๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tahavi Şerhi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Ocak 2012, 19:32:38



Konu Başlığı: Ücret Almaksızın Kurân Okumak
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Ocak 2012, 19:32:38
Ücret Almaksızın Kur’ân Okuyup Sevabını Ölüye Hediye Etmek


Ücretsiz olarak kendi bağışı olmak üzere Kur’ân okuyup onu ölüye hediye etmeye gelince; bu da ölüye -oruç ve haccın sevabının ulaştığı gibi- ulaşır.

Şâyet: Bu selef arasında bilinen bir şey değildi. Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- de onlara böyle bir yol göstermiş değildir, denilecek olursa cevabımız şu olur:

Bu soruyu soran kişi eğer hac, oruç ve dua’nın sevabının ulaşacağını kabul eden bir kimse ise ona şöyle denilir: Peki bunlar ile Kur’ân okumanın sevabının ulaşması arasındaki fark nedir? Selef’in böyle bir şeyi yapmamış olmaları sevabının ulaşmayacağına dair bir delil değildir. Biz böyle genel bir nefyi nereden çıkartabiliyoruz?

Şâyet: Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem- oruç, hac ve sadaka’nın ulaşacağını onlara göstermiş, ancak Kur’ân’ın sevabının ulaşacağını göstermemiştir, denilecek olursa şöyle denilir:

Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- bizzat öncelikle onlara böyle bir yol göstermiş değildir. Aksine onun bu yol göstermesi onların sorularına bir cevap vermesi suretiyle olmuştur. Birisi ölmüş yakını adına haccetmeye dair ona soru sormuş, bu hususta ona izin vermiş. Diğeri ölen yakını adına oruç tutmaya dair ona soru sormuş, ona da bu hususta izin vermiştir. Bunların dışında kalan hususları da onlara yasaklamamıştır. Şimdi mücerred bir niyet ve orucu bozan şeylerden uzak durmak (imsak)den ibaret olan orucun sevabının ulaşması ile, Kur’ân ve zikrin sevabının ulaşması arasındaki fark nerededir?

Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-e sevabı bağışlamak hususunda ne dersiniz? diye sorulursa, ona da şöyle cevab veririz: Müteahhirin’den bunu müstehab görenler olduğu gibi, bid’at görenler de vardır. Çünkü Ashab-ı Kiram böyle bir şey yapmadılar. Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- de ümmetinden hayır işleyen herbir kimsenin amelinin aldığın ecrin mislini alır ve amelde bulunan kimsenin ecrinden de bir şey eksilmez. Çünkü ümmetine her türlü hayrın yolunu gösteren ve o hayra kendilerini irşad eden odur.

Ölü yakınında okunan Kur’ân-ı Kerîm’den -Allah’ın kelâmını işitiyor olması dolayısıyla- faydalanır, diyenlerin görüşlerine gelince, bu hususta meşhur imamlardan herhangi birisinin böyle bir görüşe sahip olduğu sahih değildir. Ölünün okunan Kur’ân’ı işittiğinde şüphe yoktur. Ancak Kur’ân’ı dinlemekle faydalandığı görüşü sahih olarak gelmemiştir. Çünkü dinleme dolayısıyla sevap kazanmak hayatta olma şartına bağlıdır ve bu ihtiyarî bir ameldir. Ölüm ile ihtiyar ortadan kalkar, hatta belki ondan dolayı zarar da görebilir ve acı da çekebilir. Çünkü bu kimse hayatta iken Allah’ın emirlerini ve yasaklarını yerine getirmeyen bir kişi olabilir, yahut ta fazla hayır yapmamış bir kimse de olabilir.