> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Tarih > Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu  (Okunma Sayısı 1329 defa)
24 Temmuz 2012, 12:20:05
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 24 Temmuz 2012, 12:20:05 »



 
Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu
Ali Şükrü ÇORUK • 78. Sayı / TARİH


Günümüzde anlam kaymasına uğrayan kelimelerden birisi “kıraathane”. Eskiden kelimenin sözlük anlamına uygun olarak müşterilerinin kitap ve gazete okuduğu, bazılarına ünlü yazarların, kültür adamlarının devam ettiği yerler olan kıraathanelerin bugün yalnızca adı kaldı. Üstelik kelimenin anlamı değişerek kahvehanelerin yerine kullanılır oldu. Bugün gerek İstanbul’da gerekse taşrada, insanların vakit geçirmek için gittikleri, oyun oynadıkları, başta çay olmak üzere meşrubat içtikleri mekânlar basbayağı kahvehane olmakla beraber tabelalarında kıraathane yazıyor. Gerçi seksenli yıllarda dönemin idaresi tarafından kahvehanelere küçük bir kitaplık oluşturma zorunluluğu getirilmişti. Maksat “Altı çocuk fazla, bir çocuk az, iki çocuk iyi” sloganıyla gerçekleştirilen okuma yazma seferberliğine paralel olarak kahvehane müdavimlerine kitap okuma alışkanlığı kazandırmaktı. Şimdi var mı yok mu bilmiyorum, ama o dönemde her kahvehanede televizyonun bulunduğu bölümün hemen altına on beş yirmi kitap sığacak bir raf yapılmıştı. Dostlar alışverişte görsün tarzında yapılan bu uygulamaya bütün kahve sahipleri iştirak ederek(!) evlerde çöpe atılmak üzere bekleyen kitapları -okullarda yabancı dil öğreniminde kullanılanlar da dâhil olmak üzere- kahvehanelere taşıdılar. Ancak okuyan kim? Oyundan, sohbet etmekten, hükümet devirip hükümet kurmaktan, dünyayı kurtarmaktan, yazın kahve önüne oturup etrafı temaşa etmekten zaman kalıyor mu ki okusunlar? Gerçi bu konuda haksızlık etmeyelim. Kahvehanelere bugün de pek çok gazete giriyor. Yazıdan çok resim ağırlıklı, magazin ve spor gazetelerinin hepsini kahvehanelerde görmek mümkün. Üçüncü sayfa haberleri ise çoğu müşterinin favorisi.

Sözünü ettiğimiz kıraathanelerin bugünkülerle uzaktan yakından alâkasının olmadığını tekrar belirtelim. Aynı şekilde 16. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’da açılan kahvehanelerin ilk halleri ile şimdiki halleri arasında ne kadar fark olduğunu meraklıları bilir. Önceden şairlerin, yazarların, kalem ve yazı ehlinin, kısaca dönem entelektüellerinin devam ettikleri bu elit mekânlar toplumda büyük ilgiyle karşılandı ve sayıları hızla arttı. Bununla beraber herkesin aynı tarz kahvehaneye gitmesi mümkün olamayacağından değişik toplum kesimlerine hitap eden kahvehaneler açılmıştı.

Kıraathane, kahvehanenin ilk ortaya çıktığı dönemdeki konumunu zamanın icaplarına göre 19. yüzyılda devam ettirmeye çalışan mekânlara verilen addı. Bu mekânların en ünlüsü ise kültür tarihimizde önemli bir fonksiyon icra etmiş olan Sarafim Kıraathanesi’ydi. Beyazıt’ta Okçularbaşı’nda bulunan ve Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e kadar olan dönemde başta Namık Kemal, Sadullah Paşa, Ebüzziya Tevfik, Arif Hikmet Bey gibi önemli şair ve kültür adamlarının müdavimi olduğu bu kıraathanenin sahibi Sarafim Efendi isminde bir Ermeni Osmanlı vatandaşıydı. Ancak Sarafim Efendi kıraathane müdavimlerine sadece kahve satan alelâde bir esnaf değildi. Bildiği yabancı diller sayesinde Avrupa gazetelerinden tercümeler yapan, erişebildiği kaynaklar sayesinde dünya ahvalini müşterilerine aktarmaya çalışan bir aydındı. Sarafim Kıraathanesi’nin özelliği Avrupa’da ve Türkiye’de neşredilen gazetelerin ve kitapların satıldığı, belli bir ücret karşılığında okunduğu bir yer olmasıydı. Kitapçılığın ve matbuat hayatının emekleme döneminde Sarafim Kıraathanesi bu anlamda önemli bir işlev yüklenmişti. Başka bir deyişle kültür ve edebiyat mekânı olan Sarafim Kıraathanesi’nde müdavimler kahvelerini yudumlarken şiir ve sanat sohbetleri yaparlar, öğrendikleri kadarıyla Avrupa ve dünya ahvalini tartışırlar, bütün bunları belli bir âdâb ve terbiye içinde gerçekleştirirlerdi. Sarhoş gelmek, yüksek sesle konuşmak, gelişigüzel oturmak, uyumak yasaktı.

1861 yılında faaliyete başlayan Sarafim Kıraathanesi’nin diğer bir özelliği de halka açık ilk şirketlerden birisi olmasıydı. Sarafim Efendi, 1875 yılında gazetelere verdiği bir ilanla (Basîret, nr. 1620, 28 Şaban 1292/28 Eylül 1875) “Şirket-i Terakki-i Fünûn” adıyla kıraathaneyi şirkete dönüştürmüş, 255 hisseden oluşan şirketin her hissesini 2 mecidiyeden satışa çıkarmıştı. Bu hisselerin ne kadarı satıldı, şirketin akıbeti ne oldu bilmiyoruz. Ancak Sarafim Efendi’nin o dönemde revaçta olan liberalizm eksenli iktisadî gelişmeler karşısında oldukça uyanık bir müteşebbis olduğu kesin. Aşağıya sadeleştirmesini sunduğumuz ilana göre kıraathanenin eksikliklerini gidermek, müşterilerine daha iyi hizmet etmek amacıyla bu kararı aldığını açıklayan Sarafim Efendi’nin hisselere talebi arttırmak adına bir de promosyona giriştiğini görüyoruz. Zamanlaması ise hayli ilginç. Halkın iftardan sonra bu gibi mekânlara rağbetini bilen Sarafim Efendi, şirketleşme yolunda hisselerin satışa çıkarıldığı Ramazan ayını değerlendirmek istiyor. Buna göre şirket hisselerinden satın alan müşterilerden Ramazan boyunca içecek parası alınmayacak. Yani bir anlamda “açık büfe” uygulaması söz konusu. İlaveten, kıraathaneye gelen hissedarlar elliden fazla Türkçe, Arapça, Fransızca, Rumca ve İngilizce gazeteleri bedava okuyacaklardı. Ayrıca hissedarlara 30 kuruştan 100 kuruşa kadar kitap ve risale hediye edilecekti.

Ramazan geldiğinde günümüz de dahil olmak üzere her dönemde gazetelerin, basın yayın kuruluşlarının promosyon ve “Ramazan hizmeti” adı altında çeşitli faaliyetler gösterdiğini biliyoruz. Ramazan sayfaları ve programları hazırlamak, kupon karşılığı kitap hediye etmek bunların başlıcaları. Günümüzde olanları gördükten sonra bundan 136 yıl önce hissedarlarına bedava içecek ve bedava gazete okuma imkânını sunan Sarafim Efendi’nin yaptığı Ramazan promosyonu ister istemez bizi gülümsetiyor.

Sarafim Efendi’nin Basîret Gazetesi’ne verdiği ilan

“Mukaddes ve muazzez vatanıma gücüm yettiğince hizmette bulunmayı cidden cana minnet bildiğimden ve bunu da vatanın yükselmesine ve saadetine en kestirme yol olan maarifin yayılması yolunda çalışmak suretiyle fiile getirmeyi arzu eder olduğumdan dolayı bulunduğum kıraathaneyi tesis ettim. Çeşitli kitaplar, risaleler ve mecmualar toplayıp imkânlarımın müsaadesi nispetinde burayı genişletmeye ve daha iyi bir duruma getirmeye çalıştım. Bu hayırlı işe öyle bir zamanda teşebbüs eyledim ki ortada yalnız Takvim-i Vekâyi’ ile Cerîde-i Havadis’den başka gazete yoktu. Osmanlıca gazetelerin az olduğu bir vakitte maarife önem verenlerin teşvikiyle ve nice güçlüklerle yabancı gazetelerden makaleler ve önemli haberler tercüme edip okuyucuların hizmetine ve bilgisine sundum. Bu suretle yaptığım nâçizane çalışmalar herkesin hoşuna gitti. Günümüzde Osmanlıca gazetelerin çoğalmasıyla tercüme zorluğundan kurtulduk. Artık gazetecilik alanında geleceğe yönelik ümidimiz arttı. Şimdiye kadar memleketin maarifini yükseltmek yolunda çektiğim sıkıntıları hayırsever kişilerin yardımıyla atlatarak bugünlere geldim. Ancak kıraathanemin arzu edilen seviyede olmadığı, müşterilerin bütün ihtiyaçlarına cevap veremediği, birtakım eksikliklerinin bulunduğu bizzat yakın dostlarım tarafından dile getirilmektedir. Bendeniz bu konuda kimseye yük olmak istemediğimden hal çaresi olarak bir şirket kurmaya karar verdim. Tanesi iki beyaz mecidiye değerinde ikiyüz elli beş hisseden ibaret olan şirketimizin ismi Şirket-i Terakki-i Fünûn’dur.

Hissedarlar Ramazan-ı şerifte otuz gece talep ettikleri meşrubata hakkı olduktan başka her hisse sahibine otuz kuruştan beş yüz kuruşa kadar kitaplar ve risaleler hediye edilecektir. Şayet hissedarlardan bazısı kıraathanemize gelemeyerek hakkı olan meşrubatı terk eylediği halde mukabilinde istediği risalelerden alabilecektir.

Bu şirketten hissedârların nasıl faydalanacağı bahsine gelince evvelâ kıraathanemize maddî yardımda bulunmaktır. İkinci olarak verilecek iki beyaz mecidiyeye karşılık tesadüf edecek ikramiyenin i’tâ kılınacağı olmadığı surette otuz kuruşluk resâil ile otuz gecelik meşrubatın istediği vakitte kendisine yahut diğerine i’tâ olunacağı gibi kıraathanemizi teşrif buyuracak zevât tekmil ramazanı cüz’î bir masrafla geçirecektir. Bundan başka hissedarlar Türkçe, Arapça, Fransızca, Rumca ve İngilizce elliden fazla gazeteyi bedava okuyacaklardır.”

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:40:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu rüya tabiri,Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu mekke canlı, Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu kabe canlı yayın, Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu Üç boyutlu kuran oku Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu kuran ı kerim, Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu peygamber kıssaları,Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonu ilitam ders soruları, Sarafim Efendi’nin Ramazan promosyonuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes