> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Tarih > Beyaza boyanmış İstanbul surları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Beyaza boyanmış İstanbul surları  (Okunma Sayısı 874 defa)
26 Haziran 2012, 16:51:33
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 26 Haziran 2012, 16:51:33 »



Venedik donanmasına karşı İstanbul’u savunma teşebbüsü: Beyaza boyanmış İstanbul surları
Ali Şükrü ÇORUK • 65. Sayı / TARİH


İnsan yaşantısının ürünü olan tarih, tıpkı hayat gibi parlak olduğu kadar garip olayları ve şahsiyetleri de bünyesinde barındırıyor. Yaptığı kahramanlıklarla, kazandığı zaferlerle insanlık tarihine yön vermiş kişiler hâliyle başarıları etrafında değerlendiriliyorlar. Bu kişilerin zaafları, kötü alışkanlıkları hep geri planda kalıyor. Eksiklikleri başarılarını asla gölgeleyemiyor. Bunun aksi olarak da bazen bir şahsiyet, sebep olduğu garip bir olayın etrafında şöhret buluyor, tarihî bir nitelik kazanıyor. Osmanlı tarihinde devlet yönetiminde hiçbir başarı göstermeyen, ancak adı, sadrazamlık yaptığı sırada İstanbul’un Venedik donanması tarafından tehdit edildiği dönemde şehrin savunulması konusunda aldığı garip bir tedbirle anılan Boynuyaralı yahut Boynueğri Mehmed Paşa bu ikinci gruba giren tarihî şahsiyetlerden birisi.

Peki Boynueğri Mehmed Paşa kim? Prof. Dr. Abdülkadir Özcan’ın YKY Osmanlılar Ansiklopedisi’ne yazdığı maddeye göre tahminen 1576 yılında doğdu, genç yaşta vezir Demirkazık Halil Paşa’ya intisap etti, IV. Murad’ın Doğu seferlerine katıldı ve bu seferlerde aldığı yaralar yüzünden Boynuyaralı veya Boynueğri lakaplarıyla anıldı. Daha sonra devlet kademelerinde yükselerek valilik ve beylerbeyilik görevlerinde bulundu. O dönemde imparatorluğu epeyce uğraştıran iç isyanların bastırılmasında önemli roller üstlendi ve 1650 yılında kubbe vezirliğine getirildi. 1656 yılında devrin nüfuzlu şeyhülislâmı Hocazade Mesud Efendi’nin tavsiyesiyle 80 yaşında sadrazamlığa getirildi. Ne var ki Mehmed Paşa’nın sadrazam olduktan sonraki ilk icraatlarından birisi devrin padişahı IV. Mehmed’e darbe yapmaya teşebbüs suçlamasıyla Hocazade Mesud Efendi’yi şeyhülislâmlıktan uzaklaştırmak oldu. Bursa’ya sürülen Mesud Efendi daha sonra idam edildi. Önemli mevkilere kendi adamlarını yerleştiren, adı çeşitli rüşvet olaylarına karışan, ordu ve donanmayı sefere hazırlayamayan ve İstanbul’un Venedik donanması tarafından tehdit edildiği dönemde aldığı “garip” tedbirler yüzünden padişahın gözünden düşen Boynueğri Mehmed Paşa, IV. Mehmed tarafından Eylül 1656’da görevinden azledildi ve yerine meşhur Köprülü Mehmed Paşa sadrazam oldu. Bir süre Yedikule’de hapsedildi, ardından Malkara’ya sürgüne gönderildi. Daha sonra İstanbul’a dönmesine izin verildi. Eyüp’teki yalısında on yıl kadar yaşadıktan sonra 1666 yılında vefat etti.

Çanakkale Boğazı’nın düşüşü
Yazımıza konu olan garip olay Boynueğri Mehmed Paşa’nın sadrazamlığı sırasında meydana gelmişti. O dönemde Girit’i kuşatan ve adanın büyük bölümünü ele geçiren Osmanlı donanması ada üzerinde hak iddia eden Venediklilerle savaş hâlindeydi. Naima Tarihi’nde anlatıldığına göre, 1656 yılında Venedikliler Avrupalı devletlerden aldığı yardımlar sayesinde “yetmiş pâre kadar envâ gemiler tedarik ve ihzar edip” Çanakkale Boğazı’nı ele geçirerek Osmanlı donanmasının Girit’le olan irtibatını kesmek, İstanbul’un iaşe teminini engelleyerek şehri zor duruma düşürmek fikrindeydi. Bu tehlike karşısında tedbir almayı düşünen Osmanlı Devleti, Kaptanıderya Sarı Kenan Paşa komutasında bir donanma hazırlayıp Venedik donanmasını etkisiz hâle getirmeyi düşündü. Kırk beş kadırga, yedi mavna ve yirmi yedi kalyon olmak üzere toplam yetmiş dokuz parça gemiden oluşan Osmanlı donanması Haziran 1656 tarihinde İstanbul’dan yola çıktı ve kısa zamanda Çanakkale’ye ulaştı. Ancak iki donanma arasında sayı bakımından eşitlik olmakla beraber, savaş gücü ve kabiliyeti bakımından Venedik donanmasının üstünlüğü söz konusuydu. “Bin kadar top ve bî-had tüfeng ve mühimmat”la dolu olan düşman donanması, hazırlıklarını yapamadan sefere çıkan Osmanlı donanmasını başta Kenan Paşa olmak üzere endişeye sevk etti. Savaşçı nitelikteki askerin azlığı, mevcut askerin savaştan çekinmesi Osmanlı donanmasının en zayıf tarafıydı. Ayrıca rüzgâr da düşman lehine esiyordu. Kenan Paşa, Çanakkale çevresinden asker toplamaya çalıştı, işi gücü olmayan, ganimet ve para peşinde koşan pek çok vasıfsız kişi donanmaya katıldı. Bu şartlar altında 26 Haziran’da yapılan muharebede denizcilerden ve askerlerden bir kısmı gemileri terk ederek savaştan kaçtılar. Gemilerini terk eden ve yüzme bilmeyen “birkaç bin âdem gaza ve şahadet şerefinden mahrumen” denizde boğuldu. Neticede Osmanlı donanmasının büyük kısmı savaşa girmeden düşman eline geçti. Pek çok asker düşmana esir oldu. Bozcaada ve Çanakkale Boğazı, Venedik donanmasının eline geçti. Ardından Limni adası alındı ve Müslüman ahalisi “setr-i avret edecek mertebe” elbise ile Ada’dan çıkarıldı.

Boyanan surlar, yıkılan evler
Önünde hiçbir engel kalmayan Venedik donanmasının İstanbul’a gelmesi işten bile değildi. Nitekim bu ihtimal başta Sadrazam Boynueğri Mehmed Paşa olmak üzere herkesi telâşlandırdı. Venedik donanmasının İstanbul’a saldırma ihtimali karşısında şehri savunmak için tedbirler düşünüldü. Sadrazamın bu konuda aldığı tedbirlerden birisi de düşmana yeni yapılmış izlenimi vermek ve heybetli göstermek için İstanbul surlarını Ahırkapı’dan Yedikule’ye kadar badanalatmaktı. Ayrıca surlar üzerine yapılan evleri yıktırarak bütün görkemiyle ortaya çıkan surların düşmanı korkutacağını düşünmüştü! Sadrazam’ın aldığı tedbirlerden hareketle işin ciddiyetini anlayan halk büyük bir korku yaşamış, bazıları hacca gitmek niyetiyle bazıları ise başka bahanelerle evlerini ucuza satarak “baş kurtarma sevdasıyla” Üsküdar tarafına geçmişti. Bu dönemde halkın İstanbul’u boşaltmasından faydalanan pek çok fırsatçı ucuz fiyatlarla pek çok ev, saray alarak tabiri caizse parsayı toplamıştı. Çanakkale Boğazı’nın düşman elinde olması İstanbul’daki zahire fiyatlarını arttırmış, gıda maddeleri karaborsaya düşmüştü. Sıkıntı çeken İstanbul halkı durumu ve sadrazam kaynaklı şikâyetlerini o sırada Üsküdar bahçelerinde “zevk ve safa”da bulunan ve “Avcı” lâkabıyla anılan padişah IV. Mehmed’e ilettiler. İşin bir halk ayaklanmasına varabileceğini hesap eden padişah Topkapı Sarayı’na gelerek ileri gelen devlet adamlarıyla meşveret etti. Neticede devleti yönetmekten aciz bir pir olan Boynueğri Mehmed Paşa sadrazamlıktan azledildi. Yerine geçen Köprülü Mehmet Paşa ise aldığı tedbirlerle Venedik tehlikesini bertaraf etti. Onun ve ardından gelen oğlu Fazıl Ahmet Paşa’nın sadrazamlık dönemleri imparatorluğun derin bir nefes aldığı dönemlerdi. Nitekim 1645 yılından beri fethedilemeyen Girit Adası 1669 yılında Fazıl Ahmet Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.

Bir tarafta surları beyaza boyayarak düşman tehlikesini bertaraf etmeyi düşünen Boynueğri Mehmet Paşa, diğer tarafta devleti büyük bir tehlikeden kurtaran Köprülü Mehmet Paşa… İkisi de sadrazam… Kemal Tahir’in dediği gibi “Biz Osmanlıyız, bizde her çeşit adam bulunur!”

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Beyaza boyanmış İstanbul surları
« Posted on: 24 Nisan 2024, 16:40:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Beyaza boyanmış İstanbul surları rüya tabiri,Beyaza boyanmış İstanbul surları mekke canlı, Beyaza boyanmış İstanbul surları kabe canlı yayın, Beyaza boyanmış İstanbul surları Üç boyutlu kuran oku Beyaza boyanmış İstanbul surları kuran ı kerim, Beyaza boyanmış İstanbul surları peygamber kıssaları,Beyaza boyanmış İstanbul surları ilitam ders soruları, Beyaza boyanmış İstanbul surlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes