๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tahavi Şerhi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 09 Ocak 2012, 20:52:48



Konu Başlığı: Kaderin İhtiva Ettiği Esaslar
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 09 Ocak 2012, 20:52:48
Kader’in İhtiva Ettiği Esaslar


Yüce Allah’ın ilmine uygun olan takdir demek olan kader, pek büyük esasları da ihtiva etmektedir:

1- Yüce Allah, takdir edilmiş olan herbir hususu meydana gelmeden önce bilir. Böylelikle Onun kadim ilmi de sabit olur. Bu kabul ile Yüce Allah’ın kadim ilmini inkâr edenler de reddedilmiş olmaktadır.

2- Yüce Allah’ın herşeyi takdir etmiş olması bütün mahlukatın miktar ve ölçülerinin de takdir edilmiş olmasını ihtiva eder. Mahlukatın miktar ve ölçüleri ise onlara has muayyen nitelikleridir. Şüphesiz ki Yüce Allah herbir şey için belli bir kader (miktar ve ölçü) tayin etmiştir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "O, herşeyi yaratıp, inceden inceye takdir ve tayin etmiştir." (el-Furkan, 25/2)

Buna göre yaratmak takdiri de ihtiva eder. Bir şeyin bizzat takdir edilmesi ise onun için bir miktar tayin etmekle olur. Onun miktarının tayini ise var oluşundan öncedir. Yüce Allah, herbir mahlukun kemiyet ve keyfiyeti itibariyle kendisine has takdirini yazmış olması, elbetteki muayyen ve cüz’î hususlara dair bilgisini en ileri derecede ortaya koyar ve bu, bu hususu inkâr eden ve; O, külliyatı bilir fakat cüziyatı bilmez, diyenlerin kanaatine aykırıdır. O halde kader hem kadim ilmi, hem de cüziyatı bilmeyi kapsamaktadır.

3- İlahi takdir aynı zamanda onun bunu haber vermiş olmasını ve mahlukatın varlığından önce bunu ortaya koyup etraflı bir şekilde buna dair bilgileri bildirmiş olması gerçeğini de ihtiva eder. Bu da şunu gerektirmektedir: Kulların bir takım hususları var olmadan önce etraflı bir şekilde bilmeleri mümkündür. Bu da Yüce Allah’ın böyle bir bilgiye öncelikle sahip olması gerektiğine dikkatimizi çekmektedir. Çünkü kulları (kısmen de olsa) böyle bir şeyi bilebildiklerine göre kendisinin bilmemesi nasıl düşünülebilir?

4- Kader, Yüce Allah’ın dilediğini yapmakta serbest olduğunu ve takdir ettiği her bir hususun bizatihi var olması gerektiği için değil, kendi meşîet ve iradesiyle onu yaratmış olduğunu hususunu da ihtiva eder.

5- Takdir edilen herbir hususun sonradan yaratılmış olduğuna ve daha önceleri yokken meydana geldiğine de delildir. Çünkü Yüce Allah herbir hususu önceden takdir etmiş, sonradan yaratmıştır.

"Kader hususunda kalbi hastalanan -bir nüshada: hastalıklı kalbini kaybeden- kimselere yazıklar olsun! Çünkü böyleleri vehimleriyle gaybta son derece gizli bir sırrı ortaya çıkarmaya çalışmışlar; buna dayanarak söyledikleri ile de günahkâr bir iftiracı olup çıkmışlardır."