๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tahavi Şerhi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Ocak 2012, 20:08:26



Konu Başlığı: Kabir Azabı Ve Keyfiyeti
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Ocak 2012, 20:08:26
Sabit Olmakla Birlikte Keyfiyetini Bilemeyiz


Ehil olan kimseler için kabir azabı ve kabir nimetinin, meleklerin soru sormalarının sabit olduğu hususunda Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-den gelen haberler tevatür derecesindedir. O bakımdan bunun sabit olduğuna itikad etmek ve buna inanmak icab eder.

Ancak bunun keyfiyeti hakkında bir söz söylemeyiz. Zira akıl bunun keyfiyetine vakıf olamayız, çünkü bu dünyada buna benzer bir şey bulunmamaktadır.

Şeriat aklın imkansız kabul ettiği bir hususu emretmemiştir. Ancak bazen akılların hayrete düşeceği türden hükümler getirebilir. Ruh’un bedene geri dönmesi, dünya hayatında bilinen bir şekilde değildir. Aksine ruh dünya hayatında alışıla gelmiş şekilden başka bir surette kula iade olunacaktır.

Ruh’un beden ile hükümleri birbirinden farklı beş türlü alakası vardır:

1- Anne karnında cenin iken ruh’un beden ile alakası.

2- Yeryüzüne geldikten sonra ruh’un beden ile alakası.

3- Ölüm halinde iken ruh’un beden ile alakası. Bu halde ruh bir bakıma beden ile alakalıdır, bir bakıma ondan ayrıdır.

4- Ruh’un Berzah âleminde beden ile alakası. Ruh her ne kadar ondan ayrılmış, ondan soyutlanmış ise hiçbir şekilde onunla bir ilişkisi bulunmayacak bir surette büsbütün ondan ayrılmaz. Çünkü müslümanın selam verişi esnasında ruh’un bedenine tekrar geri döndürüldüğü [129], kabirdekinin kendisini gömüp geri dönmeleri sırasında onların ayak seslerini işittiği [130] ne dair rivayetler varid olmuştur. Bu geri çevriliş de kıyamet gününden önce bedenin, hayatta olmasını gerektirmeyecek bir şekilde, özel bir geri çevrilmedir.

5- Cesetlerin diriltileceği günde ruh’un beden ile alakası. Bu ruh’un beden ile alakalı olduğu şekillerin en mükemmelidir. Bundan önceki ilişki türleri ile hiçbir nisbeti söz konusu değildir. Zira bu şekildeki alakalı oluş dolayısıyla artık beden hakkında bir daha ölüm, uyku veya bozuluş söz konusu olmayacaktır. Çünkü uyku ölümün kardeşidir.

Bu hususları iyice düşündüğümüz takdirde, bu konu ile ilgili bir çok içinden çıkılamayan mesele kendiliğinden çözülmüş olur.

Şunu belirtelim ki kabir azabı Berzah’taki bir azabtır. Azabı hakederek ölen herbir kimse bu kabir azabından payına düşeni alır. Kabre ister gömülmüş olsun, ister gömülmemiş olsun. Onu ister yırtıcı hayvanlar yemiş olsun, ister kül oluncaya kadar yakılmış olsun ve külü de havaya savrulmuş olsun. İster asılmış, ister denizde boğulmuş olsun. Tıpkı kabre gömülen kimsenin azab görmesi gibi böylelerinin de ruhu da bedeni de   azab görecektir.

Rivayetlerde varid olan kabrinde oturtulup kemiklerinin birbirine girmesi ve buna benzer hallere gelince, bunlarla Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-in maksadının herhangi bir ifrat ve tefrit’e gidilmeden anlaşılması icab eder. Onun sözlerine ifadelerin kaldıramayacağı anlamlar yüklenmemesi gerektiği gibi, onun maksadına ve maksad olarak gözettiği hidayet ve beyanına aykırı manalar da çıkartılmamalıdır. Çünkü böyle bir şey ihmal edildiği için ve bu maksat gözetilmediği için pek çok sapıklıklar ortaya çıkmıştır. Yüce Allah’tan başkasının bilemediği türden, doğrudan ayrılmalar ve sapmalar meydana gelmiştir. Hatta Allah ve Rasûlünden gelenlerin kötü anlaşılması İslam tarihinde görüle gelmiş her türlü bid’at ve sapıklığın esasını teşkil eder. Fer’î ve aslî bütün hususlardaki hataların temel sebebi budur. Hele bir de buna kötü maksat ta ilave edilecek olursa... Allah’tan yardımını taleb ederiz.


[129] Bu Peygamber'e has bir özellik olarak vârid olmuştur: Ebû Dâvûd 2041.

[130] Buhârî 1338, 1346; Müslim 2870.



Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabı Ve Keyfiyeti
Gönderen: Mehmed. üzerinde 26 Mart 2021, 20:37:19
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kabir Azabı Ve Keyfiyeti
Gönderen: Sevgi. üzerinde 27 Mart 2021, 01:15:36
Aleyküm selam. Rabb'im bizleri hak yolundan hiiç ayırmasın inşaAllah