๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tahavi Şerhi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 13 Ocak 2012, 20:49:34



Konu Başlığı: Peygamberlerin Nübüvvetlerinin Delilleri
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 13 Ocak 2012, 20:49:34
Peygamberlerin Nübüvvetlerinin Delilleri


Kelam ve aklî ilimlerle uğraşanlarca izlenmesi adet olmuş yol, peygamberlerin peygamberliğini mucizelerle ispatlamaktır. Ancak onların pek çoğu peygamberlerin peygamberliğini yalnızca mucizeler yoluyla bilmektedir. Onlar bunu birbiriyle çelişen çeşitli yollarla ortaya koymaya çalışmışlar. Onların birçoğu peygamberlerin dışındaki kimselerin olağan üstü olaylar gösterebileceğini de kabul etmezler. Öyle ki bunlar velilerin kerametlerini, büyüyü ve buna benzer hususları inkar etmişlerdir.

Mucizelerin sağlıklı bir delil olduklarında şüphe yoktur. Ancak delil sadece mucizelere munhasır değildir. Çünkü peygamberlik iddiasında ya doğru sözlülerin en doğrusu yahut yalancıların en yalancısı bulunur. Cahillerin cahili olmadıkça da bu iki şahsiyeti birbirine karıştırmaya imkan yoktur. Hatta onların halleri ve durumları gerçek mahiyetlerini ortaya koyar ve bununla gerçek durumları anlaşılır. Peygamberlik iddiası dışında bile doğruyu yalancıdan ayırd etmenin bir çok yolu olduğuna göre, ya peygamberlik iddiasında bu söz konusu olmaz mı? Hassan -Radıyallahu anh-ın şu beyiti ne kadar da yerindedir:

"Eğer onda herşeyi açıkça ortaya koyan belgeler bulunmamış olsaydı bile,

Onun apaçık durumu sana işin gerçeğini anlatmaya yine yeterdi."

Yalancılar arasında peygamberlik iddiasında bulunmuş herkesin mutlaka cahilliği, yalancılığı, hayasızlığı, şeytanların onu etkileri altına almış oldukları, asgari seviyede ayırdetme gücü bulunan herkes tarafından mutlaka açıkça görülür ve anlaşılır. Şüphesiz ki rasûl insanlara bir takım hususları haber verir bildirir, bir takım hususları emreder. Doğruluğunu açıkça ortaya koyacak bir takım işler yapması da kaçınılmazdır.

Yalancının da vermiş olduğu emirlerde, haberlerde ve yaptığı işlerde pek çok yönden yalan söylediği mutlaka ortaya çıkar. Hatta aynı iddiada bulunan her iki kişiden mutlaka birisi doğru, diğeri yalancı ise; şüphesiz doğru söyleyenin doğruluğunun, yalan söyleyenin de yalancılığının -bir süre sonra olsa dahi- mutlaka ortaya çıkması kaçınılmaz bir şeydir. Çünkü doğruluk, iyilikten ayrılmaz. Yalancılık ta kötülükten ayrılmaz.

Nitekim Buharî ve Müslim’in Sahih’lerinde Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in şöyle buyurduğu kaydedilmektedir: "Doğruya sımsıkı sarılınız, çünkü doğruluk iyiliğe iletir. Şüphesiz ki iyilik te cennete ulaştırır. Kişi doğru söylemeye devam ettikçe doğruluğun yollarını araştırıp, durdukça sonunda Allah nezdinde çok doğru sözlü (sıddîk) olarak yazılır. Yalandan da sakınınız, çünkü yalan günaha götürür. Günah ise cehenneme ulaştırır. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştırmaya devam edip durdukça sonunda Allah nezdinde de yalancı (kezzâb) diye yazılır."[35]

İşte bundan dolayı Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Size şeytanların kimin üzerine indiğini haber vereyim mi? Her yalancı günahkar üzerine inerler. Onlar (şeytanın yalanlarına) kulak verirler ve onların çoğu yalan söylerler. Şairlere de azgınları uyar. Görmedin mi onlar her vadide şaşkın dolaşırlar ve gerçekten onlar yapmadıkları şeyi söylerler." (eş-Şuarâ, 26/221-226)
Kâhin vb.leri her ne kadar bazen gaybî bir takım şeyleri haber veriyor gibi görünüyor ve bu haberleri doğru çıkıyor görünse dahi, onların yalanları ve dolanları haber verdikleri şeyin bir melekten öğrenilmemiş olduğunu ve onların peygamber olmadıklarını açıkça ortaya koymaktadır. Bundan dolayı Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-, İbn Sayyad’a: "Ben sana bir şey sakladım" deyince, O: (Sakladığın) ed-duh’dur demiş. Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- de: "Yıkıl karşımdan! Sen hiçbir zaman gerçek değerinin üstüne çıkamayacaksın diye buyurmuştur."[36]

Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- bu sözleriyle, sen ancak bir kâhinsin demek istemişti. Yine bu şahıs, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e: "Bana doğru sözlü birisi ile diğeri yalancı birisi gelir"[37] demişti. Yine; "ben su üstünde bir arş görüyorum", demişti.[38] Onun bu gördüğü arş şeytanın tahtı idi.

Ayrıca Yüce Allah şairlere, azgınların (el-ğâvûn) uyduklarını açıklamıştır. ⁄âvî (azgın) ise hevâ ve arzusunun peşine takılan kimse demektir, isterse sonunda bu kendisi için zararlı olsun.

Rasûlü, onun doğruluğunu, vefakârlığını, sözlerinin ameline uygunluğunu bilen bir kimse; kesin olarak onun şair ya da kâhin olmadığını da bilir.

İnsanlar çeşitli delillerle doğru olanı yalancıdan ayırt edebilirler. Hatta bir takım sanat ve kanaatler ile ilgili iddialarda bulunanlar için dahi bu böyledir. Bir kimse çiftçilik, dokumacılık ve yazı yazmayı bilmek; yahut ta nahiv, tıp, fıkıh ve buna benzer ilimleri bilmek iddiasında bulunsa bile (bilip bilmediği) kolaylıkla anlaşılır.

Nübüvvet mutlaka rasûlün sahip olması gereken bir takım ilim ve amelleri ihtiva eder. İlimlerin de, amellerin de en şereflisi odur. O halde bu hususta doğru söyleyen ile yalan söyleyen birbirine nasıl karıştırılabilir? Şüphesiz ki muhakkak ilim adamları bir, iki ve üç kişinin verdiği haber ile birlikte bazen zaruri (kesin) bilgiyi hasıl edecek karineler bulunabileceğini kabul etmişlerdir. Mesela bir kimsenin bir başkasının hoşnutluğunu, sevgisini, nefretini, sevincini, kederini ve buna benzer nefsî bir takım hallerini yüzündeki ifadelerden bilmesi buna örnektir. Bunları ifadeye dökmek mümkün olmayabilir.

Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Eğer dilersek onları elbette sana gösteririz. Sen de onları muhakkak yüzlerinden tanırdın." (Muhammed, 47/30)   Daha sonra da: "Yine de sen onları -andolsun- söyleyişlerinden de bilirsin" diye buyurmaktadır. Şöyle denilmiştir: Bir kimse içinden bir şey gizledi mi mutlaka Yüce Allah onu yüzüne ve dilinden kaçırdığı sözler ile dışarıya yansıtır.
 

[35] Buhârî 6094, (biraz daha kisa); Müslim 2607, Ebû Dâvûd 4979; Tirmizî 1971; Müsned I, 384, 393...

[36] Buhârî 1354, 3055, 6173, 6618; Müslim 2930,

[37] Buhârî 6273; Müslim 2930

[38] Müslim 2925.



Konu Başlığı: Ynt: Peygamberlerin Nübüvvetlerinin Delilleri
Gönderen: Ceren üzerinde 04 Temmuz 2018, 15:47:25
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberlerin Nübüvvetlerinin Delilleri
Gönderen: sedanurr üzerinde 04 Temmuz 2018, 18:51:17
Ve aleykumselam Rabbim paylaşım  için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberlerin Nübüvvetlerinin Delilleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 05 Temmuz 2018, 02:48:37
Aleyküm Selam. Bilgiler için Allah Razı olsun