๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tahavi Şerhi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Ocak 2012, 19:35:26



Konu Başlığı: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Ocak 2012, 19:35:26
"İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur" Buyruğunun Anlamı


Yüce Allah’ın: "İnsan için çalıştığından başkası yoktur" (en-Necm, 53/39) buyruğunun delil gösterilmesine karşılık verilecek cevaba gelince, ilim adamları buna çeşitli cevaplar vermişlerdir. Bunların en sahih olanları şu iki cevabtır:

1- Kişi kendi çalışmasıyla, güzel geçimiyle arkadaş kazanır, çocuk sahibi olur, eşleri olur, hayırlarda bulunur, insanları sever, sevilir, onlar da ona rahmet okurlar, dua ederler, itaatlerin sevabını ona hediye ederler. İşte bu, onun çalışmasının, sa’yinin bir neticesidir. Hatta müslümanın İslam akide bağı çerçevesinde müslümanlar arasına girmesi dahi bütün müslümanların menfaatinin kişiye hayattayken de, ölümünden sonra da ulaşmasında en büyük sevaplar arasındadır. Müslümanların yaptıkları dua da onların hepsini çepeçevre kuşatır.

Yüce Allah’ın, imanı kişinin mü’min kardeşlerinin dua ve çalışmalarıyla yararlanmalarına sebep kılmış olması buna açıklık getirmektedir. Kişi iman etti mi artık bütün bunların kendisine ulaşabilmesini sağlayan sebeb uğrunda gerekli sa’yi, gayreti göstermiş demektir.

2- Bu birincisinden daha güçlüdür. Şöyle ki Kur’ân-ı Kerîm, bir kimsenin başkasının çalışması ve gayretinden faydalanmayacağını belirtmemektedir. Aksine sadece kişinin kendi öz çalışmasından başkasına malik olmasını kabul etmemektedir. Her iki durum arasında ise açık bir fark vardır. Yüce Allah insanın ancak kendi çalışmasına malik olacağını haber veriyor. Başkasının çalışması ise o çalışmayı yapanın mülküdür. Eğer bir kimse bu mülkünü başkasına bağışlamak isterse, bağışlayabilir. Kendisinin kalsın isterse, bunu da yapabilir.

Yüce Allah’ın: "Hiçbir kimse başkasının günah yükünü yüklenmez. İnsan için kendi çalıştığından başkası yoktur" (en-Necm, 53/38-39) buyrukları muhkem iki âyettirler ve Yüce Rabbin adaletini gerektirmektedir.

Birinci âyet-i kerîme -dünya hükümdarlarının yaptıklarının aksine- kimsenin başkasının suçunun cezasını çekmemesini, kimsenin başkasının günahından sorumlu tutulmamasını gerektirir.

İkincisi de kişinin ancak kendi ameli ile kurtulabileceğini hükme bağlamaktadır. Böylelikle herkes atalarının, geçmişlerinin, hocalarının, şeyhlerinin ameli ile kurtulacağından yana ümidini kessin. Yalan yere umutlanan kimseler gibi olmasın. Ama Yüce Allah: Kendi çalışmasından başka hiçbir şeyden faydalanmaz, da dememektedir.

Yüce Allah’ın: "Kazandığı kendisinedir." (el-Bakara, 2/286); "Siz işlediğinizin ancak karşılığını görürsünüz" (Yâsin, 36/54) buyrukları da bu şekildedir. Bu âyet-i kerîme’ler kulun başkasının amelinin cezasını çekmeyeceğine delildir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "O günde hiçbir kimseye en ufak bir zulüm yapılmaz ve siz işlediğinizin ancak karşılığını görürsünüz." (Yâsin, 36/54)

Karşı görüşü savunanların, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in; "Âdemoğlu öldü mü, artık onun ameli kesilir" hadisini delil göstermelerine gelince, bu yerinde olmayan bir delillendirmedir. Çünkü hadis "faydalanması kesilir" dememektedir, amelinin kesileceğini haber vermektedir. Başkasının ameli ise o ameli işleyene aittir, eğer o amelin sahibi onu ölene bağışlayacak olursa amelde bulunan kimsenin yaptığı amelin sevabı da ona ulaşır. Kendisinin amelinin sevabı değil. Bu da bir kimsenin başkasına ait olan borcu ödemesine benzer. Böylelikle borçlu, borçtan kurtulur. Ancak borcunun ödenmesini sağlayan şey, kendisine ait olan bir şey değildir.

Malî ibadetler ile bedenî ibadetler arasında fark gözetenlere gelince, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- az önce de geçtiği üzere ölen yerine oruç tutmayı meşru kılmıştır. Halbuki oruçta vekalet cereyan etmemektedir. Cabir -Radıyallahu anh- yoluyla gelen hadiste de böyledir. O dedi ki: Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem- ile birlikte kurban bayramı namazı kıldım. Namazı bitirdikten sonra bir koç getirildi ve onu boğazladı ve şöyle buyurdu: "Bismillahi vallahu ekber. Allah’ım bu hem benim adıma, hem de ümmetimden kurban kesmeyenlerin adına olsun." Hadisi Ahmed, Ebu Davud ve Tirmizî rivayet etmiştir.[185]

Diğer taraftan iki koç kestiğine dair bir başka hadis de vardır. Bunlardan birisi hakkında: "Allah’ım, bu benim bütün ümmetimin adına olsun" demiş, diğerini keserken de: "Allah’ım, bu Muhammed adına ve Muhammed’in aile halkı adına olsun" demiştir.[186]

Kurban kesmekte Allah’a yakınlaştırıcı taraf kanın akıtılmasıdır. Görüldüğü gibi burada bu yakınlığı (ibadeti) başkası adına yapmıştır.

Aynı şekilde hac ibadeti de bedeni bir ibadettir. Mal sahibi olmak haccın bir rüknü değildir, sadece bir araçtır. Nitekim Mekke’de bulunan bir kimseye -mal şartı aranmaksızın- Arafat’a yürüyebilmesi halinde hac farzdır. Daha kuvvetli görülen görüş de budur, yani haccın malî ve bedeni bir ibadet şeklinde mürekkeb bir ibadet olmayıp, -Ebu Hanife mezhebine mensub müteahhir ilim adamlarından bir topluluğun da açıkça belirttiği gibi- sadece bedeni bir ibadet olduğu görüşü daha kuvvetlidir.

Bir de kifaye farzlarda bir kısmın yerine getirmesiyle, diğerlerinin de adına yerine getirmiş olduklarına bir bakalım.

Çünkü bu da bir sevabın bağışlanmasıdır. Vekâlet kabilinden değildir. Nitekim hususi bir ecir (işçi)nin kendisinden başkasını vekil tutmak hakkı yoktur, ama aldığı ücreti dilediğine verme hakkına sahiptir.


[185] Müsned, III, 356; Ebû Dhavûd 2810; Tirmizî 1521.

[186] Müsned, VI, 391-392.



Konu Başlığı: Ynt: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: Mehmed. üzerinde 01 Eylül 2015, 17:39:06
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah, Nitekim hususi bir ecir (işçi)nin kendisinden başkasını vekil tutmak hakkı yoktur, ama aldığı ücreti dilediğine verme hakkına sahiptir. Güzel bir benzetme yapılmış . Rabbim (celle celalühü) bizleri sevap işleyen ve sevabını bağışlayabilen gönlü açık kullarından eylesin.


Konu Başlığı: Ynt: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: Ceren üzerinde 01 Eylül 2015, 20:30:41
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.İnsan için çalıştığından,döktüğü alın terinden başkası,başka rızkı yoktur.Rabbim bizleri helal çalışan,helal kazanan kullardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: İkraNuR üzerinde 01 Eylül 2015, 21:50:47
rabbim bizleri çalışırken helalıyle hakkıyla çalışmak ve alın teriyle kazanıp çolugumuza çocuklaklarımıza eşlerimize ve kimler bizim kazancımızı yıyorsa onlara helalınden yedirmek nasip etsn inşllh.


Konu Başlığı: Ynt: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 01 Eylül 2015, 23:21:22
Esselamu aleykum
Kisu kendinden baska hic kimse için ayri hir calisma sergileyebilecegini zannetmiyorum....Baskasina da calisan kendi için cakusacaktir ...Rabbim hakkimzda en hayirlisini ve en bereketlisini versin inşallah.....


Konu Başlığı: Ynt: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: Rüveyha üzerinde 30 Kasım 2015, 13:50:04
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah.İnsanın dünya ve ahiret için yaptıkları hayırlı amellerden başka gerçekten başka kazancı yoktur.Rabbim ahiretimizi hakkıyla kazanmayı nasip eylesin İnşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: Pelinay üzerinde 09 Temmuz 2016, 10:24:19
Ve aleykumusselam .amin ecmain insallah.

Mal sahibi olmak haccın bir rüknü değildir, sadece bir araçtır. Nitekim Mekke’de bulunan bir kimseye -mal şartı aranmaksızın- Arafat’a yürüyebilmesi halinde hac farzdır. Daha kuvvetli görülen görüş de budur, yani haccın malî ve bedeni bir ibadet şeklinde mürekkeb bir ibadet olmayıp, -Ebu Hanife mezhebine mensub müteahhir ilim adamlarından bir topluluğun da açıkça belirttiği gibi- sadece bedeni bir ibadet olduğu görüşü daha kuvvetlidir.

Ezber bozan bir ifade.ama cok mantikli gercekten.hac hep hem mali hem bedeni diye ogretilir .Allah razi olsun paylasm icin


Konu Başlığı: Ynt: İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur
Gönderen: Sevgi. üzerinde 30 Mart 2021, 03:59:34
Esselamü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun