> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tahavi Şerhi > Cehennemin Ebediliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cehennemin Ebediliği  (Okunma Sayısı 1030 defa)
07 Ocak 2012, 19:53:19
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 07 Ocak 2012, 19:53:19 »



Cehennemin Ebediliği


Cehennemin ebediliği ve devamlılığı hususunda insanların sekiz görüşü vardır:

1- Oraya giren ordan bir daha ebediyyen çıkmayacaktır. Bu Harici’lerle, Mutezile’nin görüşüdür.

2- Oraya girenler, orada azab görecekler, sonra tabiatları değişecek ve kendilerinin narî (ateşsel) bir tabiatları kalacaktır. Tabiatları ile cehennemin tabiatı arasındaki uygunluk dolayısıyla cehennemden lezzet dahi alacaklardır. Bu ise vahdet-i vücut’çuların önderi olan İbnu’l-Arabî et-Taî’nin görüşüdür.

3- Cehennem ehli orada belli bir süre azap görecekler, sonra oradan çıkacaklar. Onların arkasından başka bir kavim oraya girecektir. Bu ise yahudilerin Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e naklettikleri bir görüştür. O da onların bu kanaatlerini yalanlamıştır. Yüce Allah da bu kanaatlerinin gerçek olmadığını belirterek şöyle buyurmaktadır: "Onlar bir de: ‘Sayılı günler dışında bize ateş asla dokunmaz’ dediler. De ki: ‘Buna dair Allah’tan bir ahid mi aldınız? Allah asla ahdinden dönmez, yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz? Hayır, kim kötülük işler ve günahı kendisini çepeçevre kuşatırsa onlar cehennemliklerdir, orada ebedi kalıcıdırlar." (el-Bakara, 2/80-81)

4- Cehennemlikler oradan çıkacaklar ve o da içinde hiçbir şey olmaksızın, olduğu halde kalacaktır.

5- Hâdis (sonradan yaratılmış) olduğundan, kendi kendisine yok olacaktır. Sonradan hâdis olduğu sabit olan bir şeyin baki kalması imkânsızdır. Bu ise Cehm’in ve taraftarlarının görüşüdür. Az önceden de geçtiği üzere bu hususta cennet ile cehennem arasında da ona göre bir fark yoktur.

6- Cehennem ehlinin hareketleri son bulacak ve onlar hiçbir acı duymayan, cansız varlıklara dönüşeceklerdir. Bu da -az önce geçtiği üzere- Ebu’l-Huzeyl el-Allaf’ın görüşüdür.

7- Yüce Allah -sünnet’te varid olduğu üzere- oradan dilediği kimseleri çıkartır, sonra da dilediği kadar bir süre varlığını devam ettirir. Sonra da yok eder, çünkü O, cehennem için son bulacağı bir süre takdir etmiştir.

8- Yüce Allah oradan sünnet’te varid olduğu üzere dilediği kimseleri çıkartır. Orada kâfirler ise -Tahâvî’nin dediği şekilde- sonu gelmeyecek ve ebedi olmak üzere kalacaklardır.

Bu son iki görüş dışındaki görüşlerin batıl oldukları açıkça ortadadır.

Ehl-i sünnet’in benimsediği bu iki görüşün de delillerini tetkik edelim:

Birinci görüşü benimseyenlerin delillerinin bazıları şunlardır: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Şöyle buyuracak: ‘Allah’ın dilediği müstesnâ olmak üzere içinde ebedi kalıcılar olarak ateş sizin barınağınızdır.’ Şüphesiz Rabbin hikmeti sonsuz olandır, herşeyi bilendir." (el-En’âm, 6/128); "Bedbaht olanlar ateştedirler. Onlar orada yüksek hırıltılarla ve inleyerek solurlar. Onlar gökler ve yer ayakta durdukça, orada ebediyyen kalıcıdırlar, Rabbinin dilediği kadarı müstesnâ. Şüphesiz Rabbin dilediğini yapandır." (Hud, 11/106-107) Bu buyruklarda sözü edilen iki istisnâdan sonra cennetlikler için sözü edilen istisna yapılmamıştır. O da Yüce Allah’ın: "Bu arkası kesilmeyen bir bağıştır." (Hud, 11/108) buyruğudur. Yüce Allah’ın: "Sonsuz devirler boyunca, içinde kalacaklar." (en-Nebe’, 78/23) buyruğu da bu görüşlerine delil gösterilmiştir.

İşte bu görüş yani cehennemin sonunun geleceği, cennetin ebedi olacağı görüşü Ömer, İbn Mes’ud, Ebu Hureyre, Ebu Said ve başkalarından da nakledilmiştir.[163]

Abd b. Humeyd meşhur Tefsir’inde senedini kaydederek Ömer -Radıyallahu anh-ın şöyle dediğini zikretmektedir: "Eğer cehennemliklerin, cehennemde kalacakları süre alic denilen yerin kum taneleri kadar dahi olsa mutlaka o vakit gelip, bitecek ve onlar oradan çıkacaklardır." Abd b. Humeyd bunu Yüce Allah’ın: "Sonsuz devirler boyunca içinde kalacaklar" (en-Nebe’, 78/23) buyruğunu tefsir ederken zikretmektedir.

Yine bu görüşün sahipleri derler ki: Cehennem ateşi O’nun gazabının bir gereğidir, cennet te rahmetinin bir gereğidir. Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem- de şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah mahlukatı yaratmayı takdir buyurunca Arş’ın üzerinde nezdinde bulunan bir kitaba şunu yazdı: Benim rahmetim gazabımı geçmiştir." Bir başka rivayette de: "Gazabıma galip gelmiştir" denilmektedir. Bu hadisi Buharî Sahih’inde, Ebu Hureyre -Radıyallahu anh-dan gelen bir senetle rivayet etmiştir.

Yine derler ki: Yüce Allah azab hakkında onun: "Büyük bir günün azabı" (el-En’âm, 6/15),"Can yakıcı" (Hud, 11/26) ve"Akîm (merhamet olunmayacak)" (el-Hacc, 22/55) diye nitelendirmektedir. Tek bir yerde ise ihsan edeceği nimetlerin bir günün nimetleri olduğunu bildirmemiştir. Yine Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Allah buyurdu ki: Ben kimi dilersem, onu azabıma uğratırım. Rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır." (el-A’raf, 7/156) Yine Yüce Allah bizlere meleklerin şu sözlerini nakletmektedir: "Rabbimiz, rahmetin ve ilmin herşeyi kuşatmıştır." (el-Mu’min, 40/7)

O halde (derler) O’nun rahmetinin bu azab görenleri de kuşatması kaçınılmaz bir şeydir. Eğer sonu gelmeyecek bir vakte kadar azabta kalacak olurlarsa, rahmeti onları kuşatmış olmaz. Sahih hadiste de kıyamet günü ellibin yıl ile takdir edilmiştir.[164] Orada azab göreceklerin azabta kalacakları süre ise günahlarına göre olacaktır. Ahkemu’l-Hakimîn ve Erhamu’r-Rahimîn olan Yüce Allah’ın ebedi, sonu gelmeyecek, bitip tükenmeyecek bir şekilde azablandıracağı bir takım yaratıkları yaratmak, O’nun hikmet ve rahmetine sığmaz. Kendilerine ebedi olarak nimetler ihsan edeceği ve sonu gelmez lütuflarda bulunacağı varlıklar yaratması ise hikmetin bir gereğidir. İhsan bizatihi istenen bir şeydir. İntikam ise arizî bir sebeb dolayısıyla istenir.

Yine bu görüş sahipleri derler ki: Cehennemde ebedi olarak kalıp oradan çıkılmayacağına, cehennem azabının kalıcı olduğuna ve bütünüyle büyük bir ziyan olduğuna dair varid olmuş bütün haberler haktır ve hak oldukları kabul edilir. Bu hususta hiçbir tartışma olmaz. Bu da cehennem baki kaldığı sürece o azab yurdunda ebedi kalmayı gerektirir. Ancak oradan cehennemin kalıcılığı mevzubahisken tevhid ehli çıkartılacaktır. Dolayısıyla hapsin, hapis olarak kalmaya devam ettiği sürece hapisten çıkan kimse ile hapis yıkılıp harab olduğu için hapsi sona eren kimse arasında elbetteki bir fark olacaktır.

Cehennemin ebedi kalıcılığını ve yok olmayacağını kabul edenlerin delillerinin bazıları şunlardır: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Onlar için sürekli bir azab vardır." (el-Maide, 5/37); "Onlara (azabları) hafifletilmez. Onlar o azab içinde ümitsiz kalacaklardır." (ez-Zuhruf, 43/75); "İşte tadın; artık azabtan başka bir şeyinizi arttırmayacağız." (en-Nebe’, 78/30); "Onlar orada ebediyyen kalacaklardır." (el-Cin, 72/23); "Onlar oradan çıkarılacak da değillerdir." (el-Hicr, 15/48)[165] "Ve onlar ateşten çıkacak da değillerdir." (el-Bakara, 2/167); "Onlar deve iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler." (el-Araf, 7/40); "Onlar hakkında hüküm verilmez ki ölsünler, onların üzerinden (cehennem) azabından birşey hafifletilmez." (Fatır, 35/36); "Çünkü gerçekten O’nun azabı kalıcı ve yakayı bırakmayandır." (el-Furkan, 25/65) Yani azabı sürekli ve terketmeyendir.

Sünnet’ten pek yaygın şekilde gelmiş rivayetler de cehennemden la ilahe illallah diyenlerin çıkartılacaklarını göstermektedir. Şefaat hadisleri de günahkar muvahhidlerin cehennem ateşinden çıkartılacakları hususunda açık ifadeler taşımaktadır. Bu ise onlara has bir hükümdür, şâyet kâfirler de oradan çıkacak olurlarsa, onlar da onların durumunda olacaklar, cehennem ateşinden çıkış iman ehline mahsus olmayacaktır. Cennet ve cehennemin kalıcılığı ise bizatihi o ikisinin sahip olduğu bir kalıcılık hususiyeti ile değil, Yüce Allah’ın onları kalıcılar kılmasıyla olur.


[163] Bu nakillerin kaynakları ve sıhhat dereceleri ile ilgili etraflı açıklamaları; tercümesini sunduğumuz "Tehzib"in esas şerhini tam olarak yayınlayan ve tahkik eden Dr. et-Türkî ile Şuayb el-Arnavut'un orada kayd ettikleri noktta görmek mümkündür.

Bu nottaki açıklamalardan anlaşıldığına göre; adı geçen bütün sahabilere bu hususta nisbet edilen rivâyetlerin senetleri zayıf olup bu konuda delil olabilmeye elverişli değildir. (s.626-627)

[164] Müslim 987; Ebû Dâvûd 1658; Nesaî, V, 12-14.

[165] Ancak bu buyrukta söz konusu edilenler cennetliklerdir. -Çeviren-

 


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cehennemin Ebediliği
« Posted on: 25 Nisan 2024, 09:56:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cehennemin Ebediliği rüya tabiri,Cehennemin Ebediliği mekke canlı, Cehennemin Ebediliği kabe canlı yayın, Cehennemin Ebediliği Üç boyutlu kuran oku Cehennemin Ebediliği kuran ı kerim, Cehennemin Ebediliği peygamber kıssaları,Cehennemin Ebediliği ilitam ders soruları, Cehennemin Ebediliğiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes