> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tahavi Şerhi > Korku ile Ümit Arasında Olmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Korku ile Ümit Arasında Olmak  (Okunma Sayısı 857 defa)
08 Ocak 2012, 12:07:51
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 08 Ocak 2012, 12:07:51 »



Korku ile Ümit Arasında Olmak


Kulun korku duyan ve ümit eden bir halde olması gerekir. Övülmeye değer ve samimi korku (havf), kişi ile Allah’ın haram kıldıkları arasında engel olandır. Bu sınırı aşacak olursa o takdirde kişinin ümitsizliğe ve ye’se düşmesinden korkulur.

Övülmeye değer ümit (recâ) ise Yüce Allah’tan bir nur üzere Allah’a itaat ile amel eden kimsenin ümit edişidir. Böyle bir kimse Yüce Allah’ın mükâfatını umar ya da bir günah işleyip o günahından Allah’a tevbe ettikten sonra onun mağfiretini ümit edenin halidir.

Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Şüphesiz iman edenler, hicret edip de Allah yolunda cihad edenler; işte onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah günahları bağışlayandır, Rahimdir." (el-Bakara, 2/218)

Ancak kişi kusurlu hareket etmeyi ve günah işlemeyi sürdürüp giderse, herhangi bir amelde bulunmaksızın Allah’ın rahmetini de umarsa, bu bir aldanış, gereksiz bir temenni ve yalancı ümit (recâ)dır.

Ebu Ali er-Rûzbarî -Allah’ın rahmeti üzerine olsun- der ki: Korku ve ümit (havf ve recâ) bir kuşun iki kanadı gibidir. Eşit oldukları takdirde kuş da dengede durur ve güzel bir şekilde uçar. Bu kanatlardan birisi eksik olursa, uçuşunda da eksiklik olur. Her ikisi de olmazsa, bu sefer kuş, ölüm sınırına doğru yaklaşır.

Yüce Allah korku ve ümit halinde olanlardan şu buyruğunda övgü ile söz etmektedir: "(Böyle bir kimse mi) yoksa âhiretten korkarak, Rabbinin rahmetini umarak, gece saatlerinde kıyamda durarak, secde ederek itaatte bulunan kimse mi (hayırlıdır)?" (ez-Zumer, 49/9); "Yanları yataklarından uzak kalır. Rablerine korkarak ve ümit ederek dua ederler." (es-Secde, 32/16)

Ümit korkuyu gerektirir, zaten böyle olmasa tam bir güvenlik duygusu hasıl olur. Korku da ümidi gerektirir, böyle olmazsa tam bir ümitsizlik ve ye’s hali söz konusu olur. Bir kimseden korkulacak olursa, sürekli ondan kaçılır. Yüce Allah müstesna. Çünkü O’ndan korkan, kaçıp O’na sığınır. O halde havf sahibi Rabbinden kaçan ve yine O’na sığınan kimse demektir.

"Menâzilu’s-Sâirîn" adlı eserin müellifi -yüce Allah’ın rahmeti üzerine olsun-: "Recâ, müridin en zayıf (aşağı) mertebesidir" demektedir. Ancak onun bu sözü tartışma götürür. Aksine recâ ve havf (ümit ile korku) sözü edilen şekilde mürid’in en şerefli mertebelerindendir. Sahîh’de, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in şöyle buyurduğu kaydedilmektedir: "Aziz ve celil olan Allah şöyle buyuruyor: " Ben kulumun yanında, kulumun hakkımdaki zannı gibiyim. O bakımdan Benim hakkımda nasıl istiyorsa, öyle zanda bulunsun."[37]

Müslim’in, Sahih’inde de Câbir -Radıyallahu anh-ın şöyle dediği kaydedilmektedir: Ben Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-i vefatından üç gün önce şöyle buyururken dinledim: "Sizden her kim olursa olsun, ölüm esnasında mutlaka Rabbi hakkında hüsn-ü zan besleyerek ölsün."[38]

İşte bundan dolayı şöyle denilmiştir: Kul, hastalık dönemlerinde sağlık dönemlerinin aksine ümidi korkusundan daha ağır basmalıdır. Sağlık döneminde ise korkusu ümidinden daha ağır basmalıdır.

Kimi ilim adamı da şöyle demiştir: Her kim yalnızca sevgi ile Allah’a ibadet ederse, o kimse zındık’tır. Her kim yalnızca korku ile Allah’a ibadet ederse, o kimse Harurî (harici)dır. Kim sadece recâ ile O’na ibadet ederse o kimse Mürciî’dir. Kim hem sevgi, hem korku, hem de recâ ile O’na ibadet ederse işte o mü’min ve muvahhiddir.

 

"Kul kendisini imana girdiren bir şeyi inkâr etmedikçe, imandan çıkmaz."

 

Tahâvî -Allah ona rahmet etsin- bu sözleriyle, büyük günah işlemekle kul imandan çıkar, şeklindeki Harici’lerle Mutezile’nin görüşlerinin reddedildiğine işaret etmektedir. Bu ifadeler aynı zamanda daha önce söylediği: "Kıble ehline mensup bir kimse, helal kabul edilmedikçe herhangi bir günahtan ötürü tekfir edilmez" sözlerini pekiştirmektedir. Bu hususa dair açıklamalar önceden geçmiş bulunmaktadır.

"İman dil ile ikrar, kalp ile tasdik’tir. Rasûllullah -Sallallahü aleyhi ve sellem-den sahih olarak gelen şeriat ve beyan (açıklamalar)ın tamamı haktır. İman birdir, iman ehli imanın esası bakımından birbirlerine eşittir. Aralarında fazilet ve üstünlük farkı, haşyet, takvâ, hevâya muhalefet ve evlâ olanı yapmaya devam etmekle ortaya çıkar."


[37] Müsned, III, 491; IV, 106.

[38] Müslim 2877; Ebû Dâvûd 3113; İbn Mâce, 4167; Müsned III, 293.

 


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Korku ile Ümit Arasında Olmak
« Posted on: 19 Nisan 2024, 18:49:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Korku ile Ümit Arasında Olmak rüya tabiri,Korku ile Ümit Arasında Olmak mekke canlı, Korku ile Ümit Arasında Olmak kabe canlı yayın, Korku ile Ümit Arasında Olmak Üç boyutlu kuran oku Korku ile Ümit Arasında Olmak kuran ı kerim, Korku ile Ümit Arasında Olmak peygamber kıssaları,Korku ile Ümit Arasında Olmak ilitam ders soruları, Korku ile Ümit Arasında Olmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes