> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Tanımı ve Önemi >  Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri
Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri  (Okunma Sayısı 5864 defa)
11 Aralık 2007, 04:35:34
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Aralık 2007, 04:35:34 »



Sadıklarla beraber olmanın gerekliliğine ayet ve hadislerin ışığında açıklık getirmeye çalıştık. Bütün bunlara ilave olarak müçtehid ulemanın sözlerinden de birkaç delil alarak konuyu     neti-ceye bağlayacağız.
Muhaddis Ahmed b. Hacer Haysemi, Fetava-i Hadisiye isimli eserinde şöyle buyurmuştur: "Hülasa olarak Allah-u Zülcelal'e süluk eden şahıs için en güzel yol, bu söylenenlere vasıl olmak için, bir tabib-i azam olan mürşid-i kâmile tabi olup, tedavisinin altına girmektir."
İmam Fahreddin-i Râzî kuddise sırruh Tefsir-i Kebir'inde fatiha suresindeki:

"(Ya Rabbi) bizi, o kendilerine nimet verdiğin mesutların yolu olan doğru yoluna hidayet eyle." (Fatiha; 5-6)  ayet-i                  kerimesinde: "Bir kimsenin ancak bir mürşid-i kâmile teslim olup manevi dairesine girmek suretiyle, kendilerine nimet verilen kişilerin doğru yoluna hidayet olabilir." diye işaret ettiğini söylemiştir.
Hüccet-ül İslam İmam-ı Gazali kuddise sırruh, Sufiyyeye dahil olmanın ve onlarla beraber bulunmanın, farz-ı ayn olduğunu söylemiştir. (Şerh'ul Hikem li ibn Uceybe;1/7)
 Çünkü hiçbir kimse kusurlardan ve manevi hastalıklardan beri değildir. Yalnız bu durumdan peygamberler hariçtir, manevi hastalıklardan ve kusurlardan kurtulabilmek için mutlaka bir mürşid-i kâmile teslim olup intisab etmek gereklidir, demektedir.
Tarikat ehline, Musa aleyhisselam'ın Hızır aleyhisselam'a yapmış olduğu şu teklif şeref olarak kafidir. Nitekim Allah-u        Zülcelal, Kur'an-ı Kerim'de bu kıssayı hikâye ederek şöyle buyurmuştur:
"Musa aleyhisselam'nın Hızır aleyhisselam'a "Sana öğretilen ilimden bana da öğretmen şartıyla sana tabi olabilir miyim?" (Kehf; 66)
Musa aleyhisselam ulu'l-azm peygamberlerden olduğu halde, Hızır aleyhisselam'a manevi ilminden dolayı mutabaat yapmayı ve kendisini bu konuda irşad etmesini teklif etmiştir.
Musa aleyhisselam: "Ya Rabbi (bilmek istiyorum) yeryüzünde benden daha alim bir kimse var mı?" diye Allah-u Zülcelal'e münacaatta bulundu.
Allah-u Zülcelal: "Evet kulum Hızır vardır." buyurdu. Musa aleyhisselam onunla konuşmayı ve beraber olmayı murad etti. Allah-u Zülcelal'de onların buluşmasını sağladı. Musa aleyhisselam, Hızır aleyhisselam ile bir araya geldiği zaman bu ayet-i kerimeyi ona söyleyerek kendisine tabi olmayı teklif etti.
İşte bu ayet-i kerime, tasavvuf ehlinin, bu manevi ilmi elde etmek için bir mürşid-i kâmile intisab etmesinin gerekli olduğuna en büyük delildir.
Ahmet bin Hanbel radıyallahu anh daha önceleri tasavvuf ve tarikatı tasvip etmediği halde, Ebu Hamza Bağdadi kuddise   sırruh'u gördükten sonra tasavvuf ve tarikatın hak ve de gerekli olduğunu itiraf etmiştir. Hatta oğlu Abdullah'a:
"Oğlum bu insanlardan ayrılma, onlarla beraber ol; bütün emirlerin (Allah-u Zülcelal'in tanınması, zühd, vera ve güzel âhlak) başı bunlardadır."  diye nasihatta bulunmuştur.
İmam-ı Gazâlî kendine bir mürşid arayıp bulduktan sonra, mürşidiyle beraber olmak sureti ile kendini yetiştirmeye çalışmıştır. Ve uzun zaman ondan istifade etmiştir.
İzzettin b. Abdüsselam mürşidi Hasan-ı Şâzelî'nin uzun zaman yanında bulunmuş ve sohbetlerine devam etmiştir. Hatta şöyle buyurmuştur:
"Ben şeyh Hasan-ı Şazeli ile beraber olmadan önce kemalâtı ve İslam ahlakını bulamamıştım. Ancak onunla beraber olduktan sonra buldum."
İmam-ı Gazali'ye: "Hüccet-ül İslâm" Şeyh İzzettin bin Abdüsselam'a da: "Sultanü’l-ulema" dedikleri halde ve ikisi de şeriatı ve zâhirî ilmi en üst düzeyde bilmelerine rağmen yine de bir mürşid-i kâmile intisab etmişler ve tarikata girmişlerdir.
Bütün bu deliller gün gibi aşikâr olduğu halde, bu ahir zamanda bizler niçin buna ihtiyaç duymuyoruz?
Halbuki Allah-u Zülcelal ayet-i kerime de şöyle emretmiştir:
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun." (Tevbe;119)
Diğer bir ayet-i kerimede de şöyle buyurmuştur:
"Bana yüz tutanın yolunu tut." (Lokman;15)
Bu ayet-i kerimelerden de anlaşıldığı gibi bir kimsenin bir mürşid-i kâmile intisab etmesi vaciptir. Hatta İmam-ı Gazali'nin buyurduğu gibi farz-ı ayn'dır. Çünkü sadıklarla beraber olmak, emir olarak bildirilmiştir.
Şeyh-ül Ekber İbn Arabi kuddise sırruh şöyle buyurmuştur:
"Her zamanda Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer gibi içi dışı, sözü özü birleşen zevatlar bulunmaktadır. Onlara sadıklar denir. Çünkü onlar özleriyle imanlarında, fiilleriyle amellerinde, sözleriyle hallerinde sabit, doğru, müstakim, haktan ayrılmaz zevatlardır. Bunlarla beraber olmayı Allah-u Zülcelal emretmiştir."
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Haris b. Malik radıyallahu anh’a:
"Ya Haris! Nasıl sabahladın?" diye sormuş, o da:
"Hak bir mü’min olarak!" cevabını verince, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Ne dediğine bak. Şüphesiz her hakikat için bir hakikat vardır. (Bunu ispat et) İmanın hakikati nedir?"  buyurmuştur. Haris b. Malik radıyallahu anh: "Ben Nefsimi dünyadan çevirdim cennetteki mü'minlerin sanki birbirlerini ziyaret ettiklerini görüyorum. Cehennemdeki insanların da sanki ateşin içinde yuvarlandıklarını görüyorum. Allah-u Zülcelal'i Arş-ı Âlâ'da bariz (tecelli ettiğini) görüyorum.” deyince, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Sen Hak bir mü'minsin haline devam et!" diye üç kere tekrar etti ve: "Kim kalbini nurlandırmak istiyorsa Haris'e baksın." buyurdu. (Beyhaki, İman:VII/363,hd.10.592)
Tabi bu bakış manalı bir bakıştır. Zâhirî ve surî bakış murad edildiği gibi, râbıtadan murad olan manevi bakış da kastedilmiştir. Bu tür bir bakıştan dolayı insanın üzerine Allah-u Zülcelal'in rahmeti, feyzi ve bereketi geldiği için kalbi münevver (nurlandırmak) eder. İşte mürşid-i kâmillerin yüzüne bakmak da böyledir. Bu bakış İster zâhirî olsun, ister manevi olsun farketmez. Elde edilen menfaat aynıdır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri
« Posted on: 28 Mart 2024, 23:51:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri rüya tabiri, Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri mekke canlı, Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri kabe canlı yayın, Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri Üç boyutlu kuran oku Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri kuran ı kerim, Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri peygamber kıssaları, Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri ilitam ders soruları, Müçtehid Alimlerin Tasavvuf Hakkındaki Görüşleri önlisans arapça,
Logged
27 Haziran 2009, 23:45:52
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #1 : 27 Haziran 2009, 23:45:52 »

Mürşiti kamilleri görmek ayrı bir güzellik ve huzur olsa gerek çünkü onlar hakikatlerin tamamına vakıf kişiler böyle kişilere bakmak dahi insana o alemlerin kapılarının açılmasına vesile kılar Rabbim o güzelleri görebilmeyi nasip eylesin...
Allah razı olsun hocam bilgilendirici paylaşımınız için
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Kasım 2009, 23:14:14
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #2 : 21 Kasım 2009, 23:14:14 »

Din bilgini Ulemalarin bu guzel ve onemli gorusleri bile maalesef gunumuz insanlarina delil ve ikrar olarak yetmiyor.Her guzellige bir mana,her maneviyata bir neden ve sebep aramaktadirlar,maalesef ve maalesef...
Oysa biz kullarin gorevi,kabul etmek ve tasdik etmek olmali,biz kimizki bu ufacik aklimizla mesayihlere dil uzatip,o mubarekler hakkinda yorumlarda ve goruslerde bulunalim!!...

Rabbim nefsimizi islah etsin,hatalardan,edepsizliklerden bizleri muhafaza eylesin...

Rabbim razi olsun,Sevgi ve Dua ile...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

02 Şubat 2010, 23:07:40
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #3 : 02 Şubat 2010, 23:07:40 »

Esselamu aleykum Allah (c.c.) ebeden razi olsun insaAllah.Kalplerimiz kap kara olmus.Allah (c.c.) bizleri dogru yoldan ayirmasin insaAllah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

02 Şubat 2010, 23:19:28
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #4 : 02 Şubat 2010, 23:19:28 »

Rabbim bize dünyaya yüz çevirme yolunda sadıklarla beraber olmayı, onlarla nurlanmayı nasip eylesin.Amin.Allah razı olsun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes