> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Ahlaki Eserler > Takva Bilinci > Takvanın boyutları
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Takvanın boyutları  (Okunma Sayısı 6528 defa)
26 Ekim 2010, 11:34:52
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 26 Ekim 2010, 11:34:52 »



3. BÖLÜM
 
TAKVANIN BOYUTLARI

1- Allah Sevgisi ve Takva İlişkisi:
 

Takva, Allah (cc) sevgisinin zirvesidir. Bir başka deyiş­le, Allah (cc) sevgisini kaybetme endişesinden dolayı için titremesidir.

Takva yaşayarak öğrenilir ve tadına varılır. Tekrar ha­tırlayalım ki, takvanın içerisinde korku unsuru olmakla beraber o salt korku değildir. Takvada olan korku, ateşten, cehennemden, azaptan, kahırdan korkmaktan farklı birşeydir. Bu tür korkulara 'havı' denir ki bunda sevgi unsuru aranmaz. Halbuki takvadaki korku, kulun Rabbiyle arasındaki sevgiyi yıpratma korkusudur, O yakacak diye değil, O sevmeyecek diye korkmaktır. Yanmanın en büyü­ğü O'nun sevmemesidir. İşte takva, kişinin Allah'la ara­sında oluşturduğu sevgiyi yıpratmamak için tetikte dur­ması, o sevgiyi gözbebeği gibi korumasıdır. Bu durumda Vedûd olan Allah'ın değil yasaklarını, O'nun hoşlanmama ihtimalinin olduğu şeyleri bile terk eder; değil O'nun emirlerine, O'nu hoşnut edeceğini sandığı tüm eylemlere sarılır. Bütün bunları yaparken de başka hesaplar yapmaz. Yalnızca sevgiyi korumayı, onu yıpratmamayı amaçlar. Takvada titreyişin illeti, ödül veya korku değil, sevgidir.

Takva sevginin zirvesidir. Sevgi, umut, korku... Bu üçünün insan ruhunda meydana getirdiği halettir. Sevgi, umut, korku, üçü birlikte yalnızca Allah için duyulur. Bunların üçünü birden Allah'tan başkasına tahsis etmek, o şeyi 'ilâh' edinmektir. İnsan birini yalnızca sevebilir, bu akidevî bir mesele teşkil etmez. Ya da birine umut besle­yebilir, veyahut da birinden korkabilir. Ancak bu üçünü birden Allah'tan başkasına tahsis edemez. Bunu yapmak O'na eşler (endâd) bulmak demeye gelir. Fakat bunları tü­müyle Allah'a tahsis etmek, kişiyi övgüye en lâyık maka­ma ulaştırarak onu 'muttaki' yapar. Bu üç ayrı ruh hâli in­sandaki üç farklı bilincin dinamiğidir; ulûhiyyet, rubûbiyyet ve ubûdiyyet bilincinin...

Evet, Allah'ı sever gibi sevenlerin durumunu belirten âyetini[411] üslubuyla, Allah'tan korkar gibi korkanların durumunu belirten âyetini[412] üslûbu ararasında açık fark vardır. Korku, cezada bile sevginin ayak topuğuna ulaşa­mıyor. Yamuk sevginin cezası, yamuk korkunun cezasın­dan kıyas götürmeyecek kadar büyük. Allah'ı sever gibi sevmek âdeta şirkle tanımlanırken, Allah'tan korkar gibi korkmak sadece yeriliyor. Bu da sevginin azametine çarpı­cı bir örnek."[413]

İnsan bu seviyeye, sevgi, umut ve korku bilincine na­sıl ulaşabilir? Allah'ı gerçek anlamda nasıl sevebilir? Allah sevgisinin belirtileri kişi hayatında nasıl görülebilir?

Şüphesiz ki bir insan, takva sahibi bir mü'min olmadık­ça Allah'ın veliliğine (dostluğuna) ulaşamaz. Takva sahibi ol­mayan kullar, Rablerinden hakkıyla çekinmedikleri, ya da O'na karşı sorumluluk bilinci taşımadıkları için, Allah'ın dışında birtakım ilâhları O'nu sever gibi severler. Halbuki takva ahlâkı insanı bu yanlıştan, bu sapıklıktan korur.

"Haberiniz olsun, Allah'ın veli kulları (dostları) için hiçbir korku yoktur ve onlar üzüntü içinde de olmayacak­lar. Onlar iman etmişler ve takvaya ermişlerdir."[414]

Burada Allah'ın dostluğunun sıradan bir sevgi olmadı­ğını, bunun da ötesinde 'velayet', yani daha yakın bir dost­luk olduğunu görüyoruz. Bu dostluk da iman ve takva şar­tına bağlanmıştır.

Kul, Allah'ın emrettiklerini yerine getirmeye ve ya­saklarından titiz bir şekilde kaçınmaya çalışmadan olgun bir mü'min olamaz. Böyle yapan takva sahipleri de Allah katında 'iyiler' makamına yükselirler. Onlar bundan son­ra nafile ibadetlerle Allah'a daha da yakın olmaya, O'nun sevgisini daha çok kazanmaya çalışırlar.

Bir kutsî hadiste şöyle buyuruluyor:

"Kim durmadan bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya çalışırsa ben onu severim..."[415]

"Allah'ın iyi dediği işleri yerine getirmeden, kötü de­diği işlerden uzaklaşmadan Allah'a yakınlık kurduğunu iddia edenler, kötü birer yalancıdırlar. Elbetteki yalancılar da Allah'ın dostu (velisi) olamazlar."[416]

 
2- Kişiyi Takvaya Ulaştıran Sebepler: Bilgi ve Amel
 

Takva, bilgi ve salih amel ekseninde döner. Allah (cc) ilâhî hükümleri açıklarken; "...Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın; umu­lur ki ittika edersiniz."[417] buyurmaktadır.

Yani size indirilen kitaptaki olan hükümlere, onları uygulamak üzere sarılın.[418] Onlara ciddiyetle, samimiyet­le, bütün zorluklara katlanarak, azimle tutunun. Kitapla indirilen hükümleri unutmayın, hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.[419] Âyette öncelikle insanın Allah'ı sürekli ha­tırlamasını sağlayacak salih amel emrediliyor. Bu da kişinin benliğine Allah'tan korkup sakınma şuurunu, Allah'ı düşünme ve O'ndan haşyet duyma bilincini yerleştirir.

Burada takvanın ancak Allah'ın hükümlerine sıkı sıkı tutunmakla ve onların bilinmesiyle gerçekleşeceğine işa­ret ediliyor. Öyleyse takva, ilâhî emirleri titizlikle yerine getirmekle elde edilir.

İnsan bilgili ve bilinçli olursa salih amele ulaşır, ame­linin ihlâs derecesini anlar. Burada takvanın salih amele tâbi olduğu anlaşılmaktadır. Amel de, niçin yapıldığına dair yeterli bilgi olmadan meydana gelmez.[420]

Kendilerine kitaptan bir pay verilenlerden bazıları o kitabın içindeki hükümlere uymazlar. Hatta cahilliğe dü­şerek putlara ve tağutlara tapar hâle gelirler. Şüphesiz böy­le yapanlar Allah'ın lanetine uğrarlar.[421] Buna karşın Al­lah'ın kitabında kendileri için ne indirildiğini idrak edip onun tavsiyelerine sımsıkı sarılanlar ve Allah'a hakkıyla ibadet edenler Kur'an tarafından övülmektedir. Onların iş­ledikleri salih amellerin karşılığı mutlaka verilecektir.

Gereği üzere takvalı olabilmek için öncelikli olarak tevhid akidesine tam teslim olmak ve Allah'ın ipine istenildiği gibi sarılmak gerekir.[422] Takva, iman ve salih amel yoluyla elde edilir. İman, bir anlamda müslümanın neye nasıl inanacağını bilmesi, inandığı şeyden emin olmasıdır. Salih amel ise imanın hareketlerle doğrulanması, imanın pratize edilmesidir. Yaşanan, uygulanan, ahlâk ve karak­ter biçimine getirilen iman, insana takva bilincini kazandırır. Bu aynı zamanda kişiyi imanda sabit tutan ve ona sa­lih amel işleten şuurdur.

Ameller takva merdiveninin basamaklarıdır. Dinin emrettiği salih ameller işlenmeden takva bilincine ulaş­mak mümkün değildir. Azap korkusu, ahiret düşüncesi takvayı artırır, kuvvetlendirir.

Allah (cc) bütün insanların yalnızca kendisine kulluk yapmaları gerektiğini şöyle açıklıyor:

"Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin. Umulur ki takvalı olursunuz."[423]

Allah'a hakkıyla ibadetin birinci şartı O'nu tanıma, O'nu Rab olarak algılama ve O'na karşı kulluk görevlerini idrak etmektir. Allah'a ibadet marifetsiz (O'nu tanımadan) ve emirsiz (O'nun emir ve yasaklarını yerine getirmeden) olmaz. Kimileri Allah'a ibadet ettiklerini zannederler. An­cak amel yönünden onlar marifete ulaşmazlar ve emredi­len kulluğun dışında hareket ederler. Bundan dolayı onla­rın ibadet sandıkları şey onlara bir sonuç kazandırmaz. İbadet emrinin gerçekleşebilmesi için kişinin mabudu (ibadet ettiği ilâhı) tanıması ve ona nasıl kulluk yapacağı­nı bilmesi gerekir. Ondan sonra da ibadet etmelidir. Bunu da ancak muttakiler yapabilir.

Allah'ı tanıma (marifet), O'nun zâtını, sıfatlarını, gü­zel isimlerini, aklın anladığı ve naklin ortaya koyduğu gi­bi bilmesi mümkün olabilir. O'nun vahdaniyyetini, yani zât, sıfat ve fiillerindeki birliğini tanımayan marifete ulaşamaz. O'nun zâtına benzer başka kimse, O'nun sıfatları­na benzer sıfat yoktur. Şu varlığın başlangıcında ve sonun­da O'ndan başka fail de yoktur.[424]

O'nun eşinin ve benzerinin olmadığını, yaratıklara ih­tiyacının bulunmadığını, mahlûkatın kendisine muhtaç olduğunu bilmeyen de marifete ulaşamaz.[425]

O'nun başlangıcının ve sonunun olmadığını bilme­yen, O'nu yaratılmışlara benzeten, O'nun her şeyi olduğu gibi bildiğini bilmeyen, O'nun dilediği şeyi yaratabileceği­ni, her şeye gücünün yettiğini anlamayan da marifet sahi­bi olamaz.[426]

Allah'a ibadetin ikinci şartı, bizim için meşru kıldığı (şeriat yaptığı) şeylerle, sadık ve emin Rasûlü (s.a.v)'nün ha­ber verdiği gibi O'na kulluk yapmaktır. İşlediğimiz her amelle emri gerçekleştiririz, ya da yasaklanan şeylerden kaçınırız, veya salih niyetle mubah olan işleri yaparız; o da bizim için ibadet olur.

İbadet işinde gerekli olan şey, öncelikle fıkıhtır (ne yaptığını bilmedir). Çünkü fıkıhsız bir kimse haram bir işi yapar da sonra zanneder ki sevap bir iş yapıyor. Nafile se­bebiyle farzı terk eder, sonra da kendi kendine Allah'ın en faziletli kulu olduğunu zanneder.

Dinde anlayış sahibi olan, dinin maksatlarını idrak eden, her işi yerine koyar. O, dince zararlı olan şeyleri önlemenin, faydalı şeyleri elde etmekten daha öncelikli ol­duğunu bilir. Peygamber (s.a.v) şöyle buyuruyor: "Gücünüz nisbetinde, sizi nehyettiğim her şeyden kaçının, size em­rettiğim şeyi yerine getirin."[427] Böyle bir kimse açık haramları terk eder, şüpheli şeyler konusunda Allah'ın hükmünü bilir ve o hükümlere aykırı davranmaktan korkarak sakınır.[428]

 
3- Allah'ın Hediyesi: Takva
 

"Hidayet bulmuş olanlara gelince, (Allah) onların hi­dayetini artırmış ve onlara takvalarını vermiştir."[429]

Yani takva konusunda onlara yardım etti, veya onla­rın mükâfatını takva olarak verdi, ya da onlara nasıl ittika edileceğini açıkladı.[430]
...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Takvanın boyutları
« Posted on: 27 Nisan 2024, 07:29:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Takvanın boyutları rüya tabiri,Takvanın boyutları mekke canlı, Takvanın boyutları kabe canlı yayın, Takvanın boyutları Üç boyutlu kuran oku Takvanın boyutları kuran ı kerim, Takvanın boyutları peygamber kıssaları,Takvanın boyutları ilitam ders soruları, Takvanın boyutlarıönlisans arapça,
Logged
25 Mayıs 2013, 09:17:46
Kayin

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 380


« Yanıtla #1 : 25 Mayıs 2013, 09:17:46 »

ALLAH'ın makamından korkmak, O'nun makamına karşı sorumluluk hissi taşımak, O'nun emirlerine aykırı hareket etmekten sakınmak, O'nun öldükten sonra kendi­sini hesaba çekeceğine inanıp o günden ve o günün kötü sonuçlarından korkmak, şüphesiz ki takvanın gereğidir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

12 Ekim 2015, 20:34:16
Zehra 8/C
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 288


« Yanıtla #2 : 12 Ekim 2015, 20:34:16 »

Takva ALLAH (cc)sevgisinin zirvesi dir. Bir başka deyişle ALLAH (cc)sevgisini kaybetme endişesinden  dolayı için titremesidir. Çok güzel bir paylaşımdı ALLAH RAZI OLSUN. 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
12 Ekim 2015, 21:51:32
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 12 Ekim 2015, 21:51:32 »

Aleykümselam.Allahın birliğine inanan,onun emir ve yasaklarına uyan ,onun yolunda giden,rızası dairesinde yaşayan ve ona layık bir kul olan kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Temmuz 2016, 03:58:57
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #4 : 01 Temmuz 2016, 03:58:57 »

Aleykum selam.Takva Rabbimizin bize hediyesidir.. Insana dünyada da ahirette de güzel kazançlar sağlar.. Inşaallah bu mubarek hediyeden  nasiplenenlerden oluruz...Amin..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes