> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Tarihe Yolculuk  > Tarihten Başlıklar > Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz  (Okunma Sayısı 623 defa)
28 Mayıs 2012, 13:15:02
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 28 Mayıs 2012, 13:15:02 »



Ayasofya’sız fetih kutlaması olmaz
 
 Bediüzzaman′ın Adnan Menderes′e mektup yazarak Ayasofya′yı ibadete açmasını istediğini belirten tarihçi Mustafa Armağan, bugün aynı duyarlılığa sahip olmadığımızı söyledi. Ayasofya′nın açılışı için bir bakanlar kurulu kararının yeterli olacağını savunan Armağan, ezanın aslına çevrilmesinde takip edilen yolun Ayasofya′nın açılmasında da izlenmesi gerektiğini söyledi. Armağan, öncelikle Ayasofya′yı cami olmaktan çıkartan Bakanlar Kurulu kararının iptalini istedi.
 
 
HÜKÜMET, ESKİ KARARI İPTAL ETSİN YETER
Armağan şöyle konuştu: Fatih Sultan Mehmed’in vakfettiği şekliyle Ayasofya’nın kullanılması için yeni bir kanun çıkarmaya gerek yok. İktidarın, bakanlar kurulunun bu kararını iptal etmesi yeterli. Daha önce de Arapça ezan konusunda kanundan “Arapça ezan okumak yasaktır” ibaresi çıkarıldı ve halk bildiği şekliyle okumaya devam etti. 
 
KOBİDER BAŞKANI ÖZGENÇ:Fatih, ilk Cuma namazını orada kılmıştı
İstanbul′un fetih yıldönümlerinde, çeşitli kutlamaların yapıldığını belirten KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç de, Ayasofya′nın fethin sembolü olduğunu belirterek Ayasofya′sız bir fetih kutlamasının eksik kaldığını söyledi. Fethin ruhuna uygun olarak Ayasofya′da namaz kılınabilmesi gerektiğini belirten Özgenç, Peygamberimizin (asm) müjdesine mazhar olan o güzel kumandanın ilk Cuma namazını orada kıldığını hatırlattı.
 
Ayasofya′sız fetih kutlaması olmaz
 
KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, İstanbul’un Fethi’nin çeşitli faaliyetlerle kutlandığını hatırlatarak, “Ayasofya′sız bir fetih kutlamanın eksik” olacağını kaydetti. Fethi’nin yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yapan KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, şu görüşleri dile getirdi: ”İstanbul’un Fethi’nin yıldönümü münasebetiyle her yıl 29 Mayıs’ta İstanbul’un feth edilişinin kutlamaları yapılıyor. Lâkin fethin sembolü, İstanbul’un ruhuna uygun olarak Fatih Sultan Mehmed Han’ın camiye çevirdiği Ayasofya’da namaz kılınamayacak olması son derece düşündürücüdür. Zira İstanbul’u feth ederek Peygamber Efendimizin (a.s.m.) müjdesine mazhar olan o güzel kumandanın ilk Cuma namazını Ayasofya’da kıldırdığını biliyoruz. Kutlama faaliyetleri yapılırken bu önemli maneviyat yok sayılamaz. İstanbul’un feth edilişinin 559. yıl dönümü yine surlar önünde mehteran eşliğinde kutlanacak, ancak esas yapılması gerekenin yapılmaması yani fethin sembolü Ayasofya’nın amacından aykırı olarak kullanılması ve burada namaz kılınmaması tezat teşkil etmektedir. “
Meclis’in açılış yıl dönümlerinde TBMM’nin açılışı kutlamaları münasebetiyle 23 Nisan Ulusal ve Çocuk Bayramı kutlaması yapılırken ilk meclis binasına gitmeden orada temsili olarak konuşma yapmadan 23 Nisan kutlaması yapılamadığına dikkat çeken Özgenç “Ayasofya da namaz kılınmadan İstanbul’un fetih kutlaması yapılamaz, yapılsa dahi gerçekçi olmaz, bir mânâ da ifade etmez” dedi.
Başkan Özgenç,”Ayasofya’nın, 1930’larda iyi ilişkiler kurmaya çalışılan Yunanistan’a dolayısıyla Batı dünyasına göz kırpmak için müze yapıldığı biliniyor. İstanbul’un Fethi’nin en önemli sembollerinin en başında gelen Ayasofya Camii, 1934 yılında tartışılan bir kararname ile ibadete kapatılarak müzeye çevrilmişti. Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’u fethettikten sonra camiye çevirdiği Ayasofya tam 78 yıldır ezan sesine ve namaza hasrettir. Dolayısıyla inanç özgürlüğü kapsamında Sümela manastırında ve Akdamar kilisesinde farklı din mensuplarına gösterilen hoşgörü ve ibadet edebilme imkânı Ayasofya’da Müslümanlardan esirgenmemeli ve bu hasrete ve ihtiyaca bir an önce son verilmeli. Ayasofya hangi devletin, milletin veya hangi inanç kesiminin keyfi için müze olarak tutulmaktadır?” diye sordu.
 
BAĞIMSIZLIĞA TERS BİR DURUM
Özgenç, açıklamasında şu fikirleri dile getirdi: ”Bağımsız bir devlet olan Türkiye Cumhuriyet’i zorlama kararlarla müze haline getirilen Ayasofya’yı daha fazla bekletmeden vakfiyede belirtildiği şekilde eski haline yani camiye çevirmeli. Ayasofya günün şartlarına göre müzeye çevrilmiştir diye ilelebet böyle kalacağı anlamına gelmez. Çağın değişen şartları altında, geçmişte böyle bir karar alınmış olabilir. Atatürk’ün Cumhuriyet devrimleri arasında önemli bir yeri olan Şapka Kanunu günümüzde işlevini yitirmiştir. Bu demektir ki zamanın şartlarına göre çıkarılan bir kanun günümüze hitap etmediği için uygulanmayabiliyor. Aynı şekilde Ayasofya’nın da müzeye çevrilmesi günümüz anlayışına ters olduğu gibi bağımsızlığa ters-tir. Böyle olmasına rağmen mabed hâlâ daha amacına ve ruhuna aykırı kullandırılmaktır. Esas sorgulanması gereken budur.”
 
KİLİSELERE İBADET ÖZGÜRLÜĞÜ GELDİ
İnanç özgürlüğü kapsamında Sümela Manastırı’nda, Akdamar Kilisesinde ibadet edilebilmesi için engellerin hükümet tarafından kaldırıldığını hatırlatan KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, “Fikren ve zikren bağımsızlığı ilke edinmiş olan milletimiz Ayasofya’nın müze olarak kullanılmasına razı değildir. Ayasofya kararnamesinde hukukî bir gerekçe bulmaya imkân yoktur. Bakanlar Kurulu kararının hangi kanuna dayandığı da yazılmamıştır. Çünkü Bakanlar Kurulu’nun dayanak yapabileceği bir kanun mevcut değildir. Ayasofya hakkındaki Kararname netliğe kavuşturulmalı. Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi için çıkarılan Kararnameye bir sıra numarası verilmemiş olduğu, Resmî Gazete’de yayınlanmamış olduğu şeklinde basında yer alan  beyanatlar akıllarda şüphe oluşturmaktadır. Şayet böyle bir şaibeli bir kararname varsa derhal incelenmeli ve kamuoyuna detaylı bir açıklama yapılmalı” görüşlerini dile getirdi.
 
Ayasofya hayatımızın içinde yer almalı
 
Ayasofya dünya üzerindeki önemli mekânlardan birisi. Hem Hıristiyan dünyası, hem de İslâm dünyası üzerinde hak iddia etmeye devam ediyor. Bu iddialar dolayısıyla olsa gerek cumhuriyet dönemi yönetimi 481 yıl İslâma hizmet etmiş bir mekânı müzeye çevirmiştir. Bu çevriliş bir bakıma İslâm medeniyetinin Batı karşısındaki gerilemesinin bir tezahürüdür. Biz de bu hafta Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesi tartışmalarını Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan’a sorduk. Armağan Ayasofya’nın Osmanlı tarafından hak din mabedi olarak değerlendirildiğini ve İslâm medeniyetinin sökülmez bir parçası haline getirildiğini söylüyor. Camiye çevrilmesi konusunda ise Fatih Sultan Mehmed’in vasiyetine uyulmasını ve Ayasofya’nın insanların hayatının bir parçası haline getirilmesini istiyor.
Derin Tarih Dergisi, Haziran ayı sayısında enine boyuna Ayasofya konusunu işleyecek.
 

Ayasofya Hıristiyan dünyası için ne ifade ediyor?
Ayasofya I.Justinyen tarafından 532-537 tarihleri arasında inşa ettirilmiştir. Bu son inşadan önce iki kez aynı yerde yapılmış Ayasofya da vardır. Tarihî açıdan bakıldığında paha biçilmez bir öneme sahip. Bunun yanında Ayasofya Katoliklerin baskısı sonucu yer altına çekilmiş Ortodoksların, bir başka açıdan Hıristiyanlığın yeniden neşv-ü neva bulduğu, Hıristiyanlığın muhteşem mabetle dünya üzerine çıktığı en büyük eser.
 
Katolikler açısından Ayasofya’nın bir değeri yok mu?
Birinci dereceden Ortodoksların ilgisine mazhar olan bir yer, ancak sonuçta aynı İsa ve Meryem’e kutsallık atfedilmesi açısından Hıristiyanlığın duyarlılık gösterdiği ortak bir mekân.
 
RUMLARIN GALİBİYETİNİ KUR’ÂN MÜJDELEDİ
Müslümanlar, İstanbul’u ve Ayasofya’yı neden almak istiyor? Müslümanlar açısından değeri nedir?
İstanbul’un fethedilmesiyle ilgili Hadis-i Şerif İstanbul’un fetih arzusunu arttıran bir durum teşkil ediyor. Bizans’tan bahsederken Orta Doğu’ya, İslâmın kutsal topraklarına kadar yayılmış bir devletten bahsediyoruz. Dolayısıyla Araplarla Bizanslılar arasında eskiye dayanan bir ilişki var. Hatta Kur’ân-ı Kerim’de Bizanslıların Sasaniler karşısında kazandığı galibiyetten duyulan mutluluk var. Biliyorsunuz Sasaniler, Bizanslıları yendiklerinde Müslümanlara; ehl-i kitabı yendiklerini söyleyerek sıranın kendilerine geldikleri tehdidinde bulunmuşlardı. Ancak Kur’ân, Rumların galip geleceğini Rum Sûresi’nde müjdelemiştir. Böyle bir ilişki ağı olunca sokaktaki insanın Bizans hakkında bir düşünce ve algısı var. Ayasofya’nın efsanevî hikâyeleri Müslümanlar arasında anlatılıyor. İstanbul’un fethi için gelmiş olan Ashab Kadıköy’den Ayasofya’yı izliyor, hatta burada bir kış geçirdiklerini biliyoruz. 
 
Bir Hıristiyan mabedine bu ilgi enteresan değil mi?
Ayasofya yapıldığı tarihte bizim zannettiğimiz gibi bir Hıristiyan mabedi değil. Ayasofya yapıldığında daha İslâmiyet gelmemişti. Hak din Hıristiyanlıktı. Bu nedenle Müslümanlar Ayasofya’ya hak dinin mabedi olarak bakmıştır. İslâmiyet nazil olunca da hak dinin mabedi olarak Ayasofya’nın Müslümanların olması gerektiği düşüncesi yaygınlaşır. Ayasofya’yı İslâm medeniyetinin bir parçası haline dönüştürme çalışmaları başlar. Yani Müslümanlar fetihten önce de Ayasofya’yı zihinsel olarak temellük etmişlerdir. Ayasofya Sultanahmet, Süleymaniye gibi büyük camileri de geride bırakarak cami hiyerarşisinin en üstünde yer alır. Eğer siz Ayasofya’ya hak dinin mabedi olarak bakmazsanız bunu anlamanız mümkün değil.
 
Ayasofya’nın cami olması, Hıristiyan âleminde nasıl bir etki yaptı?
Zaten Hıristiyan dünyası için İstanbul’un Müslümanların eline düşmesi yeterince büyük bir şok. Dukas’ın kitabında şehrin düşmesiyle ilgili ağıt vardır. Batıda bir matem havasının yayıldığını görebiliriz.
 
Savaş yoluyla girilen şehirde fetheden Müslümanların bütün kiliseleri yıkma hakkının olduğunu biliyoruz. Fatih Sultan Mehmed bu konuda nasıl bir siyaset izlemiş?
Enteresandır ki birkaç kilise dışında camiye çevrilen mabet yoktur.
 
Fatih’in Ayasofya’ya girişiyle ilgili anlatılar nasıl? Nasıl bir kompozisyon çiziliyor?
Kitaplarda bununla ilgili epeyce ayrıntı bulmak mümkün. Yıllar önce Rus Büyükelçisi’nin ailesini gezdirmek için Ayasofya’ya gitmiştim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz
« Posted on: 25 Nisan 2024, 18:06:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz rüya tabiri,Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz mekke canlı, Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz kabe canlı yayın, Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz Üç boyutlu kuran oku Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz kuran ı kerim, Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz peygamber kıssaları,Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz ilitam ders soruları, Ayasofyasız fetih kutlaması olmaz önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes