๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tahavi Şerhi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 08 Ocak 2012, 11:27:55



Konu Başlığı: İyilerin de Günahkârların da Cenaze Namazı Kılınır
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 08 Ocak 2012, 11:27:55
İyilerin de Günahkârların da Cenaze Namazı Kılınır


"Ve onlardan ölenlerin üzerine..." sözlerine gelince, şu demektir: Biz iyilerden de, günahkârlardan da ölen kimselerin namazlarının kılınacağı görüşündeyiz. Bâğî’ler ve yol kesiciler bu genellemenin dışında ve müstesnâdırlar. -Ebu Yusuf’a hilafen- kendisini öldüren de böyledir. İlgili yerlerde belirtildiği üzere, Malik ve Şafiî’ye hilafen şehit ise böyle değildir.

Ancak Tahâvî -Allah ona rahmet etsin-, bu sözleri bizim bid’at ehli ile günahkârlardan ölen kimselere namaz kılmayı terketmeyeceğimizi açıklamak üzere bu zikretmiştir, yoksa herkesi kapsayan genel bir ifade olmak üzere kaydetmiş değildir.

Ancak İslam’ı izhar edenler iki kısımdır. Bunlar ya mü’mindir, ya münafıktır. Münafıklığı bilinen kimselerin namazlarını kılmak, onlara mağfiret dilemek caiz değildir. Münafık olduğu bilinmeyen kimsenin ise namazı kılınır. Bir kimse bir kişinin münafık olduğunu bilirse, onun cenaze namazını kılmaz. Onun münafık olduğunu bilmeyenler namazını kılar. Ömer -Radıyallahu anh-, Huzeyfe -Radıyallahu anh-ın cenaze namazını kılmadığı kimselerin namazını kılmazdı. Çünkü Huzeyfe, Tebûk Gazvesi’nde münafıkların kim olduklarını bilmişti. Yüce Allah ise Rasûlüne münafıkların namazını kılmayı yasaklamış ve onlara mağfiret dilemesi halinde bile günahlarını bağışlamayacağını haber vermiş, buna sebeb ise onların Allah’ı ve Rasûlünü inkar ederek kâfir olmalarını göstermiştir.

Allah’a ve Rasûlüne iman eden kimsenin namazını kılması ise yasaklanmış olamaz. Onun gerek bid’at türünden itikadî günahları, gerekse de amelî günahları ne olursa olsun. Aksine Yüce Allah, peygamberine, mü’minlere mağfiret dilemesini emrederek şöyle buyurmaktadır: "Onun için bil ki: ‘Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.’ Hem kendi günahın, hem de mü’min erkeklerle, mü’min kadınlar için mağfiret dile." (Muhammed, 47/19) Yüce Allah ona tevhid’i, hem kendisi için, hem de mü’min erkeklerle, mü’min kadınlar için mağfiret dileğinde bulunmayı emretmektedir.

Tevhid dinin esasıdır. Kendisi için ve mü’minler için mağfiret dilemek te tevhid’in kemâlidir. Onlara mağfiret, rahmet ve sair hayırları dilemek ya vacibtir, ya müstehabtır. Bu da iki türlüdür, genel ve özel olmak üzere. Bunun genel olması bu âyet-i kerîme’de olduğu gibi açıktır. Özel duaya gelince bu da, ölüye namaz kılmaktır. Ölen herbir mü’minin cenaze namazını kılmaları mü’minlere mutlak olarak emredilmiştir. Onlar kıldıkları namazlarında ona dua etmekle emrolunmuşlardır. Nitekim Ebu Davud ve İbn Mace’nin kaydettikleri rivayete göre Ebu Hureyre -Radıyallahu anh- şöyle demiştir: Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-i şöyle buyururken dinledim: "Ölünün namazını kıldığınız vakit ona ihlasla, samimiyetle dua ediniz."[99]

"Onlardan herhangi bir kimse hakkında kesin olarak cennetliktir ve cehennemliktir demeyiz."


[99] Ebû Dâvûd 3199; İbn Mâce 1497.