> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tahavi Şerhi > Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları  (Okunma Sayısı 639 defa)
07 Ocak 2012, 19:37:34
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 07 Ocak 2012, 19:37:34 »



Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları


Ehl-i sünnet, ölülerin hayatta olanların yaptıkları işlerden şu iki yolla yararlanacaklarını ittifakla kabul etmektedirler:

1- Ölünün hayatta iken sebeb olduğu işler.

2- Müslümanların ölene dua etmeleri, mağfiret dilemeleri, sadaka ve haccetmeleri.

Bununla birlikte haccın sevabından ölüye ne ulaşacağı hususunda görüş ayrılığı vardır. Muhammed b. el-Hasen -Allah’ın rahmeti üzerine olsun- şöyle demiştir: Ölüye sadece hac için yapılan harcamanın sevabı ulaşır. Haccetmenin sevabı ise haccedenedir.

Genel olarak ilim adamları ise, haccın sevabı kendisi adına hac yapılanadır, sahih olan görüş de budur.

Oruç, namaz, Kur’ân okumak ve zikir gibi bedenî ibadetler hususunda da görüş ayrılığı vardır. Ebu Hanife, Ahmed ve selef’in cumhuru, ulaşacağı görüşündedirler. Şafiî’nin meşhur görüşü ile Malik’in görüşü, ulaşmayacağı şeklindedir.

Kelamcılardan bid’at ehli bazı kimselerin kanaatine göre ise, ne dua ne de başka hiçbir şey ölüye ulaşmaz. Onların bu kanaatleri ise Kitab ve sünnet’le reddolunur. Şu kadar var ki onlar Yüce Allah’ın müteşabih bir takım buyruklarını da delil göstermişlerdir: "İnsan için çalıştığından başkası yoktur." (en-Necm, 53/39); "Ve siz ancak işlediğinizin karşılığını görürsünüz." (Yâsin, 36/54); "Herkesin kazandığı kendisine, yaptığı da aleyhinedir." (el-Bakara, 2/286)

Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in da şöyle buyurduğu sabittir: "Âdemoğlu öldüğü takdirde ameli kesilir. Üç şey müstesnâ: Sadaka-i cariye, yahut kendisine dua edecek salih bir evlat, yahut kendisinden sonra kendisiyle yararlanılacak bir ilim."[175]

Peygamber, böylelikle kendisi hayattayken sebeb olduğu hayırlardan faydalanabileceğini haber vermektedir. Kendisi hayatta iken eğer sebeb olmamışsa bunların sevabı kendisinden kesilir, ona ulaşamaz.

Sadece sadaka ve hac gibi vekaletin söz konusu olduğu ibadetlerin ulaşacağını kabul edenler de şunu delil gösterirler: İslam’a girmek, namaz, oruç ve Kur’ân okumak gibi herhangi bir şekilde vekaletin caiz olmadığı ibadet türlerinin mükafatı onları yapana hastır, onu aşıp başkasına ulaşmaz. Nasıl ki hayatta iken bunları kimse kimsenin yerine yapamıyor ve bu fiillerde kimse başkasının yerine vekalet edemiyorsa (öldükten sonra da böyledir.) Nesaî senedini kaydederek, İbn Abbas’ın Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in şöyle buyurduğunu kaydetmektedir: "Kimse kimsenin yerine namaz kılamaz. Kimse kimsenin yerine oruç tutamaz, ancak onun adına herbir gün karşılığında bir mud buğday yedirir."[176]

Ölünün kendisinin sebeb olmadığı amellerden de faydalanacağına delil ise Kitab, sünnet, icma ve sahih kıyastır.

Kitabtan delil Yüce Allah’ın şu buyruğudur: "Onlardan sonra gelenler derler ki: ‘Rabbimiz bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi mağfiret eyle...’" (el-Haşr, 59/10)

Yüce Allah kendilerinden önceki mü’minlere mağfiret diledikleri için onlardan övgüyle söz etmektedir. İşte bu, önceden gidenlerin hayatta olanların kendilerine mağfiret dilemelerin den faydalandıklarının delilidir. Yine ümmetin icma’ı da cenaze namazında ölüye yapılan duadan ölünün faydalanacağına delil teşkil etmekdir.

Sünnet’te cenaze namazı duaları oldukça büyük bir yekûn tutmaktadır. Definden sonra ölüye yapılan dua da böyledir.

Ebu Davud’un, Sünen’inde Osman b. Affan -Radıyallahu anh-dan rivayete göre Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-, ölünün defni bittikten sonra mezarı başında durur ve şöyle derdi: "Kardeşinize mağfiret dileyiniz, ona sebat dileyiniz. Çünkü şu anda ona soru sorulmaktadır."[177]

Aynı şekilde kabirlerin ziyareti esnasında onlara dua yapılacağı da pek çok rivayetle sabittir. Nitekim Müslim’in Sahih’inde Bureyde b. el-Husayb’den şöyle dediği rivayet edilmektedir: Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem- onlara kabristana gittiklerinde şu sözleri söylemelerini öğretiyordu: "Ey mü’min ve müslümanlardan sakinlerin bulunduğu bu diyarın ehli! selam sizlere! Şüphesiz bizler de Yüce Allah’ın izniyle sizlere kavuşacağız. Bize de, size de Allah’tan esenlik dileriz."[178]

Yine Müslim’in Sahih’inde, Aişe -Radıyallahu anh-dan Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e şöyle sorduğu rivayet edilmektedir: Kabirdekilere mağfiret dilediğin vakit ne söylersin? Peygamber şöyle buyurdu: "Şöyle de:

 Ey mü’min ve müslümanlardan oluşan bu diyarın ehli! Selam sizlere. Allah bizden önden gidenlere de, sonradan kavuşacak olanlara da rahmet buyursun. Şüphesiz biz de inşaallah size kavuşacağız."[179]

Sadakanın sevabının ulaşacağı ile ilgili olarak Buharî ve Müslim’de, Âişe -Radıyallahu anh-dan gelen rivayete göre bir adam Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e gelerek şöyle dedi: Ey Allah’ın Rasûlü! Annem ansızın öldü ve bir vasiyette bulunamadı. Zannederim konuşabilseydi, tasadduk’ta bulunurdu. Ben onun yerine sadaka verecek olursam, onun için ecir almak söz konusu olur mu? Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-: "Evet" diye buyurdu.[180]

Buharî’nin Sahih’inde Abdullah b. Abbas -Radıyallahu anh-dan rivayete göre Sâd b. Ubâde’nin annesi -kendisi yanında bulunmadığı bir sırada- vefat etti. Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e gelerek: Ey Allah’ın Rasûlü, dedi. Annem ben onun yanında bulunmadığım bir vakitte vefat etti. Onun yerine ben tasadduk’ta bulunacak olursam, ona bir faydası olur mu? Peygamber: "Evet" diye buyurdu. Bunun üzerine Sâd dedi ki: Ben seni el-Mihraf denilen yerdeki bahçemi onun adına sadaka olarak bağışladığıma şahit tutuyorum.[181]

Buna benzer sünnet te pek çok rivayet vardır.

Orucun sevabının ulaşacağına gelince, Buharî ile Müslim’de Âişe -Radıyallahu anh-dan nakledildiğine göre Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem- şöyle buyurmuştur: "Her kim üzerinde oruç borcu olduğu halde vefat ederse, onun velisi onun yerine oruç tutar."[182] Buharî’de bunun benzeri daha başka rivayetler de vardır.

Fakat Ebu Hanife -Allah’ın rahmeti üzerine olsun- ölü adına oruç tutmaktansa, yemek yedirme görüşünü benimsemiştir. Buna sebeb de az önce geçen İbn Abbas yoluyla gelen hadis-i şerif’tir. Bu husustaki açıklamalar ise fıkıh kitaplarından öğrenilebilir.

Haccın sevabının ulaşması hususunda da Sahih-i Buharî’de İbn Abbas -Radıyallahu anh- dan şu rivayet delil teşkil etmektedir: Cüheyne’den bir kadın Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e gelerek şöyle sordu: Benim annem haccetmeyi adamıştı, fakat ölünceye kadar haccedemedi. Ben onun yerine haccedeyim mi? Peygamber şöyle buyurdu: "Evet, onun yerine haccet. Eğer annenin üzerinde bir borç bulunsaydı, ne dersin sen o borcu öder miydin? Allah’ın hakkını ödeyiniz, çünkü Allah hakkı ödenmeye en layık olandır."[183]

Bunun benzeri de pek çoktur.

Müslümanlar borcun ödenmesi halinde ölünün zimmetinin ibrâ olacağını icma ile kabul etmişlerdir. İsterse bu ödemeyi yapan yabancı birisi olsun ve terikesinden yapmamış olsun. Buna Ebu Katade yoluyla gelen hadis delil teşkil etmektedir. Çünkü o ölen birisi adına borcu olan iki dinarı ödemeyi taahhüd etmişti. Bunları ödeyince Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu: "Şimdi onun teninin (sıcaktan kurtularak) serinlemesini sağladın."[184]

Bütün bunlar şer’î kaidelere uygundur ve kıyas da bunu göstermektedir. Mükâfat amelde bulunanın bir hakkıdır, o bunu müslüman kardeşine bağışlayacak olursa buna engel olunmaz. Hayatta iken malından ona bir şeyler bağışlaması ve vefatından sonra da borcunu ibrâ etmesi engellenmediği gibi.

Şarî’ orucun sevabının ulaşacağını belirterek, kıraatin ve benzeri bedeni ibadetlerin sevabının da ulaşacağına dikkatlerimizi çekmektedir. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Oruç, nefsin oruç bozucu hususlardan niyet ile birlikte alıkonulmasıdır. Şarî’ orucun sevabının ölene ulaşacağını açıkça ifade etmiştir. Hem amel, hem de niyet olan kıraat nasıl ulaşmasın?


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:54:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları rüya tabiri,Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları mekke canlı, Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları kabe canlı yayın, Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları Üç boyutlu kuran oku Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları kuran ı kerim, Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları peygamber kıssaları,Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmaları ilitam ders soruları, Ölülerin Hayattakilerden Yararlanmalarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes