> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tahavi Şerhi > Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür  (Okunma Sayısı 821 defa)
06 Ocak 2012, 23:40:11
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 06 Ocak 2012, 23:40:11 »



Allah’ın Kelimeleri Kevnî ve Dini Olmak Üzere İki Türlüdür



Keşf ve te’sirin çeşitliliği, Allah’ın kelimelerinin çeşitliliğine göredir. Allah’ın kelimeleri ise kevnî ve dinî olmak üzere iki türlüdür:

Allah’ın kevnî kelimeleri, Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in şu sözlerinde kendileri ile Allah’a sığındığı sözlerdir: "İyi olsun, kötü olsun hiçbir kimsenin kendilerini aşamadığı Allah’ın eksiksiz kelimeleri ile (Allah’a sığınırım.)" Yüce Allah da şöyle buyurmaktadır: "O bir şeyi diledi mi ona emri sadece "ol" demesidir. O da oluverir." (Yasin, 36/82); "Rabbinin sözü doğruluk ve adalet bakımından eksiksizdir. O’nun kelimelerini değiştirebilecek yoktur." (el-En’âm, 6/115)

Kainatın ve oluşların tamamı, vesair olağan üstülükler bu kelimelerin kapsamına girmektedir.

İkinci tür kelimeler ise dinî kelimelerdir. Bunlar da Kur’ân-ı Kerîm’dir, Yüce Allah’ın kulu ile birlikte gönderdiği şeriatidir. Bu şeriat te O’nun emri, yasağı ve haberini ihtiva eder. Kulun bunlardan alacağı pay, bunu bilmek, gereğince amel etmek, Allah’ın emrettiklerini emretmektir. Nitekim kulların özel ve genel olarak payları da kevniyatı bilip onları etkilemektir. Yani kevniyatın gereğince etkili olmaktır.

Buna göre birinci tür kelimeler tedbirî ve kevnî’dir, ikinci tür ise şer’î ve dinî’dir. Birinci türün keşfi, açıklanması kevnî olayları bilmekle gerçekleşir. İkincilerinin keşfi ve açığa çıkartılması ise şer’î emirlere dair bilgi edinmektir.

Birinci tür kelimeler ile ilgili kudret sahibi olmak, kevniyatta etki ile ortaya çıkar. Bu da ya su üzerinde yürüyüp havada uçmak, ateşin üzerinde oturmak gibi bizzat kendi nefsinde cereyan eden olaylarla ortaya çıkar yahut ta sağlığa kavuşturmak, helak etmek, zengin ya da fakir kılmak suretiyle başkasını etkilemekle olur.

İkinci tür kelimelerin gücü ise şer’î hususlarda etkili olmakla kendisini gösterir. Bu da ya Allah ve Rasûlüne itaat edip Allah’ın Kitabına, Rasûlünün sünnetine batınen ve zahiren sıkı sıkıya yapışmak suretiyle bizzat kişinin kendisinde olur yahut ta Allah’a ve Rasûlüne itaati emrederek bu hususta şer’î bir surette ona itaat edilmek suretiyle başkasını etkilemek şeklinde ortaya çıkar.

Bu husus, bu şekilde ortaya çıktığına göre şunu bilmek gerekir ki; ilim ve kudret itibariyle olağanüstülüklere sahip olmamak müslümana dini bakımdan zarar vermez. Gayb olan hususlardan herhangi bir şey kendisine açılmayan, kevnî olaylardan herhangi bir şey kendisine müsahhar kılınmayan bir kimsenin bu hali, Allah’ın nezdindeki mertebesini eksiltmez.

Aksine böyle bir halin olmaması -şâyet dinine bağlı bir kimse ise- onun için daha faydalıdır. Aksi takdirde kişi dünyada da, ahirette de helak olur. Şüphesiz ki olağanüstü olaya mazhar olmak, dine bağlı olmakla birlikte de görülebilir, olmamakla birlikte yahut dinin fesadı ya da bağlılığın eksikliği ile birlikte de görülebilir.

O halde faydalı olan olağanüstü haller dine tabidir ve ona hizmet edicidir. Nitekim faydalı olan başkanlık bizzat dine tabi olandır, faydalı olan mal da aynı şekilde. Nitekim faydalı haliyle sultan (otorite) ve mal Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in, Ebu Bekir ve Ömer’in... elinde idi.

Bizzat bunları maksat olarak gözeten kimse ise dini bunlara tabi ve bunlar için bir araç kılmış olur. Bizzat asıl din için bunları vasıta kılmış olmaz. Bunu yapan bir kimse dini ileri sürerek, dünyalığı yiyen kimseye benzer.

Böyle bir kimsenin hali elbetteki azab korkusu yahut ta cennet ümidi ile dine bağlanan kimsenin hali gibi değildir, çünkü böylesi emrolunan bir husustur. Bu şekilde dine bağlanan bir kimse kurtuluş yolu üzerindedir, doğru bir şeriat üzere yol almaktadır.

Hayret edilecek bir husus ta şudur: Gayretinin artık ateşten korkmanın yahut cennete talib olmanın çok üstüne çıktığını iddia edenlerin bir çoğu, dini vasıtası ile bütün gayretini dünyadaki olağanüstü hallerin asgarisine dahi yöneltmeye kalkışır.

Diğer taraftan şunu bilelim ki: Bir kimse sahib olduğu dindarlık, ilim ve amel itibariyle olduğu takdirde, böyle bir kimsenin muhtaç olması halinde olağanüstü bir hali gerektirmesi de (ortaya koyması) kaçınılmazdır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Kim Allah’tan korkarsa ona bir çıkış yolu ihsan eder ve ona ummadığı bir yerden rızık verir." (et-Talak, 65/2-3); "Ey iman edenler! Eğer Allah’tan korkarsanız, O size iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış (furkan) verir..." (el-Enfal, 8/29); "Kendilerine verilen öğütleri yerine getirselerdi, elbette haklarında çok daha hayırlı ve daha bir sebat verici olurdu. O takdirde onlara katımızdan büyük bir mükafat da verirdik ve onları elbette dosdoğru yola iletirdik." (en-Nisa, 4/66-68); "Haberiniz olsun ki Allah’ın velilerine hiçbir korku yoktur. Onlar kederlenecek de değillerdir. Onlar iman edip, takvalı davrananlardır. Onlar için dünya hayatında da, ahirette de müjde vardır." (Yunus, 10/62-64)

Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem- de şöyle buyurmuştur: "Mü’minin ferasetinden sakınınız, çünkü o Allah’ın nuru ile bakar." Daha sonra Yüce Allah’ın: "Elbette bunda basiret sahibi olanlar için ibretler vardır." (el-Hicr, 15/75) ayetini okudu." Bu hadisi Tirmizî, Ebu Said el-Hudrî yoluyla rivayet etmiştir.[247]

Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-in bize rivayet ettiğine göre de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: " Kim Benim bir velime (dostuma) düşmanlık ederse, Bana teketek savaş ilan etmiş demektir. Kulum Bana kendisine farz kıldığım şeylere benzer hiçbir amelle yaklaşamaz. Kulum nafilelerle Bana yaklaşmayı devam ettirir ve nihayet Ben onu severim. Onu sevdim mi de kendisiyle işittiği kulağı, kendisiyle gördüğü gözü, kendisiyle yakaladığı eli, kendisiyle yürüdüğü ayağı olurum ve andolsun Ben’den isterse ona veririm. Bana sığınırsa, onu himayeme alırım. Ben yapacağım hiçbir işte -kişi için kaçınılmaz olan ve Ben’im kendisine kötülük yapmak istemediğim fakat ölümden de hoşlanmayan- mü’min kulumun canını almakta tereddüt ettiğim kadar tereddüt etmem."[248]

Böylelikle istikametin Rabbe ait olan bir pay, kerameti taleb etmenin ise nefse ait olan bir pay olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Başarı Allah’tandır.

Keramet’in inkarı ile ilgili Mutezile’nin söylediklerinin batıl olduğu açıkça ortadadır. Bu tıpkı hissedilen maddi şeyleri inkar etmeye benzer. Onlar: Keramet’in doğru olduğu kabul edilirse, o vakit bu mucizeye benzer (ona karışır.) Dolayısıyla insanlar peygamber ile veli’yi birbirine karıştırırlar, bu ise caiz değildir, derler.

Böyle bir iddia veli olan kimsenin olağanüstü hali göstermekle birlikte peygamberlik iddiasında bulunması halinde doğru kabul edilebilir. Ancak böyle bir şey görülmemektedir, zaten peygamberlik iddiasında bulunacak olursa veli olamaz. Aksine o yalancı bir peygamberlik taslayıcısı olur. Peygamber ile yalancı peygamber arasındaki farka dair açıklamalar ise daha önceden Tahâvî’nin -Allah ona rahmet etsin-: "Ve şüphesiz Muhammed, O’nun seçilmiş kulu ve seçkin peygamberidir" sözlerini açıklarken geçmiş bulunmaktadır.

 

"Deccal’in çıkması, Meryem oğlu İsa -Aleyhisselam-nın sema’dan inişi gibi Kıyamet alametlerine de iman ederiz. Güneşin batısından doğacağına, Dâbbetu’l-arz’ın bulunduğu yerden çıkacağına da inanırız."


[247] Tirmizî 3127.

[248] Buhârî 6502.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür
« Posted on: 30 Nisan 2024, 00:18:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür rüya tabiri,Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür mekke canlı, Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür kabe canlı yayın, Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür Üç boyutlu kuran oku Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür kuran ı kerim, Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür peygamber kıssaları,Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdür ilitam ders soruları, Allah’ın Kelimeleri İki Türlüdürönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes