> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > Tarihe Yolculuk  > Tarihten Başlıklar > Abdulhamid Hanın Dindarlığı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdulhamid Hanın Dindarlığı  (Okunma Sayısı 7432 defa)
31 Ekim 2009, 15:49:42
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 31 Ekim 2009, 15:49:42 »



ABDULHAMİD HAN'IN DİNDARLIĞI

             

Abdülhamîd Han'ın dindarlığı, hizmetleri, merhameti, zekâsı ve kabiliyeti destanlıktır. O'nun ihlâsını şu hâtıra ne güzel ifâde eder:
Sultan Abdülhamîd Han, âcil bir iş zuhur edince, gecenin hangi vakti olursa olsun uyandırılmasını ister, ertesi güne bırakılmasına rızâ göstermezdi. Bu hususta mâbeyn başkâtibi Es'ad Bey, hatıratında şöyle demektedir:

"Bir gece yarısı, çok mühim bir haberin imzası için Sultân'ın kapısını çaldım. Fakat açılmadı. Bir müddet bekledikten sonra tekrar çaldım, yine açılmadı. "Acaba Sultân'a emr-i Hakk mı vâkî oldu?" diye endişelendim. Biraz sonra tekrar çaldım; bu sefer kapı açılarak Sultân, elinde bîr havlu ile kapıda göründü. Yüzünü kuruluyordu. Tebessüm etti:

"Evlâd! Bu vakitte çok mühim bir iş için geldiğinizi anladım. Kapıyı daha ilk vuruşunuzda uyanmıştım, ancak abdest aldığım için geciktim; kusura bakma!. Ben bu kadar zamandır milletimin hiçbir evrakına abdestsiz imza atmadım... Getir imzâlıyayım!.." dedi.

Ve "besmele" çekerek evrakı imzaladı."

Hattâ zevcesi, Abdülhamîd Han'ın bu husûsiyetiyle alâkalı olarak, O'nun yatağının başında dâima temiz bir tuğla bulundurduğunu ve bununla yataktan kalktığında çeşme mahalline kadar abdestsiz yere basmamak için teyemmüm aldığını, sebebini sorduğunda da kendisine:

"Bunca müslümanlarm halîfesi olarak, biz sünnet ölçülerine dikkat etmezsek, ümmet-i Muhammed bundan zarar görür!.." dediğini nakleder.

Mâbeyn kâtiplerinden Abdülhamîd Han bağlılarından olmayan birisi de hatıratında şu câlib-i dikkat hâdiseyi anlatır:

"Bir akşamdı. Mâbeynde nöbetçi olarak ben kalmıştım. Gelen mektub, telgraf, rapor ve tezkerelerin listesini tertibleyip huzura çıkmak üzere iken bir telgraf geldi. İstanbul Lâleli Postahanesi me'mûrlarından birinin Hünkâr'a çektiği bir telgraftı bu:

Bîçâre me'mur, karısının o gece doğum yapacağını ve doğumun da tehlikeli olacağına dâir doktorların ikâz ettiğini, fakat elinde hiçbir imkân bulunmadığını, bu sebeple merhamet-i şahaneye sığındığını, bildiriyordu.

Ben de bunu pek kayda değer görmeyerek zât-ı şahaneye vereceğim listenin içerisine almadım.

Ancak huzurda, Pâdişâh âdeti üzere herşeyi ayrı ayrı gözden geçirdikten sonra ilâve etti:

"-Başka birşey var mı?"

"-Kayda değer birşey yok efendim!" dediysem de Sultân'ın ısrarla suâlini tekrarladı ve:

"-Sen kayda değer saymadığını da söyle!" dedi.

Bunun özerine malum telgraftan bahsettim. Arza değmeyeceğini düşünerek listeye almadığımı bildirdim. Hüzünlenerek talimat verdi:

"-Hemen getiriniz!"

Şaşkın bir vaziyette telgrafı getirdi. Sultân, orada yazılanları dikkatle okudu. Ardından düşündüğümün tam aksine daha saray doktorunu çağırtarak bana dündü:

"Derhal beraberce Lâleli'ye gidiniz"! doğum yapacak olan kadıncağıza gerekli müdâheleyi yaptırınız!" diye ferman buyurdu.

Sultân'ın bu emri üzerine saray doktoru ile o memurun evine gittik. Vazifemiz yerine getirip hastaneden döndüğümüzde ise, vakit sabaha yaklaşmıştı. Saraya girince, kapının sesinden bizi farkeden Sultân, perdeyi araladı ve eliyle "gelin" diye işaret etti.. Odasının ışıkları yanıyordu. Demek ki, sabaha kadar ibâdet ve dua ile meşgul olmuştu.

Hemen huzuruna girdik. Neticeyi sordu. Olduğu gibi anlattım:

"-Sultânım, doğum bir hayli müşkil oldu. Ancak mütehassıs doktorların gayretten ile hasta kurtuldu elhamdülillah.. Bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Adını da Abdülhamîd koydular. Sabaha kadar golfları içinde zât-ı âlînizin ömür ve devletlerine dua ettiler..."

Bizi ayakta dinleyen milletin merhametli babası olan Hünkâr, bu durum üzerine rahatlayarak derinden bir "elhamdülillah" dedi. Sonra paravananın arkasına geçerek iki rek'at namaz kıldı.

Osmanlı Devleti'nin 620 senelik şan ve şeref dolu târihini şâir ne güzel hulâsa eder:

KİMDİM?

A'sâra sorarsan, beni söyler sana kimdi?

Bir başka denizdim, kürenin rub'u benimdi!..

Mermiler, alevler beni bir kal'a sanırdı,

Efserlerin enkazı uçar, dalgalanırdı...

Cevval atımın kanlı, kıvılcımlı izinde,

Bir umk idi aksim ebediyyet denizinde.

Çarpardı göğün kalbi hilâlin avucunda

Titrerdi yerin tâlii mermimin ucunda...

A'sâr elimin çizdiği mecradan akardı,

Üç kıt'ada mağrur atımın izleri vardı...

Fevkinde uçarken o neşîbin, bu firâzın

En şanlı buruşanına arzın

Tek bir nazarım berk-ı inayetti, keremdi

İklîli hediyyemdi, ekaalîmi hibemdi...

.........

Dünyâ bilir iclâlimi, "ben böyle değildim!"

"Ben altı asırdan beri bir defa...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdulhamid Hanın Dindarlığı
« Posted on: 24 Nisan 2024, 03:22:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdulhamid Hanın Dindarlığı rüya tabiri,Abdulhamid Hanın Dindarlığı mekke canlı, Abdulhamid Hanın Dindarlığı kabe canlı yayın, Abdulhamid Hanın Dindarlığı Üç boyutlu kuran oku Abdulhamid Hanın Dindarlığı kuran ı kerim, Abdulhamid Hanın Dindarlığı peygamber kıssaları,Abdulhamid Hanın Dindarlığı ilitam ders soruları, Abdulhamid Hanın Dindarlığıönlisans arapça,
Logged
28 Nisan 2013, 10:05:07
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 28 Nisan 2013, 10:05:07 »



     Rabbim ebeden razı olsun,adını tarihe böyle güzel yazdıranlara ne mutlu..İnşaallah Rabbim ecrini kat kat verecektir.Mekanları cennet olsun inşaallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Haziran 2013, 15:43:50
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« Yanıtla #2 : 28 Haziran 2013, 15:43:50 »

Tam bir allah dostu  insan hocaefendiler sohbetlerde cennet mekan diye tabir ediyorlar allah razı olsun inşaallah nice onun gibi yöneticiler geçer devletimizin başına dualarımız mümin yöneticilerimiz için ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes