> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tahavi Şerhi > Arş ve Kürsî
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Arş ve Kürsî  (Okunma Sayısı 761 defa)
09 Ocak 2012, 20:49:19
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 09 Ocak 2012, 20:49:19 »



'Arş ve Kürsî


Nitekim Yüce Allah da Kitabında böyle açıklamıştır: "Arş’ın sahibidir, Mecîd’dir." (el-Buruc, 85/15); "O dereceleri yükseltendir, 'Arş’ın sahibidir." (el-Mu’min, 40/15); "Rahman 'Arş’a istivâ etti." (Tâhâ, 20/5); "Sonra 'Arş’a istivâ etti." (el-A’raf, 7/54) ve Kur’ân-ı Kerîm’de daha bir çok âyet-i kerîme’de 'Arş’tan söz edildiğini görüyoruz:

"O’ndan başka hiçbir ilah yoktur, şerefi büyük Arş’ın Rabbi O’dur." (el-Müminûn, 23/116) "Allah O’dur ki O’ndan başka ilah yoktur. Çok büyük Arş’ın Rabbidir." (en-Neml, 27/26); "Şu Arş’ı yüklenenler ve etrafında bulunanlar Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler." (el-Mu’min, 40/7); "O gün de üstlerinde bulunan sekiz (melek) Rabbinin 'Arş’ını yüklenirler." (el-Hâkka, 69/17); "Melekleri de 'Arş’ın etrafını kuşatmış görürsün. Rablerini hamd ile tesbih ederler." (ez-Zumer, 40/75)

Sahih’te rivayet olunmuş, sıkıntı anlarında yapılacak duada da şu ifadeler geçmektedir: "Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O pek büyüktür, Halim’dir. Allah’tan başka ilah yoktur, O büyük 'Arş’ın Rabbidir. Allah’tan başka ilah yoktur. Göklerin Rabbidir, yerin Rabbidir, kerim olan Arş’ın Rabbidir."[168]

Buharî’nin Sahih’inde de Rasûlullah -Sallallahu aleyhi vesellem-in şöyle buyurduğu kaydedilmektedir: "Allah’tan cenneti istediğiniz zaman Ondan Firdevs’i isteyiniz. Çünkü o cennetin en yükseği, cennetin en orta yeridir. O'nun üstünde de Rahman’ın 'Arş’ı vardır."[169]

"O’nun üstünde" anlamındaki kelime zarf olarak anlaşılacak şekilde nasb ile rivayet edildiği gibi, onun tavanı Rahman’ın 'Arş’ıdır, anlamına gelecek şekilde mübtedâ olarak ref, ile de rivayet edilmiştir.

Kelam bilginlerinden bir kesimin kanaatine göre 'Arş, bütün yönleri ile dairesel ve her yönden kâinatı kuşatan bir yörünge şeklindedir. Kimi zaman 'Arş’a "el-Feleku’l-Atlas" ile "el-Feleku’t-Tasi’ (dokuzuncu felek)" adını verdikleri de olur.

Ancak bu doğru değildir, zira şeriatte sabit olduğuna göre 'Arş’ın bacakları vardır ve melekler onu taşır. Nitekim Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- şöyle buyurmaktadır: "İnsanlar baygın düşecekler. İlk ayılan kişi ben olacağım. Bir de ne göreyim, Musa 'Arş’ın bacaklarından birisini yakalamış. Bilemiyorum, benden önce mi ayılmış olacaktır, yoksa Tur’daki baygınlığının karşılığı mı ona verilmiş olacaktır?"[170]

Sözlükte 'Arş hükümdara ait olan tahttan ibarettir. Nitekim Yüce Allah Belkıs’in arşı ile ilgili olarak: "Onun bir de büyük bir arşı (tahtı) var." (en-Neml, 27/23) diye buyurmaktadır.

'Arş bir felek değildir. Araplar da ondan böyle bir mana anlamazlar, Kur’ân-ı Kerîm’de Arapça inmiştir. O halde 'Arş meleklerin taşıdığı ve bacakları olan bir tahttır. Âlemin üzerinde kubbe biçimindedir, o bütün mahlukatın tavanı durumundadır.

Allah’ın kelamını tahrif ederek 'Arş’ı mülk ve egemenliğin ifadesi olarak yorumlayanlar acaba Yüce Allah’ın şu buyruğunu nasıl açıklarlar: "O günde üstlerinde bulunan sekiz (melek) Rabbinin 'Arş’ını yüklenir." (el-Hâkka, 69/17); "Arş’ı da su üstünde iken..." (Hûd, 11/7)

Acaba bunlar: O gün Yüce Allah’ın mülkünü sekiz melek yüklenir, O’nun mülkü su üzerinde idi mi, diyorlar? Buna göre Musa -Aleyhisselam- da mülkün bacaklarından birisini mi yakalamış olacaktır? Hiç ne söylediğini bilen, aklı başında bir kimse böyle bir şey söyler mi?

Kürsî’ye gelince Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "O’nun Kürsîsi gökleri ve yeri kuşatmıştır." (el-Bakara, 2/255)

Kürsî’nin 'Arş ile aynı şey olduğu söylenmiştir. Ancak doğru olan ondan başka bir şey olduğudur. Bu husus İbn Abbas -Radıyallahu anh’ın yanısıra İbn Ebi Şeybe’nin Sıfatu’l-Arş kitabında ve Hâkim’in Müstedrek’inde kaydettikleri gibi başkalarından da rivayet edilmiştir.

O’nun Kürsî’sinin ilmi olduğu da söylenmiştir. Bu açıklama İbn Abbas’a da nisbet edilmiştir.[171]

Ancak ondan gelen sağlam rivayet az önce geçtiği üzere İbn Ebi Şeybe’nin naklettiği rivayettir. Bundan başka açıklamalarda bulunanların ise mücerred zannın dışında herhangi bir delili yoktur. Açıkça anlaşıldığı kadarıyla bu gibi açıklamalar da 'Arş hakkında söylenen sözler gibi yerilmiş kelamcıların dağarcıklarındandır. Kürsî olsa olsa selef’ten birden çok kimsenin söylediği gibi 'Arş’ın önündedir.

 

"O’nun Arş’a da, Arş’ın dışındaki varlıklara da ihtiyacı yoktur. O herşeyi kuşatandır ve herşeyin üstündedir. Bütün mahlukat ise böyle bir kuşatıcılıktan âcizdir."

 

Tahâvî’nin -Allah ona rahmet etsin-: "O’nun Arş’a da, Arş’ın dışındakilere de ihtiyacı yoktur" sözüyle ilgili olarak Yüce Allah’ın şu buyruklarını hatırlatalım: "Şüphesiz ki Allah âlemlere muhtaç değildir." (Al-i İmran, 3/97); "Ey insanlar! Allah’a muhtaç olan sizlersiniz, Allah ise O, kimseye muhtaç olmayandır. Her hamde layık olandır." (Fâtır, 35/15)

Tahâvî’nin-Allah ona rahmet etsin- burada bu ifadeleri kullanmasının sebebi şudur: O 'Arş ve Kürsî’yi söz konusu ettikten sonra O’nun 'Arş’a da, 'Arş’ın dışındaki varlıklara da muhtaç olmadığını dile getirerek, 'Arş’ı yaratıp üzerine istivâ etmesinin, bu ona olan bir ihtiyacından ileri gelmediğini açıklamak istemiştir. O bunu ihtiyacı dolayısıyla yaratmamıştır. Aksine bunu gerektiren bir hikmeti vardır.

Üstte olanın, altta olanın üzerinde olması altta olanın, üstte olanı ihtiva edip onu kuşatmasını, onu taşıyor olmasını gerektirmediği gibi; üstte olanın, altta olana muhtaç olmasını da gerektirmez. Yüce Rabbimiz bundan çok daha büyüktür, yücedir. O’nun yüceliğinin böyle bir hususu gerektirmesinden münezzehtir. Aksine O’nun yüceliğinin gerekleri kendine has özelliklerindendir. Bu da kendi kudretiyle altta olanı taşımasıdır. Altta olanın, O’na muhtaç olmasıdır. Kendisinin ise alttakine muhtaç olmaması ve O’nu kuşatıcı olmasıdır.

Yüce Allah 'Arş’ın üstündedir. Bununla beraber O 'Arş’ı ve 'Arş’ı taşıyanları kudretiyle birlikte taşır, 'Arş’a da muhtaç değildir. Buna karşılık 'Arş’ın (var olmak için) ona ihtiyacı vardır. O 'Arş’ı da kuşatır, fakat arş onu kuşatmaz. O 'Arş’ın sınırlarını hasretmiştir, ancak 'Arş onu hasredemez. İşte bunlar Yüce Allah hakkında söz konusu olup mahlukatta bulunmayan özelliklerdir.

Allah’ın yüceliğini nefyeden Muattile şâyet bu hususu bu şekilde etraflı olarak ele almış olsalardı dosdoğru yola hidayet bulurlar, aklın indirilen vahye mutabık olduğunu anlarlar, delilin peşinden yol alırlardı. Fakat onlar delilden uzak düştükleri için yolu da kaybettiler. Bu hususta mesele İmam Malik -Allah’ın rahmeti üzerine olsun-in dediği gibidir. Ona Yüce Allah’ın: "Sonra 'Arş’a istivâ etti." (el-A’raf, 7/54) buyruğu hakkında: Nasıl istiva etti? diye sorulunca şu cevabı vermiştir: “İstivânın ne demek olduğu bilinmektedir, keyfiyet ise meçhuldür.”

Aynı cevab Ummu Seleme -Radıyallahu anh-dan mevkuf olarak da Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e, merfu olarak da rivayet edilmektedir.

"O herşeyi kuşatandır ve O, herşeyin üstündedir." ifadesi bazı nüshalarda: "O’nun üstündeki herşeyi kuşatıcıdır" şeklindedir. Ancak doğru olan birinci nüshadır. Bunun da anlamı şudur: O herşeyi ve herşeyin üstündekileri kuşatıcıdır. İkincisinin anlamı da: O 'Arş’ın üstündeki herşeyi kuşatıcıdır, şeklindedir. Bu da -doğrusunu en iyi bilen Allah’tır ya- ya bazı müstensih’lerin yanılarak düşürdüğü bir harf sonucudur, sonra bazıları bu nüshadan istinsah edegelmişlerdir, yahut ta sapık bazı tahrifçiler fesat kastıyla ve Yüce Allah’ın fevkıyyet sıfatını inkar amacıyla bilerek düşürmüş olabilirler. Yoksa 'Arş’ın bütün mahlukatın üstünde olduğuna dair delil açıkça ortadadır. Mahlukattan O'nun üzerinde de hiçbir varlık yoktur. Dolayısı ile durum bu olduğuna göre; "'Arş’ın üstündeki herşeyi kuşatıcıdır" şeklindeki ifadesinin bir anlamı olamaz. Zira arşın üstünde kuşatılacak bir yaratık bulunmamaktadır. Buna göre doğru olan birinci şekilden başkası olamaz, anlamı da şöyle olur: Yüce Allah herşeyi kuşatandır ve herşeyin üstündedir.

Onun herşeyi kuşatıcı olmasına gelince, Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Halbuki Allah onları arkalarından kuşatandır." (el-Burûc, 85/20); "Uyanık olun, muhakkak O herşeyi kuşatandır." (Fussilet, 41/54); "Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah herşeyi kuşatıcıdır." (en-Nisa, 4/126)

Burda O’nun mahlukatını kuşatıcılığından kasıt, O’nun felek gibi olduğunu anlatmak ve mahlukatın O’nun mukaddes zatının içinde kaldığını söylemek değildir. Yüce Allah bundan yücedir, münezzehtir. Bundan kasıt ancak şudur: Bu kuşatıcılık azamet, genişlik, ilim ve kudret kuşatıcılığıdır. Mahlukatın onun azametine nisbeti ancak bir hardal tanesi gibi olabilir. Nitekim İbn Abbas -Radıyallahu anh-dan şöyle dediği rivayet edilmektedir: Yedi semavat, yedi arz, onların içindekiler ve onların aralarında bulunanlar Rahman olanın elinde ancak sizden herhangi birinizin elindeki bir hardal tanesi gibidir.

-En yüce misal elbette ki Allah’a mahsustur- bilindiği gibi bizden herhangi bir kimsenin elinde bir hardal tanesi varsa, dilerse onu avucunun içerisine alır ve avucu onu çepeçevre kuşatır. Dilerse onu altında bırakır. Her iki halde de o bu hardal tanesinden ayrı ve farklıdır. Ondan yücedir ve bütün yönleriyle onun üstündedir.

Hiçbir vasfın azametini kuşatamayacağı o azim olanın azametini nasıl tasavvur etmeliyiz? Eğer dilerse o bugün dahi semavatı ve arzı avucu içerisine alır ve kıyamet gününde bunlara yapacağının bir benzerini bugün yapabilir. Çünkü kıyamet gününde şu anda sahip bulunmadığı bir kudrete o vakit yeniden sahip olacak değildir. Bununla birlikte akıl Yüce Allah’ın kainatın bir takım parçalarına -semavatının üzerinde ‘Arş’ının üstünde olmakla birlikte- yakınlaşmasını yahut ta yarattıklarından dilediği kimseyi kendisine yaklaştırması...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Arş ve Kürsî
« Posted on: 26 Nisan 2024, 20:56:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Arş ve Kürsî rüya tabiri,Arş ve Kürsî mekke canlı, Arş ve Kürsî kabe canlı yayın, Arş ve Kürsî Üç boyutlu kuran oku Arş ve Kürsî kuran ı kerim, Arş ve Kürsî peygamber kıssaları,Arş ve Kürsî ilitam ders soruları, Arş ve Kürsîönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes