, haça menfi bakışımızın olduğu söylenemez. Cumhuriyet döneminde bu alanda, yani beraber yaşama alışkanlığımızda, kültürümüzde bir aşınma olduğu gerçek.

-Yani bu durumu tarih bilincini yitirmemize mi bağlıyorsunuz?

-Evet, belirli ölçüde öyle. Ancak yine de bunu fazla büyütmemek gerekir diye düşünüyorum. Farklı dinlerin, inançların bir arada yaşaması bence en makul yorumunu imparatorluklar içinde bulmuştur. Sadece Türklere has bir tavır da değildir bu. Ancak en son ve en güzel uygulamasını Osmanlılar içerisinde bulmuştur.

-Ama Müslümanlar İslam dinini tek hak din olarak gördüler.

-Bu bir gerçek. Bütün din mensupları için bu böyledir. Bir Hıristiyan eğer dinini tek hak din olarak görmezse aslında onun inancında problem vardır. Müslümanlar da kendi dinlerini hak din olarak görürler. Ancak diğerlerinin kendi dinlerini yaşamalarına izin verirler.

-Bütün teknik, psikolojik ve siyasi engelleri en sonunda aşan kilisenin haçına kavuşması biraz geç kalmadı mı?

-Cemaati olan bir kilisenin bir müze olarak veya harabe bir mabet olarak kalmasına doğrusu benim gönlüm razı olmaz. Bu bakımdan Ahtamar kilisesinin tekrar mabet olarak açılması isabetli olmuştur. Demek ki Türkiye tarihi alışkanlığına yavaş yavaş geri dönüyor. Diğer inanç sistemleriyle beraber yaşamayı kabul ediyor. Bu kilise her zaman da ayine açık olabilir. Osmanlı geleneğinde cemaati olan hiçbir kiliseye dokunulmamıştır.

-Tayyip Erdoğan da atalarımın korkmadığından ben mi korkacağım diyor ama Osmanlı hiç mi korkmuyordu çan sesinden? Çan sesine hiç mi kısıtlama yoktu?

-Bildiğim kadarıyla kiliselerde çanın çalınmasının mutlak sabit bir vakti yoktur. Biraz önce biraz sonra olabilir. Halbuki ezanların belli bir vakti var. Sabah ezanının var, öğlen ezanının var. İkindinin, akşamın, yatsının var. Tarihi metinlerde çan çalınmasına şöyle bir sınırlama getirilmiş, ezan okunma vaktinde çan çalınması istenmemiştir. Daha önce daha sonra olabilir. Bunun de önemli bir sınırlama olduğu söylenemez. Avrupa'da hala minare yapılması, minareden ezan okunmasına önemli sınırlamaların getirildiği göz önüne getirilirse İslam toplumunun çok daha ileri bir noktada olduğu kabul edilir.

-Çan günde kaç kez çalıyordu?

-Çan günlük ibadet sırasında çalınır. Hristiyanların günlük ibadetleri de din adamı olmayanlar için bildiğim kadarıyla günde bir defadır. Ve bunun zamanını her kilise kendisi belirler Ama Müslümanlıkta böyle değil, sabit vakitler var. Hazreti Peygamber döneminde namaz nasıl kılınıyorsa, hangi vakitte kılınıyorsa bugün de ayni şekilde ve aynı vakitte kılınıyor. Çan çalmanın Müslümanların ezan zamanına denk getirilmeme mecburiyeti çan çalınma için ciddi bir sınırlama sayılmaz. Bu bakımdan ben o kilisenin açılmasından da, haçın dikilmesinden, çanın çalınmasından da rahatsızlık duymadım.

İMPARATORLUĞU KAYBETMEK TRAVMA MEYDANA GETİRDİ

-Peki, milliyetçiler niye duyuyor?

-Biz, ulus-devlet anlayışından sonra içimize kapandık. Osmanlı imparatorluğu gibi bir imparatorluğu kaybetmek kabul etmek gerekir ki milletimizde çok büyük bir travma meydanı getirdi. Çünkü biz asırlar boyu diğer din kültürdeki insanlara belli bir hukuk anlayışı çerçevesinde davrandık. Fakat biz eski yönettiğimiz topraklardan çekildiğimizde orada bıraktığımız dindaşlarımıza, soydaşlarımıza ve kültür mirasımıza aynı şekilde davranılmadı, müsamaha ile yaklaşılmadı. Balkanlardan bizim çekilişimiz tam anlamıyla bir dramatik olaydır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1
« Posted on: 26 Nisan 2024, 22:13:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1 rüya tabiri,Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1 mekke canlı, Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1 kabe canlı yayın, Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1 Üç boyutlu kuran oku Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1 kuran ı kerim, Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1 peygamber kıssaları,Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1 ilitam ders soruları, Gayrimüslimlere Osmanlı gibi olamadık 1önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes